Yakın mücadele arkadaşlarının anlattıklarına göre,Muhsin başkan, avukatlarının israrlarına rağmen uzun süreler yattığı ceza evinden hiç tahliye talebinde bulunmamıştır. Cezaevinde birlikte yattığı arkadaşlarını yanlız bırakmak istemediğini belirmiştir. Yani ahde vefa örneği sergilemiştir.
Muhsin Yazıcıoğlu başkanın Ülkü Ocakları genel başkanlığından başlayan dava adamlığı, milletvekilliğine ve kurduğu partisinin genel başkanlığına kadar sürmüştür.
Kurduğu ve kurdurduğu Nizam-ı Alem ocakları ile ve sonrasında Alperen Ocakları ile gençlere verdiği önemi anlamaktayız. Geleceğin gençlerde olduğunu hep dile getiren merhum Muhsin Yazıcıoğlu başkanın, çatışma dönemlerinde, gençliği kavgadan uzak tutmak için verdiği mücadeleyi yakınlarından duymuşumdur.
Muhsin başkanın dönemlerindeki liderler, Cumhurbaşkanlığı yapmış şahsiyetler, artık onun kadar anılmıyor. Bu da kendisinin ne kadar değerli olduğunu ortaya koyuyor.
Hayatı boyunca her türlü dış kaynaklı ideolojiye, emperyalizme direnen başkanın döneminde hafızamızda kalan bir sloganı paylaşmak isterim. ‘NE AMERİKA, NE RUSYA, NE ÇİN, HERŞEY MİLLİYETÇİ TÜRKİYE İÇİN’. İşte bu slogan başkanın dünya görüşünü yansıtan özettir.
Muhsin Yazıcıoğlu’nun halen muamma olarak kalmış helikopter kazasının yıldönümünde, tartışmalar devam ediyor. Çok çeşitli teoriler öne sürülüyor. Öldürüldü mü?, ölmesine göz mü yumuldu?. Çözülemedi. Yanındaki rahmetli muhabir kardeşimizin 112 ile yaptığı telefon konuşmaları dün gibi hafızalarda. Muhsin başkanda ne gibi sırlar vardı, kimler bu sırlardan rahatsızdı bilemeyiz.
Ölüm yıldönümünde dualarımızı göndermekten öte ve de davasını unutturmamaktan başka elimizden birşey gelmiyor. Allah rahmet eylesin.