Kategori: Sağlık

26 Ağustos 2021 19:11 tarihinde yayınlandı.

Gösterim: 101613

Sağlık Bakanlığı Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü, ALKÜ Alanya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Doku ve Organ Nakli Koordinatörlüğü Biriminin organ bağışı ile ilgili yaptığı çalışmaları teşekkür belgesi ile onurlandırıldı...

Sağlık Bakanlığı Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü, Alanya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin Hastanesi Doku ve Organ Nakli Koordinatörlüğü Birimi, Yoğun Bakım ve Hastane Yönetiminin 2020 yılında organ bağışı konusunda yapmış olduğu çalışmaları ve hizmetleri teşekkür belgesi ile mükâfatlandırdı.

Bu kapsamda Başhekim Prof. Dr. Hüseyin Lakadamyalı Doku ve Organ Nakli Koordinatörleri Sezer Uğuz, Hasan Öksüz, Muhammet Karaman, Yoğun Bakım Sorumlusu Anestezi Ve Reanimasyon Uzmanı Dr. Süleyman Akay, Alper Öztürk ile bir araya geldi.

Doku ve Organ Nakli Koordinatörlüğünde toplumu bilinçlendirmeye yönelik çalışmalarının devam ettiğini belirten Prof. Dr. Lakadamyalı:”Organ bağışı; bir kişinin hayatta iken serbest iradesi ile tıbben yaşamının sona ermesi ile
doku ve organlarının başka hastaların tedavisi için kullanılmasına izin vermesi ve bunu belgelendirmesi durumudur. İnsanlarımızın, bilhassa vefat eden yakınlarının organlarını bağışlama noktasında bir gün kendilerinin ya da bir yakınlarının da organa ihtiyacı olabileceği düşüncesiyle hareket etmesi gerekiyor. Bizim ya da en sevdiklerimizden birinin organ nakline ihtiyacı olursa ne yaparız? Onları yaşatmak için nelerden vazgeçebileceğimizi ve bizimle kalması için neleri feda edeceğimizi? Her bir bağışçı organ bekleyen en az beş hastanın hayata tutunabilmesi için umut olmaktadır. Ve unutmayın ki organ bağışı insanlık görevidir “ dedi.

Organ Doku Koordinatörü Sezer Uğuz ise “ İçinde bulunduğumuz olağan üstü durum bizlerin çalışmalarını kısıtlıyor. Koronavirüs salgını ile mücadele ettiğimiz son yıllarda yoğun bakımlarımızı genellikle bu vakalar ile dolu. Sağlık Bakanlığı verilerine göre ülkemizde beyin ölümü ve donör bildirimi yetersiz olduğu için nakillerin yüzde 75’i canlı donörlerden yapılıyor. Hastanemiz bünyesinde ise 2020 yılında organ nakli birimi olarak 4 beyin ölümü ve 1 donörümüz oldu. Her bir beyin ölümü tespiti potansiyel bir donör demek. Her bir donör de en az organ bekleyen 5 hastanın hayata tutunabilmesi için umut demektir. Beyin ölümü ve donör sayısına katkıda bulunarak organ bekleyen hastalara umut olunmasından dolayı hastanemiz yönetimi, yoğun bakım personeli ve organ nakli koordinatörlüğü başarılı çalışmalarından dolayı Sağlık Bakanlığımız tarafından teşekkür belgesi ile onurlandırıldı. Bu durum bizlerin de motivasyonunu arttırmıştır. Teşekkür ederiz “diye konuştu.

HABER: Sariye KAYATURAN

Kategori: Sağlık

25 Ağustos 2021 20:23 tarihinde yayınlandı.

Gösterim: 168602

Alanya'da Coronavirüse yakalanan halk otobüsü şoförü Süleyman Ergin yaşamını yitirdi... 

Alanya'da halk otobüsü şöförü olarak çalışan 58 yaşındaki Süleyman Ergin yakalandığı Coronavirüs ile olan yaşam mücadelesini kaybetti.

Hastane de tedavi gördüğü yoğun bakım ünitesinde hayatını kaybeden Süleyman Ergin,ailesi tarafından alınarak toprağa verildi.

HABER: Halime Yağmur AKDAĞ

Kategori: Sağlık

24 Ağustos 2021 18:21 tarihinde yayınlandı.

Gösterim: 26029

Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi (ALKÜ) Tıp Fakültesi dönem 4 ve 5 öğrencileri Alanya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde stajyer hekimlik için yüz yüze eğitimlerine başladı...

Başhekim Prof. Dr. Hüseyin Lakadamyalı stajyer hekimlere hitaben yaptığı konuşmada, ”Tecrübe çok değerli bir yol göstericidir. Deneyim de çalışarak kazanılır. Gelecekte iyi birer hekim olmanız adına pusulanız olacağız ve yolunuzu aydınlatmak için buradayız” dedi.

Hastanenin konferans salonunda stajyer hekimlerle bir araya gelen Başhekim Prof. Dr. Hüseyin Lakadamyalı, “Geleceğimizin hekimleri olan siz öğrencilerimiz için gerekli tüm fiziki alt yapı ve koşulları sağladık. Doktorluk uzun süreli eğitim, emek ve fedakârlık isteyen bir meslektir. Bizler değerli hekimlerimizle birlikte bu zorlu yolunuzda sizlere ışık olmaya çalışarak deneyim kazanmanızı sağlayacağız. Yüz yılda bir karşılaşılabilecek bir virüs ile karşı karşıyayız. Koronavirüs salgını hayatımızı derinden etkilemekte, özgürlüklerimizi ve eğitimimizi kısıtlamaktadır. Bu salgında öğreneceğiniz çok şey var. Pandeminin 531. gününde hayatın olağan akışına uygun gerekli tedbirleri alarak sağlık hizmetini vermeye devam ediyoruz. Sizlerden öncelikle isteğimiz maske ve mesafe kurallarına öncelikle uymanızdır. Aileniz, çevreniz ve kendiniz için eğitim hayatınızın aksamaması adına yaşamınızın her alanında buna dikkat edelim. Pandeminin üstesinden hep birlikte geleceğimize inanıyorum. Tecrübe kazanacağınız bu yolculukta hepinize kurumum adına hoş geldiniz diyor ve başarılar diliyorum” dedi.

Dr. Öğr. Üyesi Mustafa Etli ise konuşmasında, ”Bugün burada hepiniz öğrencilikten çıkarak doktor olma yolunda ilk adımınızı attınız. Bu eğitim yolculuğunuzda hocalarınız tecrübelerinden faydalanın. Bizler geleceğimizin hekimleri olan sizlerin destekçisi olmaya devam edeceğiz. Gereken tüm eğitimleri almanız için de yanınızdayız“ diye konuştu.

Öğrencilerden sorumlu hekim Prof. Dr. Ahmet Aslan da öğrencilere seslenerek, ”Her zorlukta bir fırsat vardır felsefesinden yola çıkarak tecrübe ve deneyim kazanmak için çalışmalısınız. Bol bol vaka görerek hocalarınızdan maksimum derecede faydalanın. İyi bir eğitim görmeniz adına her daim destekçiniz olacağız“ dedi.

Toplantı sonrası yüz yüze eğitimin ilk gününde stajyer hekimlere” iş güvenliği ve sağlığı “ hakkında eğitim verildi. 

HABER: Sariye KAYATURAN

Kategori: Sağlık

21 Ağustos 2021 19:01 tarihinde yayınlandı.

Gösterim: 158604

Türk Tabipleri Birliği (TTB), 'COVID-19 aşılarında tekrar dozlarla ilgili sorular ve sorunlar' başlığıyla açıklama yaptı. 4'üncü doz uygulamasına ilişkin görüşlere de yer verilen açıklamada 9 soru cevaplandırıldı...

Türk Tabipleri Birliği (TTB), corona virüsü aşılamasıyla ilgili açıklama yaptı. Açıklamada, corona virüsü aşılamasının Türkiye’de ilk olarak 13 Ocak 2021 tarihinde inaktif aşı olan Sinovac ile başlatıldığı belirtilerek, “Sinovac, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından 1 Haziran 2021 tarihinde Acil Kullanım Listesine alınmıştır” denildi.

9 soru ve yanıtlarına yer verildiği açıklamada şu ifadeler kullanıldı:

* Sinovac aşısının koruyuculuğu nedir?

DSÖ tarafından yapılan değerlendirmede, 18-60 yaş arası sağlıklı erişkinlerde, 2-4 hafta aralıkla uygulandığında, “etkililik” hastalık önlemede %51, ağır hastalık ve ölümü önlemede %100 kabul ile değerlendirilmiştir. Aynı değerlendirmede 60 yaş üzeri erişkinlerde etkililik verisinin yetersiz olduğu vurgusu yer almaktadır. Bağışıklık sistemi baskılanmış kişilerde ise etki kaybını gösteren az sayıda çalışma bulunmaktadır.

* Sinovac aşısının koruyuculuğu ne kadar sürmektedir?

Sinovac aşısının koruyuculuğu ile ilişkili olarak yürütülmüş ve ön basım aşamasında olan, Faz-2 çalışmaya göre, 60 yaş üzeri erişkinlerde, aşı koruyuculuğu ile ilişkili nötralize edici antikorlar, 6. ayda düşmekte ancak bir 3. doz ile tekrar yükselmektedir.

* Varyantlar bağışıklığı nasıl etkiliyor?

Her gelişen varyantın başlangıçtaki suşa göre hem geçirilmiş enfeksiyonla ilişkili bağışıklığı hem de aşı bağışıklığını azalttığı bilinmektedir.

Sinovac varyantlara karşı koruyucu mu?

Sinovac'ın, varyant etkisi açısından yapılan çalışmalarda, B.1.351 için %25-35 azalma ve Tayland'dan yapılan ön basım bir çalışmaya göre delta için de dört kat gibi önemli etki kaybı olduğu gösterilmiştir.

BIONTECH

* Biontech, mRNA aşısıdır ve ülkemizde 2021 Haziran ayı itibarıyla uygulanmaya başlanmıştır.

* Biontech aşısının koruyuculuğu nedir?

Alfa varyantına göre Delta varyantına etkisi, tamamlanmış iki doz sonrası %8 azalmış olup ancak hâlâ %88 oranında etkilidir ve ciddi hastalık için %90'dan fazla etkili bulunmuştur.

Delta'nın dördüncü dalgadan sorumlu olduğu İngiltere ve İsrail, artan vaka artışlarına karşın, hastane yatışlarının ve ölümlerin Biontech aşısı ile kontrol edilebildiğine ilişkin önemli örneklerdir. mRNA aşıları (ülkemizde uygulanan mRNA aşısı Biontech'tir), Delta varyantına karşı en yüksek etki gösteren aşılardır.

* Biontech aşısının koruyuculuk süresi ne kadardır?

Etki süresi en az 8 ay, ortalama ise 9-12 aydır.

* Aşılarda doz tekrarı neden ve ne zaman gerekir?

Aşı bağışıklığında zamanla azalma olduğunun gösterilmesi, yeni varyant gelişimi, aşı için cevap sorunu olabilecek bağışıklık sistemi baskılanması ve ileri yaş kişiler söz konusu ise tekrarlayıcı dozlar gerekir.

* Doz tekrarı, 2+1 öncelikle kimlere yapılmalıdır?

Sinovac aşısında, ileri yaştakilerde iki dozdan sonra antikorların 3-6 ay içinde düştüğü ve altıncı aydaki üçüncü doz uygulaması ile tekrar yükseldiği gösterilmektedir. Sinovac aşısında, ikinci dozdan, 6-8 ay sonra üçüncü doz uygulamanın, 18-59 yaş arası sağlıklı erişkinlerde, nötralize edici antikor titrelerinin üç katı arttığını gösteren bir ön basım yayın bulunmaktadır.

Bu veriler, inaktif aşı ile bu zaman içinde azalan ama hatırlatıcı bir doz ile tekrar uyarılan antikor yanıtını göstermektedir.

Semptomatik hastalığı önlemek için de antikor düzeyi ile korele olduğu düşünülen nötralizan antikorların önemli olduğu düşünülmektedir.

Şu an yaygın olan Delta varyantı varlığında bu sonuçlar öncelikle: 65 yaş üzeri kişilerin ve sağlık çalışanlarının, 50 yaş üzeri kişilerin, 16 yaş üzeri tüm ek hastalıkları olanlar olmak üzere iki doz Sinovac olanların, üçüncü bir doz ile güçlendirilmesi gerektiğini düşündürmektedir.

* Doz tekrarı, 2 +1 hangi aşı ile yapılmalıdır?

Sinovac ile aşılananların hastalık verileri

Bir basın bildirisinde Çin, 3. doz Sinovac uygulamanın antikor titrelerinde 10-20 kat artış yaptığını bildirirken, bu antikorların koruyuculuk süresinin belirlenmesine ihtiyaç olduğu belirtilmiştir.

Bakanlık elindeki verileri ısrarla paylaşmamakla birlikte son dönemlerde yoğun bakım ünitelerine yatışların değerlendirildiği çalışmalarda yatan hastaların %90'ından fazlasının aşısız, %10 kadarının ise üzerinden zaman geçmiş iki doz inaktif aşılı ve eşlik eden kronik hastalığı olan kişiler ve tek doz aşılı olanlar olduğu ifade edilmektedir.

Bu nedenlerle iki doz Sinovac olan kişilere, Delta etkisi laboratuvar ve saha çalışmaları ile gösterilen bir mRNA aşısı olan Biontech ile takviye doz (2+1) yapılması önerilmektedirç

Bu öneri, 2 doz Sinovac aşısının, enfeksiyon ve orta-kritik hastalığı önlemede zamana bağlı ve delta varyantına karşı azalan etkisi hipotezine dayandırılmaktadır.

Sağlık bakanı basın toplantısı aracılığıyla 3 doz Sinovac aşısının daha koruyucu olduğunu bildirmiştir. Ancak bu konuda Sinovac aşısını kullanan az sayıda ülke olması ve ülkemizdeki verilerin de bilim çevresi ve kamuoyu ile paylaşılmaması nedeniyle, Türkiye'de yapılmış çalışmanın verileri paylaşıldığında ya da dünyadaki bilimsel çalışma verileri yayınlandığında görüş bildirilebilecektir. Mevcut durumda yalnızca yayınlanan bilimsel çalışmalara göre önerilerde bulunmak etik sorumluluğumuzdur.

2+2, YANİ 4. DOZ UYGULAMAYA İLİŞKİN GÖRÜŞÜMÜZ...

Tekrarlanan dozlar için şu anda dolaylı veriler dışında doğrudan kanıt yoktur.

İki doz Sinovac alanlarda üçüncü doz uygulamasına altı hafta önce başlanılmıştır ve altı milyon kişiye uygulanmış olduğu tahmin edilmektedir.

Aşılama çalışmalarında ilk aşamada birinci dozlarını almış kişi sayısının artırılması ve bu kişilerin ikinci dozlarının tamamlanması yaşamsal önemdedir.

Mevcut durumda nüfusumuzun %40-60'ı hiç aşılanmamış ya da iki doz aşısı tamamlanmamış yani aşıları tamamlanmış değilken, bir grubun dört ya da beş doz aşılanması dahi onu tam korunaklı kılmayacaktır.

Bakanlığın dört doz açıklaması sonrası birçok kişide kafa karışıklığı oluşmuştur. Dört doz önerisinde bulunabilmek için eldeki verileri analiz etmek ve yorumlamak gereklidir.

Sağlık Bakanlığını elindeki Sinovac aşısı uygulanan kişinin hastalık verilerini ve Sinovac aşısı ile Delta varyantı ilişkisine ilişkin verileri paylaşmaya, açıklıkla tartışmaya davet ediyoruz.