head

2183026 810x458 75f08
Salı, 08 Nisan 2025
rek_lam_11_386cd_1aab8.jpg

Manşetler

Türkiye'nin önemli kayak merkezlerinden Uludağ'da bulunan Kervansaray Otel'de sabah saatlerinde çıkan yangında 2 kişi hayatını kaybetti. Bursa Valiliği, otelin daha önce eksikleri nedeniyle kapatıldığını ve yangın sırasında müşteri bulunmadığını açıkladı...

Saat 06.00 sıralarında otelin arka tarafındaki veranda alanında başlayan yangın, hızla binaya sıçradı. İhbar üzerine bölgeye çok sayıda itfaiye ekibi sevk edildi. 110 personelin müdahalesiyle yangın kontrol altına alındı ve soğutma çalışmaları başlatıldı.

VALİLİKTEN RESMİ AÇIKLAMA...

Bursa Valiliği yaptığı yazılı açıklamada, otelin 2 Ocak 2025 tarihinde konaklama izninin iptal edildiğini ve yangın sırasında müşteri bulunmadığını belirtti. Açıklamada, "Otelde bulunan 12 personelden 2'si maalesef hayatını kaybetmiştir. Hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyoruz." ifadelerine yer verildi.

indir 3 fd5f1

MİLLİ KAYAKÇI BERKİN USTA HAYATINI KAYBETTİ

Yangında hayatını kaybedenlerden birinin, 2022 Pekin Kış Olimpiyatları'nda Türkiye'yi temsil eden milli kayakçı Berkin Usta olduğu öğrenildi. Aynı yangında, Kayak Hocaları Derneği Başkanı Yahya Usta ve annesi Fikriye Usta da yaralandı.

 

OTEL DAHA ÖNCE DENETLENMİŞ VE EKSİKLERİ TESPİT EDİLMİŞTİ

Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, otelin Kartalkaya'daki yangın sonrası yeniden denetlendiğini ve eksikleri nedeniyle kapatılması gerektiğinin rapor edildiğini söyledi. Bozbey, "Bu otel, denetimlerde eksikleri tespit edilen ve kapatılması gereken bir yerdi. Raporlar ilgili kurumlara iletilmişti." dedi.

YANGININ ÇIKIŞ SEBEBİ ARAŞTIRILIYOR...

İlk belirlemelere göre yangının, otelin alt katındaki mutfak veya kafeterya bölümünden çıktığı tahmin ediliyor. Yetkililer, yangının kesin nedeninin soğutma çalışmaları sonrası yapılacak incelemelerle netleşeceğini ifade etti.

OTEL YÖNETİMİNDEN AÇIKLAMA...

Kervansaray Otel yetkilileri, yangının otelin kapalı olduğu dönemde çıktığını ve sebebinin henüz bilinmediğini belirterek, "Resmi makamlarla iş birliği içinde tüm bilgiler paylaşılmaktadır. Kamuoyu en kısa sürede detaylıca bilgilendirilecektir." açıklamasını yaptı.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar

 

 

 

 

İBB Başkanı İmamoğlu'nun gözaltına alınması ile başlayan ve tutuklanmasının ardından da devam eden Saraçhane protestoları bugün 6. gününe girdi. CHP lideri Özel Saraçhane'deki büyük mitingde konuştu...

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanmasının ardından başlayan protestolar devam ediyor. Protestoların merkezi olan Saraçhane'de yüzbinler bir araya geliyor.

CHP'nin gün içerisinde yaptığı çağrının ardından vatandaşlar saat 20.30'da Saraçhane'de toplandı. CHP lideri Özgür Özel Saraçhane'deki buluşmada konuştu.

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı altıncı günde de Saraçhane'de toplanan yurttaşlara sesleniyor. Özel konuşmasında 'zıpla zıpla, zıplamayan Tayyip' sloganına "Zıplayın gençler, Allah göstermesin" cevabını verdi. 

 
 

Özel'in konuşmalarından satır başları şu şekilde:

 

"Bugün 6. gün; bu bir meydan mitingi değil, bu faşizme karşı meydan okuma eylemi! 

Vatandaşın dediği oluyorsa, kimin geleceğine ve gideceğine halk karar veriyorsa orada demokrasi vardır. Ama bir ülkede geleceğe soy kütükleri belirliyorsa orada monarşi vardır. Halk birilerinin yöneteceğine karar veriyor ama kimin gideceğine başkaları karar veriyorsa orada darbe vardır, faşizm vardır.

"SONUNA KADAR MÜCADELE EDECEĞİZ"...

- Biz Saraçhane'de toplanıyoruz ama dağılamıyoruz. Çünkü dağılmanın sonuçlarını biliyoruz. İlk fırsatta bir sonraki akşam yine buraya geliyoruz. Çünkü burada toplanmanın şartları devam etmektedir. Dağılmanın şartları oluşmamıştır. Sonuna kadar mücadele edeceğiz.

- İlk gün toplandığımızda 'İlk gün olur, yarın unutulur' demişlerdi. Her şeyin hesabını yapmışlardı ama bir şeyi hesap edemediler: Sizi hesap edemediler. 'Onların seçtiğinin değil benim atadığımın dönemi başlar.

- Onların seçtiği fakirle fukura ile öğrenci ile genç ile uğraşır. Ama benim atadığım ben helikopterle hangi kupon araziyi beğendiysem not alır. Çok sıkışırsam satacak bir şey bulamazsam İstanbul'un bağrına bıçak saplarım. Benim yandaşlarım parasını para eder. Bir boğaz daha açarım, Kanal İstanbul yaparım. Etrafını da Katarlılara satarım' diye hesapladı.

- Bu hesap 31 Mart 2019'a kadar tuttu. Dört tane gökdelen ile aldığı şehre 256 gökdelen oturttu. Katarlılara söz verdi, hayali Kanal İstanbul'du. Ama İstanbullular İstanbul'un emanetini Ekrem İmamoğlu'na verdiler.

- Mehter marşları söyleyerek geldiler. Ama milletin tepkisini görünce hızla sıvıştılar. Osmanlı tokatı atmak isterken demokrasi tokatı ile tanıştılar. Ekrem evladınız, abiniz, kardeşiniz bu güzel şehre hizmet etmek için var gücü ile gece gündüz çalıştı.

- Ekrem İmamoğlu yaptığı işlerle farkı 1 milyonun üzerine çıkardı. Eskiden Tayyip Bey her girdiği seçimi kazanıyordu. 31 Mart'taki seçimlerde kurulduğu gün gibi büyük memnuniyetle beyan ederim ki CHP 1. parti oldu.

- Tayyip Bey sen kendi kendine sayıklama, burada gecemiz yok gündüzümüz yok biz sana söyleriz; İstanbul'u kaybeden Türkiye'yi kaybeder, İstanbul'u kazanan Türkiye'yi kazanır.

- Ekrem Bey'in adaylığından korkuyordu. Kimin aday olacağına partinin genel başkanı ve yönetimleri yerine adayımızı bütün üyelerimizle seçme kararı aldık. 1 milyon 500 bin olan üye sayımız 1 milyon 750 bine yükseldi. Ekrem Bey'in alacağı ön seçim oylarından korkarak Ekrem Başkan'a açtıkları 5 dava yetmezmiş gibi, 35 yıl önce aldığı, aldığı 10 dersi yeniden verdiği diploması elindeyken bir gecede iptal ettiler.

- Şimdi gençler okullarda eylem yapınca, onlara vizeleri hatırlatan var. Öğrenciler de diyor ki; 'Vizenin ne önemi var, diplomanın garantisi yok!' Ekrem Başkanın İstanbul'dan koparıldığından şahit olduk ama buna teslim olmadık!

- 31 yıl sonra Ekrem Başkan'ın diplomasını bir gecede iptal ettiler. Şimdi gençler okullarda eylem, boykot yapınca onlara vizeleri hatırlatan var. Öğrenciler de diyor ki 'vizenin ne kıymeti var, diplomanın garantisi yok'. 

- Gelmeye çalışan arkadaşlara Galata'da engel oluyormuş. Galata'da şiddet var diyorlar! O şiddeti yapanları da talimatı verenleri de uyarıyorum, aklınızı başınıza alın! Oraya bizim örgütten en yakın arkadaşlar hızlı bir şekilde intikal etsinler. Galata'ya bir bakalım! 

Ekrem Başkan'ın da bizim de arkamızda gençler, emekçiler, emekliler, koskoca bir İstanbul, Türkiye var. 

- Dün dedim ki kanal kanal bakın. Kim veriyorsa baş tacı, kim vermiyorsa artık onların kanallarını izlemeyin, reklamlarını izlemeyin dedim. Dün biz bunu söyleyince hiç vermeyen ikisi, ekranı bölmüş ikiye, ortaya sizi koymuş, iki yana yorumcuları koymuş; ha vermiş, ha vermemiş...

- Biz diyeceğiz ki biraz daha izleyeceğiz. Birazdan boykota gelip onların firmalarının adını söyleyeceğiz. Ama şimdi bakıyoruz bu gece ne yapacaklar diye... Ben önemli şeyleri söylerken o kanallar verirlerse ne âlâ, vermezlerse dibi görecekler!

(DİSK'e yönelik) İhtiyaç olunca genel grev yap, bunların nefes almasına izin verme!

- Dün yapılan seçimle 1 milyon 750 bin CHP üyesi sandık başına koştu ve 1 milyon 653 bini oy kullanarak CHP içinde İmamoğlu'na oy verdi. Darbe sabahı kalkıp da artık İmamoğlu CHP'nin adayı değil, tüm Türkiye'ye emanettir deyip her sandığın yanına dayanışma sandığı koyduğumuz günden sonra pazar günü elinde koltuk değneğiyle, engelli arabasıyla, kimi komşusunun koluna girerek sandıklara koştu Türkiye.

- Dayanışma sandıklarında dün 13 milyon 844 bin 70 oy kullanıldı. Toplam kullanılan 15,5 milyon oy adına şu anda odasına gelen televizyondan sizi izleyen ve drondan sizi gören İmamoğlu'na selam olsun Ekrem Başkan! Ekrem Başkanım görüyor musun, bu meydan seni selamlıyor! Türkiye Cumhuriyeti'nin bir sonraki Cumhurbaşkanını selamlıyor! Biliyorum, Ekrem Başkan da Saraçhane'yi selamlıyor, Türkiye'yi selamlıyor. 

- Silivri'den bir not daha var, seçilmiş TİP Hatay Milletvekili Can Atalay'dan. Gezi'de nasıl omuz omuza direndiysek, bugün de öyle direniyoruz. Ekrem Başkan bugün misafirliğimize geldi, ona çok iyi bakacağız hiç merak etmeyin. Beraber çıkacağız, beraber mücadele edeceğiz; kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber, ya hiçbirimiz! 

- Yarın sabah saat 9:30'da Ekrem Başkanımızın yanında olacağım, ona sizden selam götürüyorum. 

'KÖTÜLERİN İTTİFAKINI TÜRKİYE İTTİFAKI YENECEK'

- Türkiye'de ister belediye başkanı ister milletvekili olsun; Erdoğan'ın içeri attığı herkes için demokrasiyi selamlıyoruz. Silivri'deki Ümit Özdağ'a, Edirne'deki Selahattin Demirtaş'a selam olsun! Erdoğan kimi haksızca içeri atarsa bu meydan onun karşısındadır. Türkiye'yi, demokrasiyi, laik Türkiye Cumhuriyeti'ni savunuyoruz. Türkiye bölünemez, kardeşliğimiz engellenemez! 

- Bütün özgürlüklerin, bütün birlikteliklerin, yarınların, Türkiye'nin bir Suriye, Afganistan, İran olmamasının garantisi laikliktir, Türkiye laiktir laik kalacak!

- Tayyip Bey'in ve atadıklarının yaptıklarının iki katını, Ekrem Bey yarı fiyatına yapmış. İleride çok büyük bir kampanya başlatarak İmamoğlu'nun tutuksuz yargılanmasını, bir cumhurbaşkanı adayının eşit şartlarda yarışması için tutuksuz yargılanmasını talep edeceğiz. Ekrem Bey ve biz meydan okuyoruz: İster tutuklu olsun ister tutuksuz, şartlarımız değişmez; ama tutuksuz yargılanması önemli, biz tarihi bir adım atıyoruz. İmamoğlu'nun dosyasının TRT 1'den canlı yayınlanarak yargılamanın yapılmasını istiyoruz.

- Ey Tayyip Erdoğan, ey Tayyip Erdoğan'ın aparatı Akın Gürlek! Cesaretiniz varsa o yalan dosyayı canlı yayında soruları verin, gerçekleri Ekrem İmamoğlu alnınıza çaksın! Tayyip Bey, benim belediye başkanım senin sorularını canlı yayında yayınlanacak mahkemede cevaplamaya, seni rezil rüsva etmeye, savcının yalanlarını burnundan getirmeye, seni milletin önünde sorgulamaya, iftirayı alnına vurmaya hazır; senin savcın karşımıza çıkmaya hazır mı! İmamoğlu'nun yargılanmasının TV'lerde canlı verilmesini, cevapların teker teker kanıtlarıyla verilmesini teklif ediyorum. Siz soruları canlı yayınlayın, millet hırsızı canlı görsün! Biz varız, Tayyip Bey buna yanaşamaz!  Filanca yapı gelip iftar yapacakmış. Yapının altını kazıyorsun İBDA-C çıkıyor, domuz bağları çıkıyor.

CHP lideri Özgür Özel boykot çağrısını da paylaştı. Boykot çağrısı yapılan firmaların isimlerinin yarından itibaren boykotyap.com. adresinden takip edileceğini aktardı.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar

 

 

 

 

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, İBB'ye yönelik yolsuzluk soruşturması kapsamında sevk edildiği hakimlikçe tutuklandı. İçişleri Bakanlığı, İmamoğlu'nun geçici tedbir olarak görevinden uzaklaştırıldığını bildirdi...

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve 99 şüpheli hakkında "suç örgütü yöneticisi olmak", "suç örgütüne üye olmak", "irtikap", "rüşvet", "nitelikli dolandırıcılık", "kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirmek" ve "ihaleye fesat karıştırmak" suçları ile yine İmamoğlu, İBB Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat, Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan'ın da aralarında bulunduğu 7 şüpheli hakkında "PKK/KCK terör örgütüne yardım etmek" suçundan başlatılan soruşturmalar sürüyor.

Yolsuzluk soruşturması kapsamında "suç örgütü kurmak ve yönetmek", "ihaleye fesat karıştırma", "rüşvet almak", "irtikap" ve "kişisel verileri ele geçirmek" suçlarından 5 şüpheli, "suç örgütüne üye olmak", "rüşvet almak" ve "rüşvet vermek" suçlarından ise 84 zanlının tutuklama talebiyle sevk edildiği hakimlikteki işlemleri sona erdi.

Hakimlik, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Beylikdüzü Belediye Başkanı Murat Çalık'ın da aralarında bulunduğu 48 şüphelinin tutuklanmasına hükmederken, 41 zanlı hakkında adli kontrol tedbiri uygulanmasını kararlaştırdı.

İmamoğlu ile 50 şüpheli cezaevine getirildi 

Soruşturmalar kapsamında tutuklanmalarına karar verilen, İmamoğlu'nun da aralarında bulunduğu 51 şüphelinin İstanbul Adliyesi'ndeki işlemleri tamamlandı.

Yoğun güvenlik önlemleri altında adliyeden çıkarılan tutuklu şüphelileri taşıyan araçlar, Marmara Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'na girişi yaptı.

Terör soruşturmasında 3 zanlıya tutuklama

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, "PKK/KCK terör örgütüne yardım etmek" suçundan yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınmalarının ardından Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi'ne getirilen İBB Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat, Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan ve Reform Enstitüsü Direktörü Mehmet Ali Çalışkan'ın hakimlikteki işlemleri tamamlandı.

Hakimlik, Şahan, Polat ve Çalışkan'ın tutuklanmasına hükmetti.

İBB'ye yönelik "terör" soruşturmasında hakimlik kararına ulaşıldı 

İstanbul Büyükşehir Belediyesine (İBB) yönelik "terör" soruşturması kapsamında İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun serbest bırakıldığı, 3 kişinin de tutuklandığı 4 şüpheli hakkındaki hakimlik kararına ulaşıldı.

Ekrem İmamoğlu, hakimlik ifadesinde, emniyette ve savcılıkta verdiği beyanları tekrar ettiğini belirterek, "Sayfalarca PKK terör örgütü, hiç ilgilenmediğim KCK, HDK vesaire kısaltmalarla geçen farklı dergilerde farklı terör örgütlerinin söylemlerinin dizildiği, tam bir kumpas ve pusu düzenini kuran 2 savcının suç isnadını görmekteyim. Hepsi benim için çöp niteliğindedir. Yaptıkları bu iş ve işlemler ülkemizin adalet sistemine atılmış bir bombadır. Tahribatı büyük olacaktır." beyanında bulundu.

Türk yargısına ve on binlerce namuslu yargıç, savcılara seslendiğini belirten İmamoğlu, şöyle devam etti:

"Bu tür meslek namusunu ve ahlakını yitirmiş insanlara meydan vermeyin. Suç isnadının bende zerre kadar kıymeti yoktur. Yazdıkları her sayfa çöp niteliğindedir. Benim milletime, vatanıma, bayrağıma olan sevgimi, bağlılığımı ölçecek, aşağılayacak ya da terörle iltisaklı olacak diyecek kişi anasının karnından doğmadı. Ben Cumhuriyet değerlerine bağlı, Atatürk'ün kurduğu bu Cumhuriyetin ikinci yüzyılında gençleriyle tarih yazacağı bir döneme imza atmaya kararlı bir siyasetçiyim, bu hedefimi bu milletin 86 milyon insanımızın evlatları ile birlikte başaracağımızı milletimiz görecek ve yaşayacaktır."

"Bu kimlik ve kariyer üzerine böyle bir suçlamayla muhatap olma rencide edicidir"

Tutuklanan şüpheli Mahir Polat ifadesinde, Azat Barış'la 4-5 yıl önce karşılaştığını, ancak kendisiyle herhangi bir samimiyeti ve bağlantısı olmadığını söyledi.

Din tarihi çalıştığını belirten Polat, "Azat Barış'ın Yezidiler üzerine uzman olduğunu söylemişti. Bu maksatla görüşmüş olabilirim. Ağır sağlık sorunlarım var. Doktor takibine devam etmekteyim. En son 2 hafta önce anjiyo oldum. Tarih ve kültür araştırmaları, milli değerlerimizin ortaya çıkması için çalışmalar yaptım. Bu kimlik ve kariyer üzerine böyle bir suçlamayla muhatap olma rencide edicidir." dedi.

Şüpheli Resul Emrah Şahan ise ifadesinde, terörle herhangi bir irtibatı olmadığını, olmayacağını ve teröre destek vermeyeceğini söyledi.

Belediye Başkanı olarak sorumlulukları çerçevesinde görevini yaptığını ve partisinin gündeminde "Kent Uzlaşısı"nın olmadığını anlatan Şahan," Azat Barış'la 2019 yılında DEM'in Genel Başkan Yardımcısı olduğu zamanlarda İBB'yle yapmış olduğu kurumsal görüşmeler sırasında tanıştım. DİAYDER Derneği ile herhangi bir bağlantım ya da ilgim yoktur." ifadelerini kullandı.

Hakimlik kararı

Hakimlik kararında, "silahlı terör örgütüne yardım etme suçundan" tutuklanması talep edilen Ekrem İmamoğlu'nun, dosyada yer alan MASAK raporları, tanık beyanları, HTS raporları, kolluk tutanakları ve tüm dosya kapsamı uyarınca kuvvetli suç şüphesi bulunduğu aktarıldı.

İmamoğlu'nun, "suç işlemek amacıyla örgüt kurmak", "hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydetmek", "rüşvet almak" ve "kamu kurum veya kuruluşlarının ihalesine fesat karıştırmak" suçlarından tutuklanmasına karar verildiği hatırlatılan hakimlik kararında, bu aşamada tutuklama tedbirinin gerek bulunmadığı anlaşılarak savcılığın bu yöndeki talebinin reddedildiği kaydedildi.

Kararda, "Kent Uzlaşısı" örgütsel faaliyetlerine ilişkin şüpheliler Mahir Polat, Mehmet Ali Çalışkan ve Resul Emrah Şahan'ın ortak örgütsel irtibatı olarak PKK/KCK terör örgütü siyasal alan yapılanması sorumlusu firari Azat Barış ile HTS kayıtlarının bulunduğu vurgulandı.

Şüphelilerin örgütün hareketlerini kolaylaştıran ve yaşantısını sürdürmeye yönelik eylemlere iştirak ederek üzerlerine atılı "PKK/KCK terör örgütüne yardım etme suçunu işledikleri" belirtilen kararda, MASAK raporları, tanık beyanları, HTS raporları, kolluk tutanakları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, şüphelilerin üzerine atılı suçu işledikleri hususunda kuvvetli suç şüphesinin olduğu aktarıldı.

Kararda, atılı suçun vasıf ve mahiyeti ile kanunda öngörülen cezasının alt ve üst sınırı nedeniyle şüphelilerin kaçma ve saklanma ihtimalinin yüksek olduğu, bu nedenle bu aşamada adli kontrol hükümlerinin uygulanmasının yetersiz kalacağı belirtilerek, bu doğrultuda tutuklamanın ölçülü olduğu kanaatine varılarak, tutuklama kararı verildiği anlatıldı. 

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığından açıklama

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığından yapılan açıklamada, yürütülen soruşturmalar kapsamında nöbetçi sulh ceza hakimliğince mali nitelikli soruşturma kapsamında şüpheli Ekrem İmamoğlu'nun "suç örgütü kurmak ve yönetmek", "rüşvet almak", "irtikap", "hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydetmek" ve "ihaleye fesat karıştırmak" suçlarından tutuklandığı kaydedildi.

Açıklamada, "Ekrem İmamoğlu hakkında üzerine atılı 'silahlı terör örgütüne yardım etme' suçundan kuvvetli suç şüphesi bulunmakla birlikte mali nitelikli suçlardan zaten tutuklanmasına karar verildiğinden bu aşamada gerek görülmemekle talebin reddine karar verilmiştir." ifadeleri kullandı.

Serbest bırakma kararlarına itiraz edilecek 

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, İBB'ye yönelik "yolsuzluk" soruşturması kapsamında sevk edildiği nöbetçi sulh ceza hakimliğince tutuklanan Ekrem İmamoğlu'nun, "silahlı terör örgütüne yardım" suçundan tutuklanması talebinin reddine karar verilmesine itiraz edileceği bilgisine ulaşıldı.

"Yolsuzluk" soruşturması kapsamında bir kısım suçlardan tutuklanan İmamoğlu'nun bir kısım suçlardan serbest bırakılmasına da itiraz edeceği öğrenildi.

Başsavcılıktan İstanbul Valiliğine bilgilendirme yazısı

Başsavcılığın İstanbul Valiliğine gönderdiği bilgilendirme yazısında ise İBB Başkanı İmamoğlu'nun üzerine atılı "suç işlemek amacıyla örgüt kurmak", "hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydetmek", rüşvet almak" ve "kamu kurum ve kuruluşlarının ihalesine fesat karıştırmak" suçlarından sevk edildiği İstanbul 10. Sulh Ceza Hakimliğince hakkında kuvvetli suç şüphesi olduğu gerekçesiyle tutuklandığı kaydedildi.

Yazıda, İmamoğlu'nun üzerine atılı "silahlı terör örgütüne yardım etmek" suçundan ise aynı hakimlikçe bu aşamada tutuklama tedbirine gerek bulunmadığı gerekçesiyle bu talebin reddine hükmedildiği aktarıldı.

Şişli Belediye Başkanı Şahan'ın "silahlı terör örgütüne yardım etmek" suçundan hakkında kuvvetli suç şüphesi bulunduğu gerekçesiyle tutuklandığına dikkati çekilen yazıda, Beylikdüzü Belediye Belediye Başkanı Çalık'ın ise "suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak" ve "irtikap" suçlarından sevk edildiği İstanbul 6. Sulh Ceza Hakimliğince kuvvetli suç şüphesi bulunduğu gerekçesiyle tutuklandığı ifade edildi.   

Yolsuzluk soruşturmasında bazı şüphelilerin hakimlik ifadesine ulaşıldı

Yolsuzluk soruşturması kapsamında tutuklanan İstanbul Planlama Ajansı Başkanı Buğra Gökçe, ifadesinde, suç örgütüne üye olmak ve rüşvet gibi suçlamaları şiddetle reddettiğini, ihalelerin yapıldığı tarihte İBB'de görevli olmadığını belirtti.

İBB'de 2022'nin Haziran ayından 2023 yılının Kasım ayına kadar çalıştığını aktaran Gökçe, daha öncesinde İzmir Büyükşehir Belediyesinde genel sekreterlik yaptığını ifade etti.

Kendilerine bahsedilen ihaleler döneminde İBB'de görevli olmadığını aktaran Gökçe, "Bir suç örgütünün parçası değilim. Bir kamu görevlisi olarak, yasal olarak görevimi yaptım. İzmir'de yapılan bir suç duyurusu üzerine mal varlığım araştırılmış ve kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiştir. Bürokratik bir durum dışında başka bir şey yapmadım ben. Hiçbir menfaatim de olmadı, menfaat sağlamadım." dedi.

Gökçe, hiçbir şekilde rüşvet almasının söz konusu olmadığını savundu.

Hakkında adli kontrol kararı verilen Ercan Saatçi, hayatında kimseye rüşvet vermediğini iddia etti.

İddiaların mesnetsiz olduğunu öne süren Saatçi, "Şaşkınlıkla buradayım. Büyük bir yanlışlık yapılıyor. Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum." ifadelerini kullandı.

Şüpheli Ali Nuhoğlu ise 2 villanın yasal satışında değerinin altında verildiğine ilişkin basında yer alan iddiaların içeriğine ilişkin savunma yaptı.

İlgili cari hesaplar içerisinde 15 milyon lira olarak görünen ödemenin taraflar arasındaki sözleşme içeriğinde görünmediğini öne süren Nuhoğlu, şu an inşaat halinde olan 450 metrekare yeni yapılmış bir villa devrinin kurdan gelen 87 milyon lira farkın hiçbir boyutuyla görülmediğini belirtti.

Nuhoğlu, burasının 40 yıllık kooperatif evleri olduğunu kaydederek, "Maksadımız burada bir aile evi yapmaktı. İmar haklarını kullanabildik. Geriye zaten 150 metrekare kalmıştır. Kendilerine ait bir parsel vardır. Burada yapmadığımız durumda İmamoğlu şirketinden Tuncay Yılmaz'ın 'Burayı yapacaksanız yapın, bir bedel karşılığında alalım.' demişlerdir. 31 milyona aldığım 2 villayı, yaklaşık 150 milyona devrettim. Buradaki var olan ilişkiyi, bir şekilde İBB'de yaptığım işlerle alakalı kurguyu anlamıyorum." dedi.

Şüpheli Serdal Taşkın da 2019-2020 yılları arasında Medya AŞ'de genel müdürlük yaptığını anlatarak, 5 yıldır Erzincan'da çiftçilikle uğraştığını ve kimseyle görüşmediğini savundu.

İstanbul Büyükşehir, Beylikdüzü ve Şişli belediye başkanları görevlerinden uzaklaştırıldı

İçişleri Bakanlığı, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık ve Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan'ın görevlerinden uzaklaştırıldığını bildirdi.

İçişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, İmamoğlu'nun, "hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydetmek", "rüşvet almak", "kamu kurum veya kuruluşlarının ihalesine fesat karıştırmak", "suç işlemek amacıyla örgüt kurma" suçlarından İstanbul 10. Sulh Ceza Hakimliğinin kararına istinaden tutuklandığı anımsatılarak, "Anayasa'nın 127'nci maddesi ile 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 47'nci maddesi gereğince geçici bir tedbir olarak İçişleri Bakanlığınca görevinden uzaklaştırılmıştır." ifadesine yer verildi.

Çalık'ın, "irtikap" ve "suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma" suçlarından İstanbul 6. Sulh Ceza Hakimliğinin kararına istinaden tutuklandığı aktarılan açıklamada, "Anayasa'nın 127'nci maddesi ile 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 47'nci maddesi gereğince geçici bir tedbir olarak İçişleri Bakanlığınca görevinden uzaklaştırılmıştır." ifadesi kullanıldı.

Şişli Kaymakamı, Şişli Belediye Başkan Vekili olarak görevlendirildi

Şahan'ın, "silahlı terör örgütüne yardım etme" suçundan İstanbul 10. Sulh Ceza Hakimliğinin kararına istinaden tutuklandığı hatırlatılan açıklamada, şunlar kaydedildi:

"Anayasa'nın 127'nci maddesi ile 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 47'nci maddesi gereğince geçici bir tedbir olarak İçişleri Bakanlığınca görevinden uzaklaştırılmıştır. 5393 sayılı Belediye Kanunun 45 ve 46'ncı maddeleri uyarınca Şişli Kaymakamı Cevdet Ertürkmen, İstanbul Valiliğince Şişli Belediye Başkan Vekili olarak görevlendirilmiştir."

İBB ve Beylikdüzü Belediye Meclisleri, belediye başkan vekili seçimi için 26 Mart'ta toplanacak

İstanbul Valiliğinden yapılan açıklamada, İBB Başkanı İmamoğlu ve Beylikdüzü Belediye Başkanı Çalık'ın, İçişleri Bakanlığı tarafından geçici bir tedbir olarak görevlerinden uzaklaştırıldığı hatırlatıldı.

Açıklamada, "5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 45. maddesi hükümleri uyarınca, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Beylikdüzü Belediye Meclislerinin Belediye Başkanı Vekilini seçmek üzere, İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi toplantı salonunda 26 Mart Çarşamba günü saat 13.00'te, Beylikdüzü Belediyesi Meclis Toplantı Salonu'nda 26 Mart Çarşamba günü saat 09.00'da toplanmaları Valiliğimizce uygun görülmüştür." ifadesi yer aldı.

İBB'ye yönelik yolsuzluk soruşturmasında bazı şüphelilerle ilgili tutuklama kararına ulaşıldı

Yolsuzluk soruşturması kapsamında tutuklanan şüphelilerden Mehmet Murat Çalık, Mehmet Muhittin Palazoğlu, Edip Cenk Ünalerzen, Fatoş Ayık, Furkan Remzi Ceylan'la ilgili hakimlik kararının detayları ortaya çıktı.

Beylikdüzü Belediye Başkanı Çalık'ın hakimlik sorgusu

Şüphelilerden Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık, sulh ceza hakimliğinde alınan ifadesinde, 415 bin insanın yaşadığı ilçenin ikinci dönem belediye başkanlığını yaptığını, hakkındaki gizli tanık ifadesinin halkın iradesini yok saydığını savundu.

Beylikdüzü'nde 1999'dan itibaren kent plancısı olarak çalıştığını belirten Çalık, şunları kaydetti:

"Tanık ifadesi Muscan firmasının sahibi tarafından ihbar edildik. Bu firma tarafından belediyemiz lehine sonuçlanan bir davamız vardır. 2005 yılında alınan bir ruhsat vardır Uğur Güngör bu parselin arsa sahibidir. Ruhsatların normalde 5 yıllık geçerliliği vardır. 2010 yılında Beylikdüzü Belediyesi tarafından ruhsatı yenileniyor. Ekrem Beyin kazandığı dönemde de 2015 yılında ruhsat başvurusunda bulunuyorlar. 2005-2010 yılındaki ruhsatlardaki toplam iskan alanı 107 bin 766 metre karelik iskan edilebilir ruhsatı vardır. Bizim dönemimizde alındığında 106 bin 693 metrekarelik bir ruhsattı. İlk iddia şuydu, 'Bizden rüşvet aldılar.' gibi bir iddiası vardı. 2015 yılında vermiş olduğumuz ruhsat bin metrekare eksik, müşteki ilk iddiasında metrekare artışından bahsetmiştir. Biz evrakları Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığına sunduk. Sonra ifadesini geri çekti, arsa sahibi müteahhit arasında bir anlaşmazlık, bir dava devam etmektedir. "

Çalık, belediyedeki evrakların alt metinlerini okumadan imzalamayan bir belediye başkanı olduğunu ve ilk kez hakim karşısına çıktığını söyleyerek, hakkındaki suçlamayı reddetti.

Hayali ihaleler ile kamu kurumu zararına dolandırıcılık iddiası

Sulh ceza hakimliğinin tutuklama kararında, "Ekrem İmamoğlu liderliğinde, yöneticiliğini Murat Ongun'un yaptığı yapıda, Medya AŞ ve Kültür A.Ş. ve Kültür A.Ş. üzerinde yakın çevresi aracılığıyla birçok ihaleye fesat karıştırıldığı, hayali ihaleler ile kamu kurumu zararına dolandırıcılık faaliyetleri gerçekleştiği ve naylon faturaların kesildiği" kaydedildi.

"Yöneticiliğini Fatih Keleş'in yaptığı yapıda, 'kasa' olarak tabir edilen iş adamlarına ihalelerde ayrıcalıklar tanındığı, rüşvet ve irtikap neticesinde elde edilen gayrimenkullerin bu iş adamlarının üzerine verildiği, Keleş'in belediyeden alacaklarını tahsil etmek isteyen iş adamlarından 'komisyon' adı altında paralar aldığı" belirtilen kararda, "Yöneticiliğini Tuncay Yılmaz'ın yaptığı yapıda, iş adamlarından temin edilen menfaatlerin örgüt lideri Ekrem İmamoğlu'nun ortağı olan şirketler üzerine alınarak kişisel zenginleşmesinin sağlandığı" anlatıldı.

Kararda, "Yöneticiliğini Ertan Yıldız'ın yapmakta olduğu yapıda şüphelilerin farklı belediye sınırlarında kalan bazı iş insanlarını para vermeye zorladıkları, para vermeyenlere idari yaptırımlar uyguladıklarına ilişkin tespitlerin yapıldığı" ifade edildi.

Başkentte izinsiz gösteriye müdahale eden 5 polis yaralandı

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca İBB'ye yönelik yürütülen yolsuzluk ve terör soruşturmalarını protesto etmek isteyen grup, Kızılay'da toplandı.

Atatürk Bulvarı ile Meşrutiyet Caddesi kesişimindeki polis barikatını aşmaya çalışan gruptakilerden bazıları, polise mukavemette bulundu.

Polis ekipleri, farklı zamanlarda megafonla gruba seslenerek dağılmaları için uyarılarda bulundu. Eylemcilere megafonla seslenen polis yetkilileri, protestocular arasında "provokatörlerin" olduğunu ve polise taş atıldığını ifade etti.

Tüm uyarılara rağmen dağılmayan grup, polis ekiplerine havai fişek, taş, cam şişe, sandalye parçaları attı. Bu esnada 5 polis memuru yaralandı.

Polis ekiplerine saldıran gruba, biber gazı ve tazyikli suyla müdahale edildi.

Bazı göstericiler de Karanfil Sokak'ta ateş yakarak barikat kurmaya çalıştı. Buradaki bir aracın da çamurluklarının söküldüğü görüldü. Yakılan ateşi bölgeye gelen itfaiye ekipleri söndürdü.

Ara sokaklara dağılan ve ardından tekrar toplanmaya çalışan bazı göstericiler, polis ekipleri tarafından engellendi.

Olaylarda gösterilere katılan toplam 66 kişinin gözaltına alındığı öğrenildi.

Göstericilerin dağıldığı alanlarda oluşan çöp yığınları belediye ekiplerince temizlendi.

Ankara Emniyet Müdürü Engin Dinç de olay yerine gelerek, bilgi aldı.

Tutuklama gerekçeleri

Hakimliğin tutuklama kararında, "Şüpheli Mehmet Murat Çalık'ın, suç örgütü lideri Ekrem İmamoğlu'yla Beylikdüzü'nde görev yaptığı dönemde iş adamlarından icbar suretiyle para taleplerini görüşen kişi olduğu, bu kapsamda müşteki Uğur Güngör'e baskı yaparak 13 adet daire vermeye zorladığı, müştekinin de kendisine yapılan baskı neticesinde dairelerin devrini yapmak zorunda kaldığı, bu suretle şüphelinin irtikap suçunu işlediği" belirtildi.

Çalık'a verilen görevin niteliği, HTS ve baz kayıtları, örgüt elebaşının kendisinden sonra örgüt yapılanmasını kurduğu ilçe olan Beylikdüzü'nü Çalık'a emanet ettiği iddiası dikkate alındığında Çalık'ın, örgütün hiyerarşik yapısına dahil olduğu ve örgüt üyesi olduğu değerlendirmesi yapıldı.

Şüpheli Edip Cenk Ünalerzen'in de liderliğini Ekrem İmamoğlu'nun yaptığı suç örgütü yöneticisi Murat Ongun ve örgüt elebaşılarına bağlı hareket eden örgüt üyesi olduğu tespitine yer verilen kararda, "Mülkiye müfettişliği tarafından tanzim edilen tevzi raporuna göre, İBB ve iştiraki olan Kültür AŞ'den yetkilisi olduğu şirket üzerinden ihale yapılmaksızın usulsüz işler alarak Kültür A.Ş'nin kazandığı ve raporda yer alan bir ihalede, muvazaalı olarak muhammen bedelin altında teklif vererek Kültür A.Ş'nin diğer şüphelilerin de yetkilisi olduğu şirketlere eylem birliği içerisinde iş verilmesini sağlayarak milyarlarca lira haksız kazanç elde ettiği ve kamu zararına sebep olduğu" kaydedildi.

Şüpheli Fatoş Ayık'ın Medya A.Ş yönetim kurulu üyesi olduğu ve bu şirket tarafından verilen usulsüz ihalelerin kaydını tuttuğu bilgisine yer verilen kararda, soruşturmadan haberdar olan şüphelinin bilgisayardaki kayıtları sildiğine ilişkin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına ihbar yapıldığı, şüphelinin kullanmış olduğu bilgisayara el konulduğu ancak bilgisayar şifresini vermeye yanaşmadığı anlatıldı. Ayrıca, suç örgütünün Medya AŞ bünyesinde işlemiş olduğu usulsüzlüklere vakıf olduğu ve bu kapsamda örgüt içerisinde önemli bir konuma sahip olduğu öne sürülen Fatoş Ayık'ın, birçok firmanın maddi menfaat karşılığında ihale almasına katkı sağladığı, bu haliyle de rüşvet suçunu işlediği ifade edildi.

Kararda, şüphelilerden Furkan Remzi Ceylan'ın, örgüt üyesi Ali Nuhoğlu'ya birlikte hareket ettiği, yöneticisi bulunan İSTCON isimli firma ile belediye iştirakleri olan KİPTAŞ ve İSFALT'tan "adrese teslim" birçok ihale aldığı, "ihaleye fesat karıştırmak" suçunu işlediği aktarılarak, Ceylan'ın söz konusu usulsüzlükler sonrasında Nuhoğlu'nun şirketlerine karşılıksız yüklü miktarda para göndermeleri yaptığı, söz konusu bu paraların İmamoğlu'na aktarıldığının MASAK raporlarınca anlaşıldığı ve şüphelinin "rüşvet" suçunu işlediği vurgulandı.

Şüpheli Mehmet Muhittin Palazoğlu'nun ise "suç örgütü yöneticisi Murat Ongun'a ve örgüt liderine bağlı hareket eden örgüt üyesi olduğu, Ongun'un emir ve talimatlarını yerine getiren şüpheli Emrah Bağdatlı ile ortak hareket ettiği ifade edilen kararda, Palazoğlu'nun Medya A.Ş'de yapılan çok sayıda ihaleyi kazandığı, çok sayıda ihaleye katılıp teklifte bulunduğu ve şirket yetkililerine rüşvet verdiği iddialarına yer verildi.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar

 

Türk sinemasına damgasını vurmuş isimlerden usta sanatçı Filiz Akın hayatını kaybetti. İstanbul'da tedavi gören ünlü oyuncu, 82 yaşında yaşama gözlerini yumdu. Akın'ın naaşı Aşiyan'da toprağa verildi...

DOĞDUĞU EV MÜZE OLACAK...

İstanbul'da tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden ünlü sanatçı Filiz Akın'ın, Ankara'nın Beypazarı ilçesinde doğduğu evin müze yapılmasına karar verildi. Beypazarı Belediye Başkanı Özer Kasap, "Filiz Akın'ın evinin müze olması için çalışma yapacağız burada giysileri başta olmak üzere filmlerde kullandığı kostümler de sergilenecek" dedi.

Öte yandan, Akın'ın evinin bulunduğu sokağın ismi de daha önce Filiz Akın Sokağı olarak değiştirilmişti.

 
TOPRAĞA VERİLDİ...

Filiz Akın'ın eşi Sönmez Köksal tarafından yapılan paylaşımda usta oyuncunun 22 Mart günü Aşiyan'da toprağa verildiği öğrenildi.

 
 
İLKER İNANOĞLU: İYİ Kİ BENİM ANNEM OLMUŞSUN...

Bu dünyaca beni en çok seven insan, Yumurcak filmlerindeki partnerim, her şeyim... Asaletin, zarafetin, kibarlığın, merhametin ve tabii ki olağanüstü güzelliğinle ülkemizin insanlarının kalbinde taht kurdun, kraliçe oldun.

Sana veda etmek çok zor çünkü artık yalnız kalıyorum...

Allah rahmet eylesin, mekanın cennet olsun.

Torunun Alec'in dediği gibi; Cennetteki en uzun ağacın altında buluşuyoruz. Orada bekle bizi.

 
 

Eşi Sönmez Köksal ile birlikte Instagram hesabından paylaşım yapan usta oyuncu Filiz Akın, "Her zaman böyle olalım, sağlıkla." notunu düşmüştü.

 

KÜLTÜR BAKANLIĞI'NDAN BAŞSAĞLIĞI MESAJI...

Kültür ve Turizm Bakanlığı ile sanatçılar, Yeşilçam'ın usta oyuncularından Filiz Akın'ın vefatı dolayısıyla taziye mesajı yayınladı.

Kültür ve Turizm Bakanlığının sosyal medya hesabında, Filiz Akın'ın vefatının derin bir üzüntüyle öğrenildiği belirtilerek şu açıklama yapıldı:

"Yeşilçam'ın zarafeti ve asaletini temsil eden, sanat hayatı boyunca pek çok unutulmaz yapımda rol alarak sinemamızın gelişimine büyük katkılarda bulunan Filiz Akın, sanatseverlerin gönlünde her zaman özel bir yer edindi. Yeşilçam'ın dört yapraklı yoncasından biri olarak, sanat dünyamıza kattığı eşsiz değer ve unutulmaz eserleriyle daima hatırlanacaktır. Kendisine Allah'tan rahmet, ailesine, yakınlarına ve tüm sevenlerine sabır ve başsağlığı diliyoruz. Mekanı cennet olsun."

 
 
BAKANLIK ACI HABERİ DUYURDU...

Sağlık Bakanlığı'ndan yapılan açıklama; ''Türk sinemasının nadide isimlerinden Filiz Akın, bir süredir tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetmiştir. Sinema tarihimizde unutulmaz izler bırakan Filiz Akın’a Allah’tan rahmet; ailesine, yakınlarına ve sanat camiasına başsağlığı diliyoruz.'' ifadelerine yer verildi.

 
 

Yeşilçam'ın "dört yapraklı yoncası" arasında yer alan ünlü oyuncu Filiz Akın hayatını kaybetti. 82 yaşında hayata veda eden usta sanatçının ölümü sanat dünyasını yasa boğdu.

 

BODRUM'DAN İSTANBUL'A GETİRİLMİŞTİ...

1 Eylül tarihinden bu yana zatürre ve diğer bazı enfeksiyonlar sebebiyle Bodrum’da tedavi gören Filiz Akın, acil ihtiyaç üzerine, Cumhurbaşkanlığı’nın yönlendirmesi ile Sağlık Bakanlığı’na ait bir ambulans uçakla 13 Ocak Pazartesi gecesi İstanbul’a nakledilmişti.

 
 
SAYISIZ FİLMDE OYNADI...

Oyunculuk kariyerinin ilk yıllarında şımarık zengin kız rollerini oynayan Filiz Akın, sonraki filmlerinde daha çok masum, kırılgan ve fedakâr kadınları canlandırmış ve siyah saçlı aktrislerin saltanatını yıkıp Türkiye sinemasında "sarışın esas kadın" sayfası açmıştır.

 
 

Karakter derinliği taşıyan rollerde bulunduğu Gurbet Kuşları, Kader, Ankara Ekspresi, Umutsuzlar, Utanç, Acı Hayat ve Memleketim, Akın'ın en beğenilen filmleri arasındadır.

Akın, Ankara Ekspresi filminde canlandırdığı "Hilda" karakteriyle 1971'de kariyerinin tek Altın Portakal En İyi Kadın Oyuncu Ödülü'nü kazanmış, özellikle 2000 yılından sonra da pek çok onur ödülüne değer görülmüştür. Ayrıca Filiz Akın, sinemada aktif olduğu yıllarda "Türk sinemasının en iyi giyinen oyuncusu" ünvanına sahip olmuştur.

 

AİLE POZU...

Usta oyuncu Filiz Akın, oyuncu oğlu İlker İnanoğlu ile sosyal medya hesabından sık sık paylaşım yapıyordu.

 
 
FİLİZ AKIN NEDEN ÖLDÜ?

Filiz Akın, zatürre ve enfeksiyon hastalıkları nedeniyle İstanbul'da bir süredir tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti. 

 
 

Filiz Akın veya doğum adıyla Suna Akın 2 Ocak 1943, Ankara doğumlu Türk sinema oyuncusu, yazar ve sunucudur. Türkan Şoray, Hülya Koçyiğit ve Fatma Girik ile birlikte "Yeşilçam'ın dört yapraklı yoncası" olarak tasvir edilmekte ve Türk sinemasının bir dönemine damgasını vurmuş önemli kadın oyunculardan biri kabul edilmektedir.

Türk sinemasının "asil, modern, kentli ve zarif yüzü" olarak sinema tutkunlarının hayranlığını kazanan Filiz Akın, "beyaz perdenin Avrupai yüzü, kolejli kızı, sarışın yıldızı" gibi sıfatlarla da tanınmaktadır.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar

 

Samsun'un Terme ilçesinde Fikriye Turgut (60), kimliği henüz belirlenemeyen kişi veya kişiler tarafından boğazı kesilip, bilezikleri alındıktan sonra yakılarak öldürüldü...

Samsun'da kimliği henüz belirlenemeyen kişi veya kişiler, Fikriye Turgut’un evinin kapısını çaldı.

Eve girenler, Fikriye Turgut’un boğazını kesip, kolundaki bilezikleri çaldı.

Turgut’un bedenini ateşe veren şüpheli veya şüpheliler olay yerinden kaçtı.

Bu sırada camiden eve gelen Mustafa Turgut, eşinin cansız bedeniyle karşılaştı. İhbar üzerine olay yerine sağlık ve jandarma ekipleri sevk edildi. Şüpheli veya şüphelilerin yakalanması için çalışma başlatıldı. Soruşturma sürüyor.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar