head
2183026 810x458 75f08
Pazartesi, 29 Nisan 2024

Sağlık

Kurban Bayramı'na sayılı günler kala dengeli beslenmenin önemine dikkat çeken ALKÜ Alanya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde görevli diyetisyen Soner Çomruk, et tüketiminde ve beslenmede dikkat edilmesi gereken hususlara değindi...

 
Kurban Bayramı'nın bu yıl koronavirüs nedeniyle buruk geçeceğini hatırlatan Diyetisyen Çomruk, beslenme önerilerinde bulundu.

Soner Çomruk:”Bu bayram biraz buruk olacak covid 19 salgını nedeniyle eskisi kadar bol ziyaretli geçmeyebilir. Lütfen ziyaretlerinizde sosyal mesafe kurallarına uymayı unutmayınız.Gelelim kurban bayramında beslenme önerilerimize. Öncelikle bir hastalığı olmayan herkesin bol bol et yemesini tavsiye ederim. Sağlığımızı tehdit eden en önemli sebep ise yanlış yaşam tarzıdır. Yani bir insan hasta oluyorsa önce kendi yaşam tarzını gözden geçirmeli, içinde bulunulan hatalı davranışlardan vazgeçmelidir. Beslenme açısından hatalı davranışlardan başlıcaları: az çiğnemek, fazla (tıkanırcasına) yemek, karışık yemek, yemek üzerine yemek, bayat ve ısıtılmış yemekler yemek, katkılı hazır yiyecek ve içecekler tüketmek, tarım ilaçları yapılmış meyve sebzeleri yemek, gıdalardaki aromalar ve yeme içmede sıraya dikkat etmemektir.


Sağlıklı Beslenmenin Püf Noktaları Nelerdir?
Peki bu hatalı davranışları nasıl düzeltebiliriz?Her lokmayı en az 20 defa çiğnemeli, porsiyonlarımızı küçük tutup ,doymaya yakın yemeyi bırakarak fazla yemenin önüne geçmeliyiz. Aynı öğünde sindirimi zor olan et, tavuk, yumurta ve peynir tercih edilmemelidir. Bunun yerine sade bir beslenme şekli tercih edilmelidir. Ana öğünleri birbirine çok yakın tutmayarak( en az 5 saat aralık bırakarak ) ve ara öğünlerde hafif yiyecekler tercih edilmelidir. Yaptığımız yemekleri bir öğün yetecek kadar hazırlamalı,ısıtılmış ve bayat yemek tüketilmemelidir. Pakete girmiş her türlü hazır gıdalardan uzak durmalı ,onların yerine doğal besinler tercih edilmeli, katkılı hazır yiyecek ve içecekler den uzak durulmalıdır. Organik ürünler tercih edilmelidir.Aldığınız ürünlerin etiketlerini okuyarak aroma ve renklendirici kullanılan yiyecek ve içeceklerden uzak durulmalıdır. Sabah kahvaltıları düzenli yapılmalı, güne hafif yiyeceklerle başlanmalıdır. Sindirimi kolay olan karbonhitratları önce sindirimi zor olan proteinleri sonra tercih edilmelidir. Yemeklerle birlikte en fazla bir bardak sıvı alınmalıdır. Yemeğin üzerine hazmı zorlaştıracağı için hemen su içilmemelidir.Çocuklarınızın da sizi örnek alıp sizin gibi besleneceğini unutmayınız. Bu yüzden kendiniz ve çocuklarınız için sağlıklı beslenin.ALKÜ Alanya Eğitim ve Araştırma Ailesi olarak sevdiklerinizle birlikte sağlıklı bir kurban bayramı geçirmenizi temenni ederiz. Herkese sağlıklı ve mutlu bayramlar. “diye konuştu. 

 

 

 

HABER: Sariye KAYATURAN

ALKÜ Alanya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Hüseyin Lakadamyalı, Kurban Bayramı'nda koronavirüs salgınına karşı vatandaşları uyardı...

Prof. Dr. Lakadamyalı, "Bayramda maske, hijyen ve sosyal mesafeye dikkat! Sevdikleriniz için de lütfen bayramlaşmayı telefonlarınız ile gerçekleştiriniz "dedi. Kurban Bayramı koronavirüs salgını nedeniyle biraz buruk kutlanacak. Sağlığımızın önemini bir kez daha iyi anladığımız bu günlerde dikkat edilmesi gereken hususlara değinen Başhekim Prof. Dr. Lakadamyalı, "Sağlıkla ilgili temel unsurlara asgari özeni göstermemiz gerekiyor. Maske, mesafe ve hijyen konusunda duyarlılığımızı lütfen devam ettirelim. Kurban kesim alanlarında gereksiz kalabalıklardan, bayramlaşmalarımızda sosyal mesafeyi etkileyebilecek her türlü unsurdan uzak durmaya çalışmalıyız. Bayram namazlarımızı sosyal mesafemizi koruduğumuz mesafelerde kılmalıyız. Yine geçmiş bayramlarda olduğu gibi bu bayramda da hijyen koşullarına mutlaka dikkat etmeliyiz" diye konuştu.

 

SEVDİKLERİMİZ İÇİN BAYRAMLAŞMAYI TELEFONLARDAN YAPALIM...

Bayramlaşmanın telefonla yapılması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Hüseyin Lakadamyalı, "Biliyoruz ki bayramlar insanların bir araya geldiği, kutlama yaptığı, birlikte yemek yedikleri tarihlerden biridir. Bu bayram bu alışkanlıklarımıza biraz daha dikkat etmeliyiz. Toplu bayramlaşmalar, tokalaşmalar, sarılmalardan ve kalabalıklardan mutlaka uzak durmamız gerekecek. Bil hassa 65 yaş üstü ve kronik rahatsızlıkları olan vatandaşlarımızla lütfen telefon yoluyla bayramlaşalım. Onların sağlığını tehlikeye atmayın. Dünya verileriyle uyumlu olarak ülkemizde de 65 yaş üstü bu sağlık sorunundan koronaviürsten daha çok etkilendiği görülmektedir. Bu yüzden büyüklerimizi hep birlikte büyüklerimizi koruyalım" ifadesini kullandı.

 

KURBAN KESİMİNİ KASAPLARA BIRAKALIM...

Bayramda kurban kesimi nedeniyle yaralanmalara dikkati çeken Prof. Dr. Lakadamyalı, "Bu bayramın diğer bir özelliği kurban kesmemiz vesilesiyle kesici ve delici aletlerle olan ilişkimizdir. Lütfen kurban kesim faaliyetini bu konunun uzmanı olan kasaplara bırakalım. Gereksiz yere Kurban Bayramı’nda yaralanmanın önüne geçelim. Kurban bayramınızı yaralanmalar nedeniyle acil servislerde geçirmeyin. Sözlerine yer vererek uyarıda bulundu.

 

SAĞLIKLA DOLU BİR BAYRAMINIZ OLSUN...

Başhekim Prof. Dr. Hüseyin Lakadamyalı, "Kurban Bayramı'nın tüm vatandaşlarımıza sağlık, mutluluk ve huzur getirmesini temenni ediyorum. Herkese iyi bayramlar" diyerek sözlerini noktaladı. 

 

 

 

HABER: Halime Yağmur AKDAĞ

Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi (ALKÜ) Tıp Fakültesi Öğretim Üyeleri, ALKÜ Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne ilkleri kazandırmaya devam ediyor...


Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi (ALKÜ) Alanya Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde ilk kez derin endometriozise bağlı laparoskopik (kapalı) bağırsak rezeksiyonu (bağırsakta sorunlu görülen bir bölümün çıkarılma işlemi) ameliyatı gerçekleştirildi.

Bölgeyi yakından ilgilendiren bu gelişme ile birlikte gelecekte Kadın Hastalıkları ve Genel Cerrahi alanında yeniliklerin devam edeceğinin de müjdesi verildi.

Son dönemlerde gerçekleştirilen başarılı cerrahi operasyonlarla adından sıkça söz ettiren ALKÜ Alanya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde tek ameliyatta 2 müdahale birden gerçekleştirildi. Uzun süredir şiddetli kasık ağrıları olan 28 yaşındaki Belçikalı Yanına Garms, ALKÜ Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Barış Mülayim'e başvuruda bulundu. Yapılan tetkikler sonucunda halk arasında çikolata kisti olarak da bilinen endometriozis hastalığının bağırsak tutulumu tespit edildi. Endometriozis’in bulunduğu alan nedeniyle Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Hasan Çalış ile iletişime geçen Prof. Dr. Mülayim, koordineli bir şekilde laparoskopik (kapalı) cerrahi tekniğini kullanarak ameliyat yapma kararı aldı. Başarılı geçen operasyon sonunda Garms'ın ilk ziyaretçileri doktorları oldu.
Ameliyat hakkında bilgi veren Prof. Dr. Barış Mülayim," Üreme çağında olan kadınların hastalığı olarak kabul edilen endometriozis kadınlarımızın yaklaşık yüzde 5-10’nunu etkileyen ağrılı, kronik bir hastalık olarak karşımıza çıkmaktadır. Bağırsakta endometriozis tanısının konulup bu ön tanı ile bağırsağın bir kısmının çıkartılması olayı ise nadir yapılan ameliyattır. Bu sebeple yaptığımız işlem Akdeniz Bölgesi’nde ilk olma özelliği taşımaktadır. Çünkü bağırsakta endometriozis tanısı çok zor konulmakta, bazense hastada hiç bir belirti gösterememektedir. En önemli şikayetler; karnın alt bölgesinde devam eden ağrı, gebe kalmakta zorlanma, cinsel ilişki ya da adet süresince şiddetli ağrı, büyük tuvalet yaparken ağrı ya da kabızlık ishaldir. Akdeniz bölgemizde ilk defa uygulanan laparoskopi ile bağırsak rezeksiyonu ameliyatlarımız artarak devam edecektir. Tanı ve tedavi için bütün hastalarımızı hastanemize bekliyoruz" diye konuştu.

HSA İLK 2 110231429 744805826271171 2864682101340923079 n 328d8

Bu tür operasyonlar için hastaların şehir dışına gitmelerine gerek kalmadığını belirten Genel Cerrah Uzmanı Doç. Dr. Hasan Çalış ise başarı grafiklerinin her geçen gün arttığına dikkati çekti. Doç. Dr. Çalış, "Hastanemiz büyüdükçe sağlık hizmetimizin çeşitliliği de artmaktadır. Kapalı yöntemle gerçekleştirdiğimiz bağırsak rezeksiyonu yani hastanın bağırsağında sorunlu olan bölünün çıkarılma işlemi şifa bekleyen hastalarımız adına da büyük kazançtır. Hastalarımıza bu tür operasyonları yapmaya devam edeceğiz. Rektörümüz Prof. Dr. Ekrem Kalan ve Başhekimimiz Prof. Dr. Hüseyin Lakadamyalı'nın sayesinde gelişen teknolojimizle birlikte sağlık alanında yenilikleri vatandaşlarımıza sunmaktayız. İşin mutfak tarafında emeği geçen herkese teşekkür ederim" diyerek sözlerini noktaladı. 

 

 

 

HABER: Halime Yağmur AKDAĞ

Kontinans Derneği Başkanı Prof. Dr. Tufan Tarcan, kök hücre tedavisinin idrar kaçıran tüm hasta gruplarında büyük umut yarattığını ifade etti...

Laboratuvar çalışmaları ve hayvan modellerinde belli bir seviyeye gelindiğini belirten Prof. Dr. Tufan Tarcan, “Bu uygulama kısa dönemde etkili gözükse de uzun dönemde başarısızlıkla sonuçlandı ve hastalarda anlamlı bir fayda elde edilemedi. Henüz hastalarımıza güvenle sunacağımız bir tedavi alternatifi olamadı. Bu konuda daha çok araştırmaya ihtiyacımız olduğu görünüyor." diye konuştu.

 

Kontinans Derneği Başkanı Prof. Dr. Tufan Tarcan, kök hücre tedavisi ve idrar kaçırma üzerine önemli açıklamalarda bulundu. Kök hücre tedavisinin idrar kaçırmaya gelecekte çare olacağıyla ilgili bir şey söylemenin bu noktada çok zor olduğunu belirten Prof. Dr. Tufan Tarcan, “Şu anda araştırmalar devam ediyor. Ancak tıp alanında hastalar üzerinde henüz rutinde uygulamaya geçemedik.” dedi.

 

“Kök hücre tedavisinin amacının insan vücudunda işlevini kaybetmiş bir organı ya da onun spesifik bir işlev gören bir kısmını insan vücudunda veya laboratuvar ortamında kök hücrelerin istenilen yönde farklılaşmasını sağlayarak yeniden geliştirmek ve böylece kaybolan organ işlevini yeniden sağlamaktır.” diye açıklayan Kontinans Derneği Başkanı Prof. Dr. Tufan Tarcan, “Kök hücre tedavisinin günümüzdeki en başarılı ve geçerli örneği kemik iliği transplantasyonudur. Bunun dışında birçok alanda kök hücre tedavileri üzerinde çalışmalara devam edilmektedir.” diye konuştu.

 

Fonksiyonel ürolojik hastalıklarda son 30 yılın araştırma konusu
Fonksiyonel ürolojik hastalıklarda, kök hücre tedavileri ve organ mühendisliği son 30 yılın araştırma konusu olduğunu ve 3 grupta yoğunlaştığını ifade eden Prof. Dr. Tufan Tarcan şöyle devam etti: “Erkeklerde sertleşme bozukluğu tedavisi, idrar tutma yeteneğini kaybetmiş çizgili kastan oluşan dış üretral sfinkterin tamiri, depolama veya boşaltma yeteneğini kalıcı olarak kaybetmiş mesane yerine doku mühendisliği ile yeni mesane yapılması şeklinde sıralayabiliriz.”

 

İlk iki maddede araştırmaların klinik uygulama safhasına geldiğini ancak uzun dönem başarıların henüz elde edilemediğini ifade eden Kontinans Derneği Başkanı Prof. Dr. Tufan Tarcan, “Bu tür uygulamaları henüz araştırma safhasında kabul ediyoruz. Diğer taraftan, üçüncü madde yani doku mühendisliği ile yeni mesane yapılması ise henüz laboratuvar ve hayvan deneyleri aşamasında kalmış ve klinik araştırma safhasına geçememiştir.” diye konuştu.

 

Prof. Dr. Tufan Tarcan, üretral sfinktere kök hücre uygulamasında amaçlanan noktayı ise şu şekilde paylaştı: “Bazı durumlarda idrar tutma mekanizmasının en önemli komponenti olan dış üretral sfinkter zayıflayabiliyor; hatta tamamen işlevini kaybedebiliyor. Sfinkter yapısı zayıfladığında hastalarımız öksürmekle, gülmekle, hapşırmakla ya da hareketle idrar kaçırmaya başlıyor. En çok kadınlarda yaş almakla ve çocuk doğurmakla artan şekilde gördüğümüz bu durum, erkeklerde de prostat kanseri tedavisi için uyguladığımız radikal prostatektomi operasyonları sonrası görülebiliyor. Sfinkter zayıflığına bağlı idrar kaçırma bazen de altta yatan multiple skleroz (MS) veya spina bifida gibi nörolojik hastalıklarda da görülebiliyor. Hatta, bazen sfinkter işlevi tamamen kaybolabiliyor ve bu hastalar mesanelerinde hiç idrar biriktiremiyorlar; devamlı idrar kaçırıyorlar. İdrar toplamak için tasarlanmış ve üretilmiş mesane pedleri bu hasta grubunda ilk çare olarak göze çarpıyor. Ancak bizim amacımız hastayı tam kuru hale getirmek olduğundan, bu konuda uzmanlaşmış merkezlerde komplike ameliyatları gerçekleştirmemiz gerekiyor. Bu nedenle, kök hücre tedavisi ile sfinkter işlevinin yeniden sağlanması, stres veya total idrar kaçıran tüm hasta gruplarında büyük umut yaratıyor. Bu konuda laboratuvar çalışmaları ve hayvan modellerinde belli bir seviyeye gelindi. İnsanlarda da laboratuvar ortamında geliştirilen kas hücreleri sfinkter kası içine enjekte edildi. Ancak bu uygulama kısa dönemde etkili gözükse de uzun dönemde başarısızlıkla sonuçlandı ve hastalarda anlamlı bir fayda elde edilemedi. Dolayısıyla henüz hastalarımıza güvenle sunacağımız bir tedavi alternatifi olamadı. Bu konuda daha çok araştırmaya ihtiyacımız olduğu görünüyor."

 

Yeni mesane fikri tüm ürologları heyecanlandırıyor

Prof. Dr. Tufan Tarcan sözlerine şöyle devam etti: “Laboratuvarda yeni mesane üretilip hastaya transplante edilmesi fikri tüm ürologları heyecanlandırıyor. Bu araştırmaları duyan hastalarımız da bekleyiş içindeler. Ancak ne yazık ki yeni mesane mühendisliği ile ilgili temel ve klinik çalışmalar başarısız oldu. Başarıya ulaşmak için daha uzun bir zamana ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum. Kısaca hangi hastalıklarda doku mühendisliği ile geliştirilen yeni mesane uygulamasının çığır açabileceğini özetleyeyim. Özellikle spinal kord yaralanması, spina bifida ve şeker hastalığı gibi durumlarda bazen de açıklanamayan idiyopatik durumlarda mesane depolama ve boşaltım işlevini yitiriyor. Ya da mesane kanseri nedeniyle mesaneyi almak zorunda kalıyoruz. Bu durumlarda bağırsaktan yeni mesane yapmak ve depolama işlevini böylece kurtarmak mümkün ancak bağırsaktan yapılan yeni mesanede mesane duyumu olmuyor ve mesane kasılıp idrarı boşaltamıyor. Bu nedenle temiz aralıklı kateterizasyon yöntemi ile hasta günde 6 kez kendi kendine sondalama uygulayarak mesanesini boşaltıyor. Bu işlem ömür boyu yapılmak zorunda. Eğer doku mühendisliği ile mesanenin duyumu ve kasılmasını sağlayan bir yeni mesane oluşturulabilirse hastalarımız temiz aralıklı kateterizasyon yöntemi ile mesanelerini boşaltmak zorunda kalmayacak ve normal işeme gerçekleşebilecek. Maalesef, doku mühendisliği ile henüz hissedebilen ve kasılabilen bir mesane yapılamadı. Ancak, araştırmalar devam ediyor.”

 

Ayrıntılı Bilgi İçin:

Hakan Akar – Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir. – 0534 603 56 38

Gülin Misket – Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir. – 0534 494 24 60 

 

 

 

 

 

HABER: Sariye KAYATURAN

Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi (ALKÜ) Alanya Eğitim ve Araştırma Hastanesi ' hastane enfeksiyonları,koruyucu önlemler ve hastane temizliği 'adı altında bir eğitim düzenledi...

Enfeksiyon Kontrol Komite Hemşiresi Aysel Duman tarafından temizlik personellerine yönelik verilen eğitimde hijyenin önemi ve uyulması gereken kurallar ile hastane enfeksiyonları anlatıldı.

hj 2 107943051 301201127738536 4711890554183316139 n 29b5c

Duman:” Temizlik insan hayatında temel bir ihtiyaçtır. Hastane temizliği ise zorunludur. Hastanelerde temiz bir çevre ortamı enfeksiyonları önlemede önemli rol oynamaktadır .En önemli amacımız hastane ortamından kaynaklanabilecek enfeksiyonları önlemek ,hasta ve hasta yakını ile sağlık çalışanlarımız için sağlıklı bir ortam oluşturmak, temizlik kurllarını belirlemek ve uygulamasını sağlamaktır.Araç gereç (ortam) hijyenine ve kişisel hijyeninize önem vermelisiniz. Kişisel hijyende en önemli unsur ise ellerinizi düzenli olarak yıkamanızdır. Tüm hastalarımız enfekte kabul edilerek ona göre önlem almaktayız.Hastanın izolasyon şekline kliniğine uygun şekilde kişisel koruyucularımızı kullanmalıyız .El hijyeni eldiven kullanımı, uygun ekipman ve araçların kullanımına dikkat etmelisiniz.”diye konuştu.

hj 3 107954824 2329793060663219 2668696791179791625 n ee973

Soru cevap şeklinde geçen eğitim seminerinde dikkat edilmesi gereken hususlar ise uygulamalı bir şekilde anlatıldı. 

 

 

 

 

HABER: Sariye KAYATURAN

Gazeteler