head
2183026 810x458 75f08
Pazartesi, 29 Nisan 2024

Siyaset

Eski Refah Partisi Milletvekili ve Yeni Akit yazarı Şevki Yılmaz, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, eski Başbakan Ahmet Davutoğlu ve eski Başbakan Yardımcısı Ali Babacan tarafından yeni bir parti kurulacağı iddiasını köşesine taşıdı. Yılmaz, "Tabanımız başta Abdullah Gül, Ahmed Davudoğlu, Ali Babacan, Melih Gökçek, Kadir Topbaş ve diğer gönlü kırık kardeşlerimizi Tayyib Kaptanla el ele yola devamını ısrarla istemektedir" dedi. Yılmaz, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ilk dava arkadaşları ile kucaklaşması gerektiğini söyledi.

Yeni Akit yazarından Erdoğan'a yeni parti çağrısı: 'Aksi halde çöküş vardır'
© T24 Yeni Akit yazarından Erdoğan'a yeni parti çağrısı: 'Aksi halde çöküş vardır'
Şevki Yılmaz'ın yazısının ilgili bölümü şöyle:

"Şeytani hareketlerdeyse Lider ebterdir. Yani kısırdır! Güdüktür!

Beraber yürüyüp, beraber ıslandığımız ve acı tatlı hatıraları beraber yaşadığımız Tayyib Kaptanımıza yakışan Liderlik makamının gereği ilk dava arkadaşlarını acilen çağırıp dertleşmesi ve kucaklamasıdır!

Arabozucular yerine arabulucu arkadaşlarını birliğin tesisi için görevlendirmesidir! Çünkü birlikte rahmet ve kuvvet vardır!

 

Aksi halde ayrılıkta azab vardır! Çöküş vardır!

Tarih ayrılığa düşen, birleşemeyen iktidarların hatta Devletlerin yıkılışına en büyük şahittir!

Uhud okçular tepesi nöbetini terk eden isyankarları affedip kucaklayan Sevgili Peygamberimiz Hz.Muhammed (s.a) Efendimizin izinden gidenlere birbirini affetmek yakışır. Birbirine merhamet yakışır!

Aksi halde 17 Yıllık Ak İktidarının sonunun başlangıcı olmasından korkuyoruz!

‘Ya Rab! Bir hırs, bir hased bir hiç uğruna ne iktidarlar batıyor’ acı sonu birlikte yaşamamak için vakit geçmeden ’Milli Barış Seferberliğini’ ve Cumhuri İttifakı önce kendi içimizden başlatalım!

Allah’ın rızası ve sevgisi makamından başka Dünyevi hiçbir makama talip olmayan bir kardeşiniz olarak kalbimin derinliklerinden gelen bir sesle haykırıyorum;

Ayrılıklar sebebiyle Ülkemizin ve Mazlum coğrafyanın kurtlar sofrasında bir leş olmasını önlemek için Birleşiniz! Birleşiniz ve Birleşiniz!

Allah (c.c), arabozucuların şeytani tuzaklarını arabulucuların Rahmani planıyla bozarak İttihadi İslamiyyeyi lütfeylesin!

Ve nefislerimizin esiri olmaktan hepimizi kurtarsın!

Mal ve Makamlara köle olanlardan değil, Mazlumların kurtuluşu ve Ahiret mutluluğumuz için Mal ve Makamları köle alanlardan eylesin!

Salı Akşamı saat 20.30’da Akit TV ve Kanal 68 TV ile ortak Canlı yayın ‘Milli Diriliş’ Programında buluşmak üzere Allah’a emanet olunuz! Fethin sembolü Ayasofya’mızın açılması, Mescid-i Aksa’mızın özgürlüğü ve tatil olması dileğiyle Cuma Bayramımız kutlu olsun.

Uzun yıllardır Katar’da tedavi gören Cezayir İslami Selamet Cephesi (FIS) lideri 88 yaşındaki Abbas Medeni’nin Doha’da vefat ettiği haberi dünyanın fani olduğunun örneklerindendir. Merhuma Allahtan rahmet diliyorum, mekanı sevenleriyle cennet olsun."

Alanya Hamdullah Emin Paþa Üniversitesi’nde okuyan farklý ülkelerin öðrencileri “Alanya, Türk misafirperverliðiyle muhteþem doðanýn ve güzel iklimin buluþtuðu dünyanýn en güzel turistik þehirlerinden biri” dediler.

Mehmet Dahaoğlu fe014

ÝNGÝLÝZCE eðitim veren Alanya Hamdullah Emin Paþa (HEP) Üniversitesi’nin Uluslararasý Ýliþkiler Ofisi ve Alanya Turizm Tanýtma Vakfý (ALTAV) Alanya’da okuyan yabancý uyruklu öðrenciler için kahvaltý düzenledi. Ofis çalýþanlarý Anna Maria Bielecka ve Merve Sipahioðlu’nun organize ettiði etkinlik Alanya Leman Kültür’de yapýldý. Alanya HEP Üniversitesi’nde 14 ülkeden lisans öðrencilerinin Türk öðrencilerle birlikte Ýngilizce eðitim gördüðünü söyleyen Bielecka, “Alanya’da okuyan yabancý öðrenci sayýsý her yýl daha da artýyor. Alanya HEP’de eðitim çýtasý oldukça yüksek. Ýngilizce eðitim olduðu için yabancý uyruklu öðrenciler Türkiye’de rahatlýkla eðitim alabiliyor. Onlarýn varlýðý da Türk öðrencilere olumlu etki ediyor ve karþýlýklý pozitif etkileþimle kaliteli eðitim ortaya çýkýyor. Öðrenciler hem Türkçe hem de Ýngilizceyi birbirleriyle pratik yaparak kolayca geliþtirebiliyorlar” dedi.

WhatsApp Image 2019 04 20 at 16.25.20 4d18f
‘ÖÐRENCÝ SAYIMIZ ARTMALI’
ALTAV ve Alanya Turistik Ýþletmeciler Derneði (ALTÝD) Baþkan Yardýmcýsý Mehmet Dahaoðlu da Avrupa Birliði (AB) Komisyonu tarafýndan yürütülen Erasmus+ (Hayat Boyu Öðrenme Programý) gibi uluslararasý eðitim programlarý kapsamýnda Alanya’ya gelen öðrenci sayýsýnýn artmasý için çaba harcadýklarýný söyledi.

WhatsApp Image 2019 04 20 at 16.25.20 1 c1033
‘MÝSAFÝRPERVER ÞEHÝR ALANYA’
Öðrenciler ise yaptýklarý açýklamada Alanya gibi bir þehirde okumanýn ayrýcalýk olduðunu, Türk misafirperverliðiyle muhteþem doðanýn ve güzel iklimin buluþtuðu dünyanýn en güzel turistik þehirlerinden birinin Alanya olduðunu dile getirdiler.

Alanya Belediyesi’nin CHP’li Meclis Üyesi Hüseyin Yaman İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu ziyaret etti ve Alanya’ya gelmesi için de davette bulundu

BasYlYksYz 3 25 1d5f3

 İSTANBUL’DA yaşanan 17 günlük seçim sürecinin ardından mazbatasını alarak resmen göreve başlayan Başkan Ekrem İmamoğlu tebrik ziyaretlerini kabul etmeye devam ediyor. İmamoğlu bu kez de Alanyalıları ağırladı. Alanya Belediyesi’nin CHP’li Meclis Üyesi Hüseyin Yaman, İstanbul’a giderek Ekrem İmamoğlu’na bir tebrik ziyareti gerçekleştirdi. İmamoğlu ile sohbet ederek süreci değerlendiren Yaman “Başkan Ekrem İmamoğlu’na Alanya’nın selamlarını ilettik. Güzel bir sohbet gerçekleştirdik. Kendisini turizmin başkenti Alanya’ya davet ettim. İnşallah Alanya’da kendisini ağırlama fırsatı buluruz” dedi.\

chpli yamandan imamogluna ziyaret h362955 a35c5 39e90

CHP İl Başkanı Ahmet Kumbul Alanya ziyareti kapsamında Dim TV (dimtv.tv) mikrofonlarına konuştu. Seçim sürecini ve sonuçlarını değerlendiren Kumbul, DEMAŞ kararı ve itirazından, Türel davasına dek çarpıcı açıklamalarda bulundu

 

CHP İL Başkanı Ahmet Kumbul, Alanya İlçe örgütüne ziyarette bulundu. Gazipaşa’ya gerçekleştirdikleri ziyaretin ardından Alanya’ya gelen Başkan Kumbul, Dim TV (dimtv.tv) mikrofonlarına konuştu. Başkan Kumbul, Alanya’da önümüzdeki süreçte daha çok çalışarak halka kendilerini anlatacaklarını söyledi.

‘ÜYELERİMİZLE BİR ARAYA GELECEĞİZ’

Başkan Kumbul, Alanya ziyaretinden ilçe örgütü üyeleri ve meclis üyeleri ile bir araya gelerek değerlendirmede bulunacaklarını belirterek, “Biz bütün ilçelerimizi ziyaret ediyoruz. Bugün de Gazipaşa, Alanya ve Gazipaşa ilçelerimize ziyaretimizi gerçekleştiriyoruz. Gazipaşa’da hem belediye başkanımıza ‘Hayırlı olsun’ dedik hem de Cumhuriyet Halk Partisi İlçe örgütümüzü ziyaret ettik. Üyelerimize teşekkür ettik. Vekillerimiz Tarım Fuarı’nı ziyaret etti. Müttefikimiz olan İYİ Parti’ye uğradık ve Alanya’ya geldik. Burada da İlçe örgütümüzde üyelerimizle bir araya geleceğiz. Hem Büyükşehir’in kazanılmasına ciddi katkı koyan, sahada çalışan bütün üyelerimize teşekkür edeceğiz, hem de onların sorularını cevaplamaya çalışacağız” dedi.

ALANYA’DA SEÇİM DEĞERLENDİRMESİ

İyi Parti ile ittifaklarının başarılı sonuçlar verdiğine değinen Ahmet Kumbul, Alanya’da seçimi kazanamamalarının ardından daha çok saha çalışması yürüterek önümüzdeki döneme hazırlanacaklarını ifade etti. Kumbul, “Türkiye’de dört ilde tam anlamıyla ittifak sağlandı, bunlarda biri de Antalya idi. 19 ilçemizde de ortak adaylar ve ortak meclis listeleri çıkardık. Büyükşehir’de de Cumhuriyet Halk Partisi adına ortak aday çıkardık. 19 ilçenin 10’unu kazandık. Cumhuriyet Halk Partisi olarak 12 ilçede aday çıkardık, 8 ilçeyi kazandık. Tabii sonuçlardan mutluyuz, Antalya adına büyük bir başarı elde ettik. Fakat kazanamadığımız ilçelerimiz için de üzgünüz. Vatandaşlarımıza hep şunu söyledik; CHP ve İYİ Parti’nin yönettiği ilçelerle diğer partilerin yönettiği ilçeleri kıyaslamalarını ve yönetimin hizmetlerine bakmalarını istedik. Halkımızın tercihi ve teveccühü bu yönde oldu. Alanya’da Milliyetçi Hareket Partisi adayıyla devam etmek istediler. Biz önümüzdeki süreçte Alanya’da daha fazla çalışmamız gerektiğini gördük. Kazanamadığımız diğer ilçelerimizde daha fazla çalışmamız gerektiğini gördük. Örgütlerimizle beraber sahaya ineceğiz. Bir sonraki seçime şimdiden çalışmaya başlayacağız. Cumhuriyet Halk Partisi’nin kazanması durumunda neler yapacağını, kazandığı bölgelerde neler yaptığını, Büyükşehir’i nasıl yönettiğini tek tek vatandaşlarımıza anlatacağız ve önümüzdeki dönem için desteklerini isteyeceğiz” açıklamasında bulundu.

‘KOLTUKTAN KALKMASINI DA BİLMEK GEREKİR’

İstanbul’da yaşanan seçim sürecine değinen Başkan Kumbul, halkın iradesine saygı duyulması gerektiğinin altını çizerek, “Koltuğa oturmasını bilmek kadar kalkmasını da bilmek gerekir” dedi. Kumbul, “Özellikle bu son yerel seçimlerden sonra biz yerelden genele doğru yürümemiz gerektiğini biliyorduk. Yerelde belediye başkanlarımızın çalışmalarının bir sonraki genel seçimlere etki edeceğini biliyoruz. Önümüzdeki genel seçimlerde birinci parti çıkacağımızı ve vekil sayımızı artıracağımızı biliyoruz. Ankara, İstanbul, Mersin, Adana gibi önemli şehirleri belediyelerimiz arasına kattık. Büyükşehirlerdeki belediye başkanlarımızın çalışmalarının çok ciddi anlamda katkı sağlayacağını da biliyoruz. İstanbul’da süreci ne kadar uzattıklarını gördük. Sandıkların defalarca sayıldıklarını da gördük. Ama ne yaparlarsa yapsınlar sonuç değişmedi, değişmeyecek de. Biz her zaman için halkın iradesine saygı duyduk, kaybettiğimiz yerlerde de saygı duyduk. O koltuğu kazandığınızda gidip oturmak ne kadar kolaysa kaybettiğinizde de o koltuğu bırakmasını da bilmek gerekiyor. Biz bu ülkede cumhuriyeti kuran, savaş meydanlarında kurulan bir partiyiz. Çok partili sistemle birlikte ülkeye demokrasiyi getiren partiyiz. Çok partili sisteme geçtiğimiz zaman seçimi kaybedeceğini bile bile seçime giren İsmet Paşa nasıl koltuğundan kalkıp evine gitmesini bildi. Onun için ‘Bu ülkede demokrasi var’ diyorsak demokrasinin gereği olarak herkesin seçim sonuçlarına uyması gerekiyor” şeklinde konuştu.

‘SALDIRIYI LANETLE KINIYORUZ’

Ankara Çubuk’ta şehit cenazesine katılan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik gerçekleşen linç girişimini kınayan Kumbul, “Genel Başkanımıza yapılan saldırıyla ilgili söyleyecek söz bulamıyorum. Buradan bu saldırıyı yapanları da, bu saldırıya sebep olanları da, bunun zemini hazırlayanları da, toplumu ayrıştıranları da lanetle kınıyoruz. Çünkü biz bu ülkede yıllardır huzur ve barış içinde yaşadık ve yaşamak istiyoruz. Birbirimize sevgiyle, saygıyla bakabilmek istiyoruz. Kimsenin bir diğerini ötekileştirmemesini ve ayrıştırmamasını istiyoruz. Cumhuriyet Halk Partisi bu ülkenin kurucu partisidir, kurtuluşun partisidir. Cumhuriyet Halk Partisi’ni hiç kimse bir terör örgütüyle yan yana koyamaz. Bu, toplumu kine ve nefrete sürüklemektir, galeyana getirmektir” dedi.

‘DEMAŞ KONUSUNU GÜNDEME GETİRECEĞİZ’

Alanya gündemini uzun süredir meşgul eden DEMAŞ arazisinin ticari kullanıma açılması konusunda ilçe örgütünden bilgi alacağını belirten Kumbul, konuyu Başkan Muhittin Böcek’le değerlendireceklerini söyledi. Daha önce Antalya’da benzer durumlarla karşılaştıklarını söyleyen Başkan Kumbul, “Bu konuyu ilçe örgütümüzle ve meclis üyelerimizle değerlendireceğiz ve Büyükşehir Belediye Başkanı’mızla konuşacağız. Antalya’da benzer durumları birçok kez yaşadık. Hatta aldıkları kararları dava açarak mahkemeden döndürebildik. Kentin merkezindeki 40 dönümlük tek spor alanının toplu konut idaresine, oradan da ihale ile başka bir şirkete devredildiğini ve orayı turizm, ticaret ve konut alanına çevirdiklerini gördük. Ama mahkeme bu kararı iptal etti ve biz o alanı tekrar spor alanı olarak belediyede onayladık. Biz, kent merkezindeki vatandaşın kullanımında olan yerlerin ticarete, turizme, konuta açılmasına parti olarak karşıyız. Ama şu an DEMAŞ ile ilgili ayrıntıları bilmiyorum, arkadaşlarımızla birlikte değerlendirir, gerekeni yaparız” ifadelerini kullandı.

CHP’DEN KARŞI DAVA ATAĞI

Antalya’da seçim sürecinde eski başkan Menderes Türel’in eşi Ebru Türel’e ait olduğu iddia edilen ve CHP’yi terör örgütleriyle iş birliğinde olarak gösteren ses kaydıyla ilgili konuşan Kumbul, karşı dava açtıklarını söyledi. Gözaltına alınan sekiz kişiden dördünün parti üyeleri olduğunu söyleyen Başkan Kumbul, “Sekiz kişi gözaltına alındı, bunlardan iki tanesi Ak Parti üyesi baba-oğul, iki tanesi bürokrat, diğerleri ise bizim parti üyelerimiz, eski yöneticilerimiz. Bu ses kaydını almakla ilgili Ak Parti üyesi ve babası gözaltına alındı. Bizim arkadaşlarımız ise ses kaydını yaymak iddiasıyla gözaltına alındı. Burada, özel hayatın gizliliğinden ve kaydın dışarıya taşınmasından bahsediliyor. Yani böyle bir kayıt olduğu ve kaydın dışarıya taşınmasının özel hayatın gizliliğine aykırı olduğu söyleniyor. Bu, konuşmanın yapıldığını kabullenmek anlamına geliyor. Kaydı aldığı iddia edilen kişi suçlamaları reddetti, biz de kendisini tanımıyoruz. Bu kişi tutuklu olarak yargılanıyor. Diğer arkadaşlarımızın yargılanması tutuksuz olarak devam ediyor. Biz de kendileri hakkında, böyle bir kayıtla halkı kin ve nefrete sürükledikleri ve partimizi bir terör örgütüyle yan yana koyduklarıyla ilgili suç duyurusunda bulunduk. Süreç mahkemeye intikal etti, mahkemenin kararını bekliyoruz. Bugüne kadar dava açmamamızın sebebi, kendilerine yakıştıramamamızdı. Ses kaydının montaj olma ihtimalini düşünerek de dava açmamıştık. Ama süreç böyle gelişince biz de Genel Merkez’imizin bilgisi dahilinde karşı davamızı açtık. Davanın sonucunu bekleyeceğiz” dedi.

Kozmik Oda'yı aratan eski savcı Mustafa Bilgili'ye, FETÖ üyeliği, devlet güvenliğine ilişkin bilgileri temin etme suçlarından 17 yıl 1 ay hapis cezası verildi.
Eski Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'a yönelik suikast iddialarıyla başlatılan ve Ankara Seferberlik Bölge Başkanlığının "kozmik odaları"nda günlerce süren aramalarla devam eden soruşturmada görev alan hakim ve savcıların yargılandığı davada karar verildi.

İlk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 16. Ceza Dairesinde görülen duruşmaya, tutuklu sanıklar "Kozmik Oda" soruşturmasını yürüten eski savcı Mustafa Bilgili, soruşturma kapsamında bazı kararlar veren eski hakim Halil İbrahim Kütük, tutuksuz sanık Abdullah Bahçeci katıldı.

Yargıtay 16. Ceza Dairesi Başkanı Eyüp Yeşil'in, dosyaya gelen bilgi ve belgeleri okumasının ardından sanıklara söz verildi.

Suçlamaları kabul etmeyen eski savcı Bilgili, devlet sırlarını çalmadığını, kimseye satmadığını, saklamadığını öne sürdü. Devletin, milletin, hükümetin aleyhine hareket etmediğini iddia eden Bilgili, FETÖ talimatıyla soruşturma yürütmediğini savundu.

Bilgili, örgüt evlerinde kalmadığını, toplantılara katılmadığını, FETÖ ile irtibatının bulunmadığını iddia etti.

Eski hakim Halil İbrahim Kütük de suçlamaları kabul etmeyerek, FETÖ üyesi olmadığını ileri sürdü.

Tutuksuz sanık eski hakim Abdullah Bahçeci ise önceki savunmalarını tekrar ettiğini bildirerek, beraatine karar verilmesini istedi.

Sanık ve avukatların savunmasının ardından mahkeme heyeti başkanı Eyüp Yeşil, araştırılacak başka bir husus bulunmadığını, davanın bittiğini belirterek, karar için duruşmaya ara verdi.

SAVCI BİLGİLİ'YE 17 YIL 1 AY HAPİS

Aranın ardından Yargıtay 16. Ceza Dairesi heyetinin aldığı karar, Mahkeme Başkanı Eyüp Yeşil tarafından okundu.

Karara göre, Mustafa Bilgili, "devletin güvenliğine ve siyasal yararlarına ilişkin bilgileri temin etmek" suçundan Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 327/1. maddesi gereğince 7 yıl hapis cezasına çarptırıldı. TCK'nin 62. maddesindeki indirim uygulanarak ceza, 5 yıl 10 aya indirildi.

Ayrıca Bilgili'ye, "FETÖ'ye üye olmak" suçundan, TCK'nin 314/2. maddesi uyarınca alt sınırdan uzaklaşılarak 9 yıl hapis cezası verildi. Terör suçlarında cezanın yarı oranında artırılmasını öngören 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun 5/1 maddeleri uyarınca sanığa verilen ceza 13 yıl 6 aya çıkarıldı. Sanık Bilgili'nin, duruşmalardaki hal ve tavırları nedeniyle TCK'nin 62. maddesindeki indirim uygulanarak, ceza 11 yıl 3 aya indirildi.

Mustafa Bilgili'nin, "görevde yetkiyi kötüye kullanma", "verileri yok etmeme" suçlarından ise "suç işleme kastı bulunmadığı" gerekçesiyle beraatine hükmedildi.

'CASUSLUK' SUÇUNDAN AÇILAN DAVA AYRILDI

Bilgili hakkında, devlet sırrına ilişkin bilgileri aynı suçtan başka davada yargılanan eski TÜBİTAK çalışanı Ünal Tatar'a vermek suretiyle "devletin güvenliğine ve siyasal yararlarına ilişkin bilgileri casusluk amacıyla açıklamak" suçundan açılan kamu davası bu davadan ayrıldı.

Eski hakim Halil İbrahim Kütük'e, "devletin güvenliğine ve siyasal yararlarına ilişkin bilgileri temin etmek" suçundan TCK'nin 327/1. maddesi gereğince 4 yıl hapis cezası verildi. Sanık Kütük hakkında TCK'nin 62. maddesindeki indirim uygulanarak ceza, 3 yıl 4 aya indirildi.

Sanık eski hakim Kütük'e, "FETÖ'ye üye olmak" suçundan ise TCK'nin 314/2. maddesi uyarınca alt sınırdan uzaklaşılarak 7 yıl hapis cezası verildi. TMK'nin 5/1 maddeleri uyarınca sanığa verilen ceza 10 yıl 6 aya çıkarıldı. Sanığın, yargılama aşamasındaki olumlu tavırları lehine takdiri indirim sebebi kabul edilerek, TCK'nin 62. maddesi gereğince Kütük'e, FETÖ üyeliğinden verilen ceza 8 yıl 9 aya indirildi.

SON DURUŞMALARA GELMEDİ

Yargıtay 16. Ceza Dairesindeki davanın ilk aşamalarında tutuksuz yargılanan eski hakim Nihal Uslu, son birkaç duruşmaya gelmemişti. Duruşmalara mazeretsiz katılmayan ve adli kontrol şartlarına uymayan sanık Nihal Uslu hakkında yakalama emri çıkartılmıştı.

Eski hakim Nihal Uslu, "devletin güvenliğine ve siyasal yararlarına ilişkin bilgileri temin etmek" suçundan TCK'nin 327/1. maddesi gereğince 5 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

"FETÖ üyeliği" suçundan ise TCK'nin 314/2. maddesi uyarınca 6 yıl hapis cezası verilen Nihal Uslu'nun bu cezası, TMK'nin 5/1 maddeleri gereğince 9 yıla çıkarıldı. Sanığın yargılama aşamasında, yargılamadan kaçarak ortaya koyduğu olumsuz tavrı dikkate alınarak Uslu hakkında, her iki suça ilişkin TCK'nin 62. maddesindeki indirim uygulanmadı.

Firari sanıklar eski hakim Dündar Örsdemir ile eski savcı Şadan Sakınan hakkında açılan davaları ayıran mahkeme heyeti, tutuksuz sanık Abdullah Bahçeci'nin ise beraatini kararlaştırdı.

Mahkeme heyeti, firari sanıklar Uslu, Sakınan ve Örsdemir hakkındaki yakalama emirleri ile Bilgili ve Kütük'ün tutukluluk hallerinin devamına da hükmetti.

YARIM ASIRLIK DEVLET SIRRI

Genelkurmay Başkanlığının tüm itirazlarına rağmen kamuoyunda "kozmik oda" olarak bilinen Genelkurmay Ankara Seferberlik Bölge Başkanlığında 20 gün boyunca yapılan aramaların ayrıntıları, çeşitli kurumların raporlarıyla ortaya çıkmıştı.

Yargıtay 16. Ceza Dairesindeki yargılamalar sırasında verilen ara karar gereği Genelkurmay Adli Müşavirliğince gönderilen raporla, aramalarda TSK'nin devlet sırrı niteliğindeki belgelerinin ele geçirildiği tescillenmişti.

Raporda, davaya konu belgelerden, incelenen 374 dijital veri ve 7 fiziki belgenin dördünün oluşturulduğu tarihten itibaren devlet sırrı niteliği taşımadığı, bunlar dışında kalan diğer tüm belgelerin başlangıcından itibaren devlet sırrı olduğu ve bu özelliklerini halen koruduğu belirtilmişti.

Raporda, "Devlet sırrı olduğu belirtilen bir kısım belgelerin, düşman ülkeye savaş hazırlıklarımızı, savaş etkinliğimizi ve çalışma prensiplerimizi ortaya koyabilecek nitelikte bilgiler içerdiği anlaşılmıştır." tespiti yapılmıştı.

KOZMİK ODA'DA NE OLDU?

Bülent Arınç'a "suikast" düzenleneceği yönündeki telefon ihbarı sonucu konuyla ilgili soruşturma başlatan dönemin Ankara Cumhuriyet Savcısı Mustafa Bilgili, Genelkurmay Ankara Seferberlik Bölge Başkanlığı 11 ve 16 No'lu odalarda 25 Aralık 2009'da kendisi arama yapmak istedi.

Genelkurmay Seferberlik Tetkik Dairesi Başkanlığınca yazılan yazıda, binanın 1. katında bulunan 11 ve 16 numaralı çift kilitli çelik kapılarla muhafaza edilen odalardaki bilgi, belge ve arşiv kayıtlarının devlet sırrı niteliğinde, devletin güvenliğiyle ilgili doğrudan bilgiler içerdiğinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 125. maddesi gereği cumhuriyet savcılığına bu odalara giriş izni verilemeyeceği belirtildi.

Bunun üzerine, Bilgili yerine dönemin Ankara Hakimi Kadir Kayan, 26 Aralık 2009'da Genelkurmay Ankara Seferberlik Bölge Başkanlığı 11 ve 16 No'lu odalarda arama yapmaya başladı.

Kayan'ın 20 gün süren araması sonucu CD, dosya ve harddisklerden oluşan "gizli belgeler" dışarı çıkarılarak, bugün FETÖ ile bağlantılı oldukları tespit edilen TÜBİTAK uzmanı bilirkişilere çözümletildi. Kozmik odalarda yapılan ve 27 Aralık 2009'da başlanan aramalar 20 Ocak 2010'da tamamlandı.

Genelkurmay Başkanlığının o günlerde tuttuğu tutanaklarda, odalardaki belge ve arşiv kayıtları, devlet sırrı niteliğinde, devletin güvenliğiyle ilgili doğrudan bilgiler içerdiğinden bu odalara giriş izni verilemeyeceği belirtilerek, "Bu açıklamaya rağmen Hakim Kadir Kayan tarafından bugüne kadar yapılan incelemelerden 1970'li yıllardan günümüze kadar yüklenen suçla ilgisi olmayan devlet sırrı niteliğindeki tüm bilgilere nüfuz edilmiştir." denilmişti.

Bu aramanın ardından Yargıtay üyesi yapılan Kadir Kayan, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminden bu yana firari.

Gazeteler