head

2183026 810x458 75f08
Salı, 08 Nisan 2025
rek_lam_11_386cd_1aab8.jpg

Manşetler

 

 

 

İstanbul Üniversitesi, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu dahil aynı dönemde yatay geçiş yaptığı belirlenen 28 kişinin diplomasının geri alınmak suretiyle iptal edilmesine karar verdi...

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'na yönelik başlatılan 'diploma' soruşturmasında yeni bir gelişme yaşandı.

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun diplomasındaki durumu görüşmek üzere toplanan İstanbul Üniversitesi, iptal kararı aldı.

Üniversite yönetimi, İBB Başkanı İmamoğlu'nun da aralarında bulunduğu 28 kişinin diplomalarının "yokluk" ve "açık hata" gerekçeleriyle geri alınmak suretiyle iptaline karar verdi.

35 YIL SONRA İPTAL EDİLDİ...

Üniversiteden yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

"Üniversitemiz Yönetim Kurulu’nun 18 Mart 2025 tarih ve 61. toplantısında alınan 3 sayılı karar ile; İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 24.02.2025 tarih ve 2025/44681 soruşturma sayılı ve ekinde yer alan Yükseköğretim Denetleme Kurulu Başkanlığı'nın 17.02.2025 tarih ve E-68918934-663.08[2024/519-04-R]-12 sayılı “Araştırma Raporu”nda yer alan tespitler çerçevesinde Üniversitemizde görevlendirilen İnceleme Komisyonu tarafından hazırlanan rapor uyarınca, Yükseköğretim Kurulu kararlarına ve mevzuatın aradığı şartlara aykırı olarak 1990 yılında Üniversitemiz İşletme Fakültesi İngilizce programına usulsüz yatay geçiş yapan 38 kişiden kaydı silinen 10 kişinin yatay geçiş kararlarının; geri kalan ve Yükseköğretim Denetleme Kurulu Başkanlığı'nın “Araştırma Raporu”nda adı geçen kişi dahil mezun olan 28 kişinin yatay geçiş kararlarının ve bu kararlara dayalı olarak bu kişilerin elde ettikleri mezuniyetlerin ve diplomaların “yokluk” ve “açık hata” gerekçeleriyle geri alınmak suretiyle iptal edilmesine; Üniversitemizin tüm fakültelerinde yapılmış olan yatay geçişlerle ilgili inceleme ve araştırmalara devam edilmesine ve akabinde gerekli iş ve işlemlerin tesis edilmesine karar verilmiştir. Alınan karar ve bu karara dayanak teşkil eden bütün bilgi ve belgeler İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na ve Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı’na (YÖK) ivedilikle gönderilecektir."

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar

 

Alanya'da bir otel, erkek müşterilere yönelik ayrımcı tutumu nedeniyle yüksek miktarda para cezasına çarptırıldı. Adana'dan tatil için gelen bir müşteri, rezervasyonunun 'erkek sayısının fazla olması' gerekçesiyle iptal edilmesi üzerine yasal haklarını arayarak şikayette bulundu. Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu (TİHEK), yapılan inceleme sonucunda otelin ayrımcılık yaptığına karar vererek işletmeye 141 bin 934 lira idari para cezası verdi...

Adana’da yaşayan 28 yaşındaki M.E.L., erkek kuzeniyle birlikte tatil yapmak amacıyla Alanya'daki bir otelin internet sitesi üzerinden rezervasyon yaptı. Ödeme işlemlerini tamamladıktan sonra otelin çağrı merkeziyle görüşerek herhangi bir sorun olup olmadığını teyit etti. Otel yetkilileri, rezervasyonda bir problem olmadığını belirtti. Bunun üzerine M.E.L., iş yerinden izin alarak uçak biletlerini satın aldı. Ancak birkaç gün sonra otel yetkilileri tarafından arandı ve 'erkek sayısının fazla olması' gerekçesiyle rezervasyonunun iptal edildiği kendisine bildirildi.

MAĞDUR MÜŞTERİDEN HUKUKİ MÜCADELE...

Rezervasyonunun iptal edilmesi üzerine büyük mağduriyet yaşayan M.E.L., durumu Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu'na taşıdı. Maddi kayıplar yaşadığını belirten müşteri, iş yerinden aldığı iznin boşa gitmesi, uçak bileti ve tatil masraflarının ziyan olması nedeniyle zararının karşılanmasını talep etti. Ancak otel yetkilileri bu konuda herhangi bir adım atmadı.

TİHEK’TEN REKOR CEZA: 141 BİN LİRA...

TİHEK, başvuruyu detaylı şekilde değerlendirerek otelin 6701 sayılı kanunda yer alan ayrımcılık yasağını ihlal ettiğine hükmetti. Bu karar doğrultusunda işletmeye 141 bin 934 lira idari para cezası uygulandı.

M.E.L.’nin avukatı Senar Furkan Başak, kararın Türkiye Cumhuriyeti Anayasası, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi'ndeki eşitlik ilkelerine açıkça aykırı bir durumu tespit ettiğini belirtti. Avukat Başak, "İki kadın aynı otelde konaklayabilirken, iki erkeğin sadece cinsiyetleri nedeniyle bu haktan mahrum bırakılması açık bir cinsiyet ayrımcılığıdır" dedi.

'DAMSIZ GİRİLMEZ' ANLAYIŞI HUKUKA AYKIRI...

Avukat Başak, bazı eğlence mekanlarında uygulanan 'damsız girilmez' anlayışının otellere de yansıdığını ancak bu durumun hukuken kabul edilemez olduğunu vurguladı. "Günümüzde birçok otel benzer uygulamalar yapıyor. Ancak bu karar, emsal niteliğindedir. Umarız bu tür ayrımcı yaklaşımlar son bulur" şeklinde konuştu.

TÜRKİYE’DE ERKEK ERKEĞE TATİL KISITLI MI?

Avukat Başak, Türkiye’de özellikle Antalya ve çevresindeki turistik bölgelerde bazı otellerin benzer politikalar izlediğini ifade ederek, "Maalesef Antalya bölgesinde erkek erkeğe tatil yapmak giderek zorlaşıyor. Otellerin, müşterilerine eşit hizmet sunmaları gerekirken cinsiyete dayalı ayrımcılığa başvurması hukuki olarak kabul edilemez" dedi.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar

Tahinin içine 1 kaşık ekleyin! Bağırsakları harıl harıl çalıştırıp tıkalı damarları yağ çözücü gibi açıyor, iltihabın kurutuyor...Sağlıklı bir yaşam için yediğimiz içtiğimiz besinler büyük önem taşıyor. Bazı besinler farklı kombinasyonlarla tüketildiğinde ise çok daha faydalı olabiliyor. Özellikle 2 besin var ki onları tahinin içine katıp tüketince şifasına doyum olmuyor! İşte o karışım...

Gazetecilik, demokrasinin temel taşlarından biridir ve basın özgürlüğü, hiçbir tehdit veya baskı altında olmadan korunmalıdır.
Ancak, Sky Haber TV, SkyHaber.uk, haber ajanslarının imtiyaz sahibi Bob Farmen, bizzat kendi kardeşi tarafından tehdit edilerek şantaja maruz kalmıştır.

Baskıya boyun eğmeyen Farmer’kardeşi Kazım Dursun tarafından ağır tehditler almış, ölümle korkutulmuş ve şantaja karşı koyduğu için daha büyük tehlikelerle karşı karşıya kalmıştır. Üstelik, şahıs şu anda Türkiye’de ifade vermekten kaçmış ve İngiltere’de denetimli serbestlik alarak serbestçe dolaşmaya devam etmektedir.

BOB FARMER’E YÖNELİK AĞIR TEHDİTLER VE SUÇ UNSURLARI...

Bob Farmer,gönderilen tehdit mesajları, basın mensuplarına yönelik organize bir saldırının parçası olup, gazeteciliği susturmaya yönelik tehlikeli bir girişimdir. Mesajlarda yer alan ifadeler, sadece Farmer’e  değil, bağlı olduğu tüm medya kuruluşlarını da hedef alarak, basın özgürlüğüne yönelik açık bir saldırıdır.
Kazım Dursun’un Bob Farmer’e gönderdiği mesajlardan bazıları:
Namı değer Bob Farmer’e Ne İngiliz devleti ne Türk devleti koruyabilir seni. Bağ evi hazır seni bekliyor.”
“Seni Türkiye’de polislere aldıracağım. Havaalanı müdürü arkadaşım, hakim arkadaşım, savcı arkadaşım, vali arkadaşım. Sen bittin oğlum, bittin.”
Sky Haber TV seninle beraber mezar olacak. Şener Taşören de bittiniz lan oğlum.”Türkiye’de ruhsatları devlet değil, biz veririz. Önce bize ödeme yapman lazım.”
Seni bağ evinde önce s….sonra kafana sıkacaklar.”
Türkiye’de kimden sorulur öğreneceksin. Benim adım Kazım Dursun, unutma. Devlet de benim, kanun da benim.”
Bu tehditler, sadece bireysel bir husumet değil, organize bir suç faaliyetinin izlerini taşımaktadır

TÜRK CEZA KANUNU’NA (TCK) GÖRE İŞLENEN SUÇLAR VE CEZALAR
Bu tehditler, birçok ağır suç kapsamına girmekte olup, Türk Ceza Kanunu’na (TCK) göre ciddi yaptırımları gerektirmektedir. İşlenen suçlar ve olası cezalar şunlardır:

1.TEHDİT SUÇU (TCK 106)
Bir kişiyi öldürme, yaralama veya kötü bir şey yapma tehdidi suçu oluşturur.
Cezası: 6 aydan 2 yıla kadar hapis.
Tehdit silahla, birden fazla kişiyle veya örgütlü şekilde yapılmışsa, ceza 2 yıldan 5 yıla kadar artırılır.
2. ŞANTAJ SUÇU (TCK 107)
Bir kişiyi baskı altına alarak bir şey yapmaya zorlamak veya para talep etmek şantaj suçuna girer.
Cezası: 1 yıldan 3 yıla kadar hapis.

3. HAKARET SUÇU (TCK 125)

Aşağılayıcı, onur kırıcı ifadeler kullanmak hakaret suçudur.
Cezası: 3 aydan 2 yıla kadar hapis veya adli para cezasıdır.
Hakaret basın yoluyla yapılmışsa, ceza artırılır.

4. CİNSEL TACİZ VE SUÇA TEŞVİK SUÇLARI (TCK 105, 214, 215, 216)
Cinsel içerikli tehditler, TCK 105 kapsamında cinsel taciz suçu oluşturur.
TCK 214, 215, 216’ya göre: Suç işlemeye teşvik, suçu ve suçluyu övmek de ayrıca suçtur.


NEDEN KAZIM DURSUN HALA SERBEST?
Bu kadar ağır suçları içeren tehdit mesajlarına rağmen, Kazım Dursun’un hala serbest olması büyük bir hukuk skandalıdır. Türkiye’de ifade vermekten kaçan şahıs, şu anda İngiltere’de denetimli serbestlikle izlenmektedir. Ancak tehditlerine devam etmekte ve Bob Forman’ın güvenliği tehlike altında bulunmaktadır.

Peki, şu soruların cevabı nerede?
Kazım Dursun neden hala tutuklanmadı?
Adli merciler neden bu kadar ağır tehditleri ciddiye almıyor?
Uluslararası hukukun bu konuda devreye girmesi için ne gerekiyor?

BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ VE GAZETECİLİĞE YÖNELİK BÜYÜK BİR TEHDİT!
Bu olay, bireysel bir tehdit olmanın ötesinde, küresel basın özgürlüğüne karşı ciddi bir saldırıdır. Basın mensuplarına yönelik bu tür tehditler, sadece bireyleri değil, tüm medya dünyasını hedef almaktadır. Gazeteciler baskıya boyun eğmemeli, hukuk sistemleri tehditleri ciddiye almalı ve gereken adımları atmalıdır.

HUKUKİ ADIMLAR ATILMALI!
Bob Farmer’e,korunması için uluslararası yetkililer devreye girmelidir.
Interpol ve İngiltere Emniyet Teşkilatı, Kazım Dursun hakkında kırmızı bülten çıkarmalıdır.
Türkiye’de hakkında yakalama kararı çıkarılmalı ve sürecin hızlandırılması sağlanmalıdır.


BU SADECE BİR KİŞİYE DEĞİL, BASIN ÖZGÜRLÜĞÜNE YAPILAN BİR SALDIRIDIR!
Bob Farmer, bu tehditlere boyun eğmeyecek ve gazetecilik görevine devam edecektir. Basın susmayacak, gerçekleri yazmaya devam edecektir. Yetkililerin bir an önce harekete geçerek hukukun gereğini yerine getirmesi ve Kazım Dursun’un yargılanmasını sağlaması gerekmektedir.

 

BASIN AÇIKLAMASI...

14.03.2025 tarihinde, bazı Basın/Yayın organları ile Sosyal Medya hesaplarında; Antalya’daki bir mezarlıkta 2 şahsın iskambil oynadığı ve uygunsuz davranışlarda bulunduğu şeklinde haber ve paylaşımların görülmesi üzerine aşağıdaki açıklamanın yapılmasına gerek duyulmuştur.

Emniyet Müdürlüğümüz birimlerince yapılan çalışmalarda; bahse konu olayın E.S. ve K.Y. isimli yabancı uyruklu şahıslar tarafından Muratpaşa ilçesinde bulunan Andızlı mezarlığında gerçekleştirildiği belirlenmiş, şahısların 10.03.2025 Pazartesi Günü ÜLKEMİZDEN AYRILARAK YURTDIŞINA ÇIKIŞ YAPTIKLARI TESPİT EDİLMİŞ, ayrıca şahıslar haklarında Türk Ceza Kanunu'nun 216. Maddesi gereği; 'Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik' suçundan ADLİ İŞLEM BAŞLATILMIŞTIR.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.

ANTALYA EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ

 

 

 

HABER: Uğur  AKDAĞ