head

2183026 810x458 75f08
Cumartesi, 23 Kasım 2024
Çarşamba, 17 Temmuz 2019 19:25

YENİ DÜNYA DÜZENİ VE CİNSİYET

Yazan
Ögeyi Oylayın
(16 oy)
Ülkemiz içinde bulunduğu coğrafyanın gereği olarak pek çok sorunla karşı kaşıya. Güzel ülkemizin işsizlik, ekonomi, uluslararası ilişkiler, eğitim, sağlık... vb sorunları kronikleşti. Bu sorunlara biri daha ekleniyor. Kimi çevreler bunu yüksek perdeden tartışmaya başladılar bile. Toplumun bir kesimi tarafından gündeme getirilen "Toplumsal Cinsiyet” projesi.Nedir Toplumsal Cinsiyet Projesi ve neyi amaçlıyor?


İlk önce projenin kronolojik gelişimini verelim. Biliyorsunuz Türkiye Cumhuriyeti Devleti 2004 yılında zinayı suç olmaktan çıkardı. 2005 yılında ise Avrupa hukuku içinde yer alan bir dernek, Lezbiyen, Gay, Biseksüel, Trans (LGBT) kuruldu.
"Toplumsal Cinsiyet" projesi önce Avrupa Birliği'nde gündeme geldi ve proje 2007 yılında Avrupa Birliği müktesebatına dâhil edildi. 2015 yılında ise Davos Görüşmeleri sırasında Toplumsal Cinsiyet projesi Türkiye Devleti temsilcilerine de sunuldu.2011 yılı Mayıs ayında İstanbul’da yapılan bir toplantı sonrası İstanbul Sözleşmesi katılımcı devletler tarafından imzalandı. AB ülkelerinin çoğunun imzasının bulunduğu İstanbul Sözleşmesi 1 Ağustos 2014 yılında yürürlüğe girdi.


İstanbul Sözleşmesi'nin üçüncü maddesinde toplumsal cinsiyet şöyle tanımlanıyor: "Toplumsal cinsiyet, herhangi bir toplumun, kadınlar ve erkekler için uygun olduğunu düşündüğü sosyal anlamda oluşturulmuş roller, davranışlar, faaliyetler ve özellikler olarak anlaşılacaktır." Toplumsal cinsiyet toplumun belirlediği, toplumun kurguladığı rolleri, davranışları kapsar. İstanbul Sözleşmesi’ne göre cinsiyet doğumla, yaratılışla belirlenmeyecek, birey isterse cinsiyetini değiştirme hakkına sahip olacaktır.


Bu proje ülkemizde kadın-erkek eşitliği olarak algılanıyor. Daha doğru bir ifade ile bu projenin arkasında olanlar bu şekilde algılanmasını istiyorlar. Türkiye’de kadına uygulanan şiddet bahane edilerek kimi çevreler ve STKlar bu projeye destek veriyor. Projenin amacı bireyin cinsiyetinin ne olacağına bireyin kendisinin karar vermesi. Kadının kadınla, erkeğin erkek ile evliliğinin önünün açılması. Bu proje ile Türk toplumu, Türk aile yapısı başka bir şeye dönüştürülmek isteniyor. Bu gözden kaçırılarak toplumun kadın-erkek eşitliğine odaklanması sağlanmaya çalışılıyor.


Proje cinsiyetler arasındaki farklılıkları tamamen yok sayıyor, kadın ve erkek cinslerinin kendilerine özgü niteliklerini anlamsızlaştırıyor. Böylece cinsiyetsiz olma algısı topluma yerleştirilmeye çalışılıyor.

İstanbul Sözleşmesi ile bireyin cinsel yönelim tercihi yasal güvence altına alınıyor. Bir kişinin, cinsel arzusunun, hemcinsine, karşı cinse ya da her ikisine birden yönelebileceğine vurgu yapılıyor. İstanbul Sözleşmesi’nin 4. maddesi ile bireyin cinsel yönelimi güvence altına alınıyor. Bu kapsamda cinsiyet değiştirme ameliyatlarının devlet tarafından karşılanması gündemde. Konu ile ilgili geçen haftanın "Danıştay, cinsiyet değişikliği operasyonu yapmayan Cerrahpaşa’yı haksız buldu" gazete haberi projenin hukuksal ayağının işlediğini göstermektedir.


Cinsiyet Projesi uluslararası küresel bir projedir. Yeni bir dünya düzenini kurgulayanlar sadece teknoloji ağırlıklı değil, aynı zamanda bizi biz yapan değerleri; aile ilişkilerimizi, geleneklerimizi ortadan kaldırmak istiyorlar. Bireyi ailesinden, bağlı olduğu yakın çevresinden uzaklaştırıp dijital dünyaya hapsetmek istiyorlar. Ailesinden, yakın çevresinden uzaklaşan bireyleri etkilemek onları dijital platforma çekerek bireye yeni bir format atmak daha kolay olacaktır. Dijital platformun efendileri neyi uygun görürlerse bireye onu verecekler, bireyi dijital köle, kul haline getireceklerdir. Yeni dünya düzeni nakitsiz toplum(dijital para), emoji alfabesi, cinsiyetsiz toplum… gibi projelerle gümbür gümbür geliyor.

BİLGİ GÜÇTÜR. Op. Dr. Ali DULUM


Kitap öneri: Ray KURZWEIL, İnsanlık 2.0

Okunma 15590 kez Son Düzenlenme Çarşamba, 17 Temmuz 2019 19:31
Ali Dulum

DAĞARCIK

Gazeteler