Sağlık
- Kategori: Sağlık
- Gösterim: 105645
Şiddetli bel, kasık ve karın ağrısı şikayeti ile Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi (ALKÜ) Alanya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil Servis’ine başvuran 77 yaşındaki Mustafa Aslan'da abdominal aort anevrizması hastalığı tespit edildi...
Aslan, hastanede ilk kez gerçekleştirilen operasyonla eski sağlığına kavuştu.
Mustafa Aslan, şiddetli bel, kasık ve karın ağrısı şikayetleri üzerine ALKÜ Alanya Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne başvurdu. Yapılan tetkikler sonucunda Aslan'ın abdominal aort anevrizması rüptürü (aort damarının yırtılması ) geçirdiği tespit edildi. Hastanede ilk kez gerçekleştirilen ameliyat ile eski sağlığına kavuşan Aslan yeniden doğduğunu söyleyerek emeği geçen herkese teşekkür etti.
Ameliyatı gerçekleştiren Kalp Damar Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Özgür Akkaya, hastayı servisinde ziyaret etti.
Op. Dr. Akklaya hastalığın seyri hakkında bilgi verdi.
Kalp Damar Cerrahisi Uz. Op. Dr. Özgür Akkaya, " Hastamıza yaptığımız tetkikler sonucunda karın damarında genişleme ve karnında serbest sıvı tespit ettik. Acilen yoğun bakıma aldığımız hastamızın hızlı bir şekilde tanısını koyarak ilk müdahalesini gerçekleştirdik. Ekibimle birlikte abdominal aort anevrizması yırtığı (rüptürü )onarımı işlemini gerçekleştirdik. Hastanın yaşı ve durumu nedeniyle ‘Evar’ denilen kapalı yöntem ile damar içerisinden girerek balonlaşmış, yırtılmış olan damara stent yerleştirdik. Bir gün yoğun bakımda kalan hastamızı daha sonra servise aldık. Teşhis edilmesi zor olan ve müdahale edilmezse ölümle sonuçlanan Abdominal aort anevrizması vücudunuzun en büyük atar damarı olan aortun bir hastalığıdır. Aort kalpten aldığı kanı tüm vücuda dağıtan en büyük atar damardır. “Abdominal aort” ise bu damarın karın içerisinde seyreden kısmına verilen isimdir. Daha çok yüksek tansiyon hastaları, sigara içenler, yüksek kolesterol hastaları, obez hastalar ve genetik bağ dokusu hastalığı olanlarda karşılaşmaktayız. Anjio Ünitemizin açılmasıyla birlikte hastanemizde periferik vasküler hastalıklarla ilgili tüm işlemleri başarıyla gerçekleştirmekteyiz. İlerleyen günler içerisinde açık kalp ameliyatlarımızı da yapmaya başlayacağız. Katkılarından dolayı hastane yönetimi ve ameliyathane ekibine teşekkür ediyorum" diye konuştu.
HABER: Mertcan YILMAZ
- Kategori: Sağlık
- Gösterim: 193950
Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi (ALKÜ) Alanya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kardiyoloji ekibinden 2 başarı birden. ALKÜ Tıp Fakültesi Kardiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Davran Çiçek, son teknoloji cihazlarla donatılan anjiyo ünitelerinde, ilk periferik arter ameliyatını gerçekleştirdiklerini açıklarken ekip arkadaşlarıyla birlikte kısa bir süre içerisinde 500 hastanın anjiyo işlemini başarıyla gerçekleştirdiklerini dile getirdi...
Prof. Dr. Çiçek,” Kardiyoloji ekibi olarak yeni cihazlarımızla birlikte kalp haricindeki organların da (bacak, böbrek, beyin) damarlarına müdahale etmeye başladık. Bölge halkımıza günden güne genişleyen sağlık hizmetimizle ihtiyaçlarını karşılamaya devam etmekteyiz. Büyük bir merkez olma adına emin adımlarla ilerlediğimiz bu yolda Dışişleri Bakanımız Mevlüt Çavuşoğlu’nun, Rektörümüz Prof. Dr. Ekrem Kalan ve ALKÜ Alanya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Hüseyin Lakadamyalı'nın desteği yadsınamaz. Arkamıza aldığımız bu güçle birlikte Kardiyoloji Bölümü olarak kısa bir süre içerisinde 500. hastamıza başarılı bir şekilde anjiyo işlemini yapmanın onurunu ve mutluluğunu yaşıyoruz“ diye konuştu.
PERİFER DAMAR HASTALIĞI NEDİR?
Perifer damar hastalığı hakkında bilgi veren Anjiyo Ünitesi Sorumlu Hekimi Prof. Dr. Davran Çiçek,” Kalbi besleyen koroner damarlar dışındaki damarların besledikleri organlara yeterli kan götüremeyecek şekilde daralmasına veya tıkanması durumuna biz perifer damar hastalığı diyoruz. Damar hastalığının belirtileri arasında; yürüme sonrası bacaklarda ağrı, baldır kaslarında güçsüzlük, bacaklarda ve ayaklarda soğukluk, üşüme hissi, ayak tırnaklarının kalınlaşması yer almaktadır” dedi.
HABER: Halime Yağmur AKDAĞ
- Kategori: Sağlık
- Gösterim: 354585
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca Coronavirüs (corona virüs) nedeniyle son 24 saatte 19 kişinin hayatını kaybettiğini, toplam can kaybı sayısının 5 bin 225'e yükseldiğini açıkladı.
Toplam vaka sayısı ise bin 148 artarak 205 bin 758'e çıktı.
Bin 188 kişinin de virüsü yendiğini belirten Bakan Koca, toplam iyileşen hasta sayısının 180 bin 680 olduğunu bildirdi. Öte yandan Bakan Koca, "Son 3 günde ortalama vaka sayısının en çok arttığı iller; İstanbul, Ankara, Gaziantep, Mardin, Konya, Bursa, Diyarbakır" diyerek uyarıda bulundu...
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, 5 Temmuz Türkiye'nin Günlük Coronavirüs Tablosu'nu Twitter hesabından paylaştı.
Buna göre;
--son 24 saatte 46 bin 414 test yapıldı.
-- 1148 yeni vaka tespit edildi.
--Coronavirüs tedavisi gören 19 kişi ise hayatını kaybetti.
Açıklanan son verilerin ardından Türkiye'de Coronavirüs nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı 5 bin 225'e, toplam vaka sayısı ise 205 bin 758'e yükseldi.
İYİLEŞEN HASTA SAYISI 180 BİNİ AŞTI...
Bakan Koca'nın paylaştığı verilere göre; son 24 saatte tedavisi tamamlanan bin 188 hasta daha taburcu oldu. Böylece toplam iyileşen hasta sayısı 180 bin 680 oldu. Toplam entübe hasta sayısı 392, yoğun bakımda tedavi gören hasta sayısı ise 1127 oldu. Toplam test sayısı ise 3 milyon 630 bin 480'e yükseldi.
TÜRKİYE'DE VAKA SAYISININ ARTTIĞI İLLER...
Öte yandan Bakan Koca, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda; "Son 3 günde, ortalama vaka sayısının en çok arttığı iller: İstanbul, Ankara, Gaziantep, Mardin, Konya, Bursa, Diyarbakır. Yoğun bakım hasta sayımız, yeni vakaları takiben, artış eğiliminde. Tedbir varken, 'Bugün vefat eden sayısı' kanıksanacak tablo değil" ifadelerini kullandı.
- Kategori: Sağlık
- Gösterim: 211850
Alerji haftası kapsamında önemli açıklamalarda bulunan Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi(ALKÜ) Alanya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Alerji ve İmmünoloji Uzmanı Dr. Esra Hazar Sayar, astım ve alerjik hastalığı olan vatandaşları COVİD-19 pandemisi sırasında tedavilerini aksatmamaları konusunda uyararak bunun önemini vurguladı...
Alerjik hastalıkların yaş, cinsiyet, ırk, ülke farkı gözetmeden Dünya genelinde 300 milyondan fazla kişiyi etkilediğini belirten Uzm. Dr. Sayar bu durum bazen kendiliğinden geçebilecek kadar hafif olabileceği gibi yaşamı tehdit edici nitelikte de olabileceğini söyledi. Esra Hazar Sayar:" Alerjik rahatsızlıklar hasta ve yakın çevresinde yaşam kalitesini ciddi bozukluktan sosyal izolasyona kadar kadar varabilen sorunlara yol açabilmektedir.
Alerjik hastalıklar hakkında farkındalığı arttırmak amacıyla Dünya Alerji Organizasyonu (WAO) tarafından açıklanan Dünya Alerji Haftasının yeni teması bu yıl 28 Haziran- 04 Temmuz tarihleri arasında “COVİD düzenli alerji tedavinizi durdurmaz” olarak belirlendi. Bu tema ile COVİD-19 pandemisi sırasında alerji ve astım ile ilgili alınan tedavilerin aksatılmamasının öneminin vurgulanması amaçlandı.
ALERJİK HASTALIĞI OLANLAR DİKKAT!
COVID-19 yani yeni tip bir coronavirüse bağlı gelişen ( SARS-CoV2) Coronavirüs Hastalığı, tüm dünyaya yayılmış olup kişiler hafif semptomlu ya da asemptomatik olsalar bile hastalığı bulaştırabilmektedirler. Henüz bir aşısı da mevcut değildir. Pandemi durumu astım ve alerjik hastalığı olanlarda bir kaygı oluşturabilmekte ve bazı semptomların benzerliği kafa karıştırıcı olabilmektedir. Hekimler bu noktada COVID-19 ve allerji semptomları arasındaki farklılıkları tanımlayarak, sağlık değerlendirmelerini yapıp ve tedavi planlarını gözden geçirerek hastalarının endişelerini azaltabilirler. En önemli noktalardan biri bireylerin astım ve alerji için kullandıkları özellikle inhaler kortikosteroid ve diğer astım kontrol edici ilaçlarını bırakmamasıdır.
Eğer astımınız var ise hastalığınızın kontrol altında olması virüse karşı daha iyi bir savunma göstermenizi sağlar. Çoğu solunum yolu virüsleri ciddi astım ataklarının tetikleyicisi olup astımlı kişilerde akciğerde mevcut olan inflamasyon (yangı) virüsle savaşmayı zorlaştırabilir. Semptom olsun ya da olmasın reçete edilmiş olan kontrol edici ilaçları düzenli kullanmak bu inflamasyonu azaltacak ve virüsle daha etkili savaşmaya yardımcı olacaktır. "diye konuştu.
HABER: Ayten YILMAZ
- Kategori: Sağlık
- Gösterim: 241470
Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi (ALKÜ) Tıp Fakültesi öğretim üyeleri, Alanya ilk defa Difteri, Boğmaca, Tetanoz ve Kızamık hastalıklarına karşı toplumun bağışıklık durumunu gösteren bir çalışma gerçekleştirdi...
Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi (ALKÜ) Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı öğretim üyeleri tarafından, toplumda çocukluk çağı aşılama programında yer alan Difteri, Boğmaca, Tetanoz ve Kızamık hastalıklarına karşı bağışıklık durumunu gösteren bir saha çalışması yaptı. Bu çalışma ile Alanya Bölgesinde ilk kez bir “Toplum Bağışıklığı” araştırıldı.
ALKÜ Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı öğretim üyeleri Prof. Dr. Ayşegül Gözalan ve Dr. Öğr Üyesi Bora Doğan tarafından yürütülen proje, ALKÜ Rektörlüğü – Bilimsel Araştırma Projeleri Birimi’nin finansmanı, Alanya İlçe Sağlık Müdürlüğü ve 2 No’lu Aile Sağlığı Merkezinden Dr. Erbaş Tercan, 3 No’lu Aile Sağlığı Merkezinden Dr. Kutlay Gökçe, 4 No’lu Aile Sağlığı Merkezinden Dr. Nurettin Çelebiler’in destekleri ile uygulandığı kaydedildi.
594 gönüllünün kan örnekleri alınarak gerçekleştirilen çalışmanın sonucunda, Difteri, Boğmaca, Tetanoz ve Kızamık hastalıklarına karşı bölgedeki bağışıklık düzeylerinin ülkemizde ve dünyanın birçok ülkesinde bugüne kadar yapılan çalışmalar ile benzer olduğu gözlendi.
Nitelikli sağlık hizmetine kolay ulaşılabilirlik, iyi beslenme, erken teşhis ve etkin tedavi ile uzayan yaşam süresi nedenleri ile çocukluk çağında yapılan aşıların ileriki yaşlarda etkinliği azaldığını ifade eden Prof. Dr. Ayşegül Gözalan, “Gerek bağışıklığın pekiştirilmesi gerekse gebeler, yaşlılar, kronik hastalığı olanlar gibi özel grupların erişkin dönemde aşılanması son derece önemlidir. Bu ve benzeri çalışmaların toplum düzeyindeki bağışıklık düzeyindeki değişikliklerin izlenmesi için belli aralıklar ile tekrar edilmesi son derece önem taşımaktadır” dedi.
HABER: Sariye Kayaturan