head

2183026 810x458 75f08
Pazar, 17 Kasım 2024

Siyaset

CHP Antalya İl Gençliği , Cemaat yurdunda başı kesilen Üniversite öğrencisinin ardından adeta haykırarak basın açıklaması yaptı.

chp antalya gençliği 4 7ae12

Yapılan açıklamada; "Türkiye Cumhuriyeti, Anayasında da belirtildiği gibi sosyal bir devlettir. Bundan dolayıdır ki üniversiteye öğrencilerinin güvenli barınma hakkı Devlet tarından karşılanması beklenilendir. Ne yazık ki ders almıyoruz. Yakın bir dönemde cemaat olarak kendini adlandıran bir terör örgütü eliyle bu ülkede bir darbe girişimi gerçekleştirildi. Sosyal devletin, eğitim alanındaki yükümlülüklerini yerine getirmeyişinin boşlukları, FETÖ tarafından doldurulmasının sancısını 15 Temmuzda tüm ülke olarak yaşadık. Bugünlerde Antalya’mızda Antalya İlim ve Kültür Derneğine ait cemaat yurdunda bir öğrencinin, yurt çalışanı bir aşçı tarafından başının kesilerek öldürüldüğü, ardından bu olayla ilgili yayın yasağı getirildiğini öğrendik. Antalya’mızda daha geçtiğimiz günlerde kadın öğrencilerin yurtlarında taciz edilmesinin şokunu yaşarken, bugün bir cemaat yurdunda, çalışan aşçı İhsan Güney tarafından üniversite öğrencisi Mehmet Sami Tuğrul’un başının satırla kesilerek katledildiğinin haberini almanın üzüntüsü içerisindeyiz.”Deccal bu” diyerek öğrenciyi katleden caninin görünmektedir ki ne akli ne de vicdani sağlığı yerinde olmamasına rağmen yüzlerce öğrencinin yaşadığı bir yurtta kontrolsüz bir şekilde çalışması başlı başına güvenlik skandalıdır. Ardı ardına gelen bu güvenlik skandalları göstermektedir ki, üniversite öğrencilerinin barınması noktasında gerekli güvenlik önlemleri alınmamaktadır. Öğrenciler yüksek ücretler ve cemaat yurtları arasında sıkışmış durumda, can güvenlikleri tesis edilememektedir. Öncelikle ifade etmemiz gerekir ki, Türkiye Cumhuriyeti kurucu Mustafa Kemal Atatürk tarafından doğrudan gençliğe emanet edilmiştir. Bu ülkenin emanetçisi gençliğin, tarikat, cemaat yurtlarında ne olduğu devletimiz tarafından denetlenmeyen kişilerin elllerine bırakılmasını kabul etmiyoruz. 15 Temmuzdan ders almıyorsanız, bugün yaşadığımız bu olaylardan ders alın. Üniversite öğrencisi olan tüm kardeşlerimizin güvenli barınma hakkı doğrudan devletimiz tarafından tesis edilmelidir. Bir daha 15 Temmuzlar yaşanmasın diye, bir daha üniversite öğrencileri kendi yurtlarında taciz edilmesin, katledilmesin diye her öğrenci için uygun ve güvenli barınma hakkı Türkiye Cumhuriyeti Devleti tarafından karşılanmalıdır. Az kaldı arkadaşlar, Cumhuriyet Halk Partimizin iktidarının öncelikli görevlerinden biri bu olacaktır. Takipteyiz…" denildi.

chp antalya gençliği son f013b

 

 

 

HABER: Emine YILMAZ

Saadet Partisi Alanya İlçe Başkanı Hüseyin Sarıca, Alanya'daki kiralık ev fiyatlarını ve konut fiyatlarını değerlendirdi...

Saadet Partisi Alanya ilçe başkanı Hüseyin Sarıca, hem Alanya’da ev kiralarında yaşanan artışı hem de Alanya’da satılık ev fiyatlarının çok yüksek olduğunu belirtti. AK Parti’nin iktidara geldiği 2002 yılında ev fiyatlarının daha makul olduğunu fakat 2021 senesi itibariyle ev fiyatlarında ütopik bir artış olduğunu, çalışan bir işçinin ömür boyu çalışsa dahi ev sahibi olamayacağını belirtti.

“EV ALMAK HAYAL OLDU”...

Alanya’da ki kira ve konut fiyatlarını değerlendiren Sarıca, “ Alanyamızda ki en önemli sorunlardan bir tanesi kiralık ev bulmakta vatandaşlarımızın çektiği sıkıntılardır. Bu sıkıntıları sıralayacak olursak birincisi kiralık evlerin kiralarının aylık 3000 liraya dayanması vesilesiyle kiracıların bu kirayı ödeyebilecek durumlarının olmaması. ikincisi her geçen gün yabancıya yönelik 1+1 evlerin üretiminin artması. Beraberinde 2+1, 3+1 evlerin üretilmesinde azalma yaşanmasıdır. kendi yaşam kültürüne uymayan 1+1 evlerde oturmak istemeyen 2+1, 3+1 ev arayan kiracılarımız ev bulmakta zorluk çekmektedirler. Üçüncüsü kentsel dönüşümle birlikte gelen sıkıntılar ki , örneğin kentsel dönüşüme giren 30-35 yıllık 2 binanın boşaldığını varsayarsak burada oturan 20 tane ev sahibininde boşa çıkmasıyla kiralık ev arama sayısının artmasıdır. Tabi burada kentsel dönüşüm esnasında yıkım kararı çıktıktan sonra kiralık ev bulamayıpta hala oturduğu evi boşaltamayanların evinin elektriğinin suyunun kesildiğinide şahit olmaktayız. Faizlerin ve doların yükselmesiyle 500-600 bin lira olan evlerin fiyatlarının astromik bir şekilde artmasıyla Alanya da sıfır dairelerde neredeyse 1 milyon liranın altında ev olmayışı 20-30 yıllık evlerin dahi 750-800 bin liraya çıkması ile artık ev almak hayal oldu. Kendi insanımız 500 ile 1 milyon arasında seyreden bir konutu ömür boyu çalışsa dahi alamaz konuma geldi. Bütün ömrünü kazandığı parayı bir konut almaya tahsis etse alamıyor. Oysa dolar bazında para biriktirenler 40-50 bin dolara bu konutları rahat birşekilde alabiliyorlar Oysa 2002 ak parti iktidarından önce emekli olan bir insanımız aldığı emekli ikramiyesi ile ve emekli oluncaya kadar kadar yaptığı birikimlerle banka kredisi kullanmadan sağa sola borçlanmadan bir ev sahibi olabiliyordu. Ak parti iktidarında doların 1,4 liradan şimdi 13,72 lere çıkmasıyla % 1200 devaülasyon yaşadık.” dedi.

“VERGİLERİ ORTADAN KALDIRIN”...

Alanya’da hem üreticinin hemde tüketicinin mağdur durumda olduğunu belirten Sarıca, “ Üretim maliyetleri gelen zamlarla birlikte gün geçtikçe artıyor. Bu durum haliyle çarşıya pazara yansıyor ve insanımız sebze meyve ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanıyor. Zor değil, üreticimizin belini büken vergileri ortadan kaldırırsanız ürün maliyetleri de düşecektir” dedi.

 

“AK PARTİ HAYAL SATIYOR”...

AK Parti’nin hayal sattığını ifade eden Sarıca, “6 ay önce bugünler için "uçacağız, herkes bizi kıskanacak" diyenler, şimdi 6 ay sonrası için hayal satıyor! 230 aydır iktidarda bulunan bu arkadaşlar, bu süre boyunca yapamadıklarını nasıl olacak da bu 6 ayda yapacaklar? 20 yıllık bir iktidarın, "6 ay vaadi" sadece ama sadece komiktir.
Biz Saadet Partisi olarak iddialıyız.
Değil 20 yılda, 20 günde dahi ülkeye hakim olan iklimi değiştirir ve 20 haftada her alanda gözle görülür bir iyileşmeyi gerçekleştiririz.11 aylık koalisyon dönemimizde çok şeyi başardık; şimdi de Allah'ın izni ve milletimizin teveccühüyle, 20 ayda insanımızı ve ülkemizi rahatlatacak adımları atarız.20 yılda neler yapabileceğimizi ise bu iktidarın havsalası dahi almaz, alamaz!
Çözüm de bellidir. Eğer bir iktidar halkı yerine küresel sömürü sistemine hizmet ediyorsa, o iktidarın halkına verebileceği sadece sefalet, yoksulluk ve zam haberleridir.Evet, durumumuz iyiye gitmiyor ama şunu biliyoruz ki, çözüm her zaman vardır. Üzülüyoruz ama umudu da asla elden bırakmıyoruz. Geçmişte bir lira zam yapmadan memura, emekliye zam üstüne zam veren Millî Görüşçüler, Saadet Partililer varsa umut her zaman vardır. Buyurun birlikte çalışalım, Saadet Partimizi önce iktidar yapalım, sonra da tüm sorunların hakkından hep beraber gelelim.” dedi. 

 

 

 

 

 

 

 

HABER: İbrahim AKDAĞ

CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun istifa etmek yerine görevden alınması gerektiğini belirterek "Onun yüzünün kızarmasını, istifa etmesini bekleyemeyiz. Hala işleyen bir mekanizme varsa, bu adam muhakkak görevinden alınmalıdır ve Yüce Divan'da yargılanmalıdır" dedi. Özkoç ayrıca, "El Kaide’nin bir alt kurumunun lideri olan bir kişiyi Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı yapmış" ifadelerini kullandı... 

CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu için “Bu İçişleri Bakanı derhal görevinden alınmalıdır. İstifa etmelidir demiyorum, çünkü onda istifa edecek yüz yok. Onun yüzünün kızarmasını, istifa etmesini bekleyemeyiz. Hala işleyen bir mekanizme varsa, bu adam muhakkak görevinden alınmalıdır ve Yüce Divan'da yargılanmalıdır” dedi.

Özkoç, AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a da “1 trilyon lira şu an da milletin borcu var. Senin borcun var mı? Katar’da mı paralar nerede? Senin borcun var mı gerçekten? İnsanların borcu var, birbirlerinin yüzlerine bakamıyorlar. Sen hiç borçlandın mı? Asgari ücret normal olarak kesinlikle 5 binin altına düşmemeli. Asgari ücret getirdiği zamların, kaybettikleri rakamların tamamını telafi edecek bir asgari ücret olmalı” dedi.

Engin Özkoç, TBMM’de bugün düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Özkoç’un konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

"UYUŞTURUCU BARONLARINI KOLLAYAN İÇİŞLERİ BAKANI’NIN ARKASINDA ERDOĞAN VAR"...
“Şu anda TBMM’de, Genel Kurul’da, Türkiye Cumhuriyeti’nde önümüzdeki yıl yapacağımız harcamaların nasıl yapılacağı konusunda bütçeyi görüşüyoruz. Hem yurttaşlarımızın hem ülkemizin yapacağı yatırımları, alacağımız tedbirleri görüşüyoruz. Dün İçişleri Bakanlığı bütçesi vardı ancak sağlıklı görüşme yapılamadı. İçişleri Bakanı bizzat Genel Kurul’u provoke etti, milletvekillerine hakaret etti. Bu İçişleri Bakanı artık suç işleyen bir kişidir. Suçluyu koruyan ve kollayan kişidir. Uyuşturucu baronlarının arkasında duran kişidir. Adı Süleyman Soylu’dur. İçişleri Bakanı, 4,9 ton Türkiye’ye getirilen kokainin bağlantısını, aradan bir buçuk yıl geçmesine rağmen tek bir işlem yapmamıştır. İçişleri Bakanı’nın elinde, bu uyuşturucu Kolombiya’da yakalanmış, teslim alacak konteynerlerle ilgili bilgi var mı? İçişleri Bakanı’nın doğruladığı rapor şu anda elimde. Bu belgede, gelen kokainin taşındığı konteynerlerin numaraları var. İçişleri Bakanlığı tarafından biliniyor. Bilinmiyorsa sebebini açıklamak zorunda. Soruyorum. Bir buçuk yıldan beri bu baronla ilgili neden hiçbir işlem yapmadın? Evlerinizde çocuklarınızla ilgili endişe ediyorsunuz ya, okullara kadar inen uyuşturucu ile ilgili uykularınız kaçıyor ya, bu uyuşturucuyu Türkiye’ye getirenin adı İçişleri Bakanı tarafından biliniyor, ancak işlem yapmıyor. Bakan doğruladı, adı da Mersin Limanı’nda var. İçişleri Bakanı’nın yapacağı tek iş var, bununla ilgili işlem yapması. Yaptı mı? Yapmadı. Dün sorduk. Ne cevap verdi. ‘Hainler, yalancılar’, hakaretler, parmak sallamalar, üzerine yürümeler. İçişleri Bakanı neyi saklıyor? Uyuşturucu baronunu koruduğunu saklıyor. Buradan suç duyurusunda bulunuyorum. İçişleri Bakanı, eğer parlamenter sistem olsaydı Yüce Divan’da yargılanırdı, güven oyu istenirdi, bakanlıktan düşürülürdü. Uyuşturucu baronunu bir buçuk yıldır kollayan İçişleri Bakanı’nın arkasında kim var? Recep Tayyip Erdoğan."

"ERDOĞAN’IN BİR ŞEY SÖYLEMESİ GEREKMEZ Mİ"...
"Plan ve Bütçe Komisyonu, karşımda Süleyman Soylu var. İki kişi ABD hazinesini soymuş, zimmetlerine para geçirmiş. O adamlar yakalanmış, iftiracı olmuşlar. Amerika, Türkiye’ye bilgi vermiş. ‘140 milyon kara para Türkiye’de aklanmıştır.’ Kara para aklayan Sezgin Baran Korkmaz’ın kim olduğunu bildikleri halde, İçişleri Bakanı tarafından onun uçağı kullanılmıştır. Türkiye Cumhuriyeti mahkemeleri, Amerika’dan gelen bilgi doğrultusunda bu kişi hakkında mal varlığına el koyma ve yurt dışına çıkma yasağı almıştır. Bir ay içinde ne değişmiştir? Birden harekete geçmişlerdir. Devletin mahkemeleri bu suçluyla ilgili mal varlıklarına el koymayı ve yurt dışı yasağını bir anda kaldırmıştır. Sezgin Baran Korkmaz denilen suçlu, İçişleri Bakanı ile İçişleri Bakanlığı’nda birebir görüşme yapmıştır. Kendisine sorduk. ‘Bunu bize açıkla’ dedik. İçişleri Bakanı cevap vermiş. Dün söylediğinin tam tersine. ‘Bir şey yaptık; biz devletin bütün kurumlarıyla beraber, Sayın Özkoç, aklınızın yetmediği şudur: Türkiye uluslararası bir operasyona gelirken devletin bütün kurumlarıyla yukarıdan aşağı öyle bir karar aldık ki…’ Devletin kurumları kim? Sulh ceza mahkemeleri, İçişleri, istihbarat… ‘Bütün bu kurumlarla öyle karar aldık ve öyle meseleye daldık ki Amerika’yı da açığa düşürdük.’ Yani ‘Sezgin Baran Korkmaz’ı devletin bütün kurumlarıyla kaçırdık’ diyor. Cumhurbaşkanlığı’nda oturan kişi, Recep Tayyip Erdoğan’ın bir şey söylemesi gerekmiyor mu? Her seferinde yalan haberlerle sayfalarını dolduran yandaş medyanın ‘Bu kadar da olmaz, itiraf etti, artık bunun üzerine gitmeliyiz’ demez mi?"

"EL KAİDE LİDERİ OLAN BİR KİŞİYİ VATANDAŞ YAPMIŞ"...
"İçişleri Bakanı, bu kadar da değil, bizzat terör örgütü lideri olan, bağlantılı olan, El Kaide’nin bir alt kurumunun lideri olan bir kişiyi Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı yapmış. Kimse bir şey demeyecek mi? 5 milyon göçmenin içinde kaç tane El Kaide, El Nusra, Afgan ajanı, kara para baronları, uyuşturucu baronları Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı almıştır? Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları, ‘yetti artık’ demeyeceğiz mi? Sen söyle olduğun için biz şehit vermeye devam ediyoruz. Bugün, Türkiye yönetilemediği için üç tane filiz gibi kardeşimizi şehit verdi. Üç tane, Türkiye Cumhuriyeti geleceğini şehit verdi. Dün ‘Terörü bitirdik’ dedi, bugün teröre üç şehit verildi. Suç işleriyle birlikte olan birileri olmazsa anneler şehit vermez. Devletimizle gurur duyarız. Ama devleti ve kurumları itibarsız hale getiren bu devlet görevlileridir."

 SOYLU SBK UÇAĞINA BİNERKEN. 3 77661

"BU ADAM YARGILANMALIDIR"...
"Bir ulusal televizyona çıkıyor, ‘Bir siyasetçinin mafya liderinden 10 bin dolar rüşvet aldığını biliyorum’ diyor. Gariban vatandaşımız ufacık herhangi bir suçla karşı karşıya geldiği zaman aslan kesilen, milletin arkasından parmak sallayan kişi, bu mafya liderinden 10 bin dolar alan siyasetçiyi açıklamıyor. Onu koruyor. Bu İçişleri Bakanı görevini yapmaya devam ediyor. Beceriksiz bir adam olduğu için binlerce insanı Covid belasıyla yüz yüze getirdi. Bu İçişleri Bakanı suç baronlarıyla hareket etti. Bu İçişleri Bakanı derhal görevinden alınmalıdır. ‘İstifa etmelidir’ demiyorum, çünkü onda istifa edecek yüz yok. Onun yüzünün kızarmasını, istifa etmesini bekleyemeyiz. Hala işleyen bir mekanizma varsa bu adam muhakkak görevinden alınmalıdır ve Yüce Divan’da yargılanmalıdır.”

"KILIÇDAROĞLU SAĞDAN DA OY ALABİLECEK BİR LİDER"...
Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusundaki kulisler işaret edilerek, “Zaman zaman Abdullah Gül’ün adaylığı ile ilgili konular gündeme geliyor. Sağdan da oy alabilecek birinin cumhurbaşkanı adayı konuşuluyor” sorusuna Özkoç, şu yanıtı verdi:

“Mesela Kemal Kılıçdaroğlu, sağdan da oy alabilecek bir lider. Mesela Kemal Kılıçdaroğlu ‘Tüm Türkiye’yle, geçmişimizle, bütün yaralarımızı saralım’ diyen bir lider. Mesela Kemal Kılıçdaroğlu, ‘Türkiye’de artık kavga değil, barış içerisinde olalım’ diyen bir lider. Örneğin Kemal Kılıçdaroğlu, benim dostlarım diye, kendisinin dışında farklı düşünen herkesi kucaklayan bir lider. CHP’ye ‘Böyle bir insan kimdir’ diye sorarsanız CHP’liler der ki ‘Bizim Genel Başkan’ımızdır’ der. ‘Adı Kemal Kılıçdaroğlu’dur’ der. Bugüne kadar gerçekten ülkesiyle ilgili hiçbir ayrımcılığa girmeyen, ülkesinin bütün yurttaşlarını kucaklayan, onlara politikanın sevgiyle saygıyla da yapılabileceğini defalarca gösteren liderin adı Kemal Kılıçdaroğlu’dur”

“ERDOĞAN HAKÇA BİR ASGARİ ÜCRETİN ALTINA İMZA ATABİLİR Mİ”...
Asgari ücreti ile ilgili soruya Engin Özkoç, “TÜİK Başkanı, asgari ücret alacak binlerce kişiyi yanlış bilgilendirdiği için, TÜİK ile ilgili rakamları doğru yayınlamadığı için, enflasyon üzerinden asgari ücretin belirleneceğini bildiği halde binlerce vatandaşımızın hakkını hukukunu yalan beyanlarıyla engellediği için ana muhalefet partisi liderini içeri almıyor. Bu TÜİK Başkanı o görevdeyken biz asgari ücreti konuşabilir miyiz? 100 bin liranın üzerinde maaş alan Recep Tayyip Erdoğan, gerçekten hakça bir asgari ücretin altın imza atar mı” diye yanıt verdi.

“ASGARİ ÜCRET KESİNLİKLE 5 BİN LİRANIN ALTINA DÜŞMEMELİ”...
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “yastık altı para” çağrısı için Özkoç, “Dolar almış başını gidiyor, vatandaşın geçinecek parası yok, Cumhurbaşkanı milletle dalga geçiyor. Cumhurbaşkanı hangi fırsattan bahsediyor? Mesela beşli çetenin aldığı ihalelerden milletimizin bir payı olacak mı? Mesela esnafın faiz borcunu sıfırlayacak mısın? Milletin yastığının altında dolar var mı dolar? 1 trilyon lira şu an da milletin borcu var. Senin borcun var mı? Katar’da mı paralar, nerede? Senin borcun var mı gerçekten? İnsanların borcu var, birbirlerinin yüzlerine bakamıyorlar. Sen hiç borçlandın mı? Asgari ücret, normal olarak kesinlikle 5 binin altına düşmemeli. Asgari ücret, getirdiği zamların, kaybettikleri rakamların tamamını telafi edecek bir asgari ücret olmalı” dedi.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar

Başkan Böcek “Jet hızıyla yapacağız”...

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal ile mahkemece iptal edilen Kırcami imar planlarının yeni planlama sürecini görüştü. “Kaybedecek bir saniyemiz yok” diyen Başkan Böcek, “Mahkemenin iptal gerekçeleriyle ilgili üzerimize düşen, yapılması gereken ne varsa jet hızıyla yapacağız. Yeni planlamayı komisyonlarda gündeme alıp, ek meclis yaparak geçireceğiz” dedi.

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal, Kırcami Bölgesi Geliştirme Güzelleştirme Kültür ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Mustafa Ayanoğlu ve yönetim kurulu üyeleriyle birlikte iptal edilen Kırcami imar planlarıyla ilgili yol haritasını görüşmek üzere ASAT’ta bir araya geldi. Toplantıya, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Cansel Tuncer, Başkan Başdanışmanı Cem Oğuz, ASAT Genel Müdürü İbrahim Kurt da katıldı. Toplantıda, Kırcami İmar planlarının iptaline yönelik istinaf başvurusunun Konya Bölge İdare Mahkemesi'nde reddedilmesinin ardından yeni planlama sürecine ilişkin izlenecek yolla ilgili değerlendirmelerde bulunuldu.

güçbirliği.jpg 2 81430

100 BİNLİK PLANI BAKANLIĞA GÖNDERDİK...

Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, 28 yıldır Kırcami sorununa sahip çıkmaya çalıştığını dile getirerek, bir tarafta 8-10 katlı binalar diğer tarafta tarım yapanlar varken, bunun bir kader olmadığına inandıklarını söyledi. Kırcami planlamasının anayasası durumundaki kamu yararı ve Toprak Kurulu kararlarının Danıştay kararı ile lehlerine sonuçlandığını hatırlatan Başkan Böcek, “Bu sevindiricidir. Büyükşehir Belediyesi olarak Kırcami ile ilgili 1/100 binlik planı ilgili Bakanlığa gönderdik. Muratpaşa Belediyemiz de hızlı bir şekilde 25 binlik, 5 binlik, binlik planları yapacak. El birliğiyle hızla sonuca götüreceğiz” dedi.

NE GEREKİYORSA HIZLA YAPACAĞIZ...

Büyükşehir Belediyesi’nin üzerine ne görev düşüyorsa, Muratpaşa Belediyesi ve Kırcami dernekleri ile işbirliğiyle yerine getireceğini kaydeden Başkan Muhittin Böcek, “Ortada bir iyi niyet vardır. Ben biliyorum ki planlama Antalya Büyükşehir Belediyesi’nde bütün arkadaşlarımızın desteğiyle oy birliğiyle geçecektir. Bir kez daha vurgulamak gerekirse kamu yararı ve Toprak Kurulu Kararlarının alınmış olması çok önemlidir. Mahkemenin gerekçeleri ne gerektiriyorsa; 100 binlik plana atıfta bulunulması ve buna benzer konuları jet hızıyla tamamlayıp ilgili bakanlıktan takibini yapacağız. Yeni planı belediye meclisi komisyonlarında gündeme alıp, beklemeden ek meclise getirmek şartıyla karar altına alacağız. Bir saniye bekleyecek vaktimiz yok. Yapılması gereken ne varsa hızla yapacağız” diye konuştu.

güçbirliği.3 ddddc

DESTEK TEŞEKKÜRÜ...

Kırcami konusunun hem şehircilik hem de sosyolojik açıdan acil çözülmesi gereken bir sorun olduğunu söyleyen Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal, “İstinaf mahkemesi kararının ardından size ulaştığımda Kıbrıs’ta çalışma gezisindeydiniz. Siz hiç vakit kaybetmeden yeni biri imar planı sürecini yetkili kurullarımızdan, meclislerimizden geçirelim, hızla adım atalım diyerek destek oldunuz. Bu çerçevede odalarımızı, sivil toplum kuruluşlarını kısmen ziyaret ediyoruz. Fikirlerine açığız. Vakit kaybına yer olmadığını düşünmekteyiz. Desteğiniz için çok teşekkür ederiz” ifadelerini kullandı.

 

 

 

 

HABER: Ayten YILMAZ

Şehrimizde yaşanan vahşet karşısında kelimelerimiz tükeniyor.

Akdeniz Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği öğrencisi Mehmet Sami Tuğrul'un canice bir cinayetle yaşamını yitirmiş olduğunu büyük bir üzüntüyle öğrenmiş bulunmaktayız.

Pırıl pırıl, geleceğe dair umutları ve hayalleri olan genç arkadaşımız ne yazık ki hastalıklı, vahşi düşüncelerle hayattan koparılmıştır.

Ailesinin özenle büyüttüğü, kendisinin dokunmaya kıyamadığı evlatlarını, geleceğini kurtarması için bin bir emek ve fedakarlıkla gönderdikleri okul hayatı insan aklı, mantığı ve onuruyla bağdaşmayacak, hiçbir izahı olmayan şekilde son verilmiştir.

 

Antalya Büyükşehir Belediyesi olarak öğrencilerimizin barınma ihtiyacı konusunda üzerimize düşeni yapmaya çalışsak da, öğrencilerimiz için yurtlar açsak da;

sorunun temelinin öğrencilere devlet tarafından yeterli barınma imkanı sunulmamasından ve yine devlet tarafından bu tarz yurtlara karşı yeterli ve etkili denetimin yapılmamasından kaynaklı olduğunun farkındayız.

Antalya Büyükşehir Belediyesi Gençlik Meclisi olarak;

Kadın-erkek, genç-yaşlı ayrımı gözetmeden her kesime karşı artan şiddetin farkındayız ve bu farkındalıkla şiddetin her türlüsünü sonlandırmak için yılmadan çalışacağız. Çok üzgünüz, acımız tarifsiz ancak bir daha bu vahşetler yaşanmasın diye vereceğimiz çaba bu vahşetlerden çok daha güçlü ve büyük olacak.

gençlik merkezi 3 10060

Merhum arkadaşımızın kederli ailesine başsağlığı diler, failin hak ettiği şekilde en ağır cezayla cezalandırılmasını temenni ederiz.

Ozan Şükrü KAYAPINAR

Antalya Büyükşehir Belediyesi

Gençlik Meclisi Başkanı

 

 

 

 

 

HABER: Mertcan YILMAZ

Gazeteler