Sağlık
- Kategori: Sağlık
- Gösterim: 112965
Ülkemizde 6 Eylül tarihinden itibaren corona virüsle mücadelede yeni bir döneme girildi. Alanya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Hüseyin Lakadamyalı bu kapsamda PCR test alanı ve laboratuvarda yeni düzenlemelere gittiklerini açıkladı...
Prof. Dr. Lakadamyalı:” test yapma zorunluluğu olan vatandaşlarımız Eski Devlet Hastanesinin Poliklinik girişinde saat 10.00 ile 18.00 saatleri arasında bizlere başvurabilirler “dedi.
“Eski Devlet Hastanesi Binasında Yer Alan Test Alanımız 10.00-18.00 Saatleri Arasında Hizmet Veriyor”
Alanya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Hüseyin Lakadamyalı
Aşı olmayan vatandaşlar için yeni uygulamalar yürürlüğe girdi. Bu kapsamda hastane bünyesinde bazı düzenlemelere gidildiğini belirten Prof.Dr. Hüseyin Lakadamyalı:” İçişleri Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın yayınladığı genelge kapsamında 6 Eylül 2021 tarihinden itibaren iki doz aşısını yaptırmamış olanlar veya hastalığı geçirmemiş olan kişiler; özel araçları dışında, şehirlerarası yolculuklarda, maç konser gibi toplu alanlarda girişte negatif PCR testinin sonucunu gösterme zorunluluğu getirildi. Okullarda yüz yüze eğitimin başlamasıyla birlikte de aşı olmamış öğretmen ve personelin haftada en az 2 kez PCR testi yaptırması zorunluluğu bulunuyor. Yayımlanan genelge ile birlikte bizlerde verdiğimiz sağlık hizmetinde yeni yapılanmalara ve çalışmalara gittik. Bu hastalarımız Eski Devlet Hastanesi binasında saat 10.00 ile 18.00 saatleri arasında test alanımıza başvurabilirler. Günlük test kapasitesi bakımından sorun yaşanmaması adına gerekli alt yapı çalışmalarımızı yaptık. Laboratuvar hekimlerimizle görüştük. Fiziki çalışma alanı oluşturduk. Eski Devlet Hastanesi binasında çalışan sağlık personelimiz tarafından burada Sağlık Bakanlığımıza veri girişi yapılmaktadır. İşlemleri biten vatandaşlar daha sonra test alanına yönlendiriliyor. Bu alanda yine yurt dışı uçuşları için PCR testi hizmeti verilmeye devam ediyor. Eğitim personeli başta olmak üzere PCR test zorunluluğu olan her kesim testlerini rahatlıkla yaptırabilirler. Bizler gerekli bütün tedbir ve önlemlerimizi almış bulunmaktayız. Başvuru sayısına istinaden personel sayımızı çoğaltmak gibi tedbirler yine gündemimizde yer almaktadır. “dedi.
HABER: Emine YILMAZ
- Kategori: Sağlık
- Gösterim: 213359
Obezite genetiğini araştıran ALKÜ'lü bilim insanı Dr. Öğr. Üyesi Durkadın Demir Ekşi, 2021 bilim ödülüne layık görüldü. Bu alanda ortaya koyduğu bilgiler, dünyada ilk olma özelliği taşıyor...
Alanya merkezli olarak kurulan ve uluslararası nitelikli hakemli bilimsel dergi olan TJHS (Turkish Journal of Health and Sport) kutlama ve ödül töreninde bir araya geldi. Alanya’nın bilimsel başarı ve ödüllerle adından söz ettirmesi törene katılanların ortak sevinci oldu.
Yayıncı tarafından; editör kuruluna teşekkür belgeleri ve editör sertifikaları takdim edildi. Prof. Dr. Ersan Kara, Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Enes Sözen, Dr. Yunus Emre Ekşi ve İnayet Hakkı Çizmeci teşekkür belgelerini aldılar.
Daha sonra yılın bilim ödülü; ‘En İyi Bilimsel Araştırma Makalesi’ seçilen; obezitenin genetik yönünü araştıran bir esere verildi. Akdeniz Üniversitesi ve Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi öğretim üyelerinin ortak araştırması dergiden bilim ödülü aldı. Makalenin sorumlu yazarı olarak ödülü alan; ALKÜ Tıp Fakültesinden, Dr. Öğr. Üyesi Durkadın Demir Ekşi çalışmanın içeriğini aşağıdaki şekilde ifade etti:
‘Çalışmamızın amacı mitokondri DNA’sındaki değişikliklerin çocuklarda obezite gelişimi ve bu çocukların klinik bulguları arasındaki ilişkinin belirlenmesine katkı sağlamaktır. Mitokondri, hücrenin enerji üretiminden sorumlu bir bölümüdür. Dolayısıyla mitokondri DNA’sındaki değişiklikler, enerji ile ilişkili obezite gibi hastalıkların gelişiminde rol oynayabilir. İlgili yayınımızda mitokondriyal sitokrom b geninde bulunan 15452C>A varyasyonunun sıklığını çocuk obez ve sağlıklı çocuklarda belirledik. Ayrıca bu varyasyona sahip olan ve olmayan obez çocukların klinik bulgularını karşılaştırdık. Çocuk ve obez bireyler arasında bu varyasyona sahip olanların sayısında anlamlı bir fark olmadığını belirdik. Ancak bu varyasyona sahip çocuk obezlerin sahip olmayanlara göre serum HDL seviyelerinin daha yüksek olduğu belirledik. Diğer biyokimyasal ve klinik verileri benzer olarak saptadık. Sonuç olarak mitokondriyal 15452C>A varyasyonu, obezite gelişimi için bir risk faktörü olarak gözükmese de, obez bireyler arasındaki lipid profili farklılıklarını etkileyebilecek bir faktör olarak görünmektedir. Literatüre ilk kez sunulan bu bilgi ile ilişkili olarak, daha çok sayıda obez bireyi kapsayan ileri çalışmalar yapılmalıdır.’
Derginin yayıncısı ve ALKÜ Tıp Fakültesi Tıbbi Biyokimya Öğretim Üyesi Dr. Hasan Basri SAVAŞ, derginin başarısı sebebiyle, editör kurulu adına tebrikleri kabul etti. Törene katılan ve bugüne kadar dergiye destek olan bilim insanlarına çok teşekkür ederek, objektif ve nitelikli uluslararası bilimsel yayına devam edeceklerini belirtti.
HABER: Halime Yağmur AKDAĞ
- Kategori: Sağlık
- Gösterim: 102824
Koronavirüs, akciğerlerde ağır hasar ve solunum güçlüğü ile tanınsa da hastalığın yol açtığı kalp problemleri giderek artıyor. ALKÜ Alanya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Doçent Dr. Cemal Köseoğlu COVİD-19 virüse yakalanan ya da atlatan kişilerde; kalp krizi, ritim bozuklukları, kalp kası iltihabı gibi rahatsızlıklara rastlanıldığını açıkladı...
Alanya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Dr. Cemal Köseoğlu Tüm Dünya’yı etkileyen ve 2019 yılı Aralık ayında hayatımıza giren koronavirüsün kalp sağlığı üzerindeki etkilerine değindi. Covid-19 ‘un en sık belirtisinin ateş, öksürük ve nefes darlığı olduğunu ifade eden
Doç. Dr. Köseoğlu,” Yapılmış araştırmalardan ve örnek vakalardan elde edilen bilgiler ışığında Covid-19’ a bağlı ölüm riskinin diyabet, tansiyon, kalp damar hastalığı, kanser, kronik akciğer hastalıklarında artmış olduğu gözlemlendi. Yine bununla beraber klinik araştırmalar sonucunda en yüksek riskin yaşlı erkeklerde, kardiyovasküler hastalığı olan bireylerde olduğu saptanmıştır.
“Koronavirüs pıhtılaşmaya yol açarak kalp krizi riskini yükseltiyor”...
Koronavirüse bağlı damar içi plakların yırtılmasıyla kalp krizi riskinde de artış görülüyor. Ayrıca oluşan iltihabi duruma bağlı kalp kası tutulması ve kalp krizi nedeniyle de kalp yetmezliği riski bu hasta grubunda arttı. Yapılan klinik çalışmalar bizlere yine covid -19 enfeksiyonunu hafif geçirenlerde dahi kardiyak MR’ını incelediğimizde kalp iltihabi tutulumları olduğunu gösterdi. Şiddetli göğüs ağrısı olan hastalarda kalp krizi riski mutlaka akla gelmelidir. Bu hastalarımızdan kan testi, Elektrokardiyografi (EKG) , Ekokardiyografi (EKO) tetkikleri yapılarak muayene sonrası tanı koyulmalıdır.
Koronavirüs geçirenler kalp muayenesi yaptırmalı”...
Bazen kalp kası iltihapları bulgu vermeyebilir. Bu yüzden enfeksiyon geçirildikten sonra 1. ,2. ve 12. ayda kardiyoloji polikliniğine kontrol için muayene olmalıdır. Kalp kası ya da zarı iltihaplarında kardiyak mr çok önemli bir tanı aracıdır. Covid-19 geçirmekte olan veya geçiren hastalarda bir diğer şikâyet ise çarpıntıdır. Çarpıntının çoğunun nedeni akciğer tutulumuyla beraber kanın oksijende azalması sonucu bağlı ikincil gelişen hızlı atımdır. Bu masum bir durumdur. Masum olmayan durumlar ise; kalpte oluşan iltihabi durumlar, kalp yetmezliğine veya kalp krizine bağlıda tehlikeli ritim bozukluğudur. Çarpıntı hisseden kişilerde 24 saatlik ritim ölçümü ile kolaylıkla tanı konulabilir. Tansiyon hastalığı bulunanlarda tansiyon yükselmeleri görülebilir. Tansiyon hastalığı olamayan bireylerde de yine strese bağlı tansiyon yükselmeleri saptanmıştır. Bu sebeple koronavirüs hastalığını geçiren hastalarımızın rutin aralıklarla kardiyak muayenelerden geçmesini kardiyoloji hekimleri olarak öneriyoruz.
“Aşılar hakkındaki bilgi kirliliğine itibar etmeyin”...
Bildiği üzere ülkemizde iki tip aşı vardır. Bu aşılar hakkında kalp kası ve zarında tutulum yaptığına dair bilgi kirliliği bulunuyor. Yapılan çalışmalar bizlere kalp kası ve kalp zarı tutulumu 30 yaş üstü erkeklerde milyonda 2, kadınlarda ise milyonda 1 olduğunu göstermiştir. Ancak Covid hastalığına bağlı kalp kası ve zarı tutulumu ise %70 ‘dir. O yüzden herkese tavsiyemiz aşılarını bir an önce olmalarıdır ” diye konuştu.
HABER: Sariye KAYATURAN
- Kategori: Sağlık
- Gösterim: 55696
Alanya'da Coronavirüs vakaları hız kesmiyor. Son olarak Alanya'da Fığla Mahallesi muhtarı olan Hilmi Türkeli de Coronavirüse yakalandı...
Alanya'nın Fığla Mahallesi’nde üç dönemdir başarılı bir şekilde görevini yürüten muhtar Hilmi Türkeli'nin Corona testi pozitif çıktı. Önce grip belirtileri gösteren muhtar, çevresinin uyarısı üzerine test yaptırınca PCR test sonucu pozitif çıktı.
2 DOZ BIONTECH AŞILIYDI...
Evinde 14 günlük karantinaya giren muhtar Türkeli’nin son günlerde çevresinde vefat eden kişilerin cenazelerine katılım göstermesinden dolayı Corona virüs kaptığı tahmin ediliyor.
İki doz Biontech aşısı da bulunan Türkeli’nin hastalığı oldukça hafif atlattığı öğrenildi.
HABER: Mertcan YILMAZ
- Kategori: Sağlık
- Gösterim: 215159
Etkili ve verimli bir corona virüsü aşılama süreci geçiren İsrail'de üçüncü doz aşının koruyuculuk etkisini "gerçek yaşam verileri" ile destekleyen bir araştırma yayınlandı...
Covid-19 salgınının başında Filistin’e yeterli miktarda aşı vermediği için uluslararası kamuoyunun tepkisini çeken İsrail, aşılamada dünyanın önde gelen ülkelerinden biri haline geldi.
Üçüncü doz Pfizer/BioNTech aşısını da en erken uygulamaya başlayan ülkelerden biri olan İsrail’de üçüncü doz destekleyici corona virüsü aşısının insanlarda sağladığı koruma gözler önüne serildi.
Yapılan araştırmada üçüncü doz aşının gerçek yaşam verileri incelendi. Maccabi Sağlık Bakım Servisi’nden elde edilen verileri inceleyen uzmanlar üçüncü doz aşı olanların 1 hafta ile 13 gün arasında bağışıklığı kuvvetlendirdiğini duyurdu.
ÜÇÜNCÜ DOZDAN SONRA KORUMA ZAMANLA ARTIYOR...
Temmuz ayının ortasından beri üçüncü doz aşı uygulayan İsrail’de, bu aşının enfeksiyon riskini sadece iki doz aşı olanlara göre yüzde 48 ile yüzde 68 oranında azalttığı belirtildi. Yetkililer, üçüncü doz aşıdan sonra geçen süreye bağlı olarak corona virüsü riskinin giderek azaldığının da altını çizdi.
Araştırmada, üçüncü doz aşıdan sonra geçen iki hafta ve 20 gün sonrasında hastaneye yatışa karşı koruma oranı ise yüzde 70’den yüzde 84’e kadar oldukça yüksek bir oranda devam ettiği belirtildi.
Araştırmayı yürüten Yale Üniversitesi Kamu Sağlığı bölümünde görevli doçent doktor Daniel M. Weinberger, “Üçüncü doz aşının delta varyantına karşı ekstra koruma sağladığını gösteriyor. İki doz aşının Covid-19’a karşı sağladığı koruma zamanla azalsa da üçüncü doz aşı ile tekrar koruma sağlanabilir” dedi.
KAYNAK: Ajanslar