Manşetler
- Kategori: Manşetler
- Gösterim: 44755
Gazipaşa Belediyesi tarafından Ilıca Parkında hizmete açılan Kültür Kafe, yeni bir hizmetiyle halka ve öğrencilere sağlıklı ve uygun fiyatlı yemekler sunmaya başladı...
Hafta içi 12.00-18.00 saatleri arasında, diyetisyen eşliğinde özenle hazırlanan tabldot usulü yemekler, tüm Gazipaşa halkı ve öğrenciler için büyük bir kolaylık sağlamayı amaçlıyor.
Gazipaşa Halkı için önemli bir sosyalleşme ortamı oluşturan Kültür Kafe, Gazipaşa'nın merkezine yakın konumuyla, hem ilçedeki halkın hem de çevredeki okullarda eğitim gören öğrencilerin sağlıklı ve ekonomik bir şekilde öğle yemeği ihtiyacını karşılamak için ideal bir seçenek haline geldi.
Belediye tarafından başlatılan bu yeni uygulama, uygun fiyatlarla sunulan kaliteli yemeklerle hem öğrencilere hem de çalışanlara ekonomik bir alternatif oluşturuyor. Her gün farklı menülerle sunulan tabldot yemekler, diyetisyenlerin rehberliğinde hazırlanıyor. Bu sayede, yemeklerin hem sağlıklı hem de dengeli olmasına özen gösteriliyor.
Gelişen yaşam koşullarında sağlıklı beslenmenin önemini vurgulayan Kültür Kafe, aynı zamanda yemeklerin içinde kullanılan malzemelere de dikkat ediyor. Bu kapsamda, günlük taze ve doğal malzemelerle hazırlanan yemekler, hem lezzetli hem de besleyici olma özelliği taşıyor.
BAŞKAN YILMAZ: “HERKESİ KÜLTÜR KAFEMİZE BEKLİYORUZ”...
Gazipaşa Belediyesi Kültür Kafede başlatılan tabldot usulü yemek servisiyle ilgili konuşan Gazipaşa Belediye Başkanı Mehmet Ali Yılmaz, “Kültür Kafemiz okullara yakın bir bölgede bulunuyor. Öğle arası özellikle çocuklarımızın sağlıklı beslenebilmesi için diyetisyen eşliğinde hazırlanan menülerimizle bir girişimde bulunduk. Bizim burada amacımız vatandaşımızın uygun fiyata sağlıklı yemeğe erişimini sağlayabilmek. Esnafımıza zarar vermeyecek şekilde, yemek sayısını sınırlı tutarak hemşehrilerimize ve çocuklarımıza hizmet veriyoruz. Yemeklerimizi tatmak isteyen herkesi Kültür Kafemize bekliyoruz.” dedi.
HABER: Halime Yağmur AKDAĞ
- Kategori: Manşetler
- Gösterim: 163217
Ankara'daki ortak basın toplantısında Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Suriye ve Gazze başta olmak üzere bölgesel krizler, insani yardımlar ve Türkiye-AB ilişkilerinin geleceğini masaya yatırdı. Von der Leyen, Avrupa Birliği'nin Suriye fonu olarak 1 milyar euro tahsis edeceğini belirtti...
Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara’da düzenledikleri ortak basın toplantısında, Suriye ve Gazze başta olmak üzere bölgesel krizler, insani yardımlar ve Türkiye-AB ilişkilerinin geleceğini ele aldı.
Basın toplantısında ise Erdoğan'ın yaptığı gümrük ortaklığı ve vize serbestisi çağrısı dikkat çekti. Von der Leyen'da, bu çağrıları destekleyen açıklamalar yaptı.
'ERDOĞAN VE VON DER LEYEN, BASIN AÇIKLAMASI YAPTI'...
Erdoğan, Salı günü yaptığı açıklamada, Suriye'de kapsayıcı bir yönetimin gerekli olduğunu belirtti ve Avrupa Birliği'ne, ülkenin 13 yıllık iç savaşı sırasında kaçan Suriyelilerin geri dönüşüne destek verme çağrısında bulundu.
Cumhurbaşkanı, "Suriye'de kapsayıcı bir yönetim kurulması konusunda mutabık olduğumuzu gördük" ifadelerine yer verdi.
Erdoğan, bölgede terör örgütlerine yer olmadığını vurguladı ve özellikle YPG/PKK'ın oluşturduğu tehdit üzerinde durdu.
Suriye'de uluslararası toplumun yetersiz kaldığını belirten Erdoğan, NATO üyesi Türkiye'nin Suriye'ye büyük yardımlar yaptığı üzerinde durdu.
Halep ve İdlib'in yeniden inşasında Türkiye'nin büyük yardımlarının olduğu hatırlatan Erdoğan, Suriye'de altyapının yeniden yapılması gerektiğini ve bu konuda Türkiye'nin büyük yardımlarının olabileceğini belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ise Gazze’de devam eden İsrail saldırılarına değinerek bir an önce kalıcı ateşkes sağlanması gerektiğini vurguladı. “İsrail’in saldırıları bir son bulmalı. Gazze’de kış koşulları durumu daha da kötüleştirdi. Okullar hedef alınıyor, katliamlar yaşanıyor. Şu ana kadar 50 bin Filistinli öldü; neredeyse tamamı kadınlar, çocuklar ve yaşlılar,” dedi.
Erdoğan, Avrupa ülkelerini İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’ya baskı yapmaya çağırarak, “Avrupalı dostlarımız bu zulmün sona ermesi için harekete geçmeli,” ifadelerini kullandı.
'TÜRKİYE BU İRADEYE SAHİP'...
Ukrayna'da da barışın sağlanması gerektiğini belirten Erdoğan, yeni uluslararası sahnede AB ve Türkiye'nin daha güçlü ilişkilere ihtiyacı olduğunu ve Türkiye'nin 'aday ülke olarak bu iradeye sahip olduğunu' belirtti.
Erdoğan, ilişkilerde kısıtlamaların kalkması gerektiğini, gümrük birliği için çalışılması gerektiğini, vize serbestisi sağlanana dek vize başvurularının hızlandırılması gerektiğini söyledi. Türkiye ve Avrupa Birliği Zirvesi için de çağrıda bulundu.
'SURİYE HALKI BARIŞÇIL GEÇİSİ HAK EDİYOR'...
Von der Leyen, Suriye’de kırılgan bir durumun devam ettiğini söyledi. Von der Leyen, “Suriye halkı barışçıl bir geçişi hak ediyor. Toprak bütünlüğü korunmalı, devlet kurumları ayakta kalmalı ve azınlıkların hakları güvence altına alınmalı,” ifadelerini kullandı.
Avrupa Birliği’nin, Suriye’nin en büyük donörü olarak kritik bir rol oynadığını hatırlatan von der Leyen, bu yıl insani yardımların 160 milyon euroya çıkarıldığını ve insani hava köprüsü aracılığıyla ilk teslimatların bu hafta başlayacağını belirtti.
Von der Leyen “Bu kritik dönemde Suriye’ye desteğimiz sürecek. Yeniden yapılanma adım adım uygulanmalı. Ancak bu, ancak barışçıl bir geçişin gerçekleşmesiyle mümkün olacak,” dedi.
VON DER LEYEN 'KİLİT ÜLKE' DEDİ...
Von der Leyen ayrıca, “Türkiye, AB için kilit bir ortak. Hem bölgedeki istikrar hem de göç yönetimi için büyük bir rol oynuyoruz. AB, Suriyeliler için 10 milyar euro destek sağladı ve bu yıl 1 milyar euro daha tahsis edildi. Bu fon, hem Türkiye’deki mülteciler hem de Suriye’nin yeniden yapılanması için kullanılacak,” dedi.
Von der Leyen, Türkiye’nin bölgedeki önemine işaret ederek, “Türkiye, NATO müttefiki olarak Suriye ve bölgenin istikrarı için hayati bir rol üstleniyor. Terörizme karşı dikkatli olmalıyız, IŞİD’in yeniden canlanmasına izin veremeyiz. Türkiye’nin meşru güvenlik endişelerini anlıyoruz,” ifadelerini kullandı.
AB-Türkiye ekonomik ilişkilerine de dikkat çeken von der Leyen, iki taraf arasındaki ticaret hacminin 206 milyar euro ile rekor seviyeye ulaştığını belirtti.
Von der Leyen ayrıca Kıbrıs meselesinde müzakerelerin devam etmesi gerektiğini söyledi ve Türkiye-AB ilişkilerinin daha güçlü bir çaba ile ileri taşınabileceğini vurguladı.
AB Komisyonu Başkanı Gümrük Birlikteliğine de değindi, “Türkiye ile her zamankinden daha güçlü bir ilişkiye ihtiyacımız var. Gümrük birliği müzakerelerini ilerletmek için karşılıklı adımlar atmalıyız. Ticaret engellerinin kaldırılması bu sürecin önemli bir parçası olacak,” dedi.
KAYNAK: Ajanslar
- Kategori: Manşetler
- Gösterim: 282160
Donald Trump'ın Suriye'deki gelişmeleri değerlendirirken Erdoğan ile ilgili ifadeleri gündeme bomba gibi düştü. Trump'ın 'dostça' yaklaşımı siyaset arenasında farklı yorumlara da neden olurken Sözcü TV Ana Haber Sunucusu Fatih Portakal, 'İran' ayrıntısını yakaladı...
ABD'nin seçilmiş Başkanı Donald Trump, Suriye’deki son gelişmeleri değerlendirirken Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan için "Erdoğan çok akıllı bir adam ve çok güçlü. Esad'ın ise çocuklara yaptıklarıyla bir kasap olduğunu söyleyebilirim. Erdoğan iyi anlaştığım biri. Büyük bir askeri gücü var. Ve bu gücü savaşlarda yıpranmadı. Çok güçlü ve etkili bir ordu kurdu" ifadelerini kullandı.
Siyaset arenasında 'farklı' yorumlanan açıklamalarla ilgili yılların deneyimi Sözcü TV Ana Haber Sunucusu, 'İran' detayına dikkat çekti.
"Cümleleri gördüğünüzde “iyi” demiyordu mesela, daha da pekiştiriyordu: “Çok iyi. Çok zeki. Çok başarılı.” Böyle böyle pekiştirmeler yapıyor" diyen Portakal, söz konusu Trump olduğunda "hayır mı, şer mi?" diye düşünüldüğünü söyledi.
Portakal sözlerini şöyle sürdürdü:
"Trump şu cümleyi de kurdu, takıldığım cümle: “Türk ordusu çok güçlü, gerçekten başarılı. Türk ordusu savaşa girmediği için yıpranmamış.” Sen ne demek istiyorsun arkadaş? Kendi ordunla bir savaş mı planlıyorsun da Johnny’nin yerine Mehmetçik’i mi sürmeyi düşünüyorsun?
20 Ocak’tan sonra Donald Trump göreve geliyor ve şimdiden mesajlarını veriyor aslında. Peki siz ne düşünüyorsunuz Erdoğan’la ilgili? “Çok zeki, çok akıllı, çok iyi anlaşıyorum” diyor, üstüne basa basa da pekiştiriyor. “Aslansın, kaplansın”… Olay bu. Türk ordusu için de “Çok güçlü bir ordu kurdu, savaşlarla yıpranmamış” diyor. Beyefendinin aklındaki nedir sizce?
Bir kere, bu Türkiye’yi ya da Erdoğan’ı çok sevdiğinden değil. Yandaşlara bakıyorsunuz, “Ooo Trump böyle dedi, Avrupa böyle dedi, siz göremiyorsunuz” gibi düşünüyorlar. Ama bu adam seçildiğinde şöyle bir sözü vardı: “Büyük Amerika hayalini gerçekleştireceğim.” Ne dedi? Hem içeride hem dışarıda.
'İRAN' DETAYINA DİKAKT ÇEKTİ...
*Büyük ihtimalle İran’la bir savaşa hazırlanıyor, anladığımız kadarıyla. Ve Türk ordusundan yardım isteyecek. “Çok güçlü bir ordu, savaşlarla da yıpranmamış.” Ya arkadaş, sen git kendi ordunu kullan! Senin isteklerin yüzünden, hayalin yüzünden Mehmetçik’i mi göndereceğiz oraya? Tony’yi gönder, Johnny’yi gönder, sen kimi göndereceksen gönder.
*Bunlar bu kadar kötü niyetli insanlar. Ve o hedefe ulaşmak için her türlü komplimanı da yapıyorlar.
*Suriye konusunda Türkiye’yi öne atıyor. “Türkiye çok iyi iş başardı” diyor. Bir de diyor ki “Unfriendly takeover”, yani “dostça olmayan bir devralma”… İş dünyasında bu terim, bir şirketin rızası olmadan ele geçirilmesi anlamına geliyor. Burada da sanki İsrail yok, Amerika yok. Bütün planı Türkiye yapmış gibi. Türkiye’yi İran’la, Rusya’yla karşı karşıya getirecekler. Çok zekice ama haince.
*Umarım bu sözleri güzel güzel üstünüze alınmazsınız. Kim söylediğine dikkat edin. Çünkü bu şu demek: “Ben seçildikten sonra senden çok şey isteyeceğim. Şimdiden aptal olma demiyorum, seni kibar kibar uyarıyorum. Bak kompliman da yapıyorum.” Kibirli bir adam zaten, “Hiçbir sakınca görmüyorum” da diyor. Ama isteklerini yerine getirmezsen o mektubun daha ağırını yazarım, demek istiyor.
*Gerçekten zor bir durum Türkiye için. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin iktidarı, AK Parti iktidarı, bu adamın güvenilmez olduğunu herhalde tescil etmiştir diye düşünüyorum."
- Kategori: Manşetler
- Gösterim: 48652
Küresel Gazeteciler Konseyi (KGK), Üsküp'te devlet kanalı Makedonya TV ev sahipliğinde dar kapsamlı bir 'Medya Buluşması' ve 'Medya Konferansı' gerçekleştirecek...
KGK, Makendonya’nın başkenti Üsküp’te önemli bir medya etkinliğine imza atmaya hazırlanıyor.
19-22 Aralık tarihleri arasında devlet kanalı Makedonya TV ev sahipliğindeki organizasyon Uluslararası Balkan Üniversitesi'nde gerçekleştirilecek.
KGK'nın Üsküp heyetinde KGK Genel Başkanı Mehmet Ali Dim, KGK Genel Başkan Vekili İsmail Bayazıt, KGK Genel Başkan Yardımcısı Savaş Çokduygulu, KGK kurucusu ve Sabah Gazetesi Yazarı Yavuz Donat, EkoTürk TV Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Özdemir, KGK Genel Başkan Yardımcısı Nalan Yazgan, KGK Genel Sekreteri Lütfü Karakaş, KGK Yönetim Kurulu Üyesi Hayati Arıgan, KGK Yönetim Kurulu Üyesi Hacı Odabaş, KGK Yaygın Medya Meclis Başkan Yardımcısı Esra Öztürk, KGK üyesi ve İndependent yazarı Nevzat Çiçek, KGK üyesi Nigar İbrahimova (TV Yorumcusu) ve KGK Danışma Kurulu Başkanı Prof. Dr. Levent Eraslan yer alacaklar.
KGK'nın 20 Aralık Cuma günü saat 10.00'da Uluslararası Balkan Üniversitesi'nde gerçekleşecek konferansında "Sanal dünyada, bölgemizde, Ortadoğu'da ve Türk dünyasında yaşanan son gelişmeler" ele alınacak.
Makedonya Televizyonu Türkçe Yayınlar Bölüm Müdürü Eran Hasip moderatörlüğündeki konferansta KGK Genel Başkanı Dim "Balkanlar ve Ortadoğu'da medya diplomasisi" konusunu anlatacak. "Sosyal medya asimetrik bir savaş aracı mı?" sorusunu Prof. Dr. Levent Eraslan'ın yanıtlayacağı konferansta Nevzat Çiçek "Türkiye, Balkanlar ve Ortadoğu", Nigar İbrahimova "Türk dünyası" ve Nalan Yazgan "Ortadoğu'da ne oluyor?" konularında konuşacaklar.
Organizasyona ilişkin bilgi veren KGK Genel Başkanı Dim, "Makendonya’nın başkenti Üsküp’ü 19-22 Aralık tarihleri arasında devlet kanalı Makedonya TV ev sahipliğinde kıymetli gazetecilerle ziyaret edeceğiz. Üsküp’te KGK adına dar kapsamlı bir medya buluşması ve Uluslararası Balkan Üniversitesi'nde bölgesel konuların irdelendiği bir medya konferansına imza atacağız. Daveti ve ev sahipliği için Makedonya TV yöneticisi KGK üyemiz Eran Hasip beye çok teşekkür ediyoruz. Üsküp’te meslektaşlarımızla da bir araya gelerek iki ülkenin medya işbirliği ile kamu diplomasisine katkı sunmayı hedefliyoruz”ifadelerine yer verdi.
HABER: Ayten YILMAZ
- Kategori: Manşetler
- Gösterim: 184245
Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu, ruh bakımından AKP'den hiç kopmadığını belirterek "Geçmişe dönük olarak herhangi bir hesabın peşinde değilim. Kitlelerse o kitlelerin parçasıyım, kimse kusura bakmasın. Onların içinden geldim" ifadelerini kullandı...
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, memleketi Konya'da bir otelde basın mensuplarıyla bir araya geldi.
Davutoğlu, Suriye'deki gelişmeler ve Türkiye'deki ekonomik durum hakkında konuştu.
Asgari ücret zammı ile ilgili konuşan Davutoğlu, asgari ücretin 30 bin liradan aşağı olmaması gerektiğini belirterek, "Türkiye'nin bugün en büyük problemi, gelirde adaletsizliktir. Bir tarafta hiç üretmeden, faiz rantıyla yaşayan, lüks içinde yaşayan, çok küçük, yüzde 1'den az bir grup. Diğer taraftan da evine ekmek götüremeyenler. Öyle bir durum. Allah muhafaza, bir olağanüstü şartta, bir krizde, bir savaşta, büyük sosyal patlamalara sevk edilir" dedi.
"KİMSE KUSURA BAKMASIN, AKP'DEN HİÇ KOPMADIM"...
Ruh bakımından AKP hiç kopmadığını belirten Davutoğlu, "Geçmişe dönük olarak herhangi bir hesabın peşinde değilim. Herkese el uzatıyorum, muhalefetiyle, iktidarıyla. Kim bizimle görüşmek isterse kapımız açık. Kitlelerse o kitlelerin parçasıyım, kimse kusura bakmasın. Onların içinden geldim" diye konuştu.
"BAHÇELİ TELEFONLA ARADI, ERDOĞAN MEKTUP GÖNDERDİ"...
Dünyanın ve Orta Doğu'nun zor bir döneme girdiğini dile getiren Davutoğlu, Irak'ın kuzeyine yaptığı ziyaret sonrası Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan'a ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye birer mektup yazdığını bildirdi.
Erdoğan ve Bahçeli'ye mektupta tavsiyelerini ilettiğini aktaran Davutoğlu, "Sağ olsun Sayın Bahçeli mektubu aldıktan 2 saat sonra telefonla aradı ve 'tespitlerinize katılıyorum' dedi. Sayın Cumhurbaşkanımız da bir hafta sonra mektup ile cevap verdi. Suriye olaylarından sonra da tekrar hem Sayın Bahçeli'ye hem Sayın Cumhurbaşkanımıza mektup gönderdim. Devlette küslük olmaz. Bizim birinci derdimiz milletin birliğini korumaktır. İkinci derdimiz, meselemiz, devleti ayakta tutmaktır" şeklinde konuştu.
KAYNAK: Ajanslar