AFAD'dan yapılan açıklamaya göre Muğla'nın Menteşe ilçesinde bu akşam 3.7 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Depremin 6.98 km derinlikte gerçekleştiği kaydedildi.
HABER: Sariye KAYATURAN
Denizli'deki Türkiye tarihinin en büyük ikramiyesi olan 212 milyon 285 bin TL'lik Çılgın Sayısal Loto kuponunun oynandığı bayii, bu defa 1 milyon 200 bin liralık ikramiye isabet eden 'Kazı Kazan' kartını sattı...
Bayinin sahibi Emrah Onaç, "Kazı Kazan kartından ikramiye isabete eden talihli tekstil işçisi bir arkadaşımız. Kendisi kazıyıp, ikramiyeyi görünce şaşırdı. Onun adına çok sevindik." dedi.
Pamukkale ilçesi İstiklal Mahallesi'ndeki Emrah Onaç'ın sahibi olduğu şans oyunları bayiinden, önceki gün satılan Kazı Kazan kartına 1 milyon 200 bin lira ikramiye çıktı. Onaç'ın işlettiği bayiden oynanan Çılgın Sayısal Loto kuponuna da 13 Eylül 2021 tarihindeki çekilişte 212 milyon 285 bin 211 lira 50 kuruş ikramiye isabet etmişti.
Bu rakam Türkiye tarihinin en büyük ikramiyesi olarak kayıtlara geçmişti. Onaç, hem Türkiye'nin en büyük ikramiyesini vermenin hem de Kazı Kazan'da büyük ikramiye vermenin mutluluğunu yaşadığın söyledi. İki kez büyük ikramiye veren bayii, Denizlilerin akınına uğruyor.
KAYNAK: Ajanslar
Bu senenin Ocak ve Mart aylarında yapılan toplam 6 TL'lik artışın ardından sigara fiyatlarına yeni biz zam geldi...
Bu sabah bir sigara grubunun her ürününe 2 lira zam geldi.
Son zammın ardından en ucuz sigara 25.50 TL; en pahalı sigara ise 40 TL oldu. Bayram öncesi de alkol ürünlerine yüzde 40'a varan zamlar gelmişti.
İstanbul Valiliği, kentte 1 milyon 305 bin 307 yabancının yasal olarak ikamet ettiğini duyurdu. Bunun 542 binini Suriyeliler oluşturuyor. Açıklamada geçen yıl 23 bin kişinin İstanbul'dan sınır dışı edildiği belirtildi...
İstanbul Valiliği, ilde ikamet eden yabancılarla ilgili açıklama yaptı.
Açıklamada, bugün itibarıyla İstanbul'da 1 milyon 305 bin 307 yabancının yasal olarak ikamet ettiği belirtildi.
Açıklamaya göre bu yabancıların 542 bin 45’i geçici koruma kapsamında bulunan Suriyelilerden, 763 bin 262’si ülkemize yasal olarak giriş yapmış ve ikamet izni almış düzenli göçmenlerden oluşuyor.
23 bin kişi İstanbul'dan sınır dışı edildi.
Valilik açıklamasında şu ifadeler yer aldı:
"İlimizde yasal kalış hakkı bulunmayan düzensiz göçmenlere yönelik mücadelemiz tüm kurumlarımızın işbirliğiyle sürmektedir.
İstanbul İl Göç İdaresi Müdürlüğünce geçen yıl 71.959 düzensiz göçmen hakkında işlem yapıldı. Bu kişilerin 23.072’si İstanbul’dan sınır dışı edilirken, 39.525’i ise sınır dışı işlemleri yapılmak üzere diğer illerdeki geri gönderme merkezlerine sevk edildi.
1 Ocak - 3 Mayıs 2022 tarihleri arasında; 11.936’sı Afganistan, 2.853’ü Pakistan uyruklu olmak üzere toplam 25.644 düzensiz göçmen (1.933 yabancıya adli işlem yapılmıştır.) hakkında işlem yapıldı. Bu yabancıların 8.773’ü İstanbul’dan ülkelerine sınır dışı edilirken, 12.684’ü sınır dışı işlemleri için diğer illerdeki geri gönderme merkezlerine sevk edildi.
Ramazan Bayramı’nın ilk günü, kolluk güçlerimizce tespit edilen 240 düzensiz göçmenin sınır dışı işlemlerine başlanmış olup, işlemleri tamamlanan 280 Afganistan uyruklu yabancının havayoluyla sınır dışı planlaması yapılmıştır.
Düzensiz göçmenlerin tespit ve sınır dışı edilmelerine yönelik çalışmalar etkin bir şekilde devam etmektedir.
'Yoğun turist girişi yaşanıyor'...
İlimizde bulunan her yabancı uyruklu şahıs, sığınmacı ya da mülteci olmayıp, turist olarak ülkemize gelmekte ve daha sonra ülkelerine dönmektedir. Özellikle yaz mevsiminin gelmesiyle birlikte, şehrimizin tarihi, kültürel ve doğal güzelliklerini görmek ve tatil yapmak üzere gelen yoğun bir turist girişi yaşanmaktadır.
Geçtiğimiz Mart ayında deniz ve havayolu ile ilimize gelen turist sayımız geçen yıla oranla yüzde 112 artarak 1.156.400’e, bu yılın ilk 3 aylık döneminde ise 2.904.460’a ulaşmıştır.
Ülkemizde en çok turist ağırlayan şehirlerin başında gelen İstanbul’umuza en çok giriş yapan yabancılar arasında yüzde 10,09 oranıyla İran, yüzde 7,97 oranıyla Almanya ve yüzde 7,82 oranıyla Rusya Federasyonu vatandaşları bulunmaktadır"
Milli Savunma Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada Zeytindalı Harekât Bölgesinde teröristlerce yapılan füze saldırısı sonucunda İs.Tğm. Talha Bahadır şehit oldu...
Milli Savunma Bakanlığı, Zeytindalı harekat bölgesinde, teröristlerce yapılan füze saldırısında ağır yaralanan İstihkam Teğmen Talha Bahadır'ın kaldırıldığı hastanede tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak, şehit olduğunu açıkladı.
Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, "Zeytindalı Harekat Bölgesinde, 04 Mayıs 2022 tarihinde, bir unsurumuza teröristlerce yapılan füze saldırısı sonucunda kahraman silah arkadaşımız İstihkam Teğmen Talha Bahadır ağır yaralanmış ve kaldırıldığı hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak şehit olmuştur. Saldırı sonrası belirlenen terör hedefleri ateş altına alınmış ve ilk belirlemelere göre 24 terörist etkisiz hale getirilmiştir. Şehidimizin kanı yerde bırakılmamıştır, bırakılmayacaktır. Bizleri derin bir acı ve üzüntüye boğan bu olayda hayatını kaybeden aziz şehidimize Allah'tan rahmet, kederli ailesine, Türk Silahlı Kuvvetleri ile asil milletimize başsağlığı ve sabır dileriz" denildi.
Bakan Akar'dan taziye mesajı...
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, şehit İstihkam Teğmen Talha Bahadır için taziye mesajı yayımladı. Bakan Akar, mesajında, "Kahraman silah arkadaşımız, 4 Mayıs 2022 tarihinde şehit olmuştur. Kahraman şehidimize şahsım ve Milli Savunma Bakanlığı mensupları adına Allah'tan rahmet; kederli ailesine ve asil milletimize başsağlığı ve sabır dilerim" dedi.
KAYNAK: MSB/ Ajanslar
Türkiye’nin 1930’lu yıllarda Halep vilayetine bağlı olan ve Fransız mandası altındaki Suriye’de kalan İskenderun Sancağını topraklarına katma politikasına ağırlık vermesiyle sorunun başladığı görülmektedir. Bugünkü Hatay iline karşılık gelen bölge 20 Ekim 1921 Ankara Antlaşması ile Fransa’ya bırakılmış, ancak Fransa’da Ankara’nın arzusu doğrultusunda nüfusun yaklaşık %39’unun yaşadığı Türklere ve toprak mülkiyetinin büyük bölümünün Türklerin elinde bulunduğu bölgeye ayrı statü tanımıştır.
1937 yılı itibariyle Avrupa devletleri arasındaki politikalar Türkiye’nin lehine gelişmiştir. Türkiye’nin Almanya ile ticari yakınlaşmasını gören İngiltere ve Fransa, Milletler Cemiyeti’nin Türkiye’nin Almanya’dan uzaklaşması adına Hatay’ın “ayrı bir birim” olduğu kararını almıştır. Bağımsız devlet olan Hatay, 29 Haziran 1939’da Türkiye’ye katılma kararı almıştır. Hatay’ın jeopolitik değeri geçmişte olduğu kadar bugünde önemi korumaktadır. Türkiye’nin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC), Ortadoğu ve Doğu Akdeniz’in güvenliği ve ulusal çıkarının korunması bağlamında Hatay’ın konumu büyük önem arz etmektedir.
Hatay’ın konumu itibariyle doğu-batı ve kuzey güney doğrultusunda uzanan yollar üzerinde pozisyonuyla jeopolitik açıdan büyük önem taşımaktadır. Ayrıca sadece Belen geçidi doğuda Amik Ovası ile batıda Akdeniz’e açılan İskenderun Limanına uzanan konumuyla, Mezopotamya, Irak ve Mısır’ı Akdeniz’e bağlayan stratejik bir değerdir. Doğu-batı ticari ilişkilerinin devamlılığı için kısa ve ekonomik güzergâh deniz yoluyla bu bölgeden geçmektedir. Bu özelliğiyle Hatay, Anadolu’ya hâkim olmak isteyen devletin, doğu batı ilişkilerini kontrolünde tutabilmesi için Hatay’ı elinde bulundurması gerekmektedir.
HATAY’IN ORTADOĞU, DOĞU AKDENİZ VE KKTC’NİN GÜVENLİĞİ BAKIMINDAN ÖNEMİ...
Hatay konumu itibariyle kadim tarihinde olduğu gibi bugünde Türkiye’nin ulusal güvenliği ve çevre coğrafyasının jeopolitiği açısından büyük önem taşımaktadır. Özellikle ABD’nin İkinci Dünya Savaşı sonrası teorisini geliştirdiği, Soğuk Savaşın bitişi ile uygulamaya koyduğu ve son olarak “Arap Baharı” süreci ile vücuda getirmeye çalıştığı Büyük Ortadoğu Projesi’nin (BOP) kuzey Afrika ile birleştirilmesinde Doğu Akdeniz, Kıbrıs ve Suriye’nin kuzeyi ile kuzey Irak’ı kontörlü gerekmektedir. Bu bölgeleri içeren coğrafya göz önünde bulundurulduğunda Hatay’ın içinde bulunduğu Ortadoğu güç dengeleri ve bloklar arası çekişme alanı, deniz yolları ve 19. Yüzyıldan itibaren petrolün kontrolü önem kazanmıştır. Burası tarihi İpek Yolu ve hatta “Yeni İpek Yolunun” geçtiği, önemli boğaz ve su geçiş yollarının düğümlendiği bir bölgedir. Dolayısıyla Hatay, Anadolu’nun güneye açılan kapısı, Anadolu kilidinin altın anahtarıdır.
PKK’nın organik kolu olan PYD, Suriye’nin kuzeyinde bir “terör idaresi” kurmak üzere ABD ve Rusya ile pazarlıklarını sürdürmektedir. Kuzey Irak Kürt yönetimi ile Suriye’nin kuzeyinde kurulması planlanan “kukla” terör yönetiminin birleşmesi ve bu koridorun doğu Akdeniz’e ulaşması hedeflenmektedir. Bunun içinde elbette en büyük engellerden biri stratejik konumu itibariyle Hatay olduğu görülmektedir. Neredeyse 10 yıldan fazla PKK, Hatay’ın dağlarında dolaşmaktadır.
29 Ağustos 2018’de dönemin Suriye dışişleri bakanı Velid Muallim evinin balkonundan Hatay’a doğru parmağını göstererek “İskenderun Suriye'nin sancağıdır ve onu bir gün er ya da geç zorla da olsa alacağız”(Akşam, 2018) diyerek Türkiye’ye karşı tehditkâr açıklamalar bulunmuştur. Suriye’de Esad rejiminin dışişleri bakanının bu sözlerinin ardından ne Rusya’dan ne de ABD’den Türkiye’yi destekleyen net açıklamalar gelmemiştir. Hatay konumu itibariyle İskenderun Körfeziyle Ortadoğu, Orta Asya ve Azerbaycan enerji kaynaklarının dünyaya açıldığı terminaldir. Suriye’nin kuzeyinde PKK/PYD terör idaresi olması yolunda Rusya-ABD ve Esad rejimi anlaşma süreci içinde olduğu görülmektedir.
Yakın zamanda ABD bu bölgedeki petrol gelirini PYD’ye bıraktığını açıklamıştı. Netice itibariyle ABD, Suriye’nin bu bölgesini, Afganistan, Irak, Akdeniz enerji kapsamında kontrol edilmesi gereken önemli bir kavşak olarak görülmektedir. ABD’nin bu hamlesi, PYD’yi meşrulaştırmak adına önemli bir adım olarak görülmektedir. (Deustche Welle, 2020).
Kurulması hedeflenen PYD kukla idaresinin yönetimin görevini tam olarak yerine getirebilmesi için Doğu Akdeniz’e çıkışı olması gerekmektedir. Çünkü karasal coğrafyaya hapsolmuş bir Kürt yönetiminin denizle bağlantısı ve enerji terminali güzergâhında olması amaçlanmaktadır. Jeopolitik konumu ile Hatay’ın bu proje önündeki en büyük engel olarak görülmektedir. Çünkü Hatay, Anadolu’dan Suriye’ye ve Ortadoğu’ya geçiş yolu olması ile beraber Afrika ve Avrupa’ya açılan liman kenti olması sebebiyle doğu ticaretinin merkezidir. Anadolu’nun doğal uzantısı olan Kıbrıs adası Türkiye için Doğu Akdeniz’deki adeta “batmaz uçak gemisidir.” Aynı değer görülmesi gereken Hatay, Doğu Akdeniz ve Ortadoğu coğrafyasının altın kapısıdır. Dağlık Karabağ ile Hatay, coğrafi olarak uzak olmalarına rağmen ABD, Rusya ve AB açısından stratejik önemi neredeyse aynıdır. Çünkü Hazar havzasının bereketli enerji kaynakları ile güney Kafkasya’nın stratejik değeri ancak Hazar petrollerinin İskenderun körfezi üzerinden doğu Akdeniz’e ulaşması ile artacaktır. Amaçlanan bu stratejide Suriye’nin kuzeyinde kurulması planlanan kukla PYD terör yönetiminin denize çıkışı sağlanması gerekliliği göz önünde bulundurulmalıdır.
Derin tarihi geçmişinde olduğu gibi bugün de Hatay, Doğu Akdeniz jeopolitiği ve Ortadoğu siyasetinin belirleyici unsurlarından biridir. Arap Baharı sürecinde ABD ve Rusya’nın vekâlet güçleri olarak kullandığı PKK’nin organik devamı olan PYD/YPG/SDG gibi terör örgütlerinin meşru zemine oturtularak “devletleştirilmeye” çalışıldıkları görülmektedir. Suriye’nin kuzeyinde kurulması planlanan “terör koridorunun” Kuzey Irak Kürt yönetimi ile birleşmesi ve son olarak bu hattın Doğu Akdeniz’e çıkışı sağlanarak Türkiye’nin çevrelenmesi hedeflenmektedir. Ayrıca KKTC’nin güvenliği de bu şekilde tehdit altında olacaktır. Bu amaçlar doğrultusunda en kritik bölge olarak tarihte olduğu gibi Hatay göze çarpmaktadır. Hatay’ın Türkiye’den hukuken koparılmasının mümkün olmadığını görenler, fiilen, Hatay’ı “terörize” ederek, istikrarsızlaştırarak bunu başarmanın niyetinde olduğu görülmektedir.
Hatay’ın güvenliğinin, Doğu Akdeniz’in, KKTC’nin ve Karabağ’ın güvenliği ile doğru orantılı olduğu göz önünde bulundurulması, Türkiye’nin gelecekteki dış politikasının şekillenmesinde büyük önem arz etmektedir.
Emniyet Genel Müdürlüğü, "sosyal medyadan paylaşılan provokatif görüntüler ile kendilerini "Afgan, Pakistanlı" hesaplar gibi göstererek ülkemizde iç karışıklık çıkarmak amacıyla dezenformasyon içerikli paylaşımlar yapıldığı görülmüş olup gerekli incelemeler başlatılmıştır." diyerek uyardı...
Emniyet Genel Müdürlüğü, sosyal medyadan paylaşılan provokatif görüntüler hakkında inceleme başlatıldığını duyurdu. Kendilerini "Afgan, Pakistanlı" hesaplar gibi göstererek iç karışıklık çıkartmak isteyen hesaplara karşı uyardı.
İşte Emniyet Genel Müdürlüğü'nün sosyal medya hesabından yaptığı o açıklama:
"Emniyet Genel Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığınca, kanunların verdiği yetki çerçevesinde, suç ve suçlularla mücadele amacıyla, internet ortamında 7/24 esasına göre sanal devriye faaliyetleri yürütülmektedir.
Yürütülen sanal devriye faaliyetleri kapsamında sosyal medya platformlarında açık kaynaklardan
kolaylıkla elde edilebilecek provokatif görüntüler ile kendilerini "Afgan, Pakistanlı" hesaplar gibi göstererek ülkemizde iç karışıklık çıkarmak amacıyla dezenformasyon içerikli paylaşımlar yapıldığı görülmüş olup gerekli incelemeler başlatılmıştır.
Adıyaman’ın Besni ilçesinde ceviz büyüklüğünde yağan dolu ekinlere, meyve ağaçlarına ve otomobillere zarar verdi.
Gaziantep-Besni Karayolu beyaza büründü...
Besni'de ilçeye bağlı belde ve köylerde aniden bastıran dolu yağışına vatandaşlar hazırlıksız yakalandı.Ceviz büyüklüğünde yağan şiddetli dolu yaklaşık 15 dakika sürdü.Dolu yağışından dolayı ekinler, ağaç meyveleri zarar gördü.
Dolu yağışından dolayı ise yaklaşık 7’e yakın aracın camları dayanamayarak kırıldı.Gaziantep- Besni Karayolu Çakırhöyük beldesi mevkiinde beyaza büründü. Yolu kullanan sürücüler zaman zaman zor anlar yaşadı. Yağan dolu yağışı daha sonra yerini yağmura bıraktı.
KAYNAK: Ajanslar
Pençe-Kilit operasyonu bölgesinde teröristler tarafından yerleştirilen EYP'nin patlaması sonucu yaralanan 1 asker hastanede şehit oldu...
Milli Savunma Bakanlığı, Pençe-Kilit Operasyonu'nda Piyade Uzman Çavuş Mümin Çarkcı'nın teröristler tarafından yerleştirilen el yapımı patlayıcının (EYP) patlaması sonucu şehit olduğunu bildirdi.
Milli Savunma Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, "Pençe-Kilit Operasyonu bölgesinde 30 Nisan 2022 tarihinde kahraman silah arkadaşımız P.Uzm.Çvş. Mümin Çarkcı teröristler tarafından yerleştirilen EYP'nin patlaması sonucu yaralanarak derhal hastaneye sevk edilmiş, ancak yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak 30 Nisan 2022 tarihinde Şehit olmuştur. Bizleri derin bir acı ve üzüntüye boğan bu olayda hayatını kaybeden aziz şehidimize Allah'tan rahmet, kederli ailesine, Türk Silahlı Kuvvetleri ile asil milletimize başsağlığı ve sabır dileriz" ifadelerine yer verildi.
BAKAN AKAR'DAN TAZİYE MESAJI...
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar da şehit Çarkcı için taziye mesajı yayımladı. Twitter'dan yapılan paylaşımda "Kahraman silah arkadaşımız, 30 Nisan 2022 tarihinde şehit olmuştur. Kahraman şehidimize şahsım ve Milli Savunma Bakanlığı mensupları adına Allah'tan rahmet; kederli ailesine ve asil milletimize başsağlığı ve sabır dilerim" ifadelerini kullandı.
KAYNAK: MSB/ Ajanslar
AFAD tarafından yapılan açıklamaya göre Muğla'nın Menteşe ilçesinde korkutan bir deprem meydana geldi...
Akşam saatlerinde gerçekleşen depremin büyüklüğü 3.7 olarak açıklandı...
AFAD'dan yapılan açıklamaya göre Muğla'nın Menteşe ilçesinde bu akşam 3.7 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Depremin 6.98 km derinlikte gerçekleştiği kaydedildi.
HABER: Sariye KAYATURAN
Resmi Gazete'de yayımlanan ilana göre Emniyet Genel Müdürlüğü, 3 bin 250 çarşı ve mahalle bekçisi alımı yapacak. Aranacak koşullar arasında, adayların en az lise veya dengi okul mezunu olması, en az 1.67 cm boyunda olması, beden kitle indekslerinin 18 ile 27 arasında olması, başvuru yaptığı il sınırları içerisinde en az bir yıldır ikamet ediyor olması gibi birçok şartı yerine getirmiş olmaları istenecek. Bugün başlayan ön başvurular, 13 Mayıs'a kadar devam edecek.Emniyet Genel Müdürlüğü'nün (EGM), 81 ilde görev yapacak 3 bin 250 çarşı ve mahalle bekçisi alımına ilişkin ilanı Resmi Gazete'de yayımladı.
13 MAYIS'A KADAR ÖN BAŞVURU YAPILABİLECEK...
Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında EGM Polis Akademisi Başkanlığından yayınlanan ilana göre, adaylar 28 Nisan- 13 Mayıs 2022 tarihleri arasında http://www.pa.edu.tr adresinden e-Devlet şifresi ile giriş yaparak ön başvuruda bulunabilecek.
ADAYLARDA ARANACAK KOŞULLAR...
Çarşı ve mahalle bekçisi olmak isteyen adayların ilanda belirtilen koşulları taşıması gerekecek. İlanda belirtilen koşullara göre adaylardan; Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak, en az lise veya dengi okul mezunu olmak, en az 167 cm boyunda olmak, beden kitle indeksi 18 ile 27 arasında olmak, başvuru yaptığı il sınırları içerisinde en az bir yıldır ikamet ediyor olmak, askerlik görevini bitirmiş olmak, başvuruların başladığı tarih itibarıyla 18 yaşını tamamlamış ve 31 yaşından gün almamış olmak, ağır hapis veya 6 aydan fazla hapis veyahut affa uğramış olsalar bile zimmet, ihtilas, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanmak, dolanlı iflas veya yüz kızartıcı başka bir fiilden dolayı hapis cezasından hükümlü bulunmamak, Türk toplum telakkilerine göre kötü şöhretli tanınmamak, kamu haklarından mahrum olmamak, kamu hizmetlerinden mahrumiyet cezası ile mahkum bulunmamak, memuriyete engel bir hali bulunmamak, silah taşımaya veya silahlı görev yapmaya hukuki bir engeli bulunmamak, Emniyet Teşkilatı Sağlık Şartları Yönetmeliğinde belirtilen şartları taşımak, adayın kendisinin ve evli ise eşinin; genelev, birleşme yeri, randevuevi, tek başına fuhuş yapılan konut ve benzeri yerlerde çalışmış veya aracılık ve bekleyicilik fiillerinde bulunmamış olmak, genel ahlak ve edebe aykırı mahiyette her türlü yazılı, sesli ve görüntülü eserleri, kaydedildiği materyale bakılmaksızın üretmek ve satmaktan veya kumar, uyuşturucu veya uyarıcı madde nedeniyle, hakkında herhangi bir adli veya idari soruşturma veya kovuşturma devam ediyor olmamak, bunlardan dolayı idari yaptırım uygulanmamak veya bu işler nedeniyle hüküm giymemiş olmak, alkol, uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanımı nedeniyle tedavi görmüş veya görüyor olmamak, Sağlık Yönetmeliği hükümleri hariç, herhangi bir nedenle polis eğitim kurumlarından çıkarılmamış olmak, terör örgütleri ile bu örgütlerin legal veya illegal uzantılarının eylemlerine, toplantılarına, yürüyüş ve mitinglerine karışmamış, desteklememiş ve katılmamış olmak, başvuru tarihinde herhangi bir siyasi partiye veya siyasi partilerin yan kuruluşlarına üye bulunmamak, güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması olumlu olması istenecek.Kararda, alıma ilişkin sınav takviminin Polis Akademisi Başkanlığının resmi internet sitesi 'www.pa.edu.tr'den ilan edileceği, farklı kaynaklardan yapılan açıklamalara itibar edilmemesi gerektiği belirtildi.
KAYNAK: EGM / Ajanslar
Prof. Dr. Hasan Sözbilir, Ege Denizi'nde peş peşe meydana gelen depremler sonrası yaptığı değerlendirmede güneydeki Helen ve Kıbrıs fayına dikkati çekerek, "İzmir'den İskenderun'a kadar ki kıyı şeridi tsunami tehlikesi altında" dedi.
İçişleri Bakanlığı Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) Deprem Dairesi Başkanlığı verilerine göre, bugün saat 04.52'de, merkez üssü Ege Denizi olan Richter ölçeğine göre 4.8 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Ege Denizi açıklarında meydana gelen depremin derinliği 8.25 kilometre olarak ölçüldü.
Yine AFAD verilerine göre, 1 gün önce de Kıbrıs Adası açıklarında 4.6 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi.
'GÜNEY KIYILARIMIZ DAHA RİSKLİ'...
Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi (DAUM) Müdürü Prof. Dr. Hasan Sözbilir, depremlerle ilgili açıklamalarda bulunup, şu sözleri kaydetti:
"Bugün Türkiye ölçeğinde baktığımızda kuzeyde, Kuzey Anadolu fayı var. Doğuda, Doğu Anadolu fayı var. Güneyde de Helenik ve Kıbrıs yayı var. Türkiye bu ana faylardan etkileniyor. Güneydeki bu iki ana fay, Türkiye ölçeğinde geçmişte en büyük depremleri üretmiş. Karadaki faylarımızın en büyük üreteceği deprem 7.9. Güneyde denizde yer alan fayların üreteceği en büyük deprem ise özellikle Helen fayı 8.4. Çünkü Helen fayı geçmişte 8.4 büyüklüğünde deprem üretmiş. Gelecekte de bu büyüklüğünde deprem üretebilir. Güney kıyılarımız, kuzey kıyılarımızdan tehlike anlamında daha fazla risk altında."
Prof. Dr. Hasan Sözbilir
'İZMİR'DEN İSKENDERUN'A KADAR...'
Helen ile Kıbrıs fayının olası büyük bir deprem üretmesi halinde olası tehlikeye de dikkati çeken Prof. Dr. Sözbilir, sözlerine şöyle devam etti:
"Bu iki fay hattı sürekli birbirini tetikleyecek şekilde deprem üretiyor. Helenik fayla ilişkili kentler; İzmir, Aydın, Muğla, Antalya. Kıbrıs fayıyla ilişkili kentler ise Adana, Muğla'nın Fethiye ilçesi ve Hatay'ın İskenderun ilçesi. Helen ve Kıbrıs yayını bir bütün olarak değerlendirdiğimizde, İzmir'den İskenderun'a kadar ki kıyı şeridi tsunami tehlikesi altında. Önlemler alınmalı. Bu fayların gelecekte büyük depremler üretebileceğini hesaba katıp, tsunami erken uyarı sistemleri gibi konularda halkın bilgilendirilmesi gerekiyor" diye konuştu.
KAYNAK: Ajanslar
Kandilli Rasathanesi, Akdeniz'de bu akşam saatlerinde 4.7 büyüklüğünde bir deprem olduğunu kaydetti.
Depremin derinliği 9.1 km olarak açıklandı.
HABER: Emine YILMAZ
TSK'nın Irak'ın kuzeyinde terör hedeflerine yönelik düzenlenen Pençe-Kilit operasyonunda Sözleşmeli Veteriner Er Fırat Canlı, Sözleşmeli Uzman Er Doğukan Korkmaz ve Piyade Sözleşmeli Er Yunus Kalkan şehit oldu...
Kuzey Irak'ta süren Pençe-Kilit Operasyonu'nda teröristlerce gerçekleştirilen roket saldırısı sonucu Sözleşmeli Veteriner Er Fırat Canlı şehit oldu. Canlı'nın şehadet haberi, Kahramanmaraş’ın Afşin ilçesine bağlı Küçük Tatlar Mahallesi'ndeki baba ocağına ulaştı.
Emin ve Zahide Canlı çiftine, oğullarının şahadet haberi Kaymakam Ahmet Can Pınar, Belediye Başkanı Mehmet Fatih Güven ve İlçe Jandarma Komutanı Binbaşı Özgür Gümüşay verdi.
Acı haberin ardından yakınları ve mahalle sakinleri şehidin evine akın etti. Şehidin baba ocağına Türk bayrakları asıldı. Şehit Veteriner Sözleşmeli Er Fırat Canlı'nın bekar olduğu öğrenildi. Şehidin naaşının defin programı henüz netlik kazanmadı.
HATAY’A ŞEHİT ATEŞİ DÜŞTÜ...
Ayrıca bölgeye intikal eden birliklere terör örgütü unsurlarının roketatarlı saldırısı sonucunda Piyade Sözleşmeli Er Yunus Kalkan da şehit düştü. Şehidin Hatay’ın Yayladağı ilçesinde yaşayan ailesine acı haberi yetkililer verdi. Şehit Yunus Kalkan’ın cenazesinin yarın öğle namazının ardından Yayladağı Asri Mezarlığı’na defnedileceği öğrenildi.
ZONGULDAK’TA ŞEHİT ACISI...
Aynı operasyon sırasında şehit düşen askerlerden biri de Zonguldaklı Sözleşmeli Uzman Er Doğukan Korkmaz oldu. Korkmaz'ın şehit haberi sabah saatlerinde Zonguldak'ın Ereğli ilçesine bağlı Ömerli Mahallesi'nde yaşayan baba Sinan ile anne Şerife Korkmaz'a verildi.
Şehidin anne ve babası acı haberi aldığında gözyaşlarını tutamadı. Karadeniz Ereğli Kaymakamı Mehmet Yapıcı ve askeri görevliler şehit babasını teselli etmeye çalıştı. Şehit babası Sinan Korkmaz, oğlunun asker olmayı çok istediğini ve haberi aldığından bu yana halen inanamadığını ifade etti.
Sinan ve Şerife Korkmaz çiftinin iki oğlundan biri olan Doğukan Korkmaz'ın ağabeyi Hasan Korkmaz'ın maden işçisi olduğu öğrenilirken, akrabalarından halen 9 kişinin de askerlik görevi yaptığı ifade edildi. Şehit haberi sonrası Korkmaz'ın evinin etrafı Türk Bayrakları ile süslendi.
MSB DUYURDU...
* Pençe-Kilit operasyon bölgesinde, 26 Nisan 2022 tarihinde, bir unsurumuza teröristlerce yapılan roketatar saldırısında kahraman silah arkadaşımız İs.Söz. Er Yunus Kalkan şehit olmuş, dört kahraman silah arkadaşımız da yaralanmış ve derhal hastaneye sevk edilerek tedavilerine başlanmıştır.
* Pençe-Kilit operasyon bölgesinde, 26 Nisan 2022 tarihinde, bir unsurumuza teröristlerce yapılan roketatar saldırısı sonucu yaralanarak hastaneye sevk edilen kahraman silah arkadaşımız P. Söz. Er Doğukan Korkmaz yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak şehit olmuştur.
KAYNAK: Ajanslar / MSB
Ankara'nın Çubuk ilçesinde 3,7 büyüklüğünde deprem meydana geldi...
Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının (AFAD) internet sitesinde yer alan bilgiye göre, Ankara'nın Çubuk ilçesinde 3,7 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi.
Saat 05.45'te gerçekleşen deprem, 6,96 kilometre derinlikte kaydedildi.
Bakan Çavuşoğlu, Uruguay'da Türkiye aleyhine slogan atan Ermeni protestoculara "Bozkurt" işareti ile yanıt verdi...
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Uruguay'a yaptığı resmi ziyaret sırasında Türkiye'nin Montevideo Büyükelçiliği'nden çıkarken, Türkiye ve Azerbaycan karşıtı sloganlar atan bir grup Ermeni protestocuya "Bozkurt" işareti ile yanıt verdi.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Latin Amerika ziyaretleri kapsamında Uruguay'a resmi ziyarette bulundu. Başkent Montevideo'da iki önemli belgeye imza atan Çavuşoğlu, iki ülke arasında Karşılıklı Yatırımların Güçlendirilmesi Anlaşması ve Serbest Ticaret Anlaşması İstikşafi Görüşmelerine Dair Referans Belgesi'nin imzalanmasının ardından Uruguay Dışişleri Bakanı Francisco Bustillo ile ortak bir basın toplantısı da düzenledi.
Uruguay ziyaretinin bir bölümünde Bakan Çavuşoğlu, Türkiye'nin Montevideo Büyükelçiliği'nden çıkış yaptığı sırada protestoya maruz kaldı. Büyükelçiliğin karşısındaki parkta toplanan bir grup Ermeni protestocu, Türkiye ve Azerbaycan karşıtı sloganlar attılar.
BAKAN ÇAVUŞOĞLU'NDAN "BOZKURT" İŞARETİ...
Büyükelçilikten çıktıktan sonra aracına binen Bakan Çavuşoğlu, slogan atan protestoculara "Bozkurt" işareti yaparak yanıt verdi.
KAYNAK: Ajanslar
Irak'ın kuzeyindeki Pençe-Kilit Operasyonu'nda teröristlerle çıkan çatışmada Piyade Teğmen Bekir Can Kerek, Fırat Kalkanı operasyonu bölgesinde ise Özel Hareket Polisi Aytaç Altunörs terör saldırısında şehit düştü...
Pençe-Kilit operasyon bölgesinde teröristlerle çıkan çatışmada Piyade Teğmen Bekir Can Kerek şehit olurken, bir acı haber de Fırat Kalkanı Harekat bölgesinden geldi. Mare Soran'da PKK/PYD'nin kontrolündeki bölgeden kontrol noktasına teröristlerce düzenlenen roketli saldırıda Özel Harekat Polisi Aytaç Altunörs şehit düştü.
MSB'DEN BAŞSAĞLIĞI MESAJI...
Milli Savunma Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, "Pençe- Kilit operasyon bölgesinde, 22 Nisan 2022 tarihinde, teröristlerle çıkan çatışmada, kahraman silah arkadaşımız Piyade Teğmen Bekir Can Kerek şehit olmuştur. Bizleri derin bir acı ve üzüntüye boğan bu olayda hayatını kaybeden aziz şehidimize Allah'tan rahmet, kederli ailesine, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ile asil milletimize başsağlığı ve sabır dileriz" ifadelerine yer verildi.
Son Dakika: Pençe-Kilit ve Fırat Kalkanı operasyonu bölgelerinden peş peşe acı haberler: 1 özel harekat polisi ve 1 teğmen şehit düştü
EMNİYET'TEN BAŞSAĞLIĞI MESAJI...
Emniyet Genel Müdürlüğü'nden yapılan yazılı açıklamada, "Fırat Kalkanı Harekat bölgesinde yer alan Mare Soran'da, PKK/PYD'nin kontrolündeki bölgeden, kontrol noktasına teröristlerce düzenlenen roketli saldırıda, Kahraman Özel Harekat Polisimiz Aytaç Altunörs şehit olmuştur. Kahraman şehidimize Allah'tan rahmet dileriz. Ailesi, teşkilatımız ve milletimizin başı sağ olsun" denildi.
ŞEHİT BEKİR CAN TEREK'İN AİLESİNE ACI HABER ULAŞTI...
Askeri yetkililer, Merkezefendi Kaymakamı Adem Uslu, Pamukkale Kaymakamı Uğur Bulut, Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Kadriye Özer Bici ve sağlık ekipleri, 28 yaşındaki Teğmen Bekir Can Kerek'in şehadet haberini vermek için Kayalar Mahallesi'nde ikamet eden ailesinin yaşadığı apartmanın önüne geldi.
BABA EVİ VE SOKAĞINA TÜRK BAYRAKLARI ASILDI...
Yetkililer burada baba Salih Kerek (60) ve anne Elif Kerek'e (58) şehadet haberini verdi. Şehidin baba evi ve sokağa Türk bayrakları asıldı, taziye çadırı kuruldu. Evli olduğu öğrenilen şehidin eşi Gamze Kerek'in (28) İzmir'de ailesiyle birlikte yaşadığı belirtildi.
KAYNAK: Ajanslar
Milli Savunma Bakanlığı (MSB), Pençe-Kilit operasyonu bölgesinde teröristler tarafından yapılan roketatarlı saldırı sonucunda Piyade Teğmen Kaan Kanlıkuyu'nun şehit olduğunu duyurdu...
Pençe-Kilit operasyonu bölgesinden acı haber geldi. Milli Savunma Bakanlığı (MSB), teröristler tarafından yapılan roketatarlı saldırı sonucunda Piyade Teğmen Kaan Kanlıkuyu’nun şehit olduğunu açıkladı.
“OPERASYONLAR DEVAM EDİYOR”...
Bakanlıktan yapılan açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
KAYNAK: Ajanslar ve MSB
Pençe-Kilit Operasyon Bölgesi'nde EYP patlaması sonucu yaralanan Üsteğmen Ömer Delibaş şehit düştü...
Şehidin acı haberi memleketi Kayseri'ye ulaştı.Türk Silahlı Kuvvetleri, Irak'ın kuzeyinde Metina, Zap ve Avaşin-Basyan bölgelerindeki terörist hedeflere yönelik 17 Nisan gecesi itibarıyla karadan ve havadan Pençe Kilit Operasyonu'nu başlattı. Ancak Pençe-Kilit Operasyonu Bölgesi'nden gece yarısı acı haber geldi.
BİR ÜSTEĞMEN EYP PATLAMASI SONUCU ŞEHİT OLDU...
Milli Savunma Bakanlığı, Pençe-Kilit Operasyonu Bölgesi'nde teröristler tarafından önceden yerleştirilen EYP'nin patlaması sonucu yaralanarak hastaneye sevk edilen Mu. Ütğm. Ömer Delibaş'ın şehit olduğunu açıkladı.
MSB tarafından yapılan yazılı açıklamada, "Pençe-Kilit Operasyonu Bölgesi'nde 18 Nisan 2022 tarihinde kahraman silah arkadaşımız Mu. Ütğm. Ömer Delibaş teröristler tarafından önceden yerleştirilen EYP'nin patlaması sonucu yaralanarak derhal hastaneye sevk edilmiş, ancak yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak şehit olmuştur. Bizleri derin bir acı ve üzüntüye boğan bu olayda hayatını kaybeden aziz şehidimize Allah'tan rahmet, kederli ailesine, Türk Silahlı Kuvvetleri ile asil milletimize başsağlığı ve sabır dileriz" denildi.
19 TERÖRİST ETKİSİZ HALE GETİRİLDİ...
Öte yandan Bakanlıktan bu sabah yapılan açıklamada, Irak'ın kuzeyinde terör saldırılarını bertaraf etmek ve hudut güvenliğini sağlamak amacıyla dün gece başlatılan Pençe Kilit Operasyonu'nda gelinen aşamaya ilişkin bilgi verildi. Açıklamada, şunlar kaydedildi:"Birinci aşama hedefleri ele geçirildi. Operasyon planlandığı şekilde başarıyla devam ediyor. Mehmetçik bölgeyi kontrol altına almaya başladı. Arama-tarama faaliyetleri devam ediyor. Teröristlerin tüm barınak, sığınak ve sözde karargahları ile mağaraları ve inleri tek tek tahrip edilecek. Operasyonda ilk belirlemelere göre 19 terörist etkisiz hale getirildi.
"4 SİLAH ARKADAŞIMIZ YARALANDI"...
Arama-tarama sırasında yapılacak tespitlerle bu sayının artacağını değerlendiriyoruz. Operasyon sırasında 4 kahraman silah arkadaşımız yaralandı. Gerekli tüm tıbbi müdahale yapılmaktadır. Teröristler kaçacak yerlerinin olmadığını, sona yaklaştıklarını anlamalı ve adalete teslim olmalıdır. Asil milletimizi terör belasından kurtarmakta azimli, kararlıyız.".
KAYNAK: Ajanslar ve MSB
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından Irak’ın kuzeyinde Metina, Zap ve Avaşin-Basyan bölgelerindeki terörist hedeflere yönelik karadan ve havadan Pençe Kilit Operasyonu’nun başlatıldığını açıkladı...
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, beraberinde Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Musa Avsever, Deniz Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Adnan Özbal ile Hava Kuvvetleri Komutanlığı Karargahı’na geldi.
Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hasan Küçükakyüz tarafından karşılanan Bakan Akar, beraberindeki TSK komuta kademesi ile Hava Kuvvetleri Komutanlığı Harekat Merkezi’ne geçti.
Burada Irak’ın kuzeyindeki terör hedeflerine yönelik düzenlenen hava harekatına ilişkin brifing alan Bakan Akar daha sonra Muharip Hava Kuvveti Harekat Merkezi ile video konferans görüşmesi gerçekleştirdi.
Hava harekatındaki son duruma ilişkin bilgi alan Akar, “Irak’ın kuzeyinden halkımıza ve güvenlik güçlerimize yönelik terör saldırılarını bertaraf etmek ve hudut güvenliğimizi sağlamak maksadıyla terör hedeflerine yönelik kahraman Türk Silahlı Kuvvetlerimiz, bu gece itibarıyla Pençe Kilit Operasyonu’nu başlatmıştır” diye konuştu.
Operasyon kapsamında terör örgütüne ait hedeflerin yoğun ateş altına alındığını belirten Akar, şunları söyledi:
“Hazırlanan plan kapsamında gerçekleştirilen operasyonda Metina, Zap ve Avaşin-Basyan bölgelerindeki terörist hedefleri önce hava kuvvetlerimiz tarafından ateş altına alındı. Kahraman pilotlarımız terör örgütüne ait barınak, sığınak, mağara, tünel, mühimmat depoları ile sözde karargahlardan oluşan hedefleri başarıyla vurdu. Fırtına, ÇNRA ve diğer topçu unsurlarımız tarafından da belirlenen hedefler yoğun şekilde ateş altına alınarak tam isabetle vuruldu. ATAK Helikopterlerimiz, İHA ve SİHA’larımızla desteklenen kahraman komandolarımız ve bordo berelilerimiz karadan sızarak ve hava hücum harekatı ile bölgeye intikal etti. Şu ana kadar operasyonumuz planlandığı şekilde başarıyla devam ediyor. Birinci safhada belirlenen hedefler ele geçirildi.”
Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri unsurlarının görev aldığı harekatı Genelkurmay Başkanı Orgeneral Güler, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Avsever, Deniz Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Özbal ve Hava Kuvvetleri Komutanı Hasan Küçükakyüz ile harekat merkezlerinden takip ettiklerini belirten Akar, şunları kaydetti:
“Harekatla ilgili planlama safhasından itibaren detaylı bir çalışma yaptık. Mehmetçiğimiz asil milletimizin sevgisinden, güveninden ve duasından aldığı ilhamla komutanlarının emir ve komutasında çalışmalarını büyük bir kahramanlık ve fedakarlıkla yürütüyor. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da kendisine verilen görevleri başaracağından şüphemiz yok. İnşallah bu harekat da planlandığı şekilde başarıyla tamamlanacak. Sonuç olarak 40 yıldan beri ülkemizin başına musallat olan terör belasından asil milletimizi kurtarmakta kararlıyız. En son terörist etkisiz hale getirilinceye kadar mücadelemiz devam edecek. Mehmetçiğin nefesi teröristlerin ensesinde. Terör örgütünün bir çöküş süreci içinde olduğunu görüyoruz. Bu arada tüm bu faaliyetlerimiz dost ve kardeş Irak’ın egemenlik hakları ve toprak bütünlüğüne saygılı bir şekilde gerçekleşiyor. Tekrar ifade etmek isterim ki bizim tek hedefimiz teröristlerdir. Sivillerin, çevrenin, kültürel ve dini yapıların zarar görmemesi için azami hassasiyet gösterilmektedir.”
Milli Savunma Bakanı Akar, Pençe Kilit Operasyonu kapsamında gerçekleştirilen hava harekatına katılan pilotlarla da telsizden görüştü.
Pilotlara başarı dileklerini ileten Akar, “Faaliyetlerinizi yakından büyük bir gurur ve memnuniyetle takip ediyoruz. Şu ana kadar belirlenen hedefler planlanan şekilde başarıyla vuruldu. Hava Kuvvetlerimizin şanlı tarihine uygun şekilde gerçekleştirdiğiniz bu görevler her zaman gururla hatırlanacak” diye konuştu.
Ege, Akdeniz ve Karadeniz’de icra edilmekte olan Mavi Vatan Tatbikatı’nı sevk ve idare eden Donanma Komutanı Oramiral Ercüment Tatlıoğlu ile de görüşen Akar, “Bir taraftan terörle mücadele operasyonlarımız devam ederken diğer taraftan ülkemizin denizlerdeki hak, alaka ve menfaatlerini korumaya yönelik çalışmalarımız kararlılıkla sürüyor. Çalışmalarınızda başarılar diliyorum, pruvanız neta denizleriniz sakin olsun. Leventlerimize başarılar diliyorum” ifadelerini kullandı.
Bakan Akar, buradaki incelemelerini tamamlamasının ardından beraberindeki TSK komuta kademesi ile Kara Kuvvetleri Harekat Merkezi’ne geçti.
Bakanlıktan paylaşım yapılmıştı...
Milli Savunma Bakanlığı sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Mehmetçiğin nefesi teröristlerin ensesinde; terör yuvalarının kilitleri tek tek parçalanıyor!” ifadelerini kullandı.
KAYNAK: Ajanslar ve MSB
Düşündüren ve üzen hırsızlık olayı Mahmudiye mahallesinde faaliyet gösteren bir markette meydana geldi. İftar saatinin ardından markete gelen şüpheli, içerde ürünleri incelemeye başladı...
Marketten çıkıp tekrar içeriye giren şüpheli, market çalışanlarının müşterilerle ilgilendiğini fırsat bilip, rafta içerisinde sıvı ve katı ürünlerin bulunduğu 300 TL değerindeki ramazan erzak yardım kolisine yöneldi.
Koliyi kucaklayan şüpheli, hızla marketten çıkıp, uzaklaştı.
Olayın ardından güvenlik kameralarını inceleyen market görevlileri, şüpheliyi tespit ettiler. Market görevlisi, polis ekiplerine şikayette bulundu. Polis şüpheliyi arıyor.
KAYNAK: Ajanslar
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi, kiracıların boşalttıkları dairelerin anahtarını teslim ederken, tutanak düzenlemeleri gerektiğine hükmetti...
İstinaf Mahkemesi, milyonlarca kiracıyı ilgilendiren bir karara imza attı.
Dava dosyasına göre; 2016 yılında, medikal alanında faaliyet gösteren bir şirket, Çankaya'da bulunan Temmuz Ş.'ye ait bir daireyi aylık 1400 TL’ye kiraladı. Sözleşmede, kiracının daireyi boşaltmadan 1 ay önce bildirimde bulunması, bir kira ödemediği takdirde, gelecek kiraların da ödeneceğine ilişkin hükümlere yer verildi. Şirket, 2017'nin Eylül ayında daireyi boşaltacağını mal sahibine bildirdi.
Bu karar üzerine mal sahibi, daireye giderek taşınmazın boyanarak teslim edilmesini istedi. İstek üzerine kiracı ise ödedikleri 500 dolarlık depozitonun geri ödenmesini ve anahtarın mal sahibi tarafından teslim alınmasını talep etti. Ancak, ev sahibi depozitoyu iade etmedi, anahtarı da almadı.
Hürriyet gazetesinden Mesut Hasan Benli'nin haberine göre; şirket yöneticileri ihtarname çekerek Eylül 2017’de daireyi boşalttıklarını belirtti, 7 gün içinde depozitonun iadesini ve evin anahtarının teslim alınmasını istedi.
DAVALIK OLDULAR...
Yapılan ihtardan da sonuç çıkmayınca kiracı şirket, Ankara 1. İcra Müdürlüğü’nde depozitonun ödenmesi amacıyla icra takibi başlatırken, Ankara 12. Sulh Hukuk Mahkemesi’nden anahtarın teslimi amacıyla “tevdii mahali” (Anahtarın teslimi edilecek yer) tayini talep etti. Mahkeme anahtarın mahkeme kalem yazı işleri müdürünün kasasına alınmasına 5 Ocak 2018 tarihinde karar verdi.
EV SAHİBİNİN HAMLESİ...
İki taraf davalık olurken; ev sahibinden dikkat çeken bir hamle geldi. Ev sahibi, yaptıkları sözleşmede, kira sözleşmesinde yer alan “bir kira bedelinin ödenmemesi halinde kira sonuna kadarki tüm kiraların başka bir ihtara gerek kalmaksızın muaccel (peşin ödenmesi gereken para) hale gelir” hükmü gereğince, 5 aylık kiranın kendisine ödenmesi talebiyle Ankara 12. Sulh Hukuk Mahkemesi’ne dava açtı.
Mahkeme de kira sözleşmesinde hükme işaret ederek, kiracının Eylül 2017 - Ocak 2018 tarihleri arasına karşılık gelen 5 aylık kira bedeli 7 bin TL’yi ödemesine karar verdi. Kiracının avukatı Saliha Şahin karara itiraz etti.
Kararın istinaf incelemesi Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 15 Hukuk Dairesi tarafından yapıldı. Daire, 21 Şubat tarihli kararda, ev sahibini haklı buldu ve kiracının 5 aylık kirayı ödemesine hükmetti. Avukat Şahin, “Mahkemenin ev sahibinin kötü niyetli olup olmadığını değerlendirmesi gerekirdi” dedi.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi, geçen hafta taraflara tebliğ ettiği gerekçeli kararında bütün kiracıları yakından ilgilendiren tespitlerde bulundu. Kararda, kiracının daireyi Eylül 2017’de boşalttığını savunduğuna dikkat çekilirken şu ifadelere yer verildi:
“Anahtar teslimi, anahtarın kiraya verene teslimi ile ya da tevdi mahalline emanet tutanağı ile teslim edilerek emanet tutanağının kiraya verene tebliği ile olur. Ankara 12. Sulh Hukuk Mahkemesi Yazı İşleri Müdürlüğü kasasına teslim edildiğine ve tevdi mahalli tayini kararı 05 Ocak 2018 tarihinde davacı kiraya verene tebliğ edildiğine göre, kiralananın 5 Ocak 2018 tarihinde tahliye edildiğinin kabulü gerekir.”
KAYNAK: Ajanslar
Sağlık Bakanlığı tarafından hayata geçirilen e-rapor sistemi Şanlıurfa’da uygulanmaya başlandı. Şanlıurfa’da ilk defa Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde uygulanan sistem sayesinde yeni doğan bebeğin nüfus cüzdanı hastane tarafından yapılan işlemler sonunda verilecek...
Şanlıurfa İl Sağlık Müdürlüğü, Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde nüfus tescil işlemi uygulamasına başladı.
Sağlık Bakanlığı tarafından geliştirilen e-rapor sistemi sayesinde yeni doğan bebeklerin nüfus cüzdanları artık hastanede verilebilecek.
Ailelerin Nüfus Müdürlüğüne gitmesine gerek kalmayacak olan uygulamadan yaralanmak için doğum raporunu hastanedeki ilgili birime iletmesi gerekiyor. İlgili birim, ailelerin resmi nikah ve kayıtlı bir ikametgah adresleri olup olmadığını kontrol ettikten sonra Nüfus Müdürlüğü'nün de görebildiği sistem üzerinde işlemleri yapacak. İşlemleri tamamlanan aileler, yeni doğan bebeğin ismini de belirledikten sonra başka bir işleme gerek kalmadan bebeklerine nüfus cüzdanı alabilecekler.
Ailelerin kurumlar arasında geçirecekleri zamanı artık çocuklarına ayıracaklarını söyleyen Şanlıurfa Eğitim ve Araştırma Hastanesi Doğumhane Sorumlusu Sümeyye Topuz Söyler, “Şanlıurfa Eğitim ve Araştırma Hastanesi olarak doğum yapan her annemize daha iyi bir hizmet sunabilmek için bebeğin kimliğinin çıkarılması işlemleri İl Nüfus Müdürlüğü'ne gidilmeden hastanemizden yapılabilmektedir. Normal doğum veya sezaryen ile doğum yapmak için hastanemize başvuran her gebe bu haktan faydalanabilmektedir. Doğum yaptıktan sonra doğum raporu çıkarılırken, bunu bize iletmeleri yeterli olacaktır. Doğum yapmadan önce bebeğin ismini belirlediyseniz, resmi nikahınız varsa ve sistemde kayıtlı ikametgah adresiniz bulunuyorsa bu haktan faydalanabiliyorsunuz. Bu sayede annelerimiz kimlik işlemleri için ayıracakları zamanı bebeklerine ayırabilirler” diye konuştu.
KAYNAK: Ajanslar
Antalya’nın Kaş ilçesi açıklarında 4.1 büyüklüğünde deprem meydana geldi...
AFAD verilerine göre, Antalya'nın Kaş ilçesi açıklarında 4.1 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Meydana gelen depremin derinliği 11,18 kilometre olarak hesaplandı.
Depremin, Kaş'ın 90 kilometre açıklarında meydana geldiği belirtildi.
HABER: Mertcan YILMAZ
Alanya’nın eski kaymakamlarından, Giresun Vali Yardımcısı Dr. Hasan Tanrıseven’e insanların hayatını kolaylaştırmaya yönelik yaptığı çalışmalardan dolayı Sosyal Eylem Ödülü verildi...
British Council tarafından, ülkelerinde fark yaratan başarılara imza atan kişilere verilen Mezun Ödülü’ne sosyal eylem alanında bu yıl Dr. Hasan Tanrıseven uygun görüldü. Sosyal Eylem ödülü, toplumda olumlu yönde sosyal değişimin oluşmasına ve insanların yaşamlarının iyileşmesine ciddi ölçüde katkı sağlayan kişilere veriliyor.
British Council’den yapılan açıklamada, Study UK Mezun Ödüllerinin, Birleşik Krallıktaki yükseköğrenim deneyimini, içinde yaşadığı toplumun, mesleklerinin ve ülkelerinin yararı için kullanan alanında öncü kişilere verildiği kaydedildi. Dünyada yüzün üzerinde ülkede faaliyet gösteren, Türkiye’de kamu kuruluşları ile de ortak çalışmalar gerçekleştiren saygın uluslararası eğitim kuruluşunca, Sosyal Eylem Ödülü Türkiye Birinciliğine Giresun Vali Yardımcısı Dr. Hasan Tanrıseven’in layık görüldüğü kaydedildi.
Mezun ödülleri, hem ülke çapında hem de dünya çapında veriliyor. Sosyal etki kategorisinde Türkiye birincisi olan Dr. Hasan Tanrıseven, Global Mezun Ödülü Finalisti oldu. Tanrıseven, Global Sosyal Eylem Ödülünde yedi kıtadan ödül alanlar arasında Türkiye’yi temsil edecek.
İngiltere’de Lancaster Üniversitesinde bir yıl araştırma yaptıktan sonra Alanya Kaymakamlığına atanan Dr. Hasan Tanrıseven, Alanya’da turizm, yükseköğretim, tarım ve spor alanında başarılı çalışmalar yaptı. Alanya nüfusunun yüzde onunu oluşturan yerleşik yabancıların sorunları ile de yakından ilgilenen Tanrıseven, daha sonra atandığı Tire Kaymakamlığı ve Giresun Vali Yardımcılığı görevlerinde de insanların hayatlarını kolaylaştıran çok sayıda sosyal proje ve faaliyet gerçekleştirdi.
Dr. Hasan Tanrıseven daha önce de Diyarbakır’da görev yaparken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Başbakan olduğu dönemde Başbakanlık İnsan Hakları Başkanlığı’nca İnsan Hakları Ödülüne layık görülmüş, kırsal kalkınmaya yönelik çalışmalarından dolayı da Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker tarafından takdirname ile ödüllendirilmişti.
VALİ YARDIMCISI TANRISEVENDEN AÇIKLAMA...
Giresun Vali Yardımcısı Dr. Hasan Tanrıseven yaptığı açıklamada şunları söyledi; "Güzellikler paylaşıldıkça daha da anlam kazanır. Bu akşam sizlerle güzel bir haberi paylaşmanın mutluluğunu yaşıyorum. İngiltere'nin saygın eğitim kuruluşu tarafından verilen Mezun Ödüllerini kazananlar açıklandı. Sosyal eylem ödülü kategorisinde Türkiye birincisi oldum. Bu sonuçla, dünya çapında verilecek olan Global ödülde de Türkiye'yi temsil edeceğim. Study UK - British Council Mezun Ödülü, toplumda olumlu yönde sosyal değişim oluşmasına ve insanların yaşamının iyileşmesine ciddi ölçüde katkı sağlayan kişilere veriliyor. Mülki amirliğe adım attığım günden bu güne kadar temel ilkem, milletimize, devletimize hizmet etmek, insanların hayatını kolaylaştırmak, sorunlarını çözmek için çaba sarf etmek oldu. Bundan sonra da aynı şekilde çalışacağız."
HABER: Halime Yağmur AKDAĞ
Türk vatandaşlığına başvuru için satın alınması gereken gayrimenkulün değeri 250 bin dolardan 400 bin dolara yükseltilecek...
Alınan bilgiye göre, dün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başkanlığındaki Cumhurbaşkanlığı Kabinesi'nde istisnai Türk vatandaşlığı için satın alınması gereken gayrimenkulün değerinin yükseltilmesi görüşüldü.
Kabine Toplantısı'nda istisnai Türk vatandaşlığına başvuru için satın alınacak gayrimenkulün değerinin 250 bin dolardan 400 bin dolara çıkarılması kararlaştırıldı.
Bu karar kapsamında Türk Vatandaşlığı Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik'in istisnai olarak Türk vatandaşlığının kazanılmasına ilişkin hükümlerin bulunduğu 20'inci maddesinin 2'nci fıkrasının "b" bendinde değişiklik yapılması öngörülüyor.
Bu değişikliğin ilerleyen günlerde Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmesiyle en az 400 bin Amerikan doları veya karşılığı döviz tutarında taşınmazı tapu kayıtlarına 3 yıl satılmaması şerhi koyulmak şartıyla satın alanlar ve kat mülkiyeti ya da kat irtifakı kurulmuş, en az 400 bin Amerikan doları veya karşılığı döviz tutarı peşin olarak yatırılan ve tapu siciline 3 yıl süreyle devir ve terkini yapılmayacağı taahhüdü şerh edilmek şartıyla noterde düzenlenmiş sözleşme ile taşınmazın satışının vadedildiği Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca tespit edilenler Cumhurbaşkanı kararı ile Türk vatandaşlığı kazanabilecek.
HABER : Uğur AKDAĞ
Kars, Nisan ayında kışı yaşıyor. Kentte etkili olan soğuk ve yağmurlu hava yerini kar yağışına bıraktı, gece başlayan kar yağışı etrafı yeniden beyaza bürüdü...
Kars’ta etkili olan soğuk ve yağmurlu hava, yerini kar yağışına bıraktı. Gece başlayan ve lapa lapa yağan kar, vatandaşları şaşırttı. Kente kar kalınlığı 20 santimetreyi geçerken, birçok köy yolu da ulaşıma kapandı.
Kentte yağan kar vatandaşları da hazırlıksız yakaladı. Sabah erken saatlerde işlerine giden vatandaşlar kaldırımlarda yürümekte zorlanırken, iş yerlerini açan vatandaşlarda kar kürüdü.
METEOROLOJİ UYARDI...
Öte yandan Meteoroloji 12. Erzurum Bölge Müdürlüğü’nce kar ve don uyarısı yapılmıştı. Meteoroloji 12. Erzurum Bölge Müdürlüğü’nden yapılan uyarıda şu ifadelere yer verilmişti:
"Balkanlar üzerinden gelen soğuk havayla birlikte Erzincan, Erzurum, Kars, Ağrı, Iğdır ve Ardahan illerinde hava sıcaklıklarının hissedilir derecede (10-15 derece) azalması bekleniyor. Ülkemizin büyük bir bölümünde görülmesi beklenen yağışların ise yüksek kesimler başta olmak üzere yer yer karla karışık yağmur ve kar şeklinde olacağı tahmin ediliyor. 12 Nisan 2022 Salı günü ilk saatlerden itibaren bölgenin yükseklerinde zirai don tehlikesi bulunmaktadır. 17 Nisan 2022 Pazar gününe kadar görülmesi beklenen zirai don tehlikesine karşı tarımsal faaliyetlerle uğraşan vatandaşların dikkatli ve tedbirli olmaları, kendi bölgeleri için meteorolojik rapor ve uyarıları dikkatle takip etmeleri önem arz etmektedir."
KAYNAK: Ajanslar
İzmir'de bir motokurye, trafik polisi tarafından durduruldu. Kurye ve polislerin arasındaki gerginlik, kısa sürede tartışmaya döndü. Kuryeden ehliyetini isteyen polis, şahsın "Anahtarımı verirseniz ehliyetimi vereceğim. Koltuğun altında. Kaçacağım yok" demesi üzerine çıldırdı.
Polis, kuryeye "İstersen kaçmayı dene. Beynine sıkarım bir tane'' derken o anlar cep telefonu ile kayıt altına alındı.
İzmir'de polis ekipleri ünlü bir online alışveriş sitesinin motokuryesini durdurdu. İki polis, şahsın üzerini ve motosikleri arayıp ehliyet istedi.
"BEYNİNE SIKARIM"...
O anlarda kurye, ehliyetini isteyen polislere, "Anahtarımı verirseniz ehliyetimi vereceğim. Koltuğun altında. Kaçacağım yok" dedi. Bunun üzerine bir polis, "İstersen kaç, dene, beynine sıkarım bir tane" ifadelerini kullandı.
''BANA ARTİSLİK YAPMA''...
Bunun üzerine kurye çalışanı başka ekip istediğini dile getirince taraflar arasında kısa süreli arbede yaşandı. Polisin, ''Ben neyim? Bana artistlik yapma. Ağzını burnunu kırarım'' sözleri üzerine kurye, şiddet uyguladıklarını söylediği polislere ''Bana kaba davranamazsınız, şiddet uygulayamazsınız'' sözlerini sarf etti.
Kuryenin o anları cep telefonu ile kayda alması üzerine polisin "Alnımdan çek, senin hakkında işlem yapacağım. Seninle uğraşacağım" dediği duyuldu.
TEPKİ ÇEKTİ...
Bu video kısa sürede de sosyal medyada gündem oldu. Kullanıcılar polisin kullandığı ifadelere sert tepki gösterdi.
KAYNAK: Ajanslar
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, AK Parti'nin hafta içi yapılan MKYK toplantısında savunma sanayi projeleri, Rusya-Ukrayna savaşı ve Karadeniz'de bulunan mayınlarla ilgili dikkat çekici bilgiler verdi. Edinilen bilgilere göre Akar şöyle konuştu: "Daha önce hiç savunma sistemin yokken, şimdi denizaltını bile kendin yapıyorsun. Uçak gemisi yapıyorsun. İHA'lar, SİHA'lar var. Filipinler'e ATAK helikopteri sattık. Gurur duyulacak projelerimiz var. Savunma sanayinde büyük oranda yerlileşme sağladık. Şimdi kendi helikopter motorumuzu tamamen yerli yapmaya çalışıyoruz. Hem Ukrayna hem de Rusya ile vazgeçemeyeceğimiz ilişkilerimiz var. Onlar açısından da öyle. Türkiye barış sağlanması için yoğun çaba sarf ediyor. Onlar da görüyor bunu ve Türkiye'ye güveniyorlar.
Karadeniz'de bulunan mayınlar Rus yapımı ama hangi ülke bıraktı bilmiyoruz. Araştırdık, tespit edemedik. 400 civarında mayın olduğu yönünde basında haberler çıkıyor ama bu tam bir muamma. Sayı bilinmiyor. Diğer ülkeleri de teyakkuza geçirdik. Bulgaristan ve Romanya makamları ile görüştük. Tarama çalışmaları yapıyor onlar da.
Bu mayınlarla ilgili başka iddialar da var: NATO'ya ait mayın tarama gemilerinin Karadeniz'e girmesi için bir plan dâhilinde de bu mayınlar bırakılmış olabilir mi? Bizi sıkıştırmak için. Ama biz Montrö kurallarına bağlı kalacağız. Karadeniz'e savaş gemilerini sokmayacağız. Karadeniz'de bir savaşın olmasını istemiyoruz. Bu mayınlar halatından kopunca normalde kendini kilitliyor. Ama bu imha edilen mayınlarda böyle bir sistemin olmadığını gördük. Yani bilerek kilit sistemi devre dışı bırakılmış olabilir mi? Araştırmalarımız sürüyor."
KAYNAK: Ajanslar
Adana'da jandarma minibüsüyle otomobilin çarpıştığı kazada 2 asker şehit oldu, 3 asker de yaralandı...
Kaza, saat 15.30 sıralarında Kozan ilçesi, Kozan-Adana karayolu Mansurlu Kavşağı'nda meydana geldi. Kozan İlçe Jandarma Komutanlığı'na ait 01 JAA 081 plakalı minibüsle sürücüsü öğrenilemeyen 01 JB 505 plakalı otomobil kavşakta çarpıştı.
Kazada göreve giden minibüsteki 2 asker şehit olurken, 3 asker de yaralandı. Yaralılar, Kozan Devlet Hastanesi'ne kaldırılarak tedaviye alındı.
Kazanın ardından otomobil sürücüsü gözaltına alındı.
KAYNAK: Ajanslar
Malatya'nın Pütürge ilçesinde 5.2 şiddetinde deprem meydana geldi.
Sarsıntı; Elazığ, Diyarbakır, Adıyaman ve Şanlıurfa'nın bazı kesimlerinden de hissedildi...
Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı'ndan (AFAD) yapılan açıklamada, "Malatya'nın Pütürge ilçesinde 5,2 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Gelişmeleri takip ediyoruz." ifadelerine yer verildi.
Türk Telekom'dan zam haberlerine yönelik yapılan açıklamada şöyle denildi...
"İnternete Yüzde 67 Zam Yapıldı’ haberleri doğru değildir ve gerçeği yansıtmamaktadır.
Türk Telekom’un Port ücretlerindeki artışlarla ilgili olarak son dönemde gündeme gelen fiyat düzenlemesi konusunda bir açıklama yapma gereği duyulmuştur.
Bazı yayın organları ve sosyal medya platformlarında belirtilen ‘İnternete yüzde 67 zam yapıldı’ içerikli haberler ve yorumlar gerçeği yansıtmamaktadır.
Belirtmek isteriz ki, toptan seviyedeki Port ve Transmisyon ücretlerinde Şubat 2020’den beri herhangi bir fiyat güncellemesi yapılmamıştır. Aradan geçen iki yılı aşkın süre zarfında dünya ve Türkiye ekonomisindeki konjonktüre bağlı olarak maliyetleri doğrudan etkileyen ekonomik parametrelerde ciddi değişiklikler yaşanmıştır. Şubat 2020’den bugüne transmisyon (iletim) maliyetleri önemli ölçüde artmış olmasına rağmen transmisyon ücretlerinde herhangi bir değişikliğe gidilmemiştir.
Toptan seviyede gerçekleştirilen fiyat düzenlemesinin perakende seviyesindeki internet ücretlerine yansıması ise tamamen ilgili internet servis sağlayıcı işletmelerin kendi stratejileri kapsamında belirlenecek olup, bu artışın; iddia edilen oranların ve enflasyonun da çok altında olacağı öngörülmektedir.
Toptan seviyedeki hizmetler için öngörülen güncelleme teklifi, 1 Haziran 2022 tarihinden itibaren geçerli olacaktır.
Kamuoyunun bilgisine saygıyla sunarız."
Türk Telekom
HABER: İbrahim AKDAĞ
Açılış Öncesi Antalya Bahçesi’ni Gezdi Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, EXPO 2021 Hatay’ın açılışından önce alanda yer alan Antalya Bahçesi’ni gezdi. Başkan Böcek, Antalya’yı EXPO 2021 Hatay’da en güzel şekilde temsil etmek için uzun süredir çalıştıklarını belirterek, “Antalya bahçemiz ve Düğmeli Ev’imiz alana görsel bir zenginlik katıyor. EXPO’da Antalya’mızı en güzel şekilde temsil edeceğiz” dedi...
EXPO 2021 Hatay’ın açılış törenine katılmak üzere Hatay’a giden Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, Antalya bahçesinde inceleme yaptı. Başkan Böcek, Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından Akseki ve İbradı yörelerinin özgün mimari yapısına uygun olarak inşa edilen Düğmeli Ev’i gezerek, Büyükşehir Belediyesi bürokratlarından çalışmalar hakkında bilgi aldı. Böcek, açılış için Hatay’da bulunan Akseki ve İbradılı muhtarları Düğmeli Ev’de misafir etti. Muhtarlar yörelerine ait Düğmeli Ev’e tam not verdi.
Ziyaretçileri Düğmeli Ev’e Davet Etti...
Başkan Böcek, Medeniyetler Bahçesi temasıyla kapılarını açmaya hazırlanan EXPO 2021 Hatay’da Antalya’yı temsil edecek olmanın mutluluğunu yaşadıklarını söyledi. Antalya Bahçesi’nde yer alan Düğmeli Ev’in özellikle taş ve ahşap işçiliği ile EXPO’ya görsel bir zenginlik katacağını belirten Başkan Böcek, “EXPO alanına gelen ziyaretçilere Antalya’yı en güzel şekilde tanıtacağız. Düğmeli Ev’imiz zaten dış görseliyle büyük bir zenginliğe sahip. Düğmeli Ev’in içerisini de Döşemealtı Halısı gibi yöremize ait simge ve objelerle dekore ettik. Düğmeli Ev’imiz yöre muhtarlarından da tam not aldı. EXPO 2021 Hatay’a gelen tüm misafirleri Antalya Bahçesi’ni ve Düğmeli Ev’imizi ziyaret etmeye davet ediyorum” dedi.
HABER: Ayten YILMAZ
Antalya Büyükşehir Belediyesi, Tünektepe Teleferik ve Sosyal Tesisleri’nde yıllık bakımlar tamamlandı. Ağır bakımları ve tüm testleri tamamlanan Teleferik, 29 Mart’ta hizmet vermeye başlayacak...
605 rakımlı Tünektepe’ye çıkarak ziyaretçilere eşsiz bir Antalya manzarası keyfi sunan Tünektepe Teleferik ve Sosyal Tesisleri’nin A’dan Z’ye 2022 bakımları tamamlandı. Ziyaretçilere daha konforlu ve güvenli hizmet sunabilmek adına yapılan kapsamlı bakım çalışmaları sonrasında Tünektepe Teleferik ve Sosyal Tesisleri Antalyalılara ve kentimizi ziyaret eden yerli ve yabancı turistlere Pazartesi hariç haftanın 6 günü 10.00-19.00 teleferik gişe, 10.00-19.30 Tüneketepe Sosyal tesis dönüşü olmak üzere hizmet verecek.
KAPSAMLI BAKIM YAPILDI...
Bakım çalışmaları kapsamında teleferik kabinlerinin teknik bakımları, direk ve hat bakımları, alt ve üst istasyon bakımları yapıldı. 10 Ocak tarihi itibariyle 2022 yılı ağır bakıma giren teleferikte, halatların tahribatsız muayenesi, kabin kaydırma(klem basınç) testleri, alt istasyon volanın yatak rulmanları, 9 direkte makara, mil, lastik değişimleri, güçlendirme ayarları, kabinlerin bağlantı klemleri ve gergi sisteminin hidrolik bakımları gerçekleştirildi. Ayrıca ana tahrik sistemi filtreleri, yağ değişimleri, hız ölçer, rüzgar ölçer, fren sistemi elemanları değişimi gibi birçok kalemde işlem tesis edildi. Teleferik, 2 günlük test sonrasında 29 Mart 2022 Salı günü vatandaşların kullanımına sunulacak.
HABER: Ayten YILMAZ
AFAD, Muğla'nın Datça ilçesi açıklarında 4,1 büyüklüğünde bir depremin meydana geldiğini duyurdu...
Akdeniz'de Muğla'nın Datça ilçesi açıklarında saat 18:25'te 4,1 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi.
Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı'ndan (AFAD) yapılan açıklamaya göre, deprem yerin 18.58 kilometre altında meydana geldi.
HABER: Halime Yağmur AKDAĞ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1915 Çanakkale Köprüsü'nün her bir teknik özelliğinin farklı anlamlar taşıdığını söyledi...
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 1915 Çanakkale Köprüsü'nün isminin başındaki 1915'in, Birinci Dünya Savaşı'nın en kanlı, ibretlik ve canhıraş mücadelelerine sahne olan Çanakkale'de deniz zaferinin kazanıldığı yıl olduğunu belirterek, "Kule yüksekliği 318 metre de Mart'ın 18'ini ifade ediyor. 3, mart ayı, 18, bugün. Dolayısıyla orta açıklığın uzunluğu 2023 metre ise Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yılı olan 2023'ün ve o tarihe atfettiğimiz büyük hedeflerimizin remzidir, işaretidir." dedi.
1915 Çanakkale Köprüsü'nde ışık gösterisi yapıldı...
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1915 Çanakkale Köprüsü ve Malkara-Çanakkale Otoyolu Açılış Töreni'nde yaptığı konuşmada, tarihi günde katılımcıları "Coşkunuz coşkumuzdur ve bu ilginiz inanıyorum ki bugün açılışını yaptığımız bu eserin ne anlama geldiğini en güzel şekilde ifade etmektedir." sözleriyle selamladı.
Binlerce yıl boyunca farklı medeniyetlerin, kültürlerin ve toplumların göz bebeği olan Çanakkale'nin bugün yepyeni bir geleceğe kucak açtığını belirten Erdoğan, "Çanakkale Boğazı'na taktıkları yakut bir gerdanlık" olarak gördükleri 1915 Çanakkale Köprüsü'nün açılışını yapmak üzere bir arada olduklarını dile getirdi.
Bugün, önce Çanakkale şehitlerine gittiklerini, Fatiha okuduklarını, anmalarını yaptıklarını anlatan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Ne diyor şair? 'Sen ki asara gömülsen taşacaksın/ Heyhat, sana gelmez bu ufuklar, seni almaz bu cihat/ Ey şehit oğlu şehit, isteme benden makber/ Sana aguşunu açmış duruyor Peygamber.' Evet, biz de Peygamber yoldaşı şehitlerimize layık olabilmek için çalışıyoruz, mücadele ediyoruz. Şehitlerimizin aziz hatıralarına, ecdadın 107 yıl önce kazandığı muhteşem zafere adadığımız 1915 Çanakkale Köprüsü'nü bir hilal uğruna ya Rab, batan güneşlere, bedrin aslanları kadar şanlı, tarihe gömülemeyecek kadar büyük ecdada ithaf ediyoruz. Hani hep maziden atiye köprü kurmak diyoruz ya işte bugün bu sözü hem lafzıyla hem ruhuyla hayata geçiriyoruz."
"1915 Çanakkale Köprüsü, her bir teknik özelliğiyle farklı anlamlar taşıyor"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1915 Çanakkale Köprüsü'nün Türkiye'ye, millete, Çanakkale'ye ve tüm insanlığa hayırlı olmasını dileyerek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bu köprümüz de tıpkı İstanbul Boğazı'ndaki 15 Temmuz Şehitler Köprüsü, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Marmaray, Avrasya Tüneli ve şimdi de işte burada, özellikle Çanakkale'de altıncı köprüyü açıyoruz. Fakat unutmayın 140 yıl önce Sultan Abdülhamid Han, az önce ifade ettiğim o köprülerin eskiz çalışmalarını yapmıştı ve o hazırlıkları yapmıştı. Osmanlı'nın ardı ardına yaşadığı savaşlar sebebiyle hayata geçirilemeyen Abdülhamid Han yadigarı bu projelerin bir kısmını hayata geçirmek de bize nasip oldu."
1915 Çanakkale Köprüsü'nün her bir teknik özelliğiyle farklı anlamlar taşıdığını, şimdi de Cumhur İttifakı olarak bunu açmanın kendilerine nasip olduğunu belirten Erdoğan, şunları kaydetti:
"Köprümüzün isminin başındaki 1915, Birinci Dünya Savaşının en kanlı, en ibretlik, en canhıraş mücadelelerine sahne olan Çanakkale'de deniz zaferini kazandığımız yılı; kule yüksekliği 318 metre de Mart'ın 18'ini ifade ediyor. 3, mart ayı, 18, bugün. Dolayısıyla orta açıklığın uzunluğu 2023 metre ise Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yılı olan 2023'ün ve o tarihe atfettiğimiz büyük hedeflerimizin remzidir, işaretidir."
Erdoğan, ecdadın bir asır önce Haçlı-Hilal mücadelesinde "Çanakkale geçilmez." sözünü kanıyla nakşettiğini, ecdadın kınalı kuzularıyla Gazi Mustafa Kemal'in riyasetinde tarih yazdığını vurguladı.
Çanakkale'de o mücadeleyi verenlerin torunları olarak bugün burada bulunduklarını belirten Erdoğan, "Ama biz şimdi bugün başka bir adım atıyoruz. Biz de işte 18 Mart, Çanakkale Köprüsü'nü açıyoruz. İnşa ettiğimiz bu köprüyle ecdadın mirasını aynı mesaj, mühendisliğin ve teknolojinin imkanlarıyla tarihe yeniden kazıdık." ifadelerini kullandı.
Geçmişte Kore'ye de savaşa gidildiğini, orada şehit verildiğini, bazısının mezarının halen orada bulunduğunu hatırlatan Erdoğan, "Kore'ye gittiğimizde hep o kabristanı ziyaret ederiz. Ve bunlar sıradan bir olay değil. Bunlar aşktır ve aşk kişinin sevdiğinde yok olmasıdır. İşte hep beraber şu anda Kore ile attığımız bu adımlar inşallah en kısa zamanda ticaret hacmimizi inanıyorum ki 20 milyar dolara çıkaracağız. Ve yatırımlarıyla, köprülerimizdeki bu dayanışmayla adımlarımızı atıyoruz. Türkiye'nin, Türk milletinin istediğinde başaramayacağı hiçbir şey olmadığını dosta düşmana gösterdik, gösteriyoruz." diye konuştu.
Hiç şüphesiz sadece bu köprüden bahsetmediğine dikkati çeken Erdoğan, "Karşımızda İstanbul'u Tekirdağ'a ve Çanakkale üzerinden Balıkesir'e bağlayacak dev bir ulaşım projesi var. Bugün köprüyle birlikte Malkara'dan Çanakkale'ye kadar uzanan 101 kilometrelik otoyolun da açılışını gerçekleştiriyoruz. İş bilenin, kılıç kuşananındır. Türkiye'nin en yoğun araç güzergahlarından birisi olan bu yolda Lapseki Gelibolu arasında feribotlarla ulaşım sağlanıyordu. Burası saatlerce feribot sırası beklenen, ardından 1,5 saatlik bir yolculukla karşıya geçilebilen bir yerdi. Şimdi aynı yolculuk 1915 Çanakkale Köprüsü üzerinden sadece 6 dakikada tamamlanacak. Nereden nereye." dedi.
Köprünün temelini 4 yıl önce 18 Mart'ta attıklarını aktaran Erdoğan, şöyle konuştu:
"Firmalarımız Güney Koreli iş ortaklarıyla birlikte kolları sıvadı, 5 binin üzerinde personelin, 740 iş makinasının geceli gündüzlü çalışmasıyla köprümüzü söz verdiğimiz tarih olan bugünkü açılışa hazır hale getirdi. Dünyada böylesine devasa bir eseri bu kadar kısa sürede tamamlayacak bir başka ülke var mıdır bilmiyorum. Türkiye orta açıklığı itibarıyla dünyanın en uzun köprüsüne sahip Japonya'yı geride bırakarak bu alanda ilk sıraya yerleşti. Tabii orta açıklık uzunluğu bakımından dünyadaki ilk 10 köprünün 3'ünün ülkemizde olduğunu da hatırlatmak isterim. Marmara'yı otoyollarıyla, köprüleriyle, tünelleriyle çepeçevre kuşatan otoyol projemizin bugün açılışını yapacağımız kısmı 2,5 milyar avroluk yatırım bedeline sahiptir. Peki bu 2,5 milyar avroluk yatırım bize ne kazandıracaktır? Ülkemizin bu yatırımla sadece zamandan, akaryakıt tüketiminden ve karbon salınımı azalımından kazancı yıllık ne kadar olacak biliyor musunuz? 415 milyon avro. Şehirlerimiz arasında güvenli, konforlu, hızlı şekilde yapılacak seyahatin kolaylığına, rahatlığına, huzuruna değer biçilir m? Yapılan hesaplamalar bu projenin ekonomimize üretimde 5,3 milyar avro, istihdama 118 bin kişi, milli gelirde 2,4 milyar avro ilave katkısının olacağına işaret ediyor. Velhasıl neresinden bakarsanız bakın ülkemiz için kazanç, milletimiz için iftihar kaynağı bir eserin açılışını yapıyoruz."
Avrupa ve Asya kıtalarını daha önce İstanbul'da yapılan üç köprü ve denizin altından iki geçişle (Marmaray ve Avrasya Tüneli) birleştirdiklerini vurgulayan Erdoğan, iki kıtayı 6'ncı defa birleştiren 1915 Çanakkale Köprüsü'nün hangi zorluklar aşılarak, hangi gayretler sarf edilerek inşa edildiğinin anlatıldığı belgeselin bu akşam TRT'de yayınlanacağını söyledi. Erdoğan, katılımcılara belgeseli izlemelerini tavsiye etti.
Projesinden finansmanına, inşaatından işletmesine kadar 1915 Çanakkale Köprüsü'nün ülkeye kazandırılmasında emeği geçen ilgili bakanlıktan firmalara, mühendislerden işçilere kadar herkese teşekkür eden Erdoğan, "Artık Çanakkale şehitlerimizin aziz hatıralarını sadece mezar taşlarında, sadece anıtlarda, sadece müzelerde değil, işte bu abide eserin tüm görkemiyle Boğaz'ın üzerinde de yaşatacağız. Bizlere canları pahasına bu vatanı emanet eden tüm şehitlerimizi bir kez daha rahmetle, minnetle, şükranla yad ediyorum." dedi.
Erdoğan, 1915 Çanakkale Köprüsü'nün kamu-özel iş birliği de denilen yap-işlet-devret modeliyle inşa edilen en son eser olduğunu belirtti.
Bunun devamının geleceğini, burada kalınmayacağını, ülkede bu modelin 30 yıllık bir geçmişi olmakla birlikte, en başarılı örneklerin kendi dönemlerinde ortaya çıktığını aktaran Erdoğan, dünyada da 134 ülkenin bu modeli farklı sektörlerdeki yatırımlarında kullandığını söyledi.
Erdoğan, şöyle konuştu:
"Kamu-özel iş birliği modeli performansında Avrupa'da 3'üncü, dünyada 13'üncü sırada yer alıyoruz. Mesela Almanya son 4 yılda 15 milyar dolarlık kamu-özel iş birliğine dayalı otoyol projesi yaptı. Amerika'nın açıkladığı 1,5 trilyon dolarlık altyapı projelerinin önemli bir kısmı bu modelle gerçekleştirilecek. Asya ve Orta Doğu ülkelerinde de kamu-özel iş birliği projeleri oldukça yaygın. Türkiye, bu yöntemle sadece ulaştırma sektöründe son 20 yılda, 37,5 milyar dolarlık yatırımı hayata geçirmiştir. Yani kendi kasamızdan değil, dışarıdan getirmek suretiyle bunu başarmıştır. Bu dönemde yaptığımız projelerin milli gelirimize katkısı ne biliyor musunuz? 395 milyar dolar. Üretime katkısı 838 milyar dolar, istihdama katkısı 1 milyon kişi. Şayet aynı yatırımları sadece bütçe kaynaklarıyla yapmaya kalsaydık on yıllar boyunca beklememiz gerekecekti."
Programlarına aldıkları yatırımları bütçe ve kamu-özel iş birliği ile yapılacaklar olarak ikiye ayırarak ülkeye en kısa sürede, en çok hizmeti kazandıracak bir yol izlediklerini dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:
"Rahmetli Arif Nihat'ın 'İçimizden biri köprü olmaya razı gelmezse biz kıyamete kadar bu suyun kıyılarında bekleriz.' serzenişine cevap verecek eserler inşa ettik. Merhum Cemil Meriç'in 'Cümleler vardır kıtaları birbirinden ayırır / Uçurumlara köprü atan cümleler de vardır.' sözünden ilhamla kıtaları birleştirerek, gönülleri yakınlaştırdık. Allah'a hamdolsun. Özellikle buradaki gibi stratejik öneme sahip yüksek bütçeli projeleri kamu-özel iş birliğiyle kısa sürede tamamlayarak hizmete açtık. Master plan hazırlıkları süren 2053 vizyonumuzdaki altyapı projelerinin önemli bir kısmını da aynı modelle gerçekleştirmeyi düşünüyoruz. Hava yolu, kara yolu, denizcilik alanlarındaki kamu-özel iş birliği yatırımlarına baktığımızda 2024'te başa baş noktasına geleceğimizi, 2025'ten itibaren ise kamuya çok ciddi nakit akışı sağlayacağımızı görüyoruz. İstanbul Havalimanı, İstanbul-İzmir Otoyolu, Osmangazi Köprüsü, Kuzey Marmara Otoyolu ve Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Avrasya Tüneli, Ankara-Niğde Otoyolu, Malkara-Çanakkale Otoyolu ve 1915 Çanakkale Köprüsü gibi dev projelerimiz, ülkemize katma değer ve bütçemize gelir sağlayan eserler olarak kalkınma tarihimizdeki yerlerini almışlardır."
"İstanbul Havalimanı, daha ilk yılında kamuya 22 milyon avro ilave gelir getirmiştir"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün bu kamu-özel iş birliği projelerinin her birinin yatırım ve bakım maliyetleri, garantileri ve devlete sağlayacakları kazançları teker teker anlatmayı planladığını ifade ederek, şunları söyledi:
"Ancak bu soğuk havada sizleri uzun süre bekletmemek için sadece şunu söylemekle yetinmek istiyorum; Türkiye, babasının temelini attığı eserin bitimini ancak torununun görebildiği dönemlerden aldığı dersle bu modeli geliştirerek, uzun yıllara yayılacak yatırımlarını kısa sürede bitirmeyi tamamlamıştır. Garantili işletme döneminde bile kamuya kaynak aktarmaya başlayan bu eserler, sonrasında da uzun yıllar boyunca devlete kazanç sağlamayı sürdürecektir. Mesela bütçeden tek kuruş çıkmadan 10 milyar avroluk bir yatırımla tamamlanarak 200 bin kişiyi istihdam eden İstanbul Havalimanı, daha ilk yılında garanti yolcu sayısını aşarak kamuya 22 milyon avro ilave gelir getirmiştir."
Bölünmüş yolların ve otoyolların yüzde 170 artan araç trafiğine rağmen, kazaları yüzde 80 azaltarak insanların sadece mal değil, can güvenliğine de hizmet ettiğini vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Basitçe ifade edecek olursak, bu modelle peşin parayla zaten yapamayacağımız, bütçe imkanlarıyla da bitirmesi uzun vakit alacak projeleri, kısa sürede ve taksitle milletimizin hizmetine sunuyoruz. Hastaneleri böyle yapıyoruz, yolları böyle yaptık, yapıyoruz ve yapmaya da devam edeceğiz. Sağladığı zaman, yakıt, emisyon kazançları yanında, hayata geçirildiği bölgelerde yol açtığı ekonomik ve sosyal ivmeyle bu projeler Türkiye'nin kalkınmasına çok önemli destekler vermektedir. Küresel ekonomik sistemin yeni baştan düzenlendiği şu dönemde ülkemizin yatırım, insan gücü, üretim, ihracat potansiyeli ile öne çıkmasında bu projelerin payı çok büyüktür. Bu modele karşı çıkanlara sadece ülkenin kalkınması için gereken yatırımları yapma konusunda hangi teklifleri olduğunu sorun.
Bu soru tek başına onların ne derece boş konuştuklarını, ne derece hazırlıksız, ne derece riyakar olduklarını göstermeye yetecektir. İşte bunun için diyoruz ki biz burada sadece Boğaz'ın iki yakası arasındaki bir köprüyü hizmete açmıyoruz. Biz burada Türkiye'nin bugünüyle geleceği arasında, giderek daha da güçlenen bir kalkınma köprüsü kuruyoruz. Biz bugün burada Türkiye'nin büyüme, güçlenme, gelişme, bölgesinde ve dünyada huzurun, refahın, adaletin, hakkaniyetin sembolü haline gelme vizyonunun yeni bir halkasına kavuşuyoruz. Türkiye'nin tamamladığı her eser, her proje, yatırım, hizmet üstat Necip Fazıl'ın deyimiyle surda açılmış bir gediktir. Bundan sonra biz rüzgarın ne yandan estiğine değil, kırdığımız zincire, bitirdiğimiz esarete ve zillete, kavuştuğumuz hürriyete, kulak kesildiğimiz masumun sesine, ram olduğumuz milletimizin istikametine, şaha kaldırdığımız ülkemizin kazanımına bakacağız."
Erdoğan, konuşmasını, "Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet, bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız. Çanakkale'nin yeni abidesi bu eserin ülkemize kazandırılmasında emeği geçen bakan arkadaşlarımı, kurumlarımızı, yüklenici ve işletici firmaları, çalışanları tekrar tebrik ediyorum." diyerek tamamladı.
Köprü geçişi 1 hafta ücretsiz olacak
Törendeki konuşmasının ardından köprü geçiş fiyatını da açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Sayın Bakan bir fiyat söyledi. Ama tabii burada otomobil geçişleri ile alakalı fiyatı bizler 200 lira olarak belirledik. Fiyat 200 lira. Pahalı mı? Ancak buradan feribotların geçiş ücretlerini biliyorsunuz. Beklentileri biliyorsunuz. Şimdi 1 hafta ücretsiz. Ondan sonra 200 lira. Çünkü biliyorsunuz yap-işlet-devret ve yüklenici firma, buradan aldığı parayla eğer buradaki aylık, yıllık bedel eğer onun aleyhine ise farkı kim ödeyecek? Onu bizler devletin kasasından ödeyeceğiz." diye konuştu.
Törenden notlar...
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1915 Çanakkale Köprüsü'nden makam aracıyla geçerek, köprünün Gelibolu tarafında açılışın yapılacağı alana geldi.
Türkiye'nin farklı illerinden vatandaşların otobüslerle ve özel araçlarıyla geldiği köprünün bağlantı yollarında uzun kuyruklar oluştu. Vatandaşlar yoğunluk nedeniyle araçlarından inerek köprü alanına kadar yürüdü.
Tören alanı girişinde geniş güvenlik önlemleri alındı. Açılış öncesinde sanatçı Esat Kabaklı konser verdi. Vatandaşlar açılış programını ellerinde Türk bayraklarıyla coşku ile izledi.
Törene, TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Güney Kore Başbakanı Kim Boo-Kyum, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, Ticaret Bakanı Mehmet Muş, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, AK Parti Genel Başkanvekilleri Binali Yıldırım ve Numan Kurtulmuş, TBMM Başkanvekilleri Süreyya Sadi Bilgiç ve Celal Adan, Yargıtay Birinci Başkanı Mehmet Akarca, Danıştay Başkanı Zeki Yiğit ve Sayıştay Başkanı Metin Yener de katıldı.
Açılışta, AK Parti Grup Başkanı İsmet Yılmaz, AK Parti Grup Başkanvekilleri Bülent Turan ve Mahir Ünal, AK Parti Genel Sekreteri Fatih Şahin, Çanakkale Valisi İlhami Aktaş, AA Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Başkanı Serdar Karagöz, TRT Genel Müdürü Mehmet Zahid Sobacı, Karayolları Genel Müdürü Abdulkadir Uraloğlu, köprünün üstlenici firmalarından LİMAK Holding'in Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Özdemir ve Yapı Merkezi İnşaat ve Sanayi A.Ş'nin Yönetim Kurulu Başkanı Başar Arıoğlu, bazı siyasi partilerin temsilcileri ve belediye başkanları da hazır bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından törene katılan davetlileri kürsüye çağırdı. Kurdele kesimi öncesinde dua okundu. Dua edilmesinin ardından konuşan Erdoğan, "Bir hafta dediğim gibi ücretsiz, ondan sonra geçişiler 200 lira... Duamızı yaptık ve şimdi de bütün gerek siyasiler, gerek burada emeği geçen yüklenici firmalar, hep birlikte kurdeleyi kesiyoruz. Makaslar bu günün hatırasına kendilerinde kalıyor." diyerek, protokoldekilerle birlikte köprünün açılışını gerçekleştirdi.
Törende LİMAK Holding'in Yönetim Kurulu Başkanı Özdemir, günün anısına Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Güney Kore Başbakanı Kim Boo-Kyum'a 1915 Çanakkale Köprüsü'nün maketi ile köprünün civatasını takdim etti.
Bu arada, kurdele kesiminin ardından Türk Yıldızları gösteri uçuşu gerçekleştirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, törenin ardından Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Karaismailoğlu'nun kullandığı makam aracıyla köprüden geçerek, Gelibolu'dan Lapseki'ye gitti.
KAYNAK: Ajanslar
Sigara fiyatlarına zam geldi. Bir sigara grubu daha ürünlerine zam yaptı...
Akaryakıt fiyatlarına art arda gelen zamların ardından, zam fırtınasına şimdi de sigara fiyatları eklendi. Türkiye Tekel Bayiler Platformu Başkanı Özgür Aybaş, bir sigara grubunun sigaraya 2 TL zam yaptığını açıkladı.
Özgür Aybaş'ın sosyal medya platformu Twitter'daki paylaşımına göre yeni fiyatlar şöyle:
Zamlar devam ediyor.
Alanya Güneşi Haber Merkezi
Tekel Bayiler Platformu Başkanı Özgür Aybaş'tan sigara zammı açıklaması: "Bu zamlar durmayacak ve devam edecek"...
Türkiye Tekel Bayiler Platformu Başkanı Özgür Aybaş, Cumhuriyet TV'ye sigaraya gelebilecek zamlar hakkında konuştu. Aybaş, 2022 yılında sigaraya daha da zam geleceğini belirterek "Bunlar zam değil seküler yaşamın cezalandırılmasıdır" dedi.
Akaryakıt fiyatlarına art arda gelen zamların ardından, zam fırtınasına şimdi de sigara fiyatları eklendi.
Son 6 ay içerisinde tütün mamüllerine 9 TL'lik zam geldiğini vurgulayan Türkiye Tekel Bayiler Platformu Başkanı Özgür Aybaş, "Normalde sigara ve alkol zamları yılda bir kere yapılırdı. Bu daha sonraki yıllarda altı ayda bire düştü. Bunun sebebi maliyet giderleridir" ifadelerini kullandı.
LOJİSTİK GİDERLER FİYATLARA YANSIYOR...
Sigara fiyatlarına gelen zamların gider artışları ve dışa bağlılıktan kaynaklandığını vurgulayan Özgür Aybaş şu açıklamalarda bulundu:
"Benzin ve motorin yerinde durmuyor. Bunların hepsi lojistik giderdir. Firmaların lojistik giderlerini satmış oldukları ürünlere yansıtmama lüksleri yok. Yansıtacaklar, çünkü lojistik maalliyetleri o kadar yükseldi ki artık bunu kaldıramıyorlar. Biliyorsunuz bir de alkol ve sigarada vergi oranları çok yüksek.
İlerleyen dönemlerde değil, benzin ve motorin fiyatlarına ve dolar kuruna bağlı olarak sigaraya yine zam geçişi olacak. Bunlar artık birbirine endeksli bir şekilde devam edecek. Eskiden ÖTV zammı, vergi zammı geçişleri oluyordu şimdi bir de bandrol zammı eklendi. Bir de ithal ürünler için geçerli olacak yüzde 50 gümrük zammı konuşuluyor.
"BU ZAMLAR DURMAYACAK VE DEVAM EDECEK"...
Tekel özelleştikten sonra kendi ürettiğimiz yerli ürünler hemen hemen hiç kalmadı. Dışa bağımlılığımızdan kaynaklanan sigara zamları devam edecek. Yıl sonuna kadar en ucuz sigara muhtemelen 25 lira olur, en pahalı sigara da 30 lirayı geçebilir. Aldığımız duyuma göre sigara fiyatı 2 dolara endekslenecek ama bu durmayacak gibi. Şu anda zaten iki dolar 28 lira, zaten bir paket sigara 2 doları geçmiş durumda. Önümüzdeki süreçte alkol zammı da bekleniyor."
"DÜNYADA TÜRKİYE'DEKİ GİBİ BİR FİYAT ARTIŞI YOK"...
Dünyada var olan bir ekonomik krizden dolayı birçok ülkede tütün ve alkole zam geldiğine yönelik iddiaları yanıtlayan Aybaş, dünyada Türkiye'deki gibi bir fiyat artışının olmadığını belirterek "Evet bir artış var ama bizdeki kadar yüksek değil. Orada yapılan zamlar gelir dağılımına göre vatandaşı etkilemiyor. Ama maalesef 3-5-7-10 lira gibi zam geçişleri bizi etkiliyor. En son zamlardan sonra bizim sigara satışlarımız yüzde 50 düştü. Herkes tütün içmeye başladı. Ve şu an kaçak tütünün önü açıldı. Bu şekilde olması da devletin vergi kaybına uğradığının belirtsidir."
KAYNAK: Ajanslar
İzmir'de 3.7 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi...
AFAD tarafında yapılan açıklamaya göre; İzmir'in Dikili ilçesinde bir deprem meydana geldi.
3.7 büyüklüğündeki depremin derinliği 3.20 km olarak açıklandı.
İzmir’in ardından bir deprem de Muğla’da meydana geldi. AFAD, merkez üssü Ula olan depremin büyüklüğü 3.7 olarak açıkladı. Meydana gelen depremin derinliği ise 6.9 km. olarak belirlendi.
Unkapanı Köprüsü'ndeki bağlantı noktalarının açılması nedeniyle köprü üzerindeki trafik akışı, çift yönlü olarak trafiğe kapatıldı.
Alınan bilgiye göre, köprüdeki bağlantı noktasında henüz belirlenemeyen nedenle yaklaşık 20 santimetre açılma meydana geldi.
Haber verilmesi üzerine olay yerine gelen ekipler köprüyü çift yönlü olarak trafiğe kapattı.
Köprüde ekiplerin çalışması sürüyor.
KAYNAK: Ajanslar
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Türkiye'deki kadınların durumunu değerlendiren verileri yayımladı. Verilere göre Türkiye'de 2021 yılında nüfusun yüzde 49,9'u kadınlardan, yüzde 50,1'inin erkeklerden oluştu...
TÜİK'in 16 başlık altında 141 göstergeyi içeren Toplumsal Cinsiyet Göstergeleri Veri Seti'nde eğitim, istihdam, üst düzey görevlerde yer alma, evlenme, çocuk sahibi olma ve boşanma yaşı, internet kullanımı, evde ve sokakta güven hissi gibi birçok farklı alanda yapılan araştırmalardan bilgiler derlendi.
TÜİK'in yaptırdığı Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) sonuçlarına göre 2021 yılında, kadın nüfus 42 milyon 252 bin 172 kişi, erkek nüfus 42 milyon 428 bin 101 kişi oldu.
Kadınlar ile erkekler arasındaki bu oransal denge 60 ve daha yukarı yaş grubundan itibaren kadınların lehine değişti. Kadın nüfusun oranı, 60-74 yaş grubunda yüzde 52,3 iken 90 ve üzeri yaş grubunda yüzde 73,2 oldu. TÜİK bu durumu kadınların daha uzun yaşamasına bağladı.
EN AZ BİR EĞİTİM DÜZEYİNİ TAMAMLAYAN KADINLARIN ORANI %87,7...
Ulusal Eğitim İstatistikleri Veri Tabanı sonuçlarına göre; 2008-2020 yılları arasında, 25 ve daha yukarı yaşta olan ve en az bir eğitim düzeyini tamamlayanların toplam nüfus içindeki oranının yıllar itibarıyla arttığı görüldü. En az bir eğitim düzeyini tamamlayan 25 ve daha yukarı yaştaki bireylerin toplam nüfus içindeki oranı, 2008 yılında %81,1 iken 2020 yılında %92,9 oldu. En az bir eğitim düzeyini tamamlayanların oranı cinsiyete göre incelendiğinde; 2008 yılında, kadınlarda %72,6, erkeklerde %89,8 olan bu oran, 2020 yılında sırasıyla %87,7 ve %98,1 oldu.
En az üniversite mezunu olan 25 ve daha yukarı yaştaki nüfusun toplam nüfus içindeki oranı ise 2008 yılında %9,8 iken 2020 yılında %22,1 oldu. Bu oran cinsiyete göre incelendiğinde; 2008 yılında 25 ve daha yukarı yaşta olup en az üniversite mezunu olan kadınların oranı %7,6, erkeklerin oranı %12,1 iken bu oran 2020 yılında kadınlarda %19,9, erkeklerde ise %24,4 oldu.
KADINLARIN İSTİHDAM ORANI, ERKEKLERİN YARISINDAN DAHA AZ...
Hanehalkı işgücü araştırması sonuçlarına göre; 2020 yılında, Türkiye'de 15 ve daha yukarı yaştaki istihdam edilenlerin oranı %42,8 olup bu oran kadınlarda %26,3, erkeklerde ise %59,8 oldu.
En yüksek istihdam oranı, 2020 yılında %50,9 ile TR21 (Tekirdağ, Edirne, Kırklareli) bölgesinde gerçekleşti. En düşük istihdam oranı ise %26,0 ile TRC3 (Mardin, Batman, Şırnak, Siirt) bölgesinde oldu. En yüksek kadın istihdam oranı, %34,7 ile TR90 (Trabzon, Ordu, Giresun, Rize, Artvin, Gümüşhane) bölgesinde iken en yüksek erkek istihdam oranı, %67,9 ile TR21 (Tekirdağ, Edirne, Kırklareli) bölgesinde gerçekleşti. En düşük istihdam oranı ise kadınlarda %12,6, erkeklerde %40,4 ile TRC3 (Mardin, Batman, Şırnak, Siirt) bölgesinde oldu.
ORTALAMA İLK EVLENME YAŞI KADINLARDA 25,4, ERKEKLERDE 28,1...
Evlenme istatistiklerine göre; resmi olarak ilk evliliğini 2021 yılında yapmış olan kadınların ortalama evlenme yaşı 25,4 iken erkeklerin ortalama evlenme yaşı 28,1 oldu. Ortalama ilk evlenme yaşının en yüksek olduğu il, kadınlarda 28,9 yaş, erkeklerde 31,6 yaş ile Tunceli oldu. Ortalama ilk evlenme yaşının en düşük olduğu iller ise kadınlarda 22,5 yaş ile Ağrı, erkeklerde 26,1 yaş ile Şanlıurfa oldu.
KADINLARIN %35,5'İ YAŞADIĞI ÇEVREDE GECE YALNIZ YÜRÜRKEN KENDİNİ GÜVENSİZ HİSSETTİ...
Yaşam memnuniyeti araştırması sonuçlarına göre; 2021 yılında yaşadıkları çevrede gece yalnız yürürken kendilerini güvensiz hissedenlerin oranı toplamda %25,0 iken bu oran kadınlarda %35,5, erkeklerde %14,2 oldu. Kadınların %48,1'i, erkeklerin ise %70,9'u yaşadıkları çevrede kendilerini güvende hissetti.
Evde yalnız otururken kendilerini güvensiz hissedenlerin oranı 2021 yılında toplamda %6,6, kadınlarda %9,1, erkeklerde %4,0 oldu. Kadınların %78,1'i, erkeklerin ise %87,3'ü evde yalnız otururken kendilerini güvende hissetti.
Resmi Gazete'de yayımlandı: 3 bin bekçi alınacak...
Emniyet Genel Müdürlüğü (EGM), taşra teşkilatında 3 bin çarşı ve mahalle bekçisi kadrosu ihdas edildi.
Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yayımlanan Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'ne göre; EGM, Avrupa Birliği Başkanlığı, Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü ile Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü'ne yeni kadrolar ihdas edildi.
EGM taşra teşkilatına 3 bin çarşı ve mahalle bekçisi kadrosu ihdası yapıldı.
Avrupa Birliği Başkanlığı'na 2 genel müdür yardımcısı ve 4 şube müdürü, Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü ile Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü'ne de Strateji Geliştirme Dairesi Başkanı kadroları ihdas edildi.
KAYNAK: Ajanslar
Rusya-Ukrayna savaşıyla Avrupa'da doğal gaz fiyatları tavan yaptı. Bu gelişmenin Türkiye'ye yansıması merak konusu olurken, Rusya'dan konuya dair bir açıklama geldi. Rusya Enerji Bakanlığı, savaşın Türkiye'ye gaz teminatını etkilemeyeceğini ancak fiyatlarda artış olabileceğini ifade etti...
Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik askeri harekatı ve Rusya'ya yönelik alınan yaptırım kararları sonrası dünya genelinde doğal gaz fiyatlarında büyük artış yaşandı. Avrupa'da doğal gazın metreküp fiyatı yüzde 35 artarak 1.400 doları aştı. Doğal gazın metreküp fiyatının daha da artacağı tahmin ediliyor. Bu gelişmenin Türkiye'ye yansıması ise merak konusu.
RUS ENERJİ BAKANLIĞI'NDAN TÜRKİYE AÇIKLAMASI...
Doğal Gaz fiyatlarıyla ilgili Rusya Enerji Bakanlığı'ndan Türkiye'yi yakından ilgilendiren bir açıklama geldi. Bakanlık savaşın gaz teminatı etkilemeyeceğini ama fiyatları etkileyebileceğini kaydetti.
Açıklama şöyle:
"Türkiye'ye gaz teminatında Ukrayna'daki durum nedeniyle bir sorun söz konusu değil ancak fiyatlarda artış olabilir"
ALMANYA KUZEY AKIM-2 PROJESİNİ DURDURDU...
Almanya, Rusya'nın ayrılıkçı bölgeleri tanımasıyla Kuzey Akım-2 projesinin durdurmuştu. Kuzey Akım 2 projesiyle, yılda 55 milyar metreküplük ilave Rus gazının Baltık Denizi üzerinden Almanya'ya sevk edilmesi planlanıyordu. Projenin toplam maliyetinin de 10 milyar euro civarında olacağı belirtilmişti. Fakat proje, enerji üretiminde nükleer ve kömürü terk ederek yenilebilir enerji çalışmaları sürecini yürüten Almanya'nın Rusya gibi siyasi anlamda rakip sayılabilecek bir ülkeye enerji bağlılığı yaratacağı gerekçesiyle eleştiriliyordu.
RUSYA'DAN AVRUPA'YA GAZ TEHDİDİ...
Almanya'nın ve batının yaptırımları sonrası ise Rusya elindeki gaz kozunu oynamıştı. Rusya, gelişmeler sorası Avrupa'yı gazı pahalı satmakla tehdit etti. Rusya Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Dmitriy Medvedev, Kuzey Akımı 2'nin sertifika sürecinin durdurulması yaptırımı için "Avrupalıların doğal gaza 2.000 euro ödeyeceği yeni dünyaya hoş geldiniz" ifadelerini kullandı.
KAYNAK: Ajanslar
Üç yetim kardeş olduklarını belirten çocukların, su sayacına bıraktıkları not bir anda sosyal medyanın gündemine oturmuştu. Kardeşler için devreye giren Haluk Levent ve arkadaşları, yetim kardeşlerin 1 yıllık kira ve fatura giderlerini üstlendi...
Türkiye'de enflasyonun yükselmesinin ardından gıda, kira ve faturalarda da ciddi zamlar meydana geldi. Özellikle iş yerleri ve gelir seviyesi düşük olan vatandaşlar, faturalarını ödeme konusunda zorluklar çekerken, önceki günlerde üç yetim kardeş tarafından su sayacına bırakıldığı belirtilen "Lütfen suyumuzu kesmeyin" notu gündem oldu.
"SU SAATİNİ DE SÖKERSENİZ BARINAMAYIZ"...
Kardeşlerin İSKİ işçisine bıraktıkları notta, "Sayın görevli abi. Arkanıza bakın, doğal gaz da kesik. Biz yetim üç kardeş, canla başla çalışıyoruz borçları kapatmak için. Su saatini de sökerseniz bu evde barınamayız ve felaketimiz olur. Lütfen abi bizi idare edin, Allah rızası için" ifadeleri yer aldı.
HALUK LEVENT VE ARKADAŞLARI DEVREYE GİRDİ...
Olayın sosyal medyada kısa sürede yayılmasının ardından sosyal anlamdaki yardımlarıyla bilinen Haluk Levent ve arkadaşları devreye girdi. Kardeşlerin 1 yıllık kira ve fatura giderlerinin karşılanacağını belirten Levent'in arkadaşları, haberi duyanları da sevindirdi.
KAYNAK: Ajanslar
Sarı ve turkuaz taksilerle Türkiye'de faaliyetlerini sürdüren Uber'den yeni bir hamle daha geldi. Uber, "Siyah Taksi" adı altında 8 kişilik XL araçlarıyla İstanbul'da yeniden hizmete başladı...
Açılışı 11.90 TL olan siyah taksilerin kilometre başına ücreti 7.65 TL. Siyah taksilerde miminum ücret ise 34 lira...
Türkiye'de geçtiğimiz yıllarda yasaklanan Uber, açtığı davayı kazanınca yeniden hizmete başlamıştı. Sarı ve turkuaz taksilere aracılık yapan Uber'in XL adını verdiği minibüs boyutundaki hizmeti ise kullanılamıyordu. Uber Türkiye bugün yaptığı duyuruyla büyük araçların yeniden hizmete başladığını açıkladı.
"UBER SİYAH TAKSİ İSTANBUL'DA"...
Uber Türkiye'nin Twitter'dan yaptığı açıklamada, "Uber Siyah Taksi İstanbul'da! 8 yolcu kapasiteli, aileler ve arkadaş grupları için daha geniş oturma alanına sahip araçlarla Siyah Taksi artık Uber ayrıcalığıyla hizmetinizde. Hemen siz de çağırın, daha lüks ve konforlu bir yolculuğun tadını çıkarın!" denildi.
KAYNAK: Ajanslar
Maaşlarına yapılan yüzde 8'lik zammı yetersiz buldukları için günlerdir eylem yapan Migros depo çalışanları, ünlü şarkıcı Haluk Levent'in arabuluculuk yapmasıyla istediğini aldı. İşten çıkarılan 257 işçi, mesleğine geri dönerken en düşük işçi maaşı da 5 bin 125 lira olarak belirlendi...
İstanbul Esenyurt'taki Migros deposunda çalışırken yüzde 8'lik zammı kabul etmeyen işçiler günlerdir eylem yapıyordu. Saatlik ücretlerine 4 TL zam isteyen işçilerin talepleri kabul görmemiş ve 257 kişi birden işten çıkarılmıştı. Hafta sonu Migros'un sahibi Tuncay Özilhan'ın Beykoz'daki evinin önünde eylemlerini sürdüren işçiler, polis müdahalesiyle kelepçelenerek gözaltına alındıktan sonra serbest bırakılmıştı.
SENDİKA: UZLAŞMA SAĞLANDI...
Migros ile işçiler arasındaki günlerdir süren kriz, ünlü şarkıcı Haluk Levent'in araya girmesiyle sona erdi ve işçiler istediklerini aldı. Bu gelişmenin ardından Depo, Liman, Tersane ve Deniz İşçileri Sendikası (DGD-SEN), Migros işçileri için yürütülen görüşmelerin uzlaşmayla sonuçlandığını duyurdu.
EN DÜŞÜK İŞÇİ MAAŞI 5 BİN LİRAYI AŞTI...
Firma yetkilileri ile yapılan görüşmelerin ardından Migros'un Esenyurt'ta bulunan Avrupa Dağıtım Merkezi önünde gazetecilere açıklamalarda bulunan DGD-SEN Avukatı Mürsel Ünder, yapılan anlaşma sonucu depoda en düşük işçi kazancının 5 bin 125 lira olduğunu söyledi. İş sağlığı güvenliğiyle ilgili taleplerinin de karşılanacağının sözünü aldıklarını dile getiren Ünder, "Her işçiye primi dışında 325 lira artış yapılacak. Bu haliyle şu anda depoda asgari ücretle çalışan bir işçinin alacağı en düşük ücret 5 bin 125 lira olarak düzenlendi." dedi.
257 İŞÇİ İŞE GERİ ALINDI...
Depoda eylemlerin başlamasının ardından işten çıkarılan 257 kişinin işe geri alındığı da öğrenildi.
Haluk Levent arabuluculuk yapmıştı! Migros depo işçilerinin en düşük maaşı 5 bin 125 lira oldu.
SEMBOL İSME GERİ DÖN ÇAĞRISI...
Öte yandan Migros İcra Kurulu Başkanı Ömer Özgür Tort,Migros eylemlerinde ağlayarak gözaltına alınan ve protestoların sembol ismi olan Gülabi Aksu'ya da geri dön çağrısı yaptı. Tort, "Gülabi abi sembol oldu. Biz işe dönmesini istiyoruz" dedi.
KAYNAK: Ajanslar
Tekirdağ'ın Şarköy ilçesi açıklarında 4,1 büyüklüğünde deprem meydana geldi...
Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının (AFAD) internet sitesinde yer alan bilgiye göre, akşam saatlerinde Marmara Denizi'nde, Tekirdağ'ın Şarköy ilçesi açıklarında 4,1 büyüklüğünde deprem kaydedildi.
Üç yetim kardeş, sayacı okumaya gelen memura not bırakıp ricada bulundu: Su saatini de sökerseniz bu evde barınamayız...
Üç yetim kardeşin sayaç okuma görevlisine bıraktıkları iddia edilen not, sosyal medyada gündem oldu.
Kardeşler, su sayacına bıraktıkları notta "Sayın görevli abi. Arkanıza bakın, doğal gaz da kesik. Biz yetim üç kardeş, canla başla çalışıyoruz borçları kapatmak için. Su saatini de sökerseniz bu evde barınamayız ve felaketimiz olur. Lütfen abi bizi idare edin, Allah rızası için" ifadelerine yer verdi.
Faturalara yapılan zamların ardından vatandaşların geçim sıkıntısı sürüyor. Son olarak ise üç yetim kardeşin bıraktığı iddia edilen not, sosyal medyada büyük yankı uyandırdı.
"LÜTFEN ABİ BİZİ İDARE EDİN"...
Daha önce faturayı ödeyemediği için doğalgazı kesilen kardeşler, sayaç okuyan İSKİ işçisine bıraktıkları notta, "Sayın görevli abi. Arkanıza bakın, doğal gaz da kesik. Biz yetim üç kardeş, canla başla çalışıyoruz borçları kapatmak için. Su saatini de sökerseniz bu evde barınamayız ve felaketimiz olur. Lütfen abi bizi idare edin, Allah rızası için" ifadelerine yer verdi.
KULLANICILAR NOTUN SAHİPLERİNE ULAŞMAK İSTEDİ...
Kardeşlerin bıraktığı bu not sosyal medyada çok hızlı bir şekilde yayılarak gündem oldu. Kimi kullanıcılar kardeşlere yardımcı olabilmek adına notun sahiplerine ulaşmak isterken kimileri de faturalar konusunda gelinen noktanın bu olduğunu dile getirdiler.
KAYNAK: Ajanslar
Mersin Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Erdal Baykan, Mersin’de Suriyeli öğrenciler için düzenlenen hafızlık icazet törenine ilişkin sosyal medya paylaşımında; “Halep’in, Şam’ın yurdumuz olduğunu, Mersinimizin Halep’in nahiyesi, misafir değil ev sahibi olduklarını söyledik” dedi...
Mersin Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Erdal Baykan, Suriyeli öğrencilerin Hafızlık İcazet Töreni'ne katıldı.
Baykan, sosyal medya hesabından törene ilişkin şu paylaşımı yaptı:
“Suriyeli kardeşlerimizin Hafızlık İcazet Törenine katıldık. Halep’in Şam’ın yurdumuz olduğunu, Mersinimizin Halep’in Nahiyesi olduğunu, bugün burada misafir değil ev sahibi olduklarını söyledik. Gün olur harman olur. Her şey aslına döner. Bütün kardeşler bir olur, birlik olur. Hamdolsun gönül coğrafyamız uçsuz bucaksız!”
KAYNAK: Ajanslar
Libya’da görev yaptığı sırada şehit düşen MİT mensubunun kimlik bilgilerinin ifşa edilmesine ilişkin hapis cezasına çarptırılan ve cezaları onanan gazeteciler Murat Ağırel, Barış Pehlivan ve Hülya Kılınç tutuklanarak cezaevine gönderildi. Murat Ağırel ve Barış Pehlivan'ın aldıkları 4 yıl 8 aylık hapis cezalarına denetimli serbestlik hükümleri uygulandı. Gazeteciler Silivri Cezaevi'ne giriş çıkış yaparak tahliye edildi...
Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) mensuplarının ifşa edilmesine ilişkin davada haklarında verilen karar istinaf tarafından onanan ve cezaevine gönderilen eski Odatv Genel Yayın Yönetmeni Barış Pehlivan ile Yeniçağ gazetesi yazarı Murat Ağırel, Bakırköy İnfaz Hakimliği kararıyla tahliye edildi.
İstanbul 34. Ağır Ceza Mahkemesinin 9 Eylül 2020'de sanıklar Aydın Keser, Ferhat Çelik ve Murat Ağırel'in "istihbarat faaliyeti ile ilgili bilgi ve belgeleri ifşa etmek" suçundan 4 yıl 8 ay 7'şer gün, Barış Pehlivan ve Hülya Kılınç'ın ise 3 yıl 9'ar ay hapis cezalarına çarptırılmasına ilişkin kararı, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi tarafından 28 Ocak 2022'de onandı.
Onama kararı üzerine haklarında verilen hüküm kesinleşen sanıklardan Pehlivan ve Ağırel, infaz işlemlerinin yapılması için Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'na geldi.
Avukatları eşliğinde infaz savcılığına çıkan Pehlivan ve Ağırel, kimliklerini görevlilere teslim ederek bir süre işlemlerin tamamlanmasını bekledi.
Bu sırada basın mensuplarına açıklama yapan Pehlivan, "Fiilden ziyade failin hedef alındığı bir davaydı bu. Sadece gazetecilik yaptığımız için tekrar cezaevine giriyoruz. Bu karanlık günlerin geçeceğinden kimsenin şüphesi olmasın. Dönüp dolaşıp tarihin bizi haklı çıkardığını herkes görecek. Bir dakika dahi yatmamamız gerekiyor. İnfaz Kanunu gereği hemen serbest kalmamız hatta cezaevine dahi girmememiz gerekiyor." diye konuştu.
Murat Ağırel de "Yapılanların ve yapılmaya çalışılanların gayesini biliyoruz. Yargılandığımız dava sadece sonuç, sebepleri başka. Biz bu sebeplere boyun eğmeyeceğiz." dedi.
İnfaz savcılığındaki işlemleri tamamlanan Pehlivan ile Ağırel, polis nezaretinde Silivri Ceza İnfaz Kurumuna gönderildi.
Bu arada, Barış Terkoğlu'nun aralarında bulunduğu bir grup gazeteci de arkadaşlarına destek vermek için adliyeye geldi.
Cezaevine öğle saatlerinde giren Pehlivan ve Ağırel, akşam Bakırköy İnfaz Hakimliği kararıyla tahliye edildi.
Pehlivan'ın avukatı Hüseyin Ersöz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "2020'de çıkarılan kanunla infaz sisteminde bir değişiklik yapıldı ve denetimli serbestlik süresi 3 yıla çıkarıldı. Bu kapsamda Pehlivan ve Ağırel'in cezaevinde infaz görecek bir cezaları kalmamıştı. Bu çerçevede kapalı infaz kurumuna teslim olmaları sonrasında Bakırköy İnfaz Hakimliği tarafından haklarında denetimli serbestlik hükümlerinin uygulanmasıyla serbest bırakılmalarına karar verildi." dedi.
DAVANIN GEÇMİŞİ...
MİT mensuplarının ifşa edilmesine ilişkin eski Odatv Genel Yayın Yönetmeni Barış Pehlivan'ın da aralarında bulunduğu 1'i firari 8 sanığın yargılandığı dava, 9 Eylül 2020'de karara bağlanmıştı.
İstanbul 34. Ağır Ceza Mahkemesi, sanıklar Yeni Yaşam gazetesi sorumlu yazı işleri müdürü Aydın Keser ile gazetenin genel yayın yönetmeni Ferhat Çelik ve Yeniçağ gazetesi yazarı Murat Ağırel'in "istihbarat faaliyeti ile ilgili bilgi ve belgeleri ifşa etmek" suçundan 4 yıl 8 ay 7'şer gün hapisle cezalandırılmasına hükmetmiş, eski Odatv Genel Yayın Yönetmeni sanık Barış Pehlivan ve gazeteci Hülya Kılınç'a da aynı suçtan 3 yıl 9'ar ay hapis cezası vermişti.
Sanık Barış Terkoğlu ve Eren Ekinci'nin tüm suçlardan beraatine karar veren mahkeme, ayrıca tüm sanıkların "devletin güvenliğine ve siyasal yararlarına ilişkin bilgileri açıklama" suçundan ayrı ayrı beraatini kararlaştırmıştı.
Mahkeme heyeti, tutuklu kaldıkları süre ve aldıkları cezayı göz önünde bulundurarak sanıklar Barış Pehlivan, Murat Ağırel ve Hülya Kılınç'ın tahliyelerine, savunması alınamayan firari sanık Erk Acarer'in dosyasının ayrılmasına karar vermişti.
KAYNAK: Ajanslar
Tüm ilaçlara euro kuru güncellemesiyle yüzde 37,43 oranında zam geldi. Beşeri tıbbi ürünlerin fiyatlandırılmasında kullanılan 1 (bir) euro değeri 4,5786 TL’den 6,2925 TL’ye artırıldı. İlaçlardaki zamlı tarife 19 Şubat itibariyle geçerli olacak...
Tüm ilaçlara euro kuru güncellemesiyle yüzde 37,43 oranında zam geldi. Zamlı tarife 19 Şubat’ta uygulanacak.
TEB AÇIKLAMA YAYIMLADI...
Zamla ilgili olarak Türk Eczacılar Birliği’nin “Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu tarafından 14.02.2022 tarihinde yayımlanan “Fiyat Değerlendirme Komisyonu Toplantısı” başlıklı duyurusunda şöyle denildi;
“14 Şubat 2022 tarihli Fiyat Değerlendirme Komisyonu'nda; Beşeri Tıbbi Ürünlerin Fiyatlandırılmasına Dair Karar'ın 2’nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca 2022 yılı için beşeri tıbbi ürünlerin fiyatlandırılmasında kullanılan 1 (bir) Avro değeri 4,5786 TL'den 6,2925 TL'ye artırılmıştır.
Beşeri Tıbbi Ürünlerin Fiyatlandırılmasına Dair Karar'ın 2’nci maddesinin yedinci fıkrasında bahsi geçen 15,80 TL ve 8,26 TL değerleri, Beşeri Tıbbi Ürünlerin Fiyatlandırılmasına Dair Karar'ın 2’nci maddesinin onuncu fıkrası gereği Avro değerinde yapılan değişiklik oranında artırılarak 21,71 TL ve 11,35 TL olarak güncellenmiştir.
Geçerli olacak yeni depocuya satış fiyatının, mevcut depocuya satış fiyatının eski Avro değerine bölündükten sonra yeni Avro değeri ile çarpılarak hesaplanması, Beşeri Tıbbi Ürünlerin Fiyatlandırılmasına Dair Karar'ın Geçici Maddesinin ikinci fıkrası hükmünce bu kararın kararın ilanından itibaren 5 gün sonrası geçerli olması, kararları alınmıştır.”
KAYNAK: Ajanslar
Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı Deprem Dairesi Başkanlığı, akşam saatlerinde Muğla Bodrum açıklarında 4.1 büyüklüğünde bir deprem meydana geldiğini duyurdu. Depremin derinliği 11.98 km olarak açıklandı. AFAD'dan yapılan açıklamada, "Gökova Körfezi'nde Muğla'nın Bodrum ilçesi açıklarında akşam saatlerinde 4,1 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Gelişmeleri takip ediyoruz." denildi.AFAD: GELİŞMELERİ TAKİP EDİYORUZ
Isparta'dan sonra şimdi de Niğde'de elektrik sıkıntısı ortaya çıktı...
Isparta'da vatandaşın soğuk ve karlı havada 4 gün elektrik kesintileri yüzünden karanlıkta kalıp soğukla mücadele etmesi Türkiye'nin gündemine oturmuştu. Isparta'da yaşanan krizin ardından şimdi de Niğde'de vatandaş elektriksiz kaldı. 20 saattir elektriğin verilemediği Kemerhisar'da insanlar karanlıkta bekliyor.
Niğde'nin Kemerhisar beldesine dün gece yarısından beri elektrik verilemiyor. Kemerhisar'da yaşayan vatandaşlar elektriğin gelmesini bekliyor.
Niğde'nin Bor ilçesine bağlı Kemerhisar beldesinde, dün başlayan ve bugün de etkisini sürdüren yoğun kar yağışı ve tipi nedeniyle elektrik iletim hatları hasar gördü. Bu nedenle ilçeye dün gece yarısından beri elektrik verilemiyor.
Kemerhisarlı vatandaş Zübeyir Turgut, "Kemerhisar'da 20 saattir elektrikler kesik bazı direklerde tellerde sarkmalar var. Bazı direklerde tel kopmaları olabilir. Vatandaş sıkıntı içerisinde. Mum ışığında evlerinde oturuyorlar. Bazı vatandaşlar sobaları ile ısınırken kaloriferli evlerde oturan vatandaşlar sıkıntı içerisinde. İlgililerden Kemerhisar'ın aydınlığa kavuşması için ilgilenmelerini bekliyorum. Önümüzdeki saatlerde, ama yarın ama bu gece inşallah Kemerhisar aydınlığa kavuşur" dedi.
Beldeye yaklaşık 24 saattir elektrik verilemezken, kendisi de Kemerhisar'da yaşayan CHP Niğde İl Başkanı Erhan Adem bugün yaptığı açıklamada, "Yetkililerden bir an önce tel arızalarını giderip elektriği vermelerini istiyoruz. Isparta’ya dönmeyelim. Birçok köyde de eminim bu şekildedir. Yetkilerden bir an önce tel hasarlarını giderilmesini elektriğin verilmesini istiyoruz" çağrısı yapmıştı.
KAYNAK: Ajanslar
İstanbul Büyükşehir Belediyesi, 1,25 TL'den satılan halk ekmeğin fiyatına zam yapıldığını açıkladı. Cuma gününden itibaren 250 gramlık ekmek, 2 liraya satılacak...
İstanbul Büyükşehir Belediyesi sosyal medya hesabından 11 Şubat tarihinden itibaren Halk Ekmek'te ekmeğin 2 TL'den satılacağını duyurdu.
İBB'den yapılan açıklama şu şekilde:
"11 Şubat Cuma günü itibariyle İHE üretimi 250 gr Halk Ekmek 2 TL’den satılacaktır. Kamuoyu bilgisine sunarız."
Yer bilimci ve Bilim Akademisi Üyesi Prof. Dr. Naci Görür, deprem beklediği yerleri açıkladı. Görür, "Bursa, Yalova, Gemlik Bandırma, Biga depreme hazırlanmalı. Deprem güneyde olmasa bile vereceği hasar kuzey bloğundan fazla olabilir" ifadelerini kullandı."...
Yer bilimci ve Bilim Akademisi Üyesi Prof. Dr. Naci Görür, deprem beklediği bölgeler hakkında açıklamalarda bulundu.
Habertürk’te katıldığı canlı yayında konuşan Görür, bazı araştırmacıların Tekirdağ fayı üzerine yaptığı araştırmaları kaynak göstererek, "Bu fayın güneyindeki blokta stres yoğunluğu kuzeye nazaran 10 gibi fazla olacak, buranın jeolojik yapısı gereği. Kuzeyden daha fazla hasar verebilir. Bursa, Yalova, Gemlik Bandırma, Biga depreme hazırlanmalı. Deprem güneyde olmasa bile vereceği hasar kuzey bloğundan fazla olabilir" ifadelerini kullandı.
Görür, şunları söyledi:
"Depremi Marmara Denizi’nin altındaki kuzey Anadolu fayının kuzey kolu üzerinde bekliyoruz. Gölcük’ten Tekirdağ’a kadar fay hattı. O kesime kolaylık olsun diye Marmara fayı diyoruz. Bütün dikkatler burada. Böyle olduğu zaman zannediliyor ki, deprem sadece burada olabilir, hasar burada olur. Diğer yerlerden dikkatimizi çekiyoruz. Yapılan son araştırmalarda bu fay boyunca biriken stres. Stres deyince birim alana düşen kilogram cinsinden kuvvet anlaşılmalı.
Fay düzlemi üzerinde stres birikiyor. Anadolu batıya doğru her sene 2,5 cm kayarken, kaydığı yerlerde sorun yok. O fayın kuzeyindeki ve güneyindeki bloklar. Bazı yerde bu hareket sürtünme nedeniyle takılıyor. O takıldığı yerde sürtünme kayma kuvvetinden daha fazla oluyor. O nokta itibariyle kayma takılıyor. Anadolu bloğunun hareketi devam ediyor. Takıldığı yerde deformasyon oluyor. Ta ki kayma kuvveti, sürtünme kuvvetini aştığı an orası çat diye kırılıyor ve açığa enerji çıkıyor ve orada deprem oluyor.
"7.2 BÜYÜKLÜĞÜNDE DEPREM OLUR”...
Bu stres şu anda Kuzey Anadolu Fayı’nın bir Adalar fayı segmanı ile Kumburgaz fayı üzerinde kilitli. O nedenle Marmara deprem olursa ya Adalar fayı üzerinde olur. Bu aşağı yukarı 43 kilometredir. Tamamı kırılırsa maksimum 7 büyüklüğünde deprem üretir. Veya Kumburgaz fayı, Yeşilköy, Silivri açıklarında uzanır. Bu 65 kilometredir. Bu kırılırsa da minimum 7.2 büyüklüğünde deprem üretir.
Tekirdağ kısmı tartışmalı, oraya girmeyeceğim. Dolayısıyla dikkatlerimiz orada. Marmara fayı kırıldı, kırılacak. Kırılırsa minimum 7.2 büyüklüğünde deprem üretecek. Halbuki yapılan çalışmalar gösteriyor ki, bu fayın güneyinde stres birikimi kuzeyinden çok daha fazla. Marmara’nın güney kısmında.
KAYNAK: Ajanslar
Aydın'ın Kuyucak ilçesinde ilginç bir doğum gerçekleşti. Normalde oğlak doğurması beklenen keçi, 2 oğlak ve 1 kuzu dünyaya getirdi. Kuzuyu merak eden köy halkı, keçinin doğum yaptığı ahırı ziyaret etmeye başladı...
İlginç olay, Aydın'ın Kuyucak ilçesine bağlı Horsunlu Mahallesi'nde gerçekleşti. Kuzu doğuran 3 yaşındaki keçi veterineri bile şaşkına çevirdi. Akıllara durgunluk veren olayda biri kuzu, ikisi oğlak olmak üzere üçüz doğum yapan anne keçi sağlıklı şekilde dünyaya getirdiği yavruları ile görenleri hayrete düşürüyor.
AİLE GÖZLERİNE İNANAMADI...
Geçtiğimiz Pazar sabahı doğum yapıp yapmadığını kontrol için ağıllarındaki tek dişi keçinin yanına giden ev sahibi Zahide Şahin'in kızı keçilerinin doğum yaptığını ve üçüz doğurduğunu gördü. Olayı hemen annesi Zahide Şahin'e haber verdi. Kısa bir süre keçisi ile ilgilenen daha sonra da doğan yavruları inceleyen aile, bir anda şaşkına döndü. Aile, yeni doğan 2 oğlağın yanında bir de kuzu görünce gözlerine inanamadı.
SAĞLIK DURUMU İYİ...
Eve dönen Zahide Şahin, eşi Ali Şahin'e durumu anlattı. Eve gelen veteriner hekim Mustafa Özçelik, durumu inceledi ve kuzunun da keçiden doğduğunu belirledi. Sağlıklarının iyi olduğunu ifade eden Özçelik, 26 yıldır yaptığı mesleğinde ilk kez böyle bir olayla karşı karşıya kaldığını ifade etti.
"GENETİK BİR SAPMAYLA AÇIKLANABİLİR"...
İlk defa böyle bir olayla karşılaştığını ifade eden veteriner hekim Mustafa Özçelik, "Yaklaşık 26 yıldır aktif olarak çalışıyorum. İlk defa böyle bir vakayla karşılaştık. Hayvancılık yapan büyüklerimizden duymuştuk ama ilk defa canlısı ile karşılaştık. Keçimiz, iki tane oğlak, bir tane kuzu yavrulamış. Sağlıkları gayet iyi. Bunun izahı, rahimde gelişme esnasında genetik bir sapmayla açıklanabilir. Kromozomların yerleşimi ile açıklanabilir. Onun dışında diyebileceğim bir şey yok. Tamamen rastlantı. Bunda mutlaka ki ağıldaki koçun etkisi vardır. Hayatım hayvancılıkla geçti. Yani ailem de hayvancı. İlk defa böyle bir şeyle karşılaşıyoruz. Doğrusu, bu olayı görmek ve yaşamaktan dolayı mutluyum" dedi.
"VETERİNER BİLE BÖYLE BİR ŞEY GÖRMEMİŞ"...
Keçinin sahibi Zahide Şahin duruma çok şaşırdıklarını ifade ederek, "Ben bu keçiyi geçen sene iki oğlağı ile almıştım. Bu sene gebe kaldı. Sabahleyin saat 07.00'de yanına girdiğimizde gördük ki bir kuzu, 2 oğlak olmuş. Şaşkın kaldık. Veterinere sorduk. Hiç duymadık, görmedik dediler. Onlar da şaşırdılar. Merak eden herkes bakmaya geldi. İlk defa böyle bir olayla karşılaştık" diye konuştu.
"ALDIĞIMIZDA BİRAZ ASABİYDİ"...
Sabah annesinin telefonla kendisini çağırması ile eve geldiğini ve bu ilginç durumla karşılaştığını ifade eden Zahide Şahin'in oğlu Mustafa Şahin ise, "Sabah işte bir telefon trafiği yaşadık. Annem aradı, dedi 'oğlum böyle böyle bir durum var.' Geldik baktık şaşırdık tabi. Keçiden 2 tane oğlak bir tane kuzu çıkmış. Tabi diğer koyunlarla aynı yerde kaldıkları için diğer koyunlara da baktık doğum yapan var mı diye. Doğum yapan yok. Hepsi keçiden çıkmış. Tabi haliyle şaşırıyoruz. Veterineri aradık. Veteriner geldi baktı. Anormal bir durum, yani doğaüstü bir durum. Zaten 2 yıl önce bu keçiyi aldığımızda biraz böyle asabiydi. Böyle bir durum yaşandı yani. Çok şaşkınız. Böyle bir şeye hiç şahit olmamıştık. Duymamıştık, görmemiştik. Haliyle insan görmediği bir şeyi görünce duymadığı bir şeyi duyunca şaşırıyor. Durum bu" dedi.
KAYNAK: Ajanslar
Büyükşehir Belediyesi Mobil Aşevi Isparta’da Vatandaşlara sıcak yemek ikram edildi...
Antalya Büyükşehir Belediyesi, yoğun kar yağışının ardından günlerdir elektriksiz kalan Isparta’daki vatandaşlar için mobil aşevi göndererek, yemek ikramına başladı.
Antalya Büyükşehir Belediyesi, elektrik kesintisi nedeniyle sıkıntılı günler yaşayan Ispartalılara yardım eli uzattı. Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in talimatıyla mobil aşevi Isparta’ya gönderildi. 10 bin kişilik gıda malzemesi ve kumanya yüklenen Antalya Büyükşehir Belediyesi Mobil Aşevi, sabahın erken saatlerinde Isparta’ya ulaşarak, ilk olarak Davraz Mahallesi’nde vatandaşlara sıcak çorba dağıttı. Mobil aşevi, öğleyin de Vatan Mahallesi ve Fatih Mahallesi’nde 4 çeşit yemek ikramında bulundu. Mobil Aşevi yarın da Karaağaç ve Bağlar Mahalleleri ile Kayıköy, Aliköy ve Yakaören Köyü’nde vatandaşlara yemek dağıtımı yapacak.
NE GEREKİYORSA YAPACAĞIZ...
Büyükşehir Belediyesi Sosyal Hizmetler Daire Başkanı Güven Ulutekin, “Komşu ilimiz Isparta’da elektrik kesintisi vardı. Başkanımız Muhittin Böcek’in talimatlarıyla Mobil Aşevi’ni Isparta’ya gönderdik. Sabah çorbası ve iki öğün 4 çeşitten oluşan yemeklerimizi Ispartalılarla buluşturacağız. 10 bin kişilik kumanya yükledik. Ama lojistik desteğimiz devam edecek. Yalnız gıda değil oradaki personelimizin vereceği bilgiler doğrultusunda Isparta’ya ne gerekiyorsa yapacağız. Isparta halkına geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz” diye konuştu.
ALLAH RAZI OLSUN...
78 yaşındaki Hüseyin Çapan, ikramdan duyduğu memnuniyeti dile getirerek, “Allah Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’ten bin kere razı olsun. Kar çok yağınca çok zorluk çektik. Bayağı kötü durumda kaldık. Hala elektrik gelmeyen yerler var. Bizleri düşündükleri için teşekkürler” diye konuştu.
SICAK ÇORBA İÇİYORUZ...
Davraz Mahallesi’nden Hasan Eroğlu, “Olağanüstü bir durum yaşadık. Antalya Büyükşehir Belediye Başkanına teşekkür ederim. Bizi böylesi güzel bir imkanla buluşturdu. Mahallemizde sıcak çorbamızı içiyoruz” dedi.
ÇOK MEMNUN OLDUM...
Vatan Mahallesi’nden 85 yaşındaki Zeynep Doğan, “Yalnız yaşıyorum. Elektriğimiz günlerdir yok. Mumla aydınlandım. Evden çıkamadım. Allah’tan sobam vardı. Sabah tırı gördüm. Antalya Büyükşehir yazıyordu. Çok sevindim. Mahallemize sıcak yemek getirmiş. Çok memnun oldum. Antalya Büyükşehir Belediye Başkanımız Muhittin Böcek’i televizyonda görmüştüm. Bizi düşünmüş. Sağ olsun var olsun” ifadelerini kullandı.
BAŞKANIMIZA SELAM...
Vatan Mahallesi’nden Emine Çalış, “Günlerdir kimse arayıp, halimizi sormuyor. 4 gündür elektriğimiz yoktu. Gerçekten zor zamanlar geçirdik. Antalya Büyükşehir Belediyesinden razı olsun. Bize yemek göndermiş. Başkanımıza selam gönderiyorum. Teşekkür ediyoruz” dedi.
HABER: Ayten YILMAZ
KAYNAK: Antalya Büyükşehir Belediyesi
CHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Sizin hayatınızda sadece mum, gaz lambası vardı” demesinin ardından Isparta’da 48 saati bulan elektrik kesintisi nedeniyle vatandaşların mağdur olduğuna dikkat çekti. Akın, İktidar 500 bin nüfuslu Isparta’da da vatandaşlarımızı mum ve gaz lambasına mahkûm etti” diye konuştu...
48 SAAT KARANLIKTA KALAN ISPARTA'DAN TEPKİ: "VATANDAŞI MUMA MAHKUM ETTİLER"...
CHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın; yaptığı yazılı açıklamada Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Isparta'da 48 saati bulan kesintiler başlamadan önce yaptığı konuşmada Türkiye'de 100 bin megavat kurulu güç bulunduğunu belirterek, “Sizin hayatınızda sadece mum vardı, gaz lambası vardı. Biz ise bu hale getirdik” dediğini anımsattı.
“İFLAS ETTİĞİNİN GÖSTERGESİDİR”...
CHP'li Akın, şunları dile getirdi:
“Ucuz ve kaliteli olacağı vaadiyle elektrik dağıtımının özelleştirmesi son geçtiğimiz kış aylarında olduğu gibi bu yıl kış aylarında yine uzun süreli kesintilere neden oldu. Soğuk havalarda en çok ihtiyaç duyulduğu zamanda Isparta'nın pek çok bölgesinde 48 saate varan elektrik kesintileri elektrik dağıtım altyapısının iflas ettiğinin göstergesidir.”
‘ISPARTALILAR MUM VE GAZ LAMBASINA MAHKÛM'...
Isparta'da pek çok bölgeye 3 Şubat'tan bu yana elektrik verilemediğini kaydeden CHP'li Akın, şunları dile getirdi:
“Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın daha önce yalnızca mum ve gaz lambası olduğunu söylemesinden yalnızca bir gün sonra Isparta'da başlayan elektrik kesintileri dün itibariyle bazı bölgelerde 48 saati buldu. İktidar 2022 yılında nüfusu 500 bini bulan Isparta'da pek çok mahallede 10 binlerce vatandaşımızı kara kışta elektriksiz bıraktı. Yalnızca iki hafta önce Türkiye genelinde yaşanan arz güvenliği krizinin yarattığı sıkıntılar henüz çözülmemişken, bugün Isparta'nın pek çok bölgesine elektrik verilemiyor.”
‘NE EPDK, NE DE BAKANLIK DENETLİYOR'...
CHP'li Akın; Isparta genelinde yaşanan uzun süreli elektrik kesintilerinin en büyük nedeninin dağıtım hatlarının nitelikli bir şekilde çalışır durumda olmamasından kaynaklandığına işaret etti. CHP'li Akın şunları dile getirdi:
“Kaliteli olacağı ve elektriğin ucuzlayacağı vaadiyle yapılan özelleştirmeler 2022 yılında yarım milyon nüfus sahip Isparta'yı elektriksiz bıraktı. Elektrik kesintilerine neden olan alt yapı arızalarını gidermek ve dağıtım sisteminin nitelikli bir şekilde çalışır durumda olması özelleştirilen dağıtım şirketlerinin sorumlulukları arasında bulunuyor. TEDAŞ'ın yapması gereken yıllık kontrolleri yapmadığı Sayıştay tarafından da tespit edilmişken, ne EPDK ne Enerji Bakanlığı milletin milyarlarca lirasını kasalarına koyan şirketleri yeteri kadar denetliyor.”
CHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın
‘SOĞUK ZİNCİRİ KIRILDI, YİYECEKLER BOZULDU'...
CHP'li Akın; Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Türkiye'nin elektrikte kurulu gücünü 100 bin megavata çıkarmakla övünürken; Türkiye'de tüketim 55 bin megavata çıkması ya da en ufak olumsuz bir hava koşulunun yaşanması durumunda sistemin çalışmaz hale geldiğine dikkat çekti. CHP'li Akın, Isparta'yı karanlıkta bırakan elektrik kesintisi hakkında şu bilgileri dile getirdi:
“Kesintinin boyutu ve ne kadar süreceği konusunda ne dağıtım şirketi ne de iktidar vatandaşlarımızı yeteri kadar bilgilendirdi. Bazı bölgelerde 48 saat süren kesintiler bazı bölgelerde iki günü de aştı. Kesinti nedeniyle hem ticarethanelerde hem de konutlardaki soğuk zinciri kırıldı.
Buzdolabında gıda muhafaza eden vatandaşlar mağdur oldu. Derin dondurucudaki yiyecekler bozuldu. Hava sıcaklığının eksi derecelerde olduğu bir dönemde elektrik kesintisi nedeniyle vatandaşlarımız ısınma ihtiyaçlarını da karşılayamadı. Isparta'da tıbbi cihaz desteğiyle yaşamını sürdüren vatandaşlarımız da kesinti nedeniyle ciddi mağduriyetler yaşadı.”
‘TÜRKİYE'DE ELEKTRİK NE UCUZ NE DE KALİTELİ'...
CHP'li Akın, AK Parti iktidarının yanlış politikaları nedeniyle Türkiye'de elektrik hizmetinin artık hem kesintisiz olarak hem de vatandaşların ulaşılabilecekleri bir fiyattan verilemediğine dikkat çekti. CHP'li Akın, “Isparta'da vatandaşların mağduriyetleri tespit edilerek giderilmeli. Evinde ısınamayan, dolabındaki gıda ürününü atmak zorunda kalan vatandaşın zararı karşılanmalı” diye konuştu.
KAYNAK: Ajanslar
Erzurum Palandöken Kayak Merkezi’nde turistleri taşıyan midibüs, kar ve buzlanma nedeniyle yoldan çıkarak devrildi. Kazada yaralanan 25 kişi Erzurum’da hastanelere kaldırıldı...
Kaza, akşam saatlerinde Palandöken Kayak Merkezi’nde meydana geldi. Tatilcileri taşıyan Ebubekir Aras yönetimindeki midibüs, kent merkezine inerken kar ve buzlanma nedeniyle kayganlaşan yolda kontrolden çıktı.
Sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybettiği midibüs yolun sağına devrildi. Kazada aralarında çocukların da bulunduğu 25 kişi yaralandı. Bölgede bulunan otel personelinin de desteğiyle yaralılar midibüsten çıkarıldı.
İhbar üzerine gelen Erzurum Büyükşehir Belediyesi itfaiye ekipleri ile sağlık ekiplerinin çalışması sonucu yaralılar ambulanslarla Erzurum’daki hastanelere gönderildi. Yaralıların sağlık durumlarının iyi olduğu, ağır yaralı bulunmadığı öğrenildi.
KAYNAK: Ajanslar
Bitlis'in Güroymak ilçesine bağlı bir köyde yaşayan Özen ailesinin tezek de yakılan sobalı evine bin 722 lira elektrik faturası geldi. Evde sadece lamba, televizyon ve çamaşır makinası kullandıklarını ifade eden Orhan Özen, "Bu faturayı ödemek için her ay bir inek mi satayım!" diye sordu...
Bitlis Güroymak İlçesi Değirmenköy Yolu Küme evlerde oturan Orhan Özen’e bir önceki ay 465 lira gelen fatura bu ay bin 722 lira geldi. Özen, “Sadece lamba, televizyon ve çamaşır makinası kullanıyoruz. Kış olduğu için buzdolabımızı bile çalıştırmıyoruz. Sobada tezek yakarak ısınıyoruz. Bu faturayı nasıl ödeyeceğim, her ay bir inek mi satayım?” diye soruyor.
“BİZ NE YAPACAĞIZ, NE YİYİP NE İÇECEĞİZ?”...
Köyde her aileye ortalama 600-1200 lira arasında fatura geldiğini anlatan Özen,
“Önceki ay gelen yani 19 Aralık 2021 tarihli, son ödeme günü 29 Aralık 2011 olan faturam da bin 719 liraydı, yatıramadım. Şirkete dilekçe ile itiraz ettim sonuç alamadım.
Şimdi 22 Ocak 2022 tarihli ve son ödeme günü 2 Şubat olan faturam ise bin 722 lira. Ne yapacağımı şaşırdım. Kurumdan mesaj geldi. Ödemesem elektriğimi kesecekler. Ben bu kış günü bu köy yerinde ne yapacağım? Hayvancılık yaparak geçiniyorum. İki aylık elektrik faturasını ödemek için bir inek satmam gerek. Biz ne yiyip ne içeceğiz. Artık un bile alamıyoruz. Çocuklarımı ben nasıl doyuracağım” diye konuştu.
“TEZEK YAKARAK ISINIYORUZ, BUZDOLABINI ÇALIŞTIRMIYORUZ”...
Zorlu kışın yaşandığı köylerinde sobada tezek yakarak ısındıklarını, buzdolabını bile çalıştırmadıklarını anlatan 10 çocuk babası 51 yaşındaki Özen,
“Evimizde elektriği en tasarruflu olarak kullanmaya çalışıyoruz. Sadece lamba, televizyon ve çamaşır makinası kullanıyoruz. Kış olduğu için buzdolabımızı bile çalıştırmıyoruz. Sobada tezek yakarak ısınıyoruz.
Suyumuzu, yemeğimizi sobadan yararlanarak ısıtıp, pişiriyoruz. Yine de gelen faturalara yetişemiyoruz. Bu kışı nasıl geçireceğiz? Bu işin altından nasıl kalkacağız?” diye sordu.
KAYNAK: Sözcü
Şırnak Cizre'de hudut karakoluna yapılan terör saldırısında bir Mehmetçiğimiz şehit oldu...
Milli Savunma Bakanlığı'ndan yapılan açıklama da ; "Cizre/Şırnak’ta bir hudut karakolumuza terör örgütü mensuplarınca düzenlenen havan saldırısı sonucu kahraman silah arkadaşımız Piyade Er Tarık TARCAN şehit olmuştur.
Bizleri derin bir acı ve üzüntüye boğan bu olayda hayatını kaybeden aziz şehidimize Allah’tan rahmet, kederli ailesine, Türk Silahlı Kuvvetleri ile asil milletimize başsağlığı ve sabır dileriz."denildi.
HABER: Uğur AKDAĞ
AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın belediye başkanı iken yaptığı yüzük konuşmasına göndermede bulunan bir yurttaş "Bende yüzük de kalmadı. Elektrik faturamı ödemek için mecbur kaldım, sattım" diyerek isyan etti...
İstanbul’da faturasını ödeyebilmek için yüzüğünü satmak zorunda kalan bir yurttaş, AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a gönderme yaparak “Bir tek yüzüğüm var diyordu ya oraya gelince. Bak bende yüzük de kalmadı. Elektrik faturam için sattım” ifadelerini kullandı.
İstanbul Esenler'de Sokak Kedisi isimli Youtube kanalı tarafından yapılan bir sokak röportajı sırasında zamların sorulduğu bir yurttaş, Erdoğan'ın 1994 yılında İstanbul Büyükşehir Belediye başkanlığına başlarken “İşte bütün servetim bu yüzük. İstanbul’a hizmete hazırım" dediği konuşmasına göndermede bulundu. AKP'ye verdiği oydan pişman olan yurttaş isyan ederek "Kandırıldık! Aklı olan insan uyanır artık" ifadelerini kullandı.
Faturasını ödemek için yüzüğünü satmak zorunda kaldığını söyleyen yurttaş "Ayakkabım 2 senelik. O yüzükle geldi ama arkası dolu. Bir tek yüzüğüm var diyordu ya oraya gelince. Bak bende yüzük de kalmadı" diye konuştu.
"HİÇ MEMNUN DEĞİLİM"...
İlçenin AKP'li belediye başkanı Tevfik Göksu'dan memnun olup olmadığı da sorulan kadın, "Hiç memnun değilim, verdiğim oylar haram zehir zıkkım olsun" ifadelerini kullandı.
"O YÜZÜKLE GELDİ LAKİN ARKASI DOLU"...
Yurttaş şunları söyledi:
Ayakkabım iki senelik. Daha ikinci faturam gelmedi. O nasıl gelecek bilmiyorum, katmerli gelecek. O yüzükle geldi lakin arkası dolu. Bir tek yüzüğüm var diyordu ya oraya gelince. Bak bende yüzük de kalmadı.
Erdoğan, 1994 yılında İstanbul Büyükşehir Belediyesi başkanlığı görevine başlarken yaptığı konuşmada “İşte bütün servetim bu yüzük. İstanbul’a hizmete hazırım” demişti.
KAYNAK: Cumhuriyet
Konya, Sivas, Antalya ve Elazığ’da peş peşe deprem meydana geldi...
31 Ocak 2022’de geceden beri peş peşe depremler meydana geldi. Konya, Sivas, Antalya ve Elazığ olmak üzere 4 ilde peş peşe 5 ayrı deprem meydana geldi.
--Elazığ’da bugün 4,7 ve 4,0 şiddetinde iki ayrı deprem meydana geldi.
--Konya’da 4,1 şiddetinde,
--Sivas’ta 3,2 şiddetinde,
--Antalya’da 3,0 şiddetinde deprem oldu.
Kandilli Rasathanesi verilerine göre Elazığ’da meydana gelen 2 depremde yerin aynı derinliğinde meydana geldi ve uzmanlara göre bu oluşumun Erzurum’a uzanan fay zonunda büyük kırılmalara neden olabileceği endişesi yarattı.
HABER: İbrahim AKDAĞ
KAYNAK: AFAD ve Kandilli
Konya'da jandarma, hayvanlarını beslemek için gittikleri adada; Beyşehir Gölü'nün donması sonucu mahsur kalan ve yiyecekleri tükenen 3 çiftçiye dronla yiyecek ve ilaç gönderdi...
Konya'da jandarma, küçük ve büyükbaş hayvanlarını beslemek için gittikleri Hacı Akif Adası'nda; Beyşehir Gölü'nün donması sonucu mahsur kalan ve yanlarına götürdükleri yiyecekleri de tükenen 3 çiftçiye, insansız hava aracı dronla ekmek, gıda ve ilaç gönderdi.
Yeşildağ Mahallesi'nde oturan Ahmet Eren, Yakup Eren ve Mustafa Gök, Beyşehir Gölü kıyısına yaklaşık 1 kilometre uzaklıktaki Hacı Akif Adası'nda besledikleri 400 küçükbaş ve 30 büyükbaş hayvanını beslemek için adaya gitti. Bir hafta önce adaya giden ancak yoğun kar yağışının ardından gölün donması üzerine geri dönemeyen 3 çiftçinin, yaşamlarını sürdürebilmeleri için yanlarında götürdükleri gıda malzemeleri de tükendi. Bunun üzerine 3 çiftçi bugün saat 08.00 sıralarında Beyşehir İlçe Jandarma Komutanlığı'nı arayıp yardım istedi. Herhangi bir araçla adaya ulaşmanın imkansız olması üzerine jandarma ekipleri, dronla, adada mahsur kalan çiftçilere ekmek, gıda ve ilaç gönderdi.
KAYNAK: Ajanslar
Alanya’yı Konya’ya bağlayan Akseki-Seydişehir karayolunda gece saatlerinde başlayan kar yağışı ulaşımı olumsuz etkiliyor. Kara yolunun bin 825 metre rakımlı Alacabel mevki’inde kar yağışı sebebiyle yolcu otobüslerinin ve tırların geçişine izin verilmiyor.
Diğer araçların ise zincirli geçişine izin veriliyor...
Akseki’nin Güçlüköy mahallesinden itibaren başlayan kar yağışı etkisini arttırdı. Akseki merkezde kar kalınlığı 40 santim olurken bölgede kalınlığı yer yer 40-70 santimetreye ulaştı. Alacabel’de kar ve tipinin etkili olduğu ve görüş mesafesinin yer yer sıfıra kadar düştüğü bildirildi. Bölgede denetimlerini aralıksız sürdüren Akseki Bölge Trafik ekipleri, tedbir amaçlı yolcu otobüslerinin ve uzun araçların geçişine izin vermezken, diğer araçların zincirsiz araçların kara yolunu kullanmasına da izin vermiyor. Manavgat’ın Hacıobası mevki’inde bulunan kontrol noktasından itibaren tırların Akseki yönüne salınmadığı bildirildi. Akseki ilçe jandarma komutanlığına bağlı Taşlıca Jandarma Komutanlığı ekipleri Akseki’nin Murtiçi mevkisinden itibaren zincirsiz araçların geçişine izin vermiyor. Bölge Trafik ekipleri ise yolcu otobüslerini dinlenme tesislerine yönlendirirken, tır ve yolcu otobüsü diğer araçların zincirli olarak geçmesine izin veriyor. Kara yolları Antalya ve Alacabel ekipleri ise çok sayıda iş makinesi ile yolda biriken karı temizleme ve tuzlama çalışmalarını sürdürüyor.
Akseki’nin kırsal mahallelerinde de kar etkili oluyor...
Öte yandan, Akseki’nin yüksek kesimlerindeki kırsal mahallelerde kar yağışı etkili oluyor. Yaklaşık 40 kırsal mahallenin yolları ulaşıma kapanırken Büyükşehir ve Akseki Belediye ekiplerinin de karla mücadele çalışmaları yürütüyor.
Belediye Başkanı İbrahim Özkan, kar yağışının ilçe merkezinde ve kırsal mahallelerde de etkili olduğunu, ekiplerin yoğun şekilde çok sayıda iş makineleri ile kar kürüme çalışmaları sürdürdüğünü söyledi.
KAYNAK: Ajanslar
Amasya’nın Taşova ilçesinde Kaymakamlık İlçe Özel İdaresi ekipleri, Amasya İl Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Müdürlüğünde görevli personel Yusuf Özkan’ın (34) kardan yolları kapandığı için Sepetli Köyü Yaylası’nda mahsur kaldığı bilgisi üzerine harekete geçti.
Yaklaşık 2 gün süren arama çalışmayla yol açıldı fakat yaylada mahsur olan Yusuf Özkan’a ulaşamadı. 34 yaşındaki iki çocuk babası Özkan, yayladan kendi imkanlarıyla orman yolunu kullanarak inmeye çalıştığı, soğuk havanın etkisi ve yağan karla birlikte yayla evinden 8 kilometre uzaklıkta, ormanlık alanda donarak öldüğü belirlendi.24 Ocak Pazartesi günü İlçe Özel İdare ekiplerinin yolları açması ile traktörlerle arama çalışmasına katılan köylüler gecenin ilerleyen saatlerinde Yusuf Özkan’ın cansız bedenine ulaştı.
BELEDİYE BAŞKANI ÖZTÜRK'TEN AÇIKLAMA...
Taşova Belediye Başkanı Bayram Öztürk basın mensuplarına yaptığı açıklamada, “Bir personelimizin çocuğu, cuma günü akşam yaylada kalmak ve 2 gün dinlemek üzere ailenin ifadesiyle yayladaki evine gidiyor. Yoğun karla beraber çocuğa bir türlü ulaşılamıyor ama diğer taraftan da aile, yaylaya bağlantılı olabilecek yakın bir noktadan kendi imkanlarıyla yaylaya ulaşıyor. Yayla evinde çocuğun olmadığını fark ettikten sonra da yayladan aşağıya izi takip ederek, köy istikametine doğru 8 ya da 9 kilometrelik istikamette bu gencimizin hayatını kaybettiği fark ediliyor, bulunuyor” dedi.
Yusuf Özkan, kılınan cenaze namazının ardından son yolculuğuna uğurlandı.
KAYNAK: Ajanslar
İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, “Trakya istikametinden İstanbul yönüne seyahat eden araçların ilimize girişine yoğun kar yağışı nedeniyle izin verilmeyecektir” açıklamasını yaptı.
Vali Yerlikaya Twitter hesabından yaptığı paylaşımda “Kıymetli Sürücüler, İkinci bir duyuruya kadar; Trakya istikametinden İstanbul yönüne seyahat eden araçların ilimize girişine yoğun kar yağışı nedeniyle izin verilmeyecektir. Trakya istikametinden yola çıkılmaması önemle rica olunur.” dedi.
İMAMOĞLU: ACİL VE ZORUNLU HALLER DIŞINDA KESİNLİKLE TRAFİĞE ÇIKILMAMALI...
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, sosyal medya hesabından kentteki kar yağışıyla ilgili paylaşım yaptı. İmamoğlu, “Trafiğe çıkılmaması uyarımıza büyük oranda uyan İstanbullulara teşekkürler. Bölgesel, ani ve yoğun kar yağışı devam ediyor. Tüm ekipler yol açma, tuzlama ve kurtarma çalışmalarına aralıksız devam ediyor. Acil ve zorunlu haller dışında kesinlikle trafiğe çıkılmamalı” uyarılarında bulundu.
KARAYOLLARI: İSTANBUL YÖNÜNE ULAŞIM DURDURULDU...
Karayolları Genel Müdürlüğü, “Anadolu tarafından İstanbul yönüne ulaşım, Sakarya’dan (İzmit ve İstanbul istikametine) itibaren tüm araçlar için durdurulmuştur. Kocaeli’nden ise yalnız ağır taşıt trafiği (İstanbul yönündeki TIR trafiği) durdurulmuştur. Yalova’dan İstanbul ve İzmir istikametindeki ulaşım tüm araçlar için durdurulmuştur” açıklamasını yaptı.
TIR HARİCİ ARAÇLARIN ANADOLU YAKASINA GEÇİŞİNE İZİN VERİLDİ...
Karayolları Genel Müdürlüğü’nden yapılan son açıklamada, “Anadolu’dan İstanbul’a giden, yoğun kar yağışından dolayı çevre illerde bekletilen TIR’lar hariç olmak üzere, diğer araçların İstanbul Anadolu yakasına ulaşımı için yol trafiğe açılmıştır. Ancak, zorunlu olmadıkça trafiğe çıkılmaması gerekmektedir” denildi.
DÜZCE, KOCAELİ VE SAKARYA’DAN İSTANBUL’A GEÇİŞE İZİN YOK...
Kocaeli Valisi Seddar Yavuz, Sakarya Valisi Çetin Oktay Kaldırım, Düzce Valisi Cevdet Atay, İstanbulda etkili olan kar yağışı nedeniyle açıklamada bulundu. Vali Yavuz, Vali Kaldırım ve Vali Atay; sosyal medya hesaplarından, İstanbul’da devam eden yoğun kar yağışı nedeniyle ulaşımda aksamalar yaşandığını, İstanbul istikametine gidecek araçlara ikinci bir duyuruya kadar izin verilmeyeceğini açıkladı.
İzmit’te trafik ekipleri, TEM Otoyolu gişelerinde İstanbul istikametine gidecek araçlara izin vermedi.
AFAD’DAN AÇIKLAMA...
Afet ve Acil Durum Yönetim Başkanlığı (AFAD) Türkiye Afet Müdahale Planı kapsamında toplamda ilgili çalışma gruplarından toplamda 74 bin 115 personel, 24 bin 858 araç, makine ve teçhizatın görevlendirildiğini açıkladı. AFAD tarafından yapılan yazılı açıklamada, şöyle denildi:
* Ülke genelinde yaşanan aşırı kar yağışları nedeniyle kapalı bulunan yolların açılması ve vatandaşlarımıza yardım ulaştırılması için AFAD koordinasyonunda Karayolları, Emniyet, Jandarma, 112, Belediye, İl Özel İdare, Türk Kızılay, UMKE ve STK ekiplerinin çalışmaları devam etmektedir.
* Gerçekleştirilen faaliyetlerle ilgili Türkiye Afet Müdahale Planı kapsamında ilgili çalışma gruplarından toplamda 74 bin 115 personel, 24 bin 858 araç, makine ve teçhizat görevlendirilmiştir.
* Tekirdağ, Edirne, Kırklareli, Yalova, Bursa, Sakarya, Düzce ve Bolu güzergâhından İstanbul'a gidişler tedbir amaçlı durdurulmuştur. 8 İl Valiliği tarafından yolda kalan kişiler için gerekli tedbirler alınmıştır. İstanbul ve Adıyaman Havaalanları uçuşa kapatılmıştır.
* 19 ilimizde olumsuz hava koşulları nedeniyle 15.698 vatandaşımız misafirhanelerde ve yurtlarda misafir edilmiştir. Yurt genelinde, 4.603 kişinin mahsur kaldığı yerden alınarak güvenli bölgelere sevki sağlanmıştır. Bin 340 sıcak yemek, 32 bin 095 içecek, 15 bin 480 kumanya ve 20 bin 680 ikramlık dağıtımı yapılmıştır.
* Vatandaşlarımızın meteorolojik uyarıları takip ederek bu uyarılar doğrultusunda zorunlu olmadıkça yola çıkmaması önem taşımaktadır. Olumsuz hava koşullarından etkilenen tüm vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimizi sunuyoruz. Gelişmeleri takip ediyoruz. Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
AVM’LER 19.30’DA KAPATILDI...
Yerlikaya kar yağışı ve olumsuz hava koşulları nedeniyle AVM'lerin de saat 19.30’da kapatılacağını duyurmuştu. 19.30 itibariyle alışveriş merkezleri kapatıldı.
“TÜM CEP OTOGARLARINDAKİ ÇIKIŞLAR DURDURULDU”...
Vali Yerlikaya, “Kıymetli hemşehrilerim; ilimizde Esenler, Harem ve tüm cep otogarlardaki çıkışlar; yarın (salı) 08.00'e kadar durdurulmuştur” kararını duyurdu.
TEKİRDAĞ VE KIRKLARELİ VALİLİKLERİ: İSTANBUL’A GİDECEK ARAÇLARA İZİN VERİLMEYECEK...
Tekirdağ Valiliği’nden yapılan açıklamada, İstanbul’a gidecek araçların 2’nci bir duyuruya kadar il sınırlarından çıkış yapmalarına izin verilmeyeceğini bildirildi. Açıklamada, “İstanbul ilinde yaşanan olumsuz hava koşulları nedeni ile vatandaşlarımızın can ve mal güvenliğinin sağlanabilmesi için İstanbul iline hareket eden araçların, ikinci bir duyuruya kadar ilimiz sınırlarından çıkış yapmalarına izin verilmeyecektir. Vatandaşlarımızın kendi güvenlikleri için görevlilerimize yardımcı olmaları önemle rica olunur” denildi.
Valiliğin açıklamasının ardından Tekirdağ il merkezi, Çorlu, Marmaraereğlisi ve Çerkezköy ilçeleri başka olmak üzere İstanbul’a geçiş noktalarında polis ekipleri önlem aldı. Ekipler, İstanbul’a gidecek araç sürücülerini hava koşulları konusunda uyarıp, valiliğin aldığı karar doğrultusunda geçişlerine izin vermedi. Uyarı üzerine araçlar, geri döndü.
Kırklareli Valiliği de İstanbul’a gidecek araçlara izin verilmeyeceğini açıkladı. Açıklamada, “Değerli vatandaşlarımız, kıymetli sürücüler; İstanbul’daki yoğun kar yağışı nedeniyle Trakya istikametinden İstanbul yönüne seyahat eden araçların İstanbul iline girişine İzin verilmeyecektir. Can ve mal güvenliğiniz için ilimiz merkezi ve tüm ilçelerimizden İstanbul iline her türlü araç çıkışına ikinci bir duyuru yapılıncaya kadar izin verilmeyecektir. Değerli vatandaşlarımızın ve sürücülerimizin can ve mal güvenliği için yola çıkmamaları önemle rica olunur” denildi.
BURSA’DAN İSTANBUL’A GİDECEK ARAÇLARA İZİN VERİLMEYECEK...
Bursa Valisi Yakup Canbolat, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “İstanbulda devam eden yoğun kar yağışı ve fırtına nedeniyle ulaşımda aksamalar meydana gelmiştir. Bu nedenle Bursa’dan İstanbul istikametine gidecek araçlara ikinci bir duyuruya kadar izin verilmeyecektir. Kamuoyuna saygıyla duyurulur” ifadelerini kullandı.
THY, İSTANBUL HAVALİMANI UÇUŞLARINI DURDURDU...
THY Basın Müşaviri Yahya Üstün, “Olumsuz hava koşullarının İstanbul’da etkisini bir süre daha göstermesi bekleniyor. Türk Hava Yolları olarak İstanbul Havalimanı operasyonlarımızı seyahat güvenliği ve misafirlerimizin mağduriyet yaşamaması için 25 Ocak saat 04:00’e kadar durdurma kararı aldık” dedi.
İGA: İSTANBUL HAVALİMANI’NDA UÇUŞLAR 04.00’E KADAR DURDURULDU...
Yoğun kar yağışı nedeniyle İstanbul Havalimanı İşletmecisi İGA, tüm uçuşların 25 Ocak saat 04.00’e kadar durdurulduğunu açıkladı.
YOLCULAR SAATLERCE MAHSUR KALDI...
Türk Hava Yolları'na (THY) ait TK-1985 sefer sayılı İstanbul-Londra uçağında yolcuların saatlerdir kar yağışı nedeniyle uçakta mahsur kaldığı öğrenildi.
Yolcular aprondaki uçakta beklemeye devam ederken, iş makinelerinin kar temizliği yaptığı görüldü. Saat 11.45'ten beri beklediği öğrenilen yolcuların akşam saatlerine kadar uçakta kalmaya devam ettiği bildirildi.
HAVALİMANINDA KARGAŞA...
THY’nin İstanbul’a iniş yapamayan uçaklarını ise Antalya’ya yönlendirdiği öğrenildi. İstanbul Havalimanı’nda kargaşa yaşandığı ve salgın tedbirlerini ihlal eden görüntüler ortaya çıktığı görüldü.
“SABAH TEKRAR GİTMEYE ÇALIŞACAĞIZ”...
Seferleri iptal olan yolcular bilet değişikliği için bilet satış ofislerinin önünde kuyruk oluşturdular. Yolcular, şehir içi ulaşımın da durması nedeniyle havalimanında kalmak zorunda kaldı.
Ukrayna’ya gitmek için havalimanına gelen ancak yoğun kar yağışı nedeniyle bir süre uçakta beklemek zorunda kalan Direr Servi, “Bizi uçağa aldılar. Uçakta yaklaşık bir saat bekledikten sonra uçuşun olmayacağı ve iptal edildiği söylendi. Bizi uçaktan geri çıkardılar. Biz de biletlerle ilgili değişime geldik. Yarın sabah uçağı değiştirip oradaki fuara yetişmemiz gerekiyor. Biletimizi değiştirip sabah tekrar gitmeye çalışacağız” dedi.
AVRUPA YAKASINDA KAR ETKİLİ OLUYOR...
Tipi şeklinde yağan kar İstanbul’un Avrupa yakasında etkili oluyor. Görüntüler SÖZCÜ kamerası tarafından saat 16:30 sıralarında TEM Metris Kavşağı civarında çekildi.
İSTANBUL'UN BATISINDA TRAFİK FELÇ OLDU...
Öte yandan yoğun kar yağışı trafiği de adeta felç etti. Özellikle kentin batı bölümünde araçlar kontak kapattı.
İSTANBUL HAVALİMANI’NDA ÇATIDA ÇÖKME...
Türk Hava Yolları Basın Müşaviri Yahya Üstün sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “İstanbul Havalimanı’nda Turkish Cargo'ya hizmet sunan tesisimizin çatısında biriken kar kütleleri ve fırtına nedeniyle çöküntü meydana gelmiştir. Oluşan durumdan hiçbir çalışma arkadaşımız zarar görmemiştir, süreç yakından takip edilmektedir” dedi.
Üstün konuyla ilgili yaptığı üçüncü paylaşımda da “Olumsuz hava koşullarının etkisiyle çatısında kısmı çökme yaşanan kargo binamız geçici kullanım (uydu tesis) amacıyla inşa edilmiştir. Bir süredir atıl durumda bulunan tesisimizde hiçbir arkadaşımız zarar görmediği gibi hiçbir Turkish Cargo müşterisi de mağduriyet yaşamamıştır” dedi.
YOLLARDA SON DURUM...
Bolu-Düzce il sınırı-Abant kavşağı, yol çalışmasının tamamlanmasıyla ulaşıma açıldı.
Tarsus- Adana-Gaziantep (TAG) otoyolu her iki yönde tüm araçlar için trafiğe açıldı.
Divriği-Arapgir yolu ulaşıma açıldı.
Taşkent-Sarıveliler yolu ulaşıma açıldı.
Kağızman-Ağrı yolu ulaşıma kapatıldı.
Akçakoca-Düzce yolu Kabalak mevkii zincir takılı olmayan TIR trafiğine kapatıldı.
Diyarbakır-Siverek yolu ulaşıma kapatıldı.
Diyarbakır-Bingöl yolu ulaşıma kapatıldı.
Elazığ-Diyarbakır yolu ulaşıma kapatıldı.
Diyarbakır-Adıyaman yolu ulaşıma kapatıldı.
Kırıkkale-Kırşehir yolu tüm araçlar için ulaşıma açıldı.
Of-Çaykara-Bayburt yolu ulaşıma kapatıldı.
Bayburt-Aşkale yolu (KOP Geçidi) TIR trafiğine kapatıldı.
KAYNAK: Ajanslar
İstanbul'daki yoğun kar yağışı ve buzlanma nedeniyle motosiklet ve elektrikli scooterlar bir sonraki duyuruya kadar kullanılmayacak...
İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, kentteki yoğun kar yağışı ve buzlanma nedeniyle bir sonraki duyuruya kadar motokuryelik yapılmayacağını, motosiklet ve elektrikli scooterların kullanılmayacağını bildirdi.
Vali Yerlikaya, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "İstanbul’daki yoğun kar yağışı ve buzlanma nedeniyle trafik seyir ve can güvenliğini sağlamak için bir sonraki duyuruya kadar motokuryelik yapılmayacak, motosiklet ve elektrikli scooterlar kullanılmayacaktır." ifadelerini kullandı.
Gazeteci Sedef Kabaş’ın tutuklanmasıyla ilgili açıklama yapan Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC), "Kamuoyunu korumanın yolu ifade özgürlüğünden geçer. Ülkede gazeteciler düzenli olarak tehdit ediliyor, gözaltına alınıyor ve tutuklanıyorsa toplumun geleceği de, demokrasisi de tehlike altındadır" ifadelerine yer verdi...
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Yönetim Kurulu gazeteci Sedef Kabaş'ın tutuklanmasıyla ilgili bir açıklama yaptı.
Açıklamada şu görüşler yer aldı:
"Türkiye'nin gündemi yine bir erken seçim olacağı iddialarıyla gerginleşmektedir. Bu gerginlik ortamında her seçim dönemindeki tanıdık olayların tekrarlandığına tanıklık etmekteyiz.
Gazetecilerin hedef gösterilmesi, gözaltına alınması bunların başında gelmektedir. Son olarak gazeteci Sedef Kabaş Cumhurbaşkanına hakaret ettiği iddiasıyla gece yarısı evinde gözaltına alınmıştır.
Evrensel gazetecilik ilkelerine göre ifade özgürlüğü sadece olumlu karşılanan, zararsız haber ya da düşünceleri değil, aynı zamanda ‘devleti şoke eden, inciten, rahatsızlık veren' düşünceleri de kapsamaktadır.
İfade özgürlüğü demokratik toplumun en temel özgürlüklerinden biridir. Kamuoyunu korumanın yolu ifade özgürlüğünden geçer. Ülkede gazeteciler düzenli olarak tehdit ediliyor, gözaltına alınıyor ve tutuklanıyorsa toplumun geleceği de, demokrasisi de tehlike altındadır.
“Gece yarısı gözaltına alma işlemlerine son verdik” sözü hatırlatıldı
Hükümetlerin kullandıkları kamu gücünden dolayı kendilerine yöneltilmiş en ağır eleştirileri bile hoşgörü ile karşılamak zorunda olduğu yerleşmiş mahkeme içtihadıdır. Gazetecileri gece yarısı gözaltına almak demokrasiyi getirmeyecektir.
Gazetecilik suç değildir, her şeyin çözümüdür. Bu vesileyle Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 1 Eylül 2021'de adli yıl açılışındaki konuşmasında yeni yargı reformu paketiyle ‘Sırf ifade almak üzere gece yarısı gözaltına alma işlemlerine son verdiklerini' söylediğini de hatırlatmak istiyoruz.
Meslektaşlarımızın konuşma, haber yapma ve yazma özgürlüğünü sonuna kadar savunacağız. Sedef Kabaş'ın serbest bırakılmasını bekliyoruz. İktidarı basın ve düşünceyi ifade özgürlüğü alanında Anayasa Mahkemesi ve AİHM kararlarına saygı duymaya çağırıyoruz. "
HABER: İbrahim AKDAĞ
KAYNAK: Ajanslar
Kara para aklama suçlamasıyla Avusturya'da tutuklu bulunan Sezgin Baran Korkmaz'ın meşhur "Digor" isimli siyah iş jeti icradan satılacak. 21 Şubat tarihinde açık artırma usulüyle yapılacak ihale, 70.6 milyon liradan başlayacak...
ABD'den Türkiye'ye kara para aktarmakla suçlanan ve halen Avusturya'da tutuklu bulunan Sezgin Baran Korkmaz'a ait iş jeti icradan satışa çıkarıldı. Bombardier Global XRS tipi uçak, Bakırköy 2. İcra Müdürlüğü tarafından, 21 Şubat'ta düzenlenecek ihalede açık artırma usulüyle satılacak. İhale 70.6 milyon liradan başlayacak. Sözcü'de yer alan habere göre; Atatürk Havalimanı E-Kapısındaki 4 numaralı hangarda yapılacak ihalede yeterli talep olmazsa 9 Mart'ta tekrarlanacak. İhaleye girmek isteyenler yüzde 20 tutarında teminat yatırmak zorunda. İlandaki bilirkişi notunda, uçağın ağır bakımlarının yapılmadığı bu nedenle uçuşa elverişli olmadığı vurgulandı. SBK Holding yönetim kurulu başkanı Sezgin Baran Korkmaz'ın bütün mal varlığına İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının talebi üzerine 10. Sulh Hakimliği'nin verdiği kararla Ekim 2020'de el konulmuştu. Daha sonra ABD de, Haziran 2021'de Sezgin Baran Korkmaz'ın Türkiye'deki mal varlığına el konulmasını istemişti. ABD'nin talebiyle Avusturya'da tutuklanan Sezgin Baran Kormaz'ın ABD'den Türkiye'ye aktarılan kara parayla satın aldığı iddia edilen çeşitli mülkler ve yaptığı muhtelif yatırımların listesi Utah Başsavcılığı tarafından, Kingston kardeşler ve Lev Aslan Dermen'in devam eden dava dosyasına konuldu. Listede TC-YYA kuyruk numaralı SBK'ya ait Bombardier Global uçak da yer alıyordu. SBK tarafından doğduğu Digor'un adı verilen Bombardier Global 6000… Yolcu kapasitesi 17 kişi. Uzunluğu 30.3, yüksekliği 7.8, kanat açıklığı 28.7, maksimum seyir yüksekliği 15 bin 545 metre. Maksimum hızı 1107 kilometre. Hiç durmadan gidebileceği menzili 12 bin 223 kilometre. Koltukları özel tasarım. Uzun yolculuklarda masaj yapar gibi hiç yormuyor. Misafir odası, hatta banyosu bile var. İş jetinin toplam 3 bin 317 saat uçuş süresi bulunuyor.
Kar yağışı nedeniyle Tarsus-Adana-Gaziantep (TAG) Otoyolu’nda, Gaziantep kent merkezi ve Nurdağı ilçesinde ulaşım durdu; vatandaşlar arabalarında mahsur kaldı...
Gaziantep Valisi Davut Gül, kar yağışı ve kazalarla kayan araçlar nedeniyle ulaşıma kapanan Tarsus-Adana-Gaziantep otoyolunda mahsur kalan 2 bin 800 kişinin kurtarıldığını açıkladı.
Kentte, dün öğle saatlerinde başlayan ve gece boyu devam eden kar yağışı, hayatı olumsuz etkiledi. Yağış nedeniyle yollar kapanınca toplu taşıma araçları seferlerini durdurdu. Kendi araçlarıyla evlerine ulaşmak isteyenler büyük güçlük yaşadı. Birçok kişi de yürüyerek evlerine ulaştı.
Gaziantep'in, Adana, Şanlıurfa, Adıyaman, Kahramanmaraş ve Kilis ile bağlantısını sağlayan yollarda yağış nedeniyle birçok araç kaydı. Gaziantep- Adana otoyolunun 50'nci kilometresinde kayan TIR'ların yolu kapatması sonucu ulaşım durdu, yüzlerce araçta çok sayıda kişi mahsur kaldı. Mahsur kalan kişiler, ekiplerin çalışması sonucu saatler sonra kurtarıldı.
Kayan ve kaza yapan araçlar nedeniyle ulaşımın sağlanamadığı yollarda mahsur kalan 1350 kişinin bölgelerden tahliye edilerek kurtarıldığı bildirildi.
Gece boyu oluşturulan kriz merkezinde gelişmeleri takip eden Gaziantep Valisi Davut Gül, "Kaymakamlarımızın koordinasyonunda emniyet, jandarma, AFAD ve diğer kamu kuruluşları iş birliğiyle 1350 hemşehrimiz kurtarılmış olup 5 bin 400 kişiye kumanya dağıtılmıştır. Yollarda çok sayıda araç mahsur kalmış olup kurtarma çalışmaları devam etmektedir" dedi.
Süreci takip ettiklerini ve araçların kayması nedeniyle yolların kapandığını dile getiren Vali Gül, ekiplerin çalışmalarını sürdürdüğünü ve şehir dışına araç çıkışlarının durdurulduğunu kaydetti.
Vali Gül: Çoğu gitti azı kaldı...
Gaziantep Valisi Davut Gül, yollarda araçlarıyla mahsur kalan sürücülerin tek tek kurtarıldığını söyledi. Çalışmaların uzun sürmesinin, 50 santime ulaşan kar kalınlığı ve tipi ile araç trafiğinden kaynaklandığını belirten Vali Gül, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "Çalışmalar neden uzun sürdü? Yolda kalmış yüzlerce aracı Karayolları ekiplerimiz tek tek kurtarıyor. 45-50 cm kar kalınlığı ve yoğun tipi var. Araç trafiği çok fazla ve kaza durumunda binlerce araç birikiyor. Çalışmalar tüm hızıyla sürüyor. Çoğu gitti azı kaldı" dedi.
2 bin 800 kişi kurtarıldı
Gaziantep Valisi Davut Gül, kar yağışı ve kazalarla kayan araçlar nedeniyle ulaşıma kapanan Tarsus-Adana-Gaziantep otoyolunda mahsur kalan 2 bin 800 kişinin kurtarıldığını açıkladı. Gül, geceden bu yana devam eden çalışmalarda, şu ana kadar 2 bin 800 kişi ile 1780 aracın kurtarıldığını belirtti.
Vali Gül, halen yolda mahsur kalanların olduğunu tahmin ettiklerini belirterek, "Şu ana kadar 1780 araç ile 2800 vatandaşımız kurtarıldı. Ancak halen kurtardığımız kadar vatandaşımızın mahsur kaldığını tahmin ediyoruz. Birkaç saat içerisinde yolun kapanmasına neden olan araçların çekilmesiyle tüm vatandaşlarımızı kurtarmış olacağız" dedi.
'186 kişi hastanede'
Vali Gül, kamyon ve TIR'ların kayması ve kazaya karışması nedeniyle yolun ulaşıma kapandığını belirtti. Gül, mahsur kalanların kumanya ihtiyaçlarının karşılandığını, kurtarma çalışmaları sırasında hastalara öncelik verildiğini ve geceden bu yana 186 kişinin hastanelere sevk edildiğini de kaydetti.
Hatay'da yoğun kar yağışı ve buzlanma sebebi ile kapanan Antakya-İskenderun kara yolu ekiplerin çalışmasıyla ulaşıma açıldı.
Dün akşam saatlerinden itibaren etkisini gösteren kar yağışı hayatı olumsuz etkiledi.
Belen ile Topboğazı mevkisi arasındaki yol ulaşıma kapanırken, yolda uzun araç kuyrukları oluştu.
Karayolları ekiplerinin erken saatlerinde başlayan çalışmasıyla yol trafiğe yeniden açıldı.
Trafik polisleri, kar lastiği veya zinciri olmayanların yolu kullanmasına izin vermezken, arızalanan ve kayan araçlar nedeniyle trafikte zaman zaman aksamalar yaşanıyor.
Öte yandan Antakya, Kırıkhan, Hassa ve Altınözü ilçelerinde yoğun kar trafikte aksamalara neden oldu.
Belediye ekipleri buzlanma ve kar birikintilerinin olduğu bölgelerde temizlik çalışmalarını sürdürüyor.
KAYNAK: Ajanslar
Halk TV ekranlarında Sorel Dağıstanlı'nın sunduğu 'Haberler'e, AKP Grup Başkanvekili Mahir Ünal'a Adıyaman'da konuşma yaptığı sırada “Vallahi açım ben” diyip apar topar salondan çıkarılan Çiftçi Ali Avcı konuk oldu.
Avcı, kendisini toplantıya AKP Adıyaman İl Başkanı Mehmet Dağtekin'in davet ettiğini ve böylelikle toplantıya katıldığını ifade etti. "Ben oraya giderken Adıyaman'da işsizlikten, yoksulluktan, derdimize bir çare bulmak için bir konuşma yapar diye gittim" diyen Avcı, Ünal'ın konuşmasında Adıyaman'la ilgili hiçbir önerisinin, hiçbir çözümünün olmadığını gördüğünü söyledi.
Bunun üzerine, 'Ben işsizim, ben açım' diye tepki gösterdiğini anlatan Avcı, daha sonra ise emniyet mensubu birinin kendisini oturduğu yerden köşeye oturttuğunu ifade etti.
Bu tepkisinden sonra salondan kendisine olumsuz bir tepki gelmediğini ifade eden Avcı, "Sanki salondakiler beni bekliyorlarmış gibi sezdim" dedi.
Avcı ayrıca, Mahir Ünal konuşurken salondakilerin söylenenlerden mutlu olmadığını aktardı ve toplantıya katılanların beklentilerinin karşılanmadığını belirtip "Toplantıya katılanların ancak yüzde 10-15'i halktandı" ifadelerini kullandı.
'Türkiye'nin gerçeklerini örtmesinler'...
Gösterdiği tepkiden sonra Mahir Ünal'la salondaki polis aracılığıyla görüştürüldüğünü ifade eden Avcı şöyle konuştu:
"Ben beklemedim aşağı indim. Beni telefonla geri çağırdılar, 'Görüştüreceğiz' diye. Beni çağırdı, 'Tekrar konuş' dedi. Ben hazine arazisinde çiftçilik yapmıştım. Köyden gelmiştim, işsizlikten, yoksulluktan dolayı. Ortada kaldım. Kimse bana iş vermedi, bende gittim hazine arazisine çiftlik kurdum. Devlet destekli 100 bin TL kredi aldım. Adıyaman 3. Çevre Yolu oraya denk geldi ve yıktılar. Belediyeye gittim derdimi anlattım. Bana 3 bin TL para verdiler, başlarından savdılar. Ben üç tane çocuk okutuyorum, üniversiteye giden oğlumu göndermedim. Günde 50 TL ile geçiniyoruz. Türkiye'nin gerçekleri bu, üstünü örtmesinler"
'Ben halkın ta kendisiyim'...
Devletten aldığı 100 bin TL krediyi evini ipotek ederek aldığını ve yıkılan çiftliğindeki hayvanları ise 70 bin TL'ye sattığını ve 30 bin TL zararının olduğunu anlatan Avcı, "İşsizim, ben zengin değilim. Ben provakatör değilim. Ben halkın ta kendisiyim" şeklinde konuştu.
Kendisini provakatörlükle suçladıklarını ancak kendisinin provakatör olmadığını ve bunu söyleyenlerin de 'yalan söylediğini' ifade eden Avcı, tekrar görüştüklerinde de Mahir Ünal'ın kendisini dinlemediğini belirtti.
'Bunu izlemeye alın'...
"Hiçbir şey gösterildiği gibi değil. Ben Ak Partili'yim ve sandık görevlisiyim. Beni tanımayan kişi zengin sandı, tanıyan zaten biliyor" şeklinde konuşan Avcı, Mahir Ünal'la olan görüşmesini şu cümlelerle anlattı:
"Ben o odaya girdiğim anda hemen beni azarladılar. Ondan sonra İl Başkanı Mehmet Dağtekin, 'Çık git' dedi. Hatta Bakan bey(Mahir Ünal) dedi, 'Bunu izlemeye alın'. Benim izlemeye alınacak hiçbir şeyim yok, her şeyim ortada"
Sözlerinin arkasında o görüşmede de durduğunu belirten Avcı, kendisine sadece CHP Adıyaman Milletvekili Abdurrahman Tutdere'nin sahip çıktığını söyleyerek "Hiçbir milletvekili, hiçbir yönetici beni aramadı. Arayamaz da zaten, doğru söylediğim için" dedi.
'Kimse bunlara derdini söyleyemiyor'...
Avcı bir AKP'li olarak bu yaşadıklarından sonra gece uyuyamadığını ve diğer televizyonların hiçbir şeyi olduğu gibi göstermediğini ifade ettikten sonra, "Bence bunlar(diğer tv kanalları) bir yerlerden talimat alıyorlar" şeklinde konuştu.
Avcı son olarak, "Ben provakatör değilim. Ben Türkiye Cumhuriyeti'nin vatandaşıyım. Halkını, devletini seven biriyim. Ben, zengin değilim. Ben, işsizim. Ben, fakirim. Böyle boşboş evde oturuyorum ben, bu şekilde binlerce kişi var Adıyaman'da ama kimse bunlara derdini söyleyemiyor" dedi.
Avcı ayrıca, "Ben menfaatçi değilim, hiçbir beklentim yok" diyerek 5 senedir AKP üyesi olduğunu ancak bu yaşadıklarından sonra devam etmeyeceğini, istifa edeceğini belirtti.
Bununla birlikte çiftçi Ali Avcı son 5 senedir bir şeylerin düzeleceğine dair ümitlerinin kalmadığını belirtti.
KAYNAK: HALK TV.COM TR
Ege Denizi'nde öğleden sonra 5,3 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Gökçeada'nın yaklaşık 126 kilometre açığında gerçekleşen deprem, İzmir, Çanakkale ve Trakya'da birçok ilde hissedildi...
Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) verilerine göre, Ege Denizi'nde bugün merkez üssü Gökçeada açıklarında 5.3 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Adanın yaklaşık 126 kilometre açığında gerçekleşen depremin derinliği 7.30 kilometre olarak ölçüldü.
Depremin merkez üssünün Yunanistan'ın Haldiki yarımadasına uzaklığı ise 16.5 kilometre olarak belirlendi.
DEPREM BİRÇOK İLDE HİSSEDİLDİ...
Sarsıntı İzmir, Çanakkale başta olmak üzere Trakya'da pek çok ilde hissedildi. AFAD, gelişmelerin yakından takip edildiğini açıkladı. Öte yandan depremle ilgili şuana kadar herhangi bir can ve mal kaybı ihbarı gelmedi.
4,7 BÜYÜKLÜĞÜNDE ARTÇI DERPEM...
Saat 15.26'da ise bölgede ikinci bir sarsıntı kaydedildi. Depremin büyüklüğü 4,7 olarak açıklandı.
KAYNAK: Ajanslar
THY'nin ardından TCDD de yaptığı açıklama ile trenlerde geçerli olan PCR testi zorunluluğunu kaldırdığını açıkladı...
Türk Hava Yolları'nın (THY) açıklamasından sonra bir açıklama da Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları'ndan (TCDD) geldi. TCDD Taşımacılık A.Ş. Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Pezük, sosyal medya hesabından trenlerce PCR zorunluluğu ile ilgili açıklamada bulundu.
Pezük, yaptığı paylaşımda “Yetkili makamlarca alınan karar doğrultusunda YHT, Anahat ve Bölgesel trenlerimizde seyahat için negatif PCR test zorunluluğu kaldırılmıştır. Tüm bilet işlemlerinizde ve trenlerimize binerken HES kodu ibraz etmeniz yeterlidir” ifadelerine yer verdi.
HABER: Ayten YILMAZ
Van'ın Başkale ilçesi yakınlarında 4.6 büyüklüğünde deprem meydana geldi...
Depremin merkez üssünün Kızılca köyü yakınları olduğu kaydedildi.
Van'ın Başkale ilçesi yakınlarında saat 16.03'te bir deprem meydana geldi. Kandilli Rasathanesi, depremin büyüklüğünü 4.6 olarak açıkladı.
Yer yüzeyinin 5 kilometre derinliğinde gerçekleşen sarsıntının merkez üssünün Kızılca köyü yakınları olduğu kaydedildi.
KAYNAK: Ajanslar
Anıtkabir ziyareti sırasında sanatçı Bülent Ersoy'a üniformalı bir subayın şemsiye tutmasıyla ilgili Milli Savunma Bakanlığı'nın (MSB) inceleme başlatmasının ardından yeni bir gelişme yaşandı...
Anıtkabir Komutanı Hava Savunma Albay Hakan Osman Sert görevden alındı.
Bülent Ersoy, geçtiğimiz günlerde ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ün anıt mezarı Anıtkabir’i ziyaret etmiş, üniformalı bir subayın şemsiye tutarak kendisine eşlik ettiği görülmüştü. Bazı sosyal medya kullanıcıları da Ersoy’a üniformalı bir subayın şemsiye tutmasını eleştirmişti.
Edinilen bilgiye göre, Anıtkabir’in yönetiminden sorumlu Anıtkabir Komutanlığı’nın bağlı olduğu Milli Savunma Bakanlığı, Bülent Ersoy’un ziyaretindeki görüntülerle ilgili inceleme başlattı.
Hava Savunma Albay Hakan Osman Sert, Anıtkabir Komutanlığından alınarak Hakkâri Yüksekova’ya görevlendirildi.
Albay Sert’in çevresine üzgün olduğunu söylediği, tayin yapıldıktan sonra da emekliye ayrılmayı düşündüğü belirtildi
TEPKİ ÇEKMİŞTİ...
Ünlü sanatçı Bülent Ersoy'un Anıtkabir'i ziyaret ettiği görüntüler sosyal medyaya damga vurdu. Bülent Ersoy'un yağmur altında tekerlekli sandalyeyle gittiği Anıtkabir'de, bir askerin şemsiyeyle kendisine eşlik etmesi tepki topladı.
Sosyal medyada paylaşılan fotoğraflarda, Anıtkabir ziyaretine tekerlekli sandalye ile gelen Ersoy, saygı duruşu için ayağa kalktığı görülüyor.
Söz konusu görüntülerin ardından MSB, Anıtkabir ziyareti sırasında sanatçı Bülent Ersoy'a üniformalı bir subayın şemsiye tutarak eşlik etmesiyle ilgili inceleme başlatmıştı.
KAYNAK: Ajanslar
CHP Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır, Enes Kara’nın cemaat yurdunda gördüğü sistematik baskı sonucu yaşamına son vermesinin ardından Cumhuriyet TV'ye özel açıklamalarda bulundu. Başarır, cemaat yurtlarına ilişkin, "Yasak olmalı" çıkışını yaptı...
Elazığ Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencisi Enes Kara, kaldığı cemaat yurdundaki baskılara dayanamayarak yaşamına son verdi.
Kara, olaydan önce çektiği videoları arkadaşlarına göndererek, cemaat yurdunda yaşadığı baskıları anlattı. Videoda cemaat yurdunda ailesinin zorlamasıyla kaldığını söyleyen Kara’nın, yurtta zorla namaz kıldırdıklarını ve bu durumdan rahatsız olduğunu söylediği görüldü.
Enes Kara’nın yurt olarak kaldığı cemaat evinde gördüğü baskıları anlattığı bir video çektikten sonra yaşamına son vermesi Türkiye'nin gündemine oturdu. Kara'nın yaşamına son vermesinin ardından ülke genelinde tarikat ve cemaatlere tepki gösterildi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır, Enes Kara’nın yaşamına son vermesinin ardından, Cumhuriyet TV’ye özel açıklamalarda bulundu.
"YASAK OLMALI"...
Enes Kara'nın yaşamına son vermesine sebep olan cemaat yurduna tepki gösteren Ali Mahir Başarır, cemaat yurtlarına ilişkin, "Yasak olmalı" diye konuştu.
ENES KARA CEMAAT YURDUNDA KALMAYA ZORLANDIĞINI ANLATMIŞTI...
Enes Kara yaşamına son vermeden önce yaşadıklarını anlattığı videoda "Son üç yıldır Müslüman değilim. Şu an bir cemaat yurdunda kalıyorum hiç kalmak istemememe, bunu aileme defalarca söylememe rağmen. Beni burada kalmaya zorladılar" demişti.
Kara, namaz kılmaya ve cemaat derslerine katılmaya zorlandığını anlatmıştı.
KAYNAK: Ajanslar
Yeniden aday olduğu Ankara Bakkallar ve Bayiler Esnaf Odası'nın Genel Kurulu'nda konuşan Palandöken, ekmek ve sigaranın sadece bakkallarda satılmasını öngören yasanın Meclis'te olduğunu söyledi...
Ankara Bakkallar ve Bayiler Esnaf Odası’nın 27. Olağan Genel Kurulu’nda konuşan mevcut Oda Başkanı ve TESK Başkanı Bendevi Palandöken, "Devletin en üst kademeleriyle konuştum. Meclis’te yasa. Zincir marketler ekmek ve sigara satamayacak. Sadece bakkallar satacak” dedi.
Ankara Bakkallar ve Bayiler Esnaf Odası, 27. Olağan Genel Kurulu, Ankara Ticaret Odası Congresium’da yapıldı. Mevcut Oda Başkanı ve TESK Başkanı Bendevi Palandöken ile Tekel Bayileri Platformu Başkanı Özgür Aybaş, Alparslan Aydın ve Ramazan Yalçın başkanlığa aday oldu. Blok liste ile yapılacak seçim öncesinde genel kurulda gelir-gider bilançosu okundu ve oylanarak, kabul edildi. Meslekte 25 yılını dolduran bakkallara Palandöken tarafından plaket verildi.
Başkanlığa aday olan Alparslan Aydın, yapacağı hizmetlerden bahsederek, “Toptancım sitesi kurarak bütün bakkalların ulaşamadığı ürünleri çok rahatlıkla internet sitesinden ulaştıracağız” dedi. Aydın, oda olarak özel ürünler üreteceklerini ve bakkallara sattıracaklarını dile getirdi.
Başkanlığa aday olan Özgür Aybaş, Ankara esnafının sorunlarının uzun zamandır “görmezden gelindiğini” söyleyerek, “Yıllardır zincir marketler sorunuyla ilgili bir adım bile atılmadı” dedi. Aybaş, zincir marketlerin her yere şube açması nedeniyle birçok esnafın kepenk kapattığını belirterek, “Yarım ağızla söylenen birkaç cümle dışında bir çalışma yapılmadı. Zincir marketlerin ruhsatlarını veren belediyeler ile görüşme yapıldı mı?” diye sordu.
“Oda başkanlığı binlerce esnafın sorunlarını çözme yeridir, ego tatmin yeri değildir” diyen Aybaş, oda başkanlarına “Esnafın borçlarıyla alay etmektedirler” diye eleştiride bulanarak, esnafın kredi borçlarıyla kurtulamayacağını kaydetti.
Başkanlığa aday olan Ramazan Yalçın, sorunlarını anlatacak kapı bulamadıklarını söyleyerek, “40 yıldır süregelen bir alışkanlığı yıkmak için toplandık. Ya geldiği gibi gidecek ya da birlik olup yükseleceğiz. Firmalar ve zincirler bizleri tıpkı değirmenin iki taşı arasına sıkışmış buğday tanesi gibi ezerek, ziyafet çekmenin peşindeler… Nasıl olur da dükkanımdaki aynı ürünü zincirler bize geliş fiyatının altında satmaktadır. Ya da firmalar neden bize pahalı vermektedir. Nasıl olur da en vahimi sorumlular halen bizlerin başında durabilmektedirler. Bizim çektiğimiz acılara ortak olmayanlar bizi yönetemez” diye konuştu.
Mevcut Başkan Palandöken ise adaylık konuşmasında, “Bakkalı bakkal yönetecek diyor, o arkadaşımıza sorsanız iki yıl oldu mu dükkanı açalı. Ben 60 yıldır Cebeci’de bakkalım. Yönetiyorum… Hayatımın büyük bölümünü sizlerle paylaşıyorum. Bu mesleğin en üst kademesine gelmiş bir arkadaşım” dedi.
'Sadece bakkallar satacak'
Palandöken, bakkalların sorunlarını gündemde tuttuğunu kaydederek, “Yapacağız diyorlar ama ben zaten bunları yaptım. Devletin en üst kademesiyle konuşup, bu meselelerin halliyle ilgili de önemli çalışma yaptık. Biliyorsunuz, Meclis’te yasa. Zincir marketler ekmek ve sigara satamayacak. Bu ürünleri sadece bakkallar satacak. Açma kapama saatleri yılladır söylediğimiz şey. Ama maalesef bu pazar günleri AVM’ler ve zincir marketlerin açılmamasıyla ilgili sorunun çözülmemesinin nedeni bu işi yapan insanların tamamının ticaretten menni gibi bir şeydir. Biz sizi o pandemi sürecinde de işyerlerinizi açtırdığımız gibi o dönemde de zincirlerin diğer ürünleri satmamasını temin eden bir arkadaşım” dedi.
KAYNAK: Ajanslar
Milli Savunma Bakanlığı (MSB), Şanlıurfa Akçakale'de teröristlerce döşenen el yapımı patlayıcının infilak ettirilmesi sonucu 3 askerimizin şehit olduğunu açıkladı...
Şanlıurfa'nın Akçakale ilçesine sınır komşusu olan Suriye'nin Tel Abyad kentinde sınır duvarı yakınlarındaki menfeze yerleştirilen el yapımı patlayıcı, askeri aracın geçişi sırasında infilak ettirildi. Akçakale'de de hissedilen patlamada sınır duvarında hasar oluştu, araçta bulunan 3 asker şehit oldu, 1 asker ise yaralandı.
Akçakale’nin karşısında bulunan ve Barış Pınarı Harekatı ile terör örgütlerinden arındırılan Suriye'nnin Tel Abyad kentinde, Türkiye sınırına yakın bir noktada askeri aracın geçişi sırasında menfezde patlama meydana geldi. PKK/YPG'li teröristler tarafından daha önceden menfeze yerleştirilen patlayıcının infilak etmesinin ardından bölgeye sağlık ekipleri ile güvenlik güçleri sevk edildi. Sınır hattındaki duvarın bir bölümünün yıkıldığı patlamada askeri araçta bulunan 1 teğmen ile 2 er şehit olurken, 1 asker ise yaralandı.
Saldırıda şehit olan Teğmen Murat Alyakut, ile piyade erler Enes Koç ve Ertuğrul Ulupınar'ın cenazeleri alınarak Şanlıurfa Adli Tıp Kurumu morguna getirildi. Saldırıda yaralanan bir asker de ilk müdahale sonrası Şanlıurfa'da tedavi altına alındı.
TERÖR MEVZİLERİ TOPÇU ATIŞIYLA VURULDU...
Saldırının ardından güvenlik güçleri bölgede geniş güvenlik önlemi aldı. Tel Abyad’ın batısında tespit edilen terör örgütü PKK/YPG mevzileri, sınır hattı ve Suriye'de konuşlu TSK birlikleri tarafından topçu atışlarıyla vuruldu.
MSB'DEN AÇIKLAMA...
Milli Savunma Bakanlığı, Şanlıurfa'nın Akçakale ilçesi hudut hattında teröristerce döşenen el yapımı patlayıcının (EYP) infilak etmesi sonucu, 3 askerin şehit olduğunu belirterek şu ifadelere yer verdi:
"Akçakale/Şanlıurfa hudut hattında, 8 Ocak 2022 tarihinde, teröristlerce döşenen el yapımı patlayıcının patlaması sonucu 3 kahraman silah arkadaşımız, Piyade Teğmen Murat Alyakut, Piyade Sözleşmeli Er Ertuğrul Ulupınar ve Piyade Onbaşı Enes Koç şehit olmuştur. Bizleri derin bir acı ve üzüntüye boğan bu olayda hayatını kaybeden aziz şehitlerimize Allah’tan rahmet, kederli ailelerine, Türk Silahlı Kuvvetleri ile asil milletimize başsağlığı ve sabır dileriz."
MERSİN'E ACI HABER...
Şanlıurfa'nın Akçakale ilçesi sınırında, Barış Pınarı Bölgesi Gültepe Hudut Karakolu’nda askeri aracın geçişi sırasında teröristlerce el yapımı patlayıcının infilak ettirilmesi sonucu 3 asker şehit oldu. Patlamada şehit olan Er Ertuğrul Ulupınar'ın acı haberi Mersin'deki ailesine ulaştı. Şehidin evine Türk bayrakları asıldı. Sağlık ekiplerinin de hazır bulunduğu şehit evi yasa boğuldu.
ŞEHİT TEĞMENİN EŞİNE ACI HABERİ KAYMAKAM VERDİ...
Akçakale Kaymakamı Oltan Bayraktar, Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü görevlileri ve askeri yetkililer, Atatürk Mahallesi Sağlık Sokak'ta yaşayan Gülsüm Alyakut'a eşinin şehadet haberini iletti.
Ailenin evi ve bulunduğu binaya Türk bayrakları asıldı.
3. Hudut Alay Komutanı Piyade Albay Alpay Gültekin, Akçakale Belediye Başkanı Mehmet Yalçınkaya, İlçe Jandarma Komutanı Üsteğmen Mustafa Elgün, İlçe Emniyet Müdürü Murat Yücel ve Şanlıurfa Şehit Aileleri Derneği Başkanı Mehmet Yavuz, şehidin ailesine başsağlığı ziyaretinde bulundu.
KAYNAK: Ajanslar
Bedelli askerlik de zamlardan nasibini aldı. Geçen yılın ikinci yarısında 43 bin 150 TL olan bedelli askerlik ücreti 2022 yılının ilk yarısında 55 bin 194 lira olacak.
Yeni ücreti Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, duyurdu. Medya kuruluşlarının temsilcileri ile bir araya gelen Akar, “2021 Yılı Genel Değerlendirmesi” yaptı.
ÜCRET NASIL BELİRLENDİ?
Akar, toplantıda yeni askerlik sisteminde hem Silahlı Kuvvetler’in hem de gençlerin ihtiyacının karşılandığını söyledi. Bakan Akar, yoklama kaçağı konusunda ciddi azalmaların olduğunu belirterek, “Bedelli askerliğin sürekli hale gelmesi belirsizliğin ortadan kalkmasında gerçekten çok önemli. Bedelli askerlik başvurularında 2021 yılında yüzde 57 artış oldu. Bedelli askerlik ücreti de son belirlemelere göre 55 bin 194 lira. Niye? Asteğmen maaşı yükseldi” dedi.
Bakan Akar, bedelli askerlik ücretinde 6 asteğmen maaşının kıstas alındığını, bu maaş yükseldiğinde bedelli askerlik ücretinin de yükseleceğini kaydetti. Akar, 6 aylık askerlik hizmetini tamamladıktan sonra bu hizmetini 12 ay olarak gerçekleştirmek isteyen Mehmetçiğin maaşının 4 bin 250 lira, yedek astsubayın maaşının 8 bin 500 lira, astsubayın maaşının da 9 bin lira olduğunu söyledi.
YILLARA GÖRE BEDELLİ ASKERLİK ÜCRETLERİ...
2019 Haziran'ında yasalaşan kanunda ilk bedelli tutarı 31 bin 343 TL olarak belirlenmişti. Sonrasında kanuna göre memur maaşı katsayısına göre artan bedelli askerlik ücreti sırasıyla her altı ayda bir artırıldı.
2019 Temmuz'unda 33 bin 230 olan ücret, 2020’nin ilk yarısında 35 bin 54 TL, ikinci yarısında 37 bin 70 TL olarak belirlendi. 2021 ocak-haziran döneminde 39 bin 788 TL olarak uygulanan bedelli tutarı, 1 Temmuz’dan geçerli olmak üzere de 43 bin 150 liraya çıktı.
KIŞLA ZORUNLULUĞU DA VAR...
2011'de, 2014'te ve 2018'de bir kereye mahsus olmak üzere çıkarılan kanunlarla gerçekleştirilen bedelli askerlik uygulamasında ücretler 2011'de 30 bin TL, 2014'te 18 bin TL ve 2018'de 15 bin TL olarak belirlenmişti.
2011 ve 2014'teki uygulamalarda kışla zorunluluğu yoktu. 2018'deki uygulamada ise askerler 21 gün temel eğitim almışlardı. Son kanuna göre ise yükümlüler bir aylık temel eğitimden geçiyor.
Adana'da ellerinde döner bıçakları ve sopalarla sokakta yürüyen Suriyeli grubun görüntüleri sosyal medyada büyük tepki çekmişti. Harekete geçen polis ekipleri, 8 kişiyi kıskıvrak yakalayarak gözaltına aldı. Yakalanan şüphelilerin işlemleri bittikten sonra sınır dışı edileceği öğrenildi.
Adana'da Suriyeli bir grubun sokakta, ellerinde döner bıçakları ve sopalarla yürüdüğü anlar, yine Suriyeli bir kişi tarafından sosyal medyada paylaşıldı. Bu görüntüler tartışmalara yol açtı.
8 KİŞİ YAKALANDI...
Merkez Seyhan ilçesi 19 Mayıs Mahallesi'nde çekilen videonun ardından polis ekipleri harekete geçti. Kısa sürede yerleri belirlenen şüphelilerden 8'i kıskıvrak yakalanarak emniyete götürüldü.
SINIR DIŞI EDİLECEKLER...
Yakalanan şüphelilerin işlemleri bittikten sonra sınır dışı edileceği öğrenildi. Görüntülerde bulunan diğer şüphelilerin de yakalama çalışması devam ediyor.
KAYNAK: Ajanslar
ÖTV artışı sonrası zamlar peş peşe geldi, İşte en ucuz ve en pahalı sigaralar...
Sigara firmaları, yüzde 47'lik ÖTV artışına gidilmesinin ardından fiyatlarını güncellemeye başladı.
ÖTV'deki artış sonrası ilk zam P.M. grubundan gelirken diğer firmalar da peş peşe 4 liralık zamlı fiyatları yansıttı.
Böylece;
--BAT grubunda en pahalı sigara 21 liradan 25 liraya, en ucuz sigara 17,5 liradan 21,5 liraya yükseldi.
--J.T.I grubunda ise en pahalı sigara 20 liradan 24 liraya, en uzun sigara da 17,5 liradan 21,5 liraya çıktı.
Yeni yıla girmeden önce başlayan zam fırtınaları yılbaşından sonra da hızla devam ediyor. Akaryakıt, doğal gaz, elektrik, araç muayenesi, araç sigortası, toplu taşıma, köprü ve otoyol gibi birçok hizmetin fiyatı arttı. Dün de sigara ve alkol grubunda yüzde 47 oranında ÖTV artışına gidildi.
VERGİ YÜKÜ ARTTI...
ÖTV'deki yüzde 47'lik artış ile sigaradaki vergi yükü yüzde 81'den yüzde 96'ya yükseldi.
İLK P.M GRUBUNDAN GELDİ...
ÖTV'deki artış sigara fiyatlarına yansımaya başladı. Zam yapan ilk şirket ise P.M. grubu oldu. Firma sigara fiyatlarına paket başına 4 TL zam yaptı. Böylece grubun sattığı en ucuz sigara 17,50 TL'den 21,50 TL'ye, en pahalı sigara ise 21,50 TL'den 25,50 TL'ye çıktı.
BAT VE J.T.I GRUBU DA ZAMMI YANSITTI...
P.M grubunun ardından BAT grubu da fiyatlarında güncellemeye gitti. Aralık ayının başında da zam yapan BAT grubunda en pahalı sigara 21 liradan 25 liraya çıkarken en ucuz sigara 17,5 liradan 21,5 liraya yükseldi. J.T.I grubunda ise en pahalı sigara 20 liradan 24 liraya çıktı. En uzun sigara da 17,5 liradan 21,5 liraya yükseldi.
KAYNAK: Ajanslar
Beştepe'de gerçekleştirilen kritik toplantı sonrası Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Memurlarımızın Ocak ayındaki yüzde 5'lik toplu sözleşme zammını yüzde 7,5 olarak uygulama kararı aldık. Emeklilerimizle ilgili de yeni bir alt sınır belirledik. Bundan sonra hiçbir emeklimiz 2500 TL'nin altında maaş almayacak" dedi. Enflasyonla ilgili de Erdoğan, "Bugün enflasyon rakamları açıklandı. Vatandaşımızın bu rakamlarla karşılaşması bizi üzdü" dedi...
Cumhurbaşkanlığı Kabinesi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplandı. Toplantının ana gündem maddesinde ekonomi yer aldı. Toplantı sonrası kameralar karşısına geçen Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları şöyle;
ENFLASYON AÇIKLAMASI...
*Ülkemizde yüzde 6'lara kadar indirdiğimiz enflasyonun boynunu kırarak en kısa sürede tekrar tek haneli rakamlara geriletmekte kararlıyız.
*Enflasyon oranının bu derece yüksek çıkmasında küresel emtia fiyatlarındaki ve üretim maliyetlerindeki artışın ötesinde döviz kurundaki dalgalanmanın da etkisinin olduğunu biliyoruz.
*Döviz kurundaki köpüğü aldığımızda nasıl daha gerçekçi bir tablo önümüze çıktıysa enflasyonda da bunu yapacağız. Döviz kuru üzerinden ilk büyük saldırıya maruz kaldığımız 2018'de de yüzde 20'yi aşan bir enflasyonla benzer bir tablo yaşamıştık.
*Takip eden yılda ise enflasyonu neredeyse yarı yarıya düşürmüştük. İnşallah bu yıl da enflasyonu çok daha fazlasıyla gerileteceğiz. Bununla beraber hiçbir vatandaşımızı fiyat artışlarının yükü altında bırakmadık, bırakmayacağız, çalışanlar başta olmak üzere vatandaşlarımızın gelirlerini enflasyonun altında ezdirmeyecek özel tedbirler aldık.
*Almaya devam ediyoruz. Asgari ücrette yaptığımız yüzde 50'lik artış bunun örneklerinden biridir. Yeni asgari ücretle işçilerimizin gelirlerinde enflasyon oranının çok üzerinde bir artışı gerçekleştirdik.
*Bu düzenleme asgari ücrete endeksli işsizlik maaşı, evde bakım ücreti, 65 yaş aylığı, iş göremezlik ödeneği gibi pek çok rakamı da aynı oranda artırmıştır.
MEMURA EK ZAM, EMEKLİYE DÜZENLEME...
*Memurların maaşlarında Temmuz-Aralık ayı enflasyon farkı ve toplu sözleşme gereği olarak toplam yüzde 28 oranında bir artış yapıldı. Bununla kalmadık, memurlarımızın Ocak ayındaki yüzde 5'lik toplu sözleşme dönem zammını yüzde 2,5 artış ile yüzde 7,5 olarak uygulama kararı olduk.
*Böylece memurlarımızın maaş artış oranını yüzde 30,5'a çıkartarak onlara ilave bir sosyal destek sağlamış oluyoruz. Aile yardımları da çalışmayan eş için 521 lira, 6 yaşından küçük çocuklar için 115 lira, 6 yaşından büyük çocuklar için 57 lira olarak belirlenmiştir.
*Tabi bu rakamlara memur maaşlarının asgari ücret kadar ki kısmının gelir ve damga vergilerinden muaf tutulmasıyla ortaya çıkan ve 288 liraya kadar ulaşan artışları da ilave etmek gerekiyor.
*Emeklilerimizin maaşlarında ise genel olarak enflasyon oranı kadar artış zaten yapıyoruz. Buna ilave olarak düşük maaş alan emeklilerimizle ilgili yeni bir alt sınır belirledik.
*Yeni düzenlemeye göre hiçbir emeklimiz 2 bin 500 liranın altında maaş almayacak. Böylece aylık geliri bin 500 liradan başlayan bir milyon 266 bin emeklimizin maaşlarını 2 bin 500 liraya yükseltmiş oluyoruz.
*Temmuz ayında hem memurlarımızın hem emeklilerimizin maaşlarına yapılacak yüzde 7 toplu sözleşme artışına ilave olarak şayet gerekiyorsa enflasyon farkı da ilave edilecektir. Bugün burada bir kez daha Türkiye'nin demokratik ve ekonomik kalkınmasında attığımız tarihi adımları yeni ekonomi programımızı başarıyla neticelendirerek taçlandırmanın sözünü veriyoruz.
*Yarımıyla, istihdamıyla, ihracatıyla, cari dengesiyle hedeflerine ulaşmış, dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olmuş Türkiye'ye hiç olmadığı kadar yakınız. Geçmişte bu tür kritik dönemlerde ihtiyacı olan atılımları tak parti faşizminin çarpık uygulamalarıyla, darbelerle, vesayetin oyunlarıyla, siyasi istikrarsızlıkla, terörle ve daha pek çok tuzakla kaçırmış bir ülkeyiz.
*Allah'ın yardımı ve milletimizin desteği ile inşallah bu defa tarihi tekerrür ettirmeyecek, aynı hüzünlü tablo ile karşılaşmayacak, aynı bedelleri ödemeyeceğiz.
*Çünkü bu defa ibret alacağımız muazzam birikimler ve asla vazgeçemeyeceğimiz muazzam kazanımlarla yolumuza devam ediyoruz.
FAHİŞ FİYAT AÇIKLAMASI...
*Dünya piyasalarında ülkemizde de çok tartışılan bitkisel yağ fiyatlarındaki artış yüzde 70'i, şeker fiyatlarındaki artış yüzde 50'yi, tahıllardaki artış yüzde 32'yi bulmuştur.
*Market raflarındaki artışın bir kısmının kaynağı bu küresel fiyatlandırmalardandır. Ancak bazı ürünlerdeki artışların ne küresel emtia ve enerji fiyatlarıyla ne de kurdaki dalgalanmalarla izah edilemeyecek derecede fahiş olduğunu görüyoruz.
*Bu konunun takipçisi olmaları ve gereken işlemleri yapmaları için ilgili tüm kurumlarımıza talimatlarımızı verdik. Aynı kapsamda stokçuluk yapanlara uygulanacak cezaları artıran bir kanun değişikliği de Meclis'in gündeminde bulunuyor.
*Tüm bunlara rağmen dünya ekonomisiyle entegre piyasaya sahip bir ülke olarak fiyat artışlarından ister istemez biz de etkileniyoruz. Hiç şüphesiz fiyat artışları ülkemize mahsus bir durum değildir.
ENFLASYON AÇIKLAMASI: ÜZÜNTÜLÜYÜZ...
*Özellikle gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin tamamı enflasyon rakamlarında Çok ciddi artışlarla karşı karşıyadır. Amerika son 40 yılın, Almanya ve İspanya son 30 yılın, İngiltere ve İtalya son 10-12 yılın, Avrupa'nın geneli Euro bölgesinin kuruluşundan beri en yüksek enflasyon rakamlarının sancısıyla kıvranmaktadır.
*Üstelik tüketici fiyat endeksinde üretici fiyat endeksinin katbekat fazlası olarak gerçekleşen artışlar bu sancının devam edeceğini gösteriyor. Diğerleri gibi ülkemizin önünde de bir enflasyon gerçeği vardır.
*Bugün 2021 yılı enflasyonumuz yüzde 36 olarak açıklandı. Öncelikle her ne sebeple olursa olsun vatandaşlarımızın böyle bir tablo ile karşı karşıya kalmasından dolayı üzüntülüyüz.
“DIŞ TİCARET AÇIĞIMIZ GERİLEDİ”...
*2002 yılında 36 milyar dolar olan ihracatımızı 6 kattan fazla arttırdığımızı görüyoruz. 20 yıl önce 88 milyar doları bulmayan dış ticaret hacmimiz 500 milyar dolar sınırına dayandı. Dış ticaret açığımız 46 milyar dolara geriledi.
*Dış ticaretimizde milli paramızı kullanım seviyemizin 183 milyar liraya ulaşması bir diğer önemli gelişmedir. 225 milyar 368 milyon dolarlık 2021 yılı ihracatımızın ülkemize, milletimize, sektörümüze hayırlı olmasını diliyorum.
*Girdiğimiz yeni yılda ihracatımızı çok daha ileri seviyelere çıkarmak için pek çok program, plan, proje var. İnşallah hepsini kararlılıkla harekete geçireceğiz. Dış ticaret fazlası veren hedefimize daha çok yaklaşıyoruz.
“TURİZM GELİRİNDE YÜZDE 100 ARTIŞ SAĞLADIK”...
*Salgının turizm sektöründe yol açtığı olumsuz etkileri hızla ortadan kaldırmak için aldığımız tedbirlerin, teşvik ve desteklerin karşılığını özellikle gördüğümüz sezonu geride bıraktık. 29 milyon turist sayısı, 24 milyar doları açan turizm geliri ile kapattık. Turizmde önceki yıla göre ziyaretçi sayısında yüzde 83, gelirde yüzde 100’lük artış sağladık.
DESTEK AÇIKLAMASI...
*KOSGEB destekleriyle ilgili bir müjdemizi de sizlerle paylaşmak istiyorum. Nisan’da hızlı bir destek programı başlatmıştık. Son 12 aydaki çalışan sayısını koruyup, meslek lisesi veya üniversite öğrencimizi istihdam eden şirketlere 100 bin lira destek sağlayacağız.
*Amacımız bu programla 75 bin yeni meslek lisesi veya üniversite öğrencimizi istihdama dahil etmektir.
KURDAKİ DALGALANMA...
*Karşılaştığımız sıkıntılar, ödediğimiz bedeller de var. Bunlardan biri döviz kurunda yaşanan dengesiz dalgalanmadır.
*Döviz kurunda yaşanan ülkemiz ekonomisi gerçekleriyle ilgili olmayan dalgalanmadır. Bir yerden sonra serbest piyasa ekonomisinin dışına çıkarak, arkasında kötü niyetlilerin göründüğü bir duruma büründü.
*Aldığımız tedbirler ve geliştirdiğimiz mekanizmalar sayesinde dışardan yapılan Türk ekonomisine yönelik sinsi saldırıların önünü büyük ölçüde kesmiştik.
*Kur korumalı TL mevduatına kısa sürede 78 milyar TL’lik bir geçişin yaşanması vatandaşımızın ekonomi programına olan güvenidir. Bu uygulamayı genişletiyoruz. Ülkemiz ekonomisinin istikrar ve güven içinde büyümesine katkı sağlayacak yeni araçlarla birlikte 2022’de daha güçlendireceğiz.
*Açıkladığımız tedbir paketinin, bizim veya ilgili kurumlarımız tarafından hayata geçilebilecek olanların tamamını uygulamaya soktuk. Döviz ve altın cinsi hesaplardan vadeli TL hesaba dönüştürülen hesaplara stopaj oranı sıfırlandı.
*Temettü gelirlerine uygulanan stopaj oranı yüzde 15’ten yüzde 10’a indirildi. Talep edenler, bankalardaki altın hesaplarında tuttukları birikimleri fiziki altın olarak da alabilecek.
*Kredi garanti fonunun daha aktif ve kapsayıcı şekilde çalıştırılmasıyla ilgili protokol hayata geçiyor. TL için hazine desteğine, imalat ve 1 puanlık indirim yapılmasına, BES’deki devlet katkısını yüzde 30’a çıkarılmasına, gelire endeksli senetlerin ihracatına tüm bunlara yönelik kanun teklifi yarın TBMM’nin huzuruna sunuluyor.
DOĞALGAZ YARDIMI...
*Tedarik zincirindeki aksaklıklar nedeniyle oluşan fiyat farkının incelenmesi için yapılan çalışma Meclis’in gündeminde olacak. Enerji fiyatları hususunda vatandaşı koruyacak bir yol izledik. 2021 yılında vatandaş lehine doğalgazda 80, elektrikte 20 milyar liralık fedakarlık yaptık.
*Vatandaşa verilen kömür yardımının doğalgaz desteği olarak da verilebileceğinin altını çizmek istiyorum.
SALGIN VE YÜZ YÜZE EĞİTİM...
Corona salgını yeni varyantlarla insanlığı tehdit etmeye devam ediyor. Şimdi salgın Omicron varyantı ile kapımıza dayandı. Her ne kadar hastaneye yatış, vefat sayılarımızda endişe edici bir durum gözükmüyorsa da halkımızın tedbiri elden bırakmaması lazım.
*Yerli ve milli aşımız TURKOVAC’ı milletimizin hizmetine sunduğumuz dönemde salgına karşı çok daha etkin ve hızlı korunma araçlarına sahibiz. Temizlik, maske, mesafe üçlüsünden oluşan salgın tedbirlerine riayet hususunda biraz daha sabır, biraz daha dikkat istiyorum.
*TURKOVAC’ın kademe kademe ülke genelinde hizmete sunulduğu dönemde, tereddütlü olan vatandaşlarımızın hızla aşılarını yaptıracaklarını veya tamamlayacaklarına inanıyorum.
*Dünyanın salgında okulların ilk açılması, son kapatılması yerler konusunda mutabık kaldığını görüyoruz. Öğretmenlerimizin en az 2 doz aşı olmaları bugün itibariyle İngiltere, Almanya ve Fransa gibi ülkelerin üzerindedir. Tedbirlere riayet ederek yüz yüze eğitime devam edeceğiz.
ÖĞRETMENLİK MESLEK KANUNU...
*Bilhassa öğretmenlerimizin mesleki gelişmelerine önem veriyoruz. Nitekim geçtiğimiz yıl bakanlığımızın düzenlediği eğitimlere bir önceki yıla göre yüzde 134'lük artışla 2 milyon 773 bin öğretmenimiz katıldı.
*Öğretmen başına 93,4 saatlik eğitimle son 5 yılın en yüksek seviyesini yakaladık. 2022 yılında bu oranı çok daha artıracağız. Uzun yıllardan beri dillendirilen bir özlem olan Öğretmenlik Meslek Kanunu ile ilgili hazırlık 2021 yılının son günü Meclis'e teslim edildi.
*Bu kanun çıktığında Türkiye eğitim-öğretim tarihinde çok büyük bir adım atmış olacağız.
Hem alkollü içecekler hem de sigaranın Özel Tüketim Vergisi'ne (ÖTV) yüzde 47,40 zam yapıldı. Bu artış, sigara ve alkolde olağanüstü fiyat artışına neden olacak...
TÜİK'in enflasyon rakamlarını açıklamasıyla birlikte, sigara ve alkol grubundan alınan özel tüketim vergisindeki artış oranı da belli oldu.
Yıllık üretici enflasyonu rakamlarına göre, hükümet, sigara ve alkol grubundan alınan özel tüketim vergisine (ÖTV) yüzde 47,4 oranında zam yaptı.
ÖTV cetvelindeki değerlere göre biradaki maktu ÖTV tutarı 2,3933 TL’den 3,52 TL’ye, rakıdaki ÖTV 326,99 liradan 481,98 TL’ye çıkartıldı.
Alkol derecesi yüzde 18 ve daha az olan şaraplardaki ÖTV tutarı 92,29 TL’den 140,5 TL’ye, alkol derecesi yüzde 22 ve fazla olanlarda 326,99 TL’den 481,98 TL’ye yükseltildi.
Bir litre rakıda ÖTV tutarı, 326,99 TL’den 481,98 TL’ye yükseldi. Böylece, alkol oranı yüzde 45 olan 100'lük rakıda ÖTV tutarı, 216,89 TL’ye yükseldi.
SİGARADA FİYAT ARTIŞI...
Tütün içeren sigaralardan alınan asgari maktu vergi tutarı 0,4883’den TL’den 0,7197 TL’ye, maktu vergi tutarı ise 0,4851’den 0,7150 TL’ye çıkartıldı. Sigara fiyatlarının bu oranlardan sonra 4 TL ve üzerinde artması bekleniyor.
Tütün içeren purolardan alınan asgari maktu vergi tutarı 0,4386’den TL’den 0,6464 TL’ye, maktu vergi tutarı ise 0,5863’den 0,8642 TL’ye çıkartıldı.
İçki ve sigaranın maktu ÖTV tutarları her 6 ayda bir Yİ-ÜFE oranında artırılıyor. İktidar geçen temmuz ayında oluşan yüzde 22.04’lük zammı enflasyonla mücadele gerekçesiyle uygulamamıştı.
KAYNAK: Ajanslar
Enerji fiyatlarına yapılan zamların ardından ekmeklik buğday ve arpaya da zam geldi. Toprak Mahsulleri Ofisi ekmeklik buğday fiyatına yüzde 23 ve arpa fiyatına ise yüzde 24 zam yapıldığını duyurdu...
Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) piyasayı regüle etmek için sattığı ekmeklik buğday fiyatına yüzde 23 ve arpa fiyatına ise yüzde 24 zam yaptı.
Besici ve yetiştiricilere 2050 TL/Ton'dan satılan arpa fiyatı Ocak ayı itibariyle 2550 TL/Ton'a, un ve bulgur fabrikalarına 2625-2675 TL/Ton'dan satılan ekmeklik buğday fiyatı ise 3225 – 3275 TL/Ton'a çıkarıldı.
"HAM MADDE FİYATLARI ARTTI"...
2022'nin ocak ayı için 1 milyon 220 bin ton hububatı satışa açtığını açıklayan TMO, "Artan hammadde fiyatlarının et, süt ve yem üreticilerimizin maliyetleri üzerindeki olumsuz etkisini hafifletmek üzere temmuz ayından itibaren 'Yem Regülasyon Çalışması' kapsamında satışlara başlanmış, eylül ayı itibariyle de 'Un Regülasyon Çalışması' kapsamında un sektörüne yönelik ekmeklik buğday satışlarına başlanmıştır. 2022 yılı ocak ayında da hububat ve bakliyat satışlarına devam edilecek olup bu kapsamda; kuruluşumuzca arpa satışlarımız 2 bin 550 TL/ton fiyatla peşin bedel mukabili olarak besici ve yetiştiricilerimize, ekmeklik buğday satışlarımız 3 bin 275-3 bin 225 TL/ton fiyatla peşin bedel mukabili olarak un fabrikalarına ve bulgur fabrikalarına, makarnalık buğday satışlarımız 3 bin 950-3 bin 900 TL/ton fiyatla peşin bedel mukabili olarak bulgur fabrikalarına, mısır satışlarımız 2 bin 950 TL/ton fiyatla peşin bedel mukabili olarak kanatlı hayvan besici yetiştiricilerine (beyaz et, yumurta vs.) ve büyükbaş yetiştiricilerine (24 aydan büyük dişi büyükbaş) yönelik yapılacaktır" açıklaması yaptı.
İç ve dış piyasaların dikkatle ve güncel olarak takip edildiğini açıklayan TMO, ürün arzının kesintisiz devam etmesi için stokların takviye edildiğini ve gerekli planlamanın yapılmış olduğunu duyurdu.
KAYNAK: Ajanslar
Çeyrek bilete isabet eden büyük ikramiye İzmir’e çıktı...
Büyük ikramiye isabet eden piyango biletini satan bayii konuştu
Milli Piyango Yılbaşı Özel Çekilişi'nde, büyük ikramiyenin isabet ettiği çeyrek bileti satan ve 30 milyon TL'lik ikramiye kazandıran İzmir'in Konak ilçesindeki şans oyunları bayisi Vedat Yiğit, talihliyi kendisini de merak ettiğini belirtti. Yiğit, 2020'de de büyük ikramiye çıkan biletin kendisi tarafından satıldığını söyledi.
Heyecanla beklenen Milli Piyango Yılbaşı Özel Çekilişi’nde, 120 milyon TL’lik büyük ikramiye, 9876066 numaralı çeyrek bilete çıktı.
Bilet sahibi, 30 milyon TL’lik ikramiyenin sahibi olurken, çeyrek bileti satan bayiinin sahibi Vedat Yiğit, 2020’de de 20 milyon TL’lik büyük ikramiyenin isabet ettiği biletin kendisi tarafından satıldığını söyledi.
‘KENDİME ÇIKMIŞ GİBİ SEVİNİYORUM’...
Yiğit, 25 yıldır şans oyunları satışıyla uğraştığını belirterek, “Ekmeğimi bu işten kazanıyorum. Bu defa da nasip banaymış, büyük ikramiye isabet eden bilet benim bayimden satıldı. Çok sevindim. Çıkan kişiyi şu ana kadar biz de öğrenemedik. Biz de merak ediyoruz. Talihlinin ikramiyesini, yeni yılda sağlık ve sıhhatle, iyi ve güzel günlerde harcamasını dilerim. İnsanlara, topluma faydalı yaşamasını isterim. Benim sattığım biletlere büyük ikramiye çıkınca, kendime çıkmış gibi seviniyorum. Kendim de devamlı bilet alıyorum. Ancak, kendimden önce hep müşterilerimin biletlerine ikramiye çıkmış mı çıkmamış mı diye bakıyorum” dedi.
AMACIM SAYISAL VE SÜPER LOTO’DA BÜYÜK İKRAMİYE ÇIKAN KUPONU SATMAK...
Büyük ikramiyenin İzmir’e çıkmasının kentte şans oyunları ile uğraşan tüm esnaf için sevinç kaynağı olduğunu belirten Yiğit, “Çünkü, bu piyango bileti satışlarında artışa neden olacaktır. İstanbul’da nasıl Nimet Abla varsa İzmir’de de bir Vedat Ağabey çıksın piyasaya. İnsanlar şansını denesin, en azından herkes bir bilet alırsa şansını denemiş olur. Şimdi Milli Piyango’nun bir sloganı oldu, ‘Ya bu bayiden çıkarsa’ diye. Artık çıkarsa değil, çıktı. Benim bayimden çıktı. Bu slogan, güzel bir slogan. Biz de bunu sloganı burada devam ettireceğiz. Bundan sonraki hedefim ve beklentim artık Sayısal Loto ve Süper Loto’nun da bayimde oynanan kupona çıkması” diye konuştu.
KAYNAK: Ajanslar
2022 yılına zamlarla girdik...
--Benzin,
--LPG,
--Motorin,
--Elektrik,
--Doğal gaz,
--Avrasya Tüneli,
--İstanbul'daki iki köprünün gidiş geliş ücretlerine zam geldi.
Yeni yılın ilk dakikalarında zam haberleri üst üste gelmeye başladı. Elektrik, doğal gaz, benzin gibi birçok kaleme ciddi oranda zam geldi.
BENZİN, LPG VE MOTORİNE ZAM...
EPGİS'ten alınan bilgiye göre; Ankara'da ortalama 12,37 liradan satılan benzinin litre fiyatı 12,98 lira olacak. Benzinin litresi İstanbul'da 12,31 liradan 12,92 liraya, İzmir'de 12,39 liradan 13 liraya çıkacak.
Ankara'da ortalama 11,51 liradan satılan motorinin litre fiyatı 12,80 lira olacak. Motorinin litresi İstanbul'da 11,45 liradan 12,74 liraya, İzmir'de 11,53 liradan 12,82 liraya çıkacak.
LPG'nin litre fiyatı da Ankara'da ortalama 8,02 liradan 8,80 liraya, İstanbul'da ortalama 7,98 liradan 8,76 liraya ve İzmir'de 7,86 liradan 8,64 liraya yükselecek.
ELEKTRİĞE ZAM...
Elektrikte tüm tüketici grupları için vergi ve fonlar dahil olmak üzere yüzde 52 ile yüzde 130 arasında değişen oranlarda artışa gidildi. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun (EPDK) konuya ilişkin kurul kararı Resmi Gazete’nin mükerrer sayısında yayımlandı.
DOĞAL GAZA YÜZDE 25 ZAM...
BOTAŞ konutlarda kullanılan doğal gaza yüzde 25 zam geldiğini duyurdu. Elektrik üretim santrallerinin kullandığı doğal gazın satış fiyatı yüzde 15, sanayi kullanılan doğal gazın fiyatı ise yüzde 50 arttı.
AVRASYA TÜNELİ GEÇİŞLERİNE ZAM...
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Avrasya tüneli geçiş ücretlerine yapılan yeni yıl zammını açıkladı. Bakanlık'tan yapılan açıklamada, "Avrasya Tüneli’nde otomobil geçiş ücreti 05:00 24:00 saatleri arasında tek yönde 53 TL, 00:00 – 05:00 saatleri arasında yüzde 50 indirimli olarak 26,50 TL olarak belirlenmiştir." ifadelerine yer verildi.
Avrasya Tüneli'nde 1 Ocak 2022 saat 00.00'dan itibaren gece tarifesinde yüzde 50 indirim yapılırken daha önce tek yönlü olarak ücret alınan Boğaz köprülerinde de köprü geçiş ücretleri iki eşit parçaya bölünecek ve iki yönlü olarak alınacak.
KÖPRÜ GEÇİŞ ÜCRETLERİNE ZAM...
“15 Temmuz Şehitler ve Fatih Sultan Mehmet Köprülerinde uygulanan tek yönlü ücretlendirme, 1 Ocak 2022 tarihinden itibaren köprü geçiş ücretleri iki eşit parçaya bölünerek iki yönlü olarak değiştirilmiştir. Boğaz Köprülerinde tek yön otomobil geçiş ücreti 8,25 TL olarak belirlenmiştir” denildi.
Geçtiğimiz yılbaşında 15 Temmuz Şehitler ve Fatih Sultan Mehmet Köprüleri geçiş ücreti tarifeleri yüzde 26 zamlanmış ve otomobillerin geçiş ücreti 10.5 liradan 13.25 liraya yükseltilmişti. 2022 yılı itibariyle, geçiş ücreti tek yön yerine çift yönlü olacak ve araç sahipleri toplam 16.50 lira ödeyecek.
Akaryakıt, elektrik, doğal gaz ve köprü geçiş ücretlerine arka arkaya zam gelmesinden sonra trafik sigortası tavan primi ücretinde de artışa gidildi...
Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu (SEDDK), Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasında Tarife Uygulama Esasları Hakkında Yönetmelikte değişikliğe gitti.
TAVAN PRİM ÜCRETİNE YÜZDE 20 ZAM GELDİ...
Dünkü Resmi Gazete'nin mükerrer sayısında yapılan değişiklikle birlikte, zorunlu trafik sigortasında tavan prim 1 Şubat 2022'den itibaren yüzde 20 oranında artırıldı. Dünya'dan Selçuk Altun'un haberine göre, bununla birlikte yine aynı tarihte geçerli olmak üzere aylık tavan artışların yüzde 1,5 olarak uygulanacağı kararı verildi. Bu oran daha önce yüzde 1.25'ti.
ARAÇLARIN YAKIT VE EMİSYON DURUMUNA GÖRE YÜZDE 10 İNDİRİM YAPILABİLECEK...
Trafik sigorta poliçesinin iptali durumunda ise, sigorta şirketine tahakkuk eden primin 40 TL'den az olamayacağı, bu primin 32 TL'sinin acente komisyonu olarak tahakkuk ettirileceği hüküm altına alındı. Ayrıca, yönetmeliğe eklenen bir ek madde ile SEDDK'nın araçların yakıt cinsine ve emisyon değerlerine göre prim indirim ve artırım oranlarına ek olarak yüzde 10'a kadar indirim veya artırım uygulamaları getirebileceği karara bağlandı.
Düzenlemenin sigorta şirketleri için ciddi zararlar yazılan trafik sigortası tarafında "kurtarıcı olduğu" değerlendiriliyor. Sigorta şirketleri, maliyetlerin çok arttığını, devletin belirlediği fiyat artış oranının yetersiz kaldığını ve prim artışının kaçınılmaz hale geldiğini dile getiriyordu.
TAVAN FİYAT UYGULAMASI VAR...
2017 yılından itibaren trafik sigortasında azami fiyat (tavan fiyat) uygulamasına geçildi ve il il, hem araç gruplarına hem de sürücülerin hasar geçmişine göre sigorta primlerini Hazine ve Maliye Bakanlığı belirlemeye başladı.
Sigortacılar, kamunun belirlediği fiyatın üzerine çıkamıyor ama isterlerse altına inebiliyorlar. Sigorta şirketlerinin trafik sigortasına uygulayacakları fiyat artışlarını da Hazine ve Maliye Bakanlığı belirliyor.
KAYNAK: Ajanslar
e-Devlet Kapısı'nda kullanıma sunulan yeni hizmetle vatandaşlar, kimlik numaralarına kısıt koyarak, iradeleri dışında şirket ortağı/yetkilisi olmasını artık engelleyebilecek...
Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanı Ali Taha Koç, e-Devlet Kapısı'nın kullanımının her geçen yıl daha da arttığını, 2021 yılında 3 milyarın üzerinde sisteme giriş yapıldığını söyledi.
e-Devlet Kapısı'nın hizmet kalitesini hem niteliksel hem de niceliksel olarak geliştirmek için herkesin var gücüyle çalıştığını belirten Koç, buradaki kayıtlı kullanıcı sayısının 57 milyon 650 bin 254’e ulaştığını, mobil hizmet sayısının ise 3 bin 330 olduğunu bildirdi.
YENİ HİZMET DEVREDE...
Koç, e-Devlet Kapısı'nda hizmetlerin her geçen gün arttığına dikkati çekerek, ticaret sicili işlemlerinin elektronik ortamda Merkezi Sicil Kayıt Sistemi (MERSİS) üzerinden gerçekleştirildiğine dikkati çekti. MERSİS üzerinden başlatılan uygulama kapsamında, şirket/işletme kuruluş veya değişiklik başvurularında ortak/yetkili olacak kişinin bilgilerinin kimlik numarası ile sorgulandığını ve sisteme eklendiğini anlatan Koç, vatandaşların hayatını kolaylaştıracak yeni bir hizmetin daha uygulamaya girdiğini dile getirdi.
Koç, şöyle konuştu:
“Bugüne kadar vatandaşlarımız çalıntı, sahte kimlik ve benzeri durumlarda kişilerin iradeleri dışında şirket veya ticari işletmelere ortak/yetkili olarak eklenmelerinin engellenmesi için ticaret sicili müdürlüklerine başvurmakta ve müdürlüklerce MERSİS'teki kimlik numaraları üzerine kısıt konulmaktaydı. e-Devlet Kapısı üzerinden vatandaşlarımıza sunulan yeni hizmetimiz olan 'Şirket veya Ticari İşletmelerde Ortak / Yetkili Olunmasının Engellenmesine Yönelik Kısıtlama İşlemleri' sayesinde kişiler e-Devlet Kapısı üzerinden kimlik numaraları üzerine kısıt koyarak şirket ortağı/işletme sahibi veya bir şirket veya işletmede yetkili olarak eklenmesini engelleyebilecekler.”
KONULAN KISIT DA KALDIRILABİLİYOR...
Fiziki olarak ticaret sicili müdürlüklerine başvurulması suretiyle işleme alınan bu taleplerin artık e-Devlet Kapısı üzerinden anlık olarak gerçekleştirebileceğine işaret eden Koç, daha önce kimlik numarası üzerine kısıt konulan kişilerin bir şirkette/işletmede ortak ya da yetkili olmak istemeleri durumunda aynı hizmeti kullanarak konulan kısıdı da kaldırabileceklerini kaydetti.
KAYNAK: Ajanslar
Türk Hava Yolları ve Lufthansa’nın ortak kuruluşu SunExpress, ‘Mutluluğa Biletiniz’ sloganı ile ön plana çıkan imaj kampanya karakterlerinden oluşan bir tasarım ile Boeing 737-800 uçağına özel giydirme yaptı. Aralık sonu itibarıyla pek çok destinasyonda hizmet verecek olan özel giydirmeli SunExpress uçağı, tatil temasını vurgulayan özel figür ve karakterleri ile dikkat çekiyor.
SunExpress, bu özel giydirme ile müşterilerine, çalışanlarına, ortaklarına ve tüm paydaşlarına pandemi nedeniyle zorlu geçen bir yılın ardından seyahat etmenin, kavuşmanın ve keşfetmenin verdiği mutluluk ve neşeyi yansıtarak seyahat etmeyi daha keyifli hale getirmeyi amaçladığını duyurdu.
Daha önce pek çok kez tüm dünyada hem çocukların hem yetişkinlerin beğenisini kazanan film karakterleri ile uçaklarına özel giydirme yapan havayolu, 30. kuruluş yıldönümünü kutlamak ve 2019 Aspendos Yılı kapsamında yapılan tanıtım çalışmalarına destek vermek amacı ile de uçaklarına özel giydirme yapmıştı.
HABER: Mertcan YILMAZ
Aksaray'ın Ortaköy ilçesindeki Şehit Salih Aksu Ortaokulu'nun koridorunda meydana gelen olay, Türkiye genelinde büyük infial yarattı. Matematik öğretmeni Ali Rıza Y., 14 Aralık günü bir öğrencisi 'Hocam, T.K. size küfretti' deyince sınıftaki T.K.'yi koridora çıkardı. Erkek öğrenci T.K.'ye neden küfrettiğini soran Ali Rıza Y., onu defalarca tokatlayıp, boğazını sıktı. Gürültüleri duyup, sınıftan çıkan teknoloji ve tasarım öğretmeni Gülcan Ünlü, burnu kanayan T.K.'yi meslektaşının elinden aldı. Olay anı güvenlik kamerasına yansırken, T.K. de yaşadıklarını babası Duran K.'ye anlattı. Oğlunu hastaneye götüren Duran K., 10 günlük rapor alıp, savcılığa suç duyurusunda bulundu. Ayrıca İl Milli Eğitim Müdürlüğü, görevden uzaklaştırdığı Ali Rıza Y. hakkında idari soruşturma başlattı. KAYNAK: Ajanslar
İzmir’de, uyuşturucu madde imal ve ticareti yapan şahıslara yönelik gerçekleştirilen operasyonda, adliyeye sevk edilen 163 şüpheliden 116'sının tutuklandığı, 37'sinin adli kontrol şartıyla serbest bırakıldığı, 8'inin de savcılık talimatıyla serbest bırakıldığı öğrenildi...
Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü koordinesinde, 21 Aralık tarihinde uyuşturucu madde imal ve ticareti yapan şahıslara yönelik şafak baskınıyla operasyon düzenledi. Film sahnelerini aratmayan operasyonda 2 polis helikopteri, 3 drone, Özel Harekat ve Çevik Kuvvet polisleri, 8 narkotik dedektör köpek ve yaklaşık 2 bin personel görev aldı. İzmir geneli, Aydın ve Balıkesir illerinde 160 adreste eş zamanlı gerçekleştirilen operasyona, 10 Kasım 2021 günü Balıkesir Edremit Narkotik Grup Amirliğinde görevli iken uyuşturucu satıcıları ile çıkan çatışma esnasında şehit düşen Polis Memuru Abdülkadir Güngör’ün ismi verildi. Operasyonda, çok sayıda uyuşturucu madde ele geçirilirken, olayla ilgili gözaltı sayısı ise 163’e yükseldi. Emniyetteki işlemleri tamamlanan şüpheliler, yoğun güvenlik önlemleri altında adliyeye sevk edildi.
116 TUTUKLAMA...
Adliyeye sevk edilen 163 şüpheliden 116’sı tutuklanırken, 37 şüpheli adli kontrol şartıyla, 8 şüpheli de savcılık talimatıyla serbest bırakıldı. 2 şüpheli ise ev hapsi ile cezalandırıldı.
KAYNAK: Ajanslar
Habertürk yazarı Muharrem Sarıkaya, kamera önünde çalışanı tokatladı...
Habertürk yazarı Muharrem Sarıkaya'nın, yayın sırasında ses kontrolü yapan kişiye tokat attığı ortaya çıktı.
Habertürk yazarı Muharrem Sarıkaya'nın "Gün Başlıyor" adlı programda İhlas Haber Ajansı Gaziantep Muhabiri Ahmet Demir olduğu söylenen kişiye yayın sırasında tokat attığı ortaya çıktı.
Twitter hesabından bir video paylaşan gazeteci Talat Atilla, 17 Aralık'ta AKP'li Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Başkanı Fatma Şahin'in konuk olduğu Habertürk yayında yaşananları aktardı.
Paylaşılan videoda Sarıkaya'nın yayın konuğu Şahin ile konuştuğu bu sırada yanına gelen bir kişinin kulaklık ile ses bağlantısını kontrol ettiği görüldü. O anlarda Sarıkaya'nın bir anda sinirlenip yanındaki kişiye tokat attığı kameraya yansıdı.
KAYNAK: Ajanslar
Kars'ın Sarıkamış ilçesinde yolcu otobüsünün devrilmesi sonucu meydana gelen kazada 6 kişi öldü, çok sayıda kişi yaralandı...
Bu akşam saatlerinde meydana gelen kaza, Kars'ın Sarıkamış ilçesi Mecitli köyü yakınlarında meydana geldi.
Edinilen bilgiye göre, 34 DMZ 566 plakalı yolcu otobüsü yolda buzlanma nedeniyle sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu devrildi. Durumun bildirilmesi üzerine olay yerine çok sayıda 112 Acil Sağlık, AFAD, jandarma ve itfaiye ekipleri sevk edildi.
Sağlık ekiplerinin kontrollerinde ilk belirlemelere göre 6 kişinin kazada hayatını kaybettiği ve çok sayıda kişinin yaralandığı aktarıldı. Yaralılar ekiplerin yaptığı ilk müdahalelerin ardından hastanelere sevk ediliyor.
KAYNAK: Ajanslar
Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu Yönetim Kurulu, ekonomideki son gelişmelerin medya sektörüne olumsuz etkilerini değerlendirdi...
Konuyla ilgili yapılan yazılı açıklamada asgari ücrette sağlanan artışın medya sektöründe çalışan basın mensupları adına memnuniyet verici olduğunun altı çizildi ve “Benzer iyileştirmenin basın işletmeleri için sağlanmaması halinde bu artış sektör için anlamını yitirecektir. Aksi halde basın mensuplarının çalışacak kurum bulamama tehlikesi ile karşı karşıya kalması söz konusu olacaktır” denildi. .TGK Yönetim Kurulu açıklamasında şu görüşlere yer verildi:“Gazete maliyetlerini oluşturan kâğıt, kalıp ve mürekkep başta olmak üzere tüm malzemelerin döviz cinsinden fiyatları artarken Dolar sadece bir yılda yüzde 100’den fazla arttı. Bunun yanı sıra, medya kuruluşlarının girdileri de Dolar bazında yüzde 50'ye varan oranlarda yükseldi ve toplam artış yüzde 200'lere ulaştı. Sektörümüzde artık bıçak kemiğe dayandı. Gerekli destekler sağlanmaz ve BİK ilan bedelleri bir an önce arttırılmazsa, 2022 yılında geçerli olacak asgari ücretteki artışın da etkisiyle yüzlerce yerel medya kuruluşu kapanacak, binlerce medya çalışanı işsiz kalacaktır.”Açıklamada alınması gereken önlemler şöyle sıralandı:
"1) Basın İlan Kurumu resmi ilanları yerel gazeteler için yaşamsal önem taşıyor. Ancak, Hükümet kanadının 12 temsilcisi atanmadığından, Kasım 2021 tarihi itibariyle Basın İlan Kurumu Genel Kurulu yaklaşık bir yıldır toplanamıyor. Genel Kurul en kısa sürede toplanmalıdır. Genel kurulun toplanamaması halinde de, hak kaybı yaşanmaması için yeni fiyat tarifesini BİK yönetim kurulu belirlemeli ve Cumhurbaşkanlığına sunmalıdır.
Artış kararı verilirken, dolar artışı ve enflasyon oranı dikkate alınarak fiyat yükseltilmeli, yeni fiyatlar 1 Ocak itibariyle uygulanmalıdır. Bu konuda önerimiz, resmi ilan fiyat tarifesi sütun santim fiyatının satış sayısı 50 binin altındaki gazeteler için en az 35 TL olmalı, satışı 50 binin üzerinde olan gazeteler için de bunun paralelinde fiyat belirlenmelidir.
2) Acil önlemler kapsamında başta gazete kâğıdı olmak üzere sektörde kullanılan tüm sarf malzemelerinde KDV sıfırlanmalı, uzun vadede Türkiye kâğıtta dışa bağımlılıktan kurtulmalı ve SEKA gibi kâğıt fabrikaları yeniden kurulmalıdır.
3) Medya sektöründe faaliyet gösteren gazete, televizyon, radyo ve kurumsal internet haber siteleri için kamu bankalarınca “kredi” sağlanmalıdır. Ayrıca KOSGEB, İŞKUR veya Hazine tarafından zor durumdaki medya kuruluşlarına hibe verilmelidir.
4) Medya kuruluşlarının birikmiş SGK ile diğer vergilerinde indirim yapılmalı, indirim sonrası hesaplanacak borç taksitlendirilmelidir.
5) Yargı Paketi kapsamında TBMM’de yapılan değişiklik geri alınmalı, icra ve iflas ilanlarının eskiden olduğu gibi tam kapsamlı yayınlanması ve icra müdürlerinin keyfiyetine bırakılmaması için Adalet Bakanlığınca genelge yayınlanmalı ve ardından yasal düzenleme yapılmalıdır. Bu düzenleme ile Kamu İhale Mevzuatı’nda olduğu gibi eşik değerler sistemi getirilerek, bu alandaki gri alanlar ortadan kaldırılmalı, icralık vatandaş ile gazetelerin ortak menfaatine bir sistem hayata geçirilmelidir.
6) Televizyon kuruluşlarından alınan uydu bedellerinde indirim yapılarak TL’ye çevrilmeli, taksitlendirilmeli, RTÜK payları düşürülerek, bir süre alınmamalıdır. Zorunlu yayınlanan kamu spotları ücretlendirilmelidir.
7) Yerel basın kuruluşları, belediyeler ve kamu kurumları tarafından ilan ve reklamlarla desteklenmeli; THY, Vakıfbank, Ziraat Bankası, Halkbank ve kamu ilanları yerel medyaya yönlendirilmeli, ayrıca bakanlıklar ücretli Kamu Spotu ve zorunlu yayın desteği vermeli. Bu kapsamda, yerel yönetimlerin meclis tutanaklarının tüm il ve ilçelerde yerel gazetelerde yayınlanması sağlanmalıdır.
8) Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nde yer alan tasarruf tedbirleri kapsamında kamu kurumlarına getirilen yerel basına abone olunmama uygulamasına son verilmeli, reklam ve ilan verme kısıtlaması kaldırılmalıdır.
9) Ülkemizde faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarının ve meslek örgütlerinin Genel Kurul ilanları ile Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu’nun çağrı ilanları, eskisi gibi zorunlu olarak yerel gazetelerde yayınlanmalıdır.
10) Tüm RTÜK ödemeleri en az bir yıl ötelenmeli, mevcut borçların faizleri sıfırlanarak 72 aya varan vade ile yapılandırılmalıdır.
11) Gazete, radyo-televizyonlar ya da dijital mecra ayırımı yapılmaksızın tüm medya sektörünün sarf malzemelerinde KDV sıfırlanmalıdır.
12) Gazete, radyo-televizyonlar ya da dijital mecra ayırımı yapılmaksızın tüm medya sektörüne indirimli enerji desteği sağlanmalıdır.
13) Gazeteler, radyo-televizyonlar ile internet sitelerinin düzenleme, denetleme ve destekleme esasına göre ele alındığı bir sistem oluşturulmalı, İlan Kurumu tesis edilmeli, Hazine, KOSGEB, İŞKUR ve Kalkınma Ajansı Destekleri 17. Madde uyarınca ele alınmalıdır.
HABER: İbrahim AKDAĞ
Milli savunma sanayisinin kritik şirketi ASELSAN'ın, Türk Marka ve Patent Kurumu’na başvurarak “aselsan QATAR” markasını tescil ettirdiği ortaya çıktı.
CHP’li vekil Mahmut Tanal, konuya ilişkin Meclis’e Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdi. Tanal, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın cevaplandırması istemiyle TBMM Başkanlığı’na sunduğu soru önergesinde, ASELSAN’ın marka başvuru ve tescili hakkında bilgi talep etti.
Tanal önergesinde, ASELSAN’ın Katar Devleti’nde faaliyet gösterebilmek amacıyla Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan marka tescil ettirdiği iddialarının doğru olup olmadığını sordu. Önergede, ASELSAN tarafından Katar’da faaliyet göstermek üzere kurulmuş ya da ASELSAN’ın ortak hisseye sahip olduğu ayrı bir tüzel kişiliğe sahip şirketlerin bulunup bulunmadığını soran Tanal, devamında “Şayet bulunmakta ise söz konusu şirketin/şirketlerin unvanı nedir? Hangi faaliyetlerin gösterilmesi amacıyla kurulmuştur? İlgili şirket/şirketlerde ASELSAN’ın sahip olduğu şirket hisse oranı kaçtır?” sorularını yöneltti.
CHP’li vekil önergede, ASELSAN’ın iddia olunduğu üzere Katar Devleti’nde faaliyet göstermeyi planladığı ve marka tescil ettirdiği bir şirket var ise faaliyet konusunun ne olacağını sorarak, şöyle devam etti:
Önergede savunma sanayinin, savunma sanayi bünyesindeki şirketlerin ve bu şirketlerce üretilen ürünlerin güvenliği ve gizliliği, ticari sırların güvenliğinin sağlanması konusundaki endişelerini dile getiren CHP’li Mahmut Tanal, Bakan Hulusi Akar'a şu soruları yöneltti:
“Katar Devleti’nde savunma sanayisi ürünlerinin AR-GE çalışmaları ve üretimi yapılacak ise söz konusu ürünlerin ve çalışmaların denetimi nasıl yapılacaktır? Bahsi geçen ürünlerin üretimi ve çalışmalarının denetimine ilişkin Katar Devleti ile bir anlaşma yapılmış mıdır? Şayet yapılmışsa nasıl bir anlaşma yapılmıştır?
Aselsan’ın Katar Devleti’nde faaliyet göstermeyi planladığı şirkete savunma sanayisine ait ürünlerin ihracatının yapılması, AR-GE çalışmalarının yapılması ve ürünlerin üretilmesine izin verilmesi savunma sanayimizin gizliliğinin tehlikeye atılması anlamına gelmiyor mu? Gizlilik ve ticari sırlarımızın güvenliğinin sağlanması için Bakanlığınızca bir önlem alınmış mıdır? Şayet alınmışsa nasıl bir önlem alınmıştır?”
KAYNAK: Ajanslar
Azerbaycan-Ermenistan savaşında şehit olan 12 Azerbaycan vatandaşının çocuğu, Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde Antalya’ya geldi...
Şehit çocukları ve öğretmenleri Başkan Vekili Deniz Filiz’le görüştü.
Kardeş ülke Azerbaycan’ın geçen yıl Ermenistan ile yaptığı savaştaki şehitlerinin çocuklarından 12’si 4 öğretmeniyle Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin misafiri olarak Antalya’ya geldi. Belediyeyi ziyaret eden şehit çocukları ve öğretmenleri, Başkan Vekili Deniz Filiz ve Genel Sekreter Yardımcısı Durmuş Ali Arslan ile görüştü. Çocuklar, Antalya’da misafir edildikleri için teşekkür ederek, Türkiye ve Azerbaycan’ın kardeşliğini anlatan şiirler okudu.
ÇOCUKLAR BABALARININ ELLERİNİ ÖPSÜN...
Başkan Vekili Deniz Filiz, şehit çocuklarına çeşitli hediyeler vererek ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Filiz, “Kardeş Azerbaycan’dan gelen şehit çocukları ile bir aradayız. Başkanımız Muhittin Böcek adına bu misafirliği yürütüyoruz. Umarım çocuklar artık hep babalarının ellerini öperler, mezar taşlarını değil. Hepsi için her zaman her türlü desteği ve yardımı yapmaya hazırız” diye konuştu.
TEKLİF AZERBAYCAN’DAN GELDİ...
Kardeş ülke Azerbaycan’ın geçtiğimiz yıl Ermenistan’a karşı çetin bir savaş verdiğini söyleyen Genel Sekreter Yardımcısı Durmuş Ali Arslan, “Bu savaşta 3 bin kardeşimiz şehit oldu. Azerbaycan Milli Eğitim Bakanlığı’ndan belediyemize şehit çocuklarımızın Antalya’da vakit geçirmesi, buradaki çocuklarla kardeşliklerini pekiştirmesi için bir proje teklifi gelmişti. Azerbaycan Kültür Derneği de bu ziyaretin parçası olmak istedi. Başkanımız Muhittin Böcek bunu memnuniyetle kabul etti” dedi.
BAŞKAN BÖCEK’E TEŞEKKÜR...
Çocukların öğretmenlerinden Sevda Celilova, Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin daveti ile Antalya’ya geldiklerini belirterek, “Azerbaycan’da savaşta şehit olan babaların evlatları ile Antalya’dayız. Azerbaycan ve Türkiye devletleri arasında dostluk ve kardeşlik bu şehit evlatları bugün buradalar. Bu davet için Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı’na ve Demre Belediye Başkanı’na çok teşekkür ediyoruz” ifadelerini kullandı. Kardeş ülke çocukları, Demre ve Antalya’nın tarihi ve turistik yerlerini gezecek.
HABER: Mertcan YILMAZ
Türk Hava Kurumu Kayyum Heyeti Başkanlığı görevine Alanyalı İçişleri Bakanlığı Mülkiye Başmüfettişi Ali Yüksel getirildi...
TÜRK Hava Kurumu Kayyum Heyeti Başkanı Cenap Aşcı'nın istifası kabul edildi. Mahkeme, Aşçı'dan boşalan yere Alanyalı Ali Yüksel'in getirilmesine karar verdi.
Ankara 9. Sulh Hukuk Mahkemesi, Türk Hava Kurumu (THK) kayyum heyetinde Cenap Aşçı'dan boşalan yere Ali Yüksel'in getirilmesine hükmetti.
THK Kayyum Heyeti Başkanı Cenap Aşçı'nın istifasının kabulüne ve görevden alınmasına karar veren mahkeme, İçişleri Bakanlığı Mülkiye Başmüfettişi Ali Yüksel'in THK kayyum heyetinde yer almasına hükmetti.
Yüksel'in mahkeme huzurunda yemin ederek göreve başlayacağı öğrenildi. Yüksel'in göreve başlamasıyla kayyum heyeti toplanarak aralarında bir başkan seçecek.
THK Başkanlığına 2019'da kayyum olarak atanan heyette yer alan Cenap Aşçı, bir süre önce Ankara 9. Sulh Hukuk Mahkemesine istifa dilekçesi vermişti.
Alanyalı olan Ali Yüksel, Alanya Belediye Başkan Yardımcısı Nazmi Yüksel'in amcasının oğlu, Alanya Muhtarlar Odası Başkanı Hasan Yüksel'in ise kardeşi.
Döviz kurlarındaki artışa bağlı olarak girdi fiyatlarındaki artış nedeniyle İstanbul’da büyük marketlerde ekmek 3 liraya, bazı semt bakkallarında ise 3,5 liraya çıktı. Ekmeği daha uyguna almak isteyen vatandaşlar ise İstanbul Halk Ekmek'i (İHE) tercih ediyor. İstanbul Bağcılar'da yağmurun altında ucuz ekmek almak için saatlerce bekleyen vatandaşlar zamma isyan etti.
"HAKKIMI HELAL ETMİYORUM"...
Halk Ekmek kuyruğunda beklerken gözyaşlarını tutamayan yaşlı vatandaş, "Bizi bu duruma düşürenlere hakkımı helal etmiyorum. Millet rezil oldu. Tartışsınlar (Meclis) orada bakalım ne olacak?" diye konuştu.
"BİZ İNSAN GİBİ YAŞAMAK İSTİYORUZ"...
Ekmek kuyruğundaki başka bir vatandaş, "Cumhurbaşkanı'nın damadı doların bu paraya geleceğini söylüyormuş o zamanlar “5 liraya, 6 liraya alacaksınız 10, 15 liraya satacaksınız” diyordu. Demek ki bugünleri görüyorlarmış. Memleketi bu duruma getirenler utansın. Millet bak kuyrukta bir ekmek alamıyor, bekliyor saatlerce ondan sonra orada oturup konuşuyorlar. Biz insan gibi yaşamak istiyoruz. Bakın bu kadar insan burada neden bu havada böyle beklesin. Millet bunu hak ediyor. Az kaldı ne diyelim" dedi.
"DEVLETİMİZ UTANSIN"...
Halk ekmek kuyruğunda ucuz ekmek bekleyen bir kadın vatandaş ise durumu “Bir şey demiyorum yavrum ne diyeyim ki diyecek bir şey yok. Devletimiz utansın başka bir şey demiyorum” sözleriyle değerlendirdi.
"YUTKUNUYORUZ AMA BU KADAR İNSANIN AHI VAR"...
Ucuz olduğu için halk ekmeği tercih ettiklerini belirten bir vatandaş da şunları söyledi:
"Keşke arzu ediyoruz ki her şey bunun gibi olsa. Enflasyon nereye vardı? Belki aksedilmiyor ama enflasyon aldı başını gidiyor. Bir teneke yağ 150-200 lira. Eee nasıl geçineceğiz? Maaşlara iki kuruş zaman, ama zamlar... Hani bir deyim var ya 'Kaşıkla verip kepçe ile geri almak' gibi. Biz onu yaşıyoruz şu anda. Sonra da böyle kuyruklar oluşuyor işte. Bunun vebalini kim ödeyecek? Kim verecek bunun hesabını? Yutkunuyoruz ama bu kadar insanın ahı var. Bunu kim düzeltecek, kim yapacak? Müslüman bir ülkedeyiz ama bunları yaşıyoruz. Bir aldığımızı ertesi gün gidip alamıyoruz. Var mı böyle bir dünya ya?”
"GİTSİN DEVLET BÜYÜKLERİMİZ GEÇİNSİN O MAAŞLA"...
Hayat pahalılığından söz etmeye bile korkar hale geldiklerini anlatan bir vatandaş, "Böyle olmaz. Her şeye zam. Artık korkuyoruz. Çıkıp konuşalım. Maaşlara zam yok. Gitsin devlet büyüklerimiz geçinsin o maaşla" dedi.
Öte yandan, yağmur altında uzayan kuyrukta da giderek sinirler gerildi. Vatandaşların alım gücünün düşmesi, ekonomik zorluklarla ilgili sözlerine bir kişinin "şükredelim halimize" çıkışı tepkilere yol açtı. Vatandaşlar uzun süre tartıştı.
KAYNAK: Ajanslar
Ankara'da uyuşturucu tacirlerine yönelik düzenlenen operasyonda 363 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınan zanlılardan 4'ü tutuklandı...
Ankara Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerinin il genelinde gerçekleştirdiği uyuşturucu operasyonlarında yakalanarak gözaltına alınan 363 kişiden 4'ü tutuklandı.
ÇOK SAYIDA UYUŞTURUCU ELE GEÇİRİLDİ...
Operasyonlarda ;
--3.6 kilogram metamfetamin,
--2.1 kilogram esrar,
--300 gram eroin,
--2 bin 300 adet ecstasy,
--36 bin 800 adet sentetik ecza malzemesi ele geçirildi.
KAYNAK: Ajanslar
Irak kuzeyinde Pençe-Yıldırım operasyon bölgesinde üç askerimiz şehit oldu, yedi askerimiz yaralandı. Hedefler vurulurken, altı terörist etkisiz hale getirildi...
Milli Savunma Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada şöyle denildi:
– Irak kuzeyi Pençe-Yıldırım operasyon bölgesinde, 09 Aralık 2021 tarihinde, teröristler tarafından yapılan saldırı sonucunda üç kahraman silah arkadaşımız şehit olmuştur. Bölgede tespit edilen hedefler hava harekatı ile isabetle vurulmuş, bölgede ilk belirlemelere göre 6 terörist etkisiz hale getirilmiştir.
– Şehitlerimizin kanı yerde kalmadı, kalmayacak! Kahraman komandolarımız teröristlerin inlerini yerle bir etmek için operasyonlara devam ediyor. Şehitlerimize Allah'tan rahmet, değerli ailelerine başsağlığı ve sabır dileriz.
Şehit düşen askerlerden ikisinin kimliği belli oldu. 29 yaşındaki Piyade Uzman Çavuş Ali Sarı’nın Denizli'de yaşayan ailesi haberi Merkezefendi Kaymakamı Adem Uslu, Denizli Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Ali Değirmenci ve askeri yetkililerden aldı. Piyade Uzman Çavuş Ali Sarı (29) şehit düştü.
Piyade Uzman Çavuş Sarı’nın eşi Anna Sarı acı haberi aldıktan sonra gözyaşlarına boğuldu.
Piyade Uzman Çavuş Doğanay Çelik’in (23) acı haberi Yozgat’ta yaşayan ailesine ulaştı. Yerköy ilçesine bağlı Hacıosmanlı köyünde yaşayan şehidin annesi Dilber Kılavuz, askeri yetkililerden aldığı acı haberle gözyaşlarına boğuldu.
Dilber Çelik’e komşuları ve köylüler başsağlığı dileğinde bulunurken, eve Türk bayrakları asıldı. Şehidin babası Şahin Çelik’in ise Bursa’nın Yıldırım ilçesinde yaşadığı öğrenildi.
Piyade Uzman Çavuş İdris Aksöz’ün şehadet haberi İstanbul Sancaktepe’de yaşayan ailesine verildi. Taziyeleri kabul eden baba Zekeriya Aksöz’ün evinin balkonunda gözyaşlarını tutamadığı ve oldukça üzgün olduğu görüldü.
Sancaktepe Belediye Başkanı Şeyma Döğücü’de şehidin evine gelerek taziyelerde bulundu. Şehidin evinin önüne çadır kurularak, Kuran-ı Kerim tilavetleri okundu. Öte yandan şehit İdris Aksöz’ün 2 ay önce nişanlandığı, kısa süre içerisinde evleneceği öğrenildi. Şehit askerin cenazesi, yarın Nevşehir’de düzenlenecek törenin ardından toprağa verilecek.
KAYNAK: Ajanslar
Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) verilerine göre, Van Gölü’nde bu gece , yerin 7.62 kilometre derinliğinde 4.9 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Deprem Van’ın yanı sıra Bitlis, Ağrı, Iğdır ve diğer illerden de hissedildi.
Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü de Van Gölü’ndeki depremin büyüklüğünün 5.0, derinliğinin ise 5 kilometre olduğunu kaydetti. Söz konusu depremin ardından aynı bölgede 2.1 büyüklüğünde artçı bir deprem daha oldu.
Türkiye Barolar Birliği (TBB) bugün Avukat Özdemir Özok Kültür ve Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilen 36. Genel Kurulu ile 9'uncu başkanını seçti...
Ramiz Erinç Sağkan'ın ve iktidara yakınlığı nedeniyle eleştirilen Metin Feyzioğlu'nun aday olduğu seçimde, TBB'nin yeni başkanı Erinç Sağkan oldu. Seçimdeki bir diğer aday ise Mardin Barosu avukatlarından Medeni Ayhan’dı.
‘ÇOKLU BARO’ YASASINA KARŞI YAPTIĞI EYLEMLE ÖNE ÇIKIYOR...
348 delegenin oy kullandığı seçimde oy verme işlemi saat 9.00’da başlayıp 17.00’ye kadar sürdü. Seçimler için 9 kabin, 3 sandık kuruldu. Kesin olmayan sonuçlara göre Erinç Sağkan 182 oy alırken, Metin Feyzioğlu’nun oyu 156’da kaldı.
Ankara Barosu Başkanı Erinç Sağkan, baro başkanlarının ‘çoklu baro’ yasasına karşı yaptığı eylemde öne çıkan isimlerdendi.
Sağkan’ın listesinde şu isimler yer alıyor:
* Aydın Barosu Başkanı Gökhan Bozkurt
* Trabzon Barosu Başkanı Sibel Suiçmez
* Bursa Barosu Başkanı Gürkan Altun
* Aksaray Barosu Başkanı Ramazan Erhan Toprak
* Kırklareli Barosu Başkanı Turgay Hınız
* Eski Adana Barosu Başkanı Veli Küçük
* Eski Muş Barosu Başkanı Abdulbaki Çelebi
* Şırnak Barosu delegesi Ali Bayram
* Ankara Barosu delegesi İsmail Cumhur Bozkurt
İçişleri Bakanı Soylu, Eren Kış-6 Operasyonu kapsamında Tunceli Ovacık kırsalında 3 teröristin etkisiz hale getirildiğini, 1 jandarma personelinin şehit olduğunu bildirdi...
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, Eren Kış-6 Mercan Dağları Operasyonu'nda, Tunceli Ovacık kırsalında bir mağaraya gerçekleştirilen operasyonda biri teslim, 3 teröristin etkisiz hale getirildiğini, sıkıştırılan teröristlere operasyonun devam ettiğini kaydetti.
Soylu, paylaşımda, "Operasyonun ilk aşamasında teröristlerle çıkan çatışmada ağır yaralanan bir kahraman jandarmamız; yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak şehit oldu. Şehidimize Allah'tan rahmet, ailesi, yakınları ve Jandarma Teşkilatı'mıza başsağlığı diliyorum." ifadelerine yer verdi.
Gaziantep'te babası tarafından acımasızca dövülen ve ardından yoğun bakıma kaldırılan Cihan bebek, hayati tehlikeyi atlattı. Bu haber tüm Türkiye'yi sevince boğdu...
Gaziantep'te babası tarafından acımasızca dövülen Cihan bebek, Türkiye'yi ayağa kaldırmıştı. Olayın ardından hastaneye kaldırılan bebekten iyi haber geldi. Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı İsmail Demir, gazetecilere, bebeğin durumunun düne göre daha iyi olduğunu söyledi.
"BESLENMESİ İYİ GİDİYOR"...
Bebekte önemli iyileşme kat edildiğini ifade eden Demir, "Dün biraz beslenme sıkıntımız vardı. Bugün beslenmemiz de iyi gidiyor. Yaptığımız son tetkiklerimizin sonuçları güzel." dedi.
HAYATİ TEHLİKEYİ ATLATTI...
Demir, yarın son bir değerlendirme yapacaklarına işaret ederek şunları kaydetti: "Yarın ki değerlendirmemizde ekstradan bir problem olmazsa servise çıkma durumu olabilir. Bunun için yarını bekleyeceğiz. Dün hastamızın durumuyla ilgili sosyal medyada olumsuz haberler yayıldı ama hiçbiri gerçeği yansıtmamaktadır. Şu an hastamızın durumu gayet iyi durum ve stabil seyretmektedir. Hastamız hayati tehlikeyi atlattı."
CANİ BABA TUTUKLANDI...
Gaziantep'te babası Y.G. tarafından darbedilen yaklaşık 2 aylık C.G. tedavi altına alınmış, baba ise "nitelikli öldürmeye teşebbüs" suçundan önceki gün tutuklanmıştı.
KAYNAK: Ajanslar
Kadıköy'de polisin silahından çıkan kurşunla hayatını kaybeden şüpheli Çetin Kaya'nın ölümüne ilişkin yürütülen soruşturmada polis memuru "Kasten öldürme" suçundan tutuklandı...
Tutuklanan polis ifadesinde "Bir elini kelepçelemiştik, boşta kalan eliyle benim silahıma hamle yapmaya çalıştı. O esnada da silah patladı. Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum, olay taksirle oldu" dediği öğrenildi.
29 Kasım günü saat 22.00 sıralarında Göztepe Mahallesi'nde uygulama yapan ekiplerin 'dur' ihtarına uymadığı söylenen bir aracı takibe aldığı aktarıldı. Fahrettin Kerim Gökay Caddesi'nde önü kesilerek durdurulan araçta bulunan Çetin Kaya ise yaya olarak kaçtığı belirtildi.
ŞÜPHELİ OLAY YERİNDE HAYTINI KAYBETTİ...
İstanbul Valiliği'nin olayla ilgili açıklamasında, "Göztepe Mahallesi'nde uygulama yapan ekibimizin 'dur' ihtarına uymayan şüpheli, bir araç takibe alınmıştır. Fahrettin Kerim Gökay Caddesi'nde önü kesilmek suretiyle durdurulan araçta bulunanlardan E.Ç. yaya olarak firar etmiştir. Sürücü Çetin Kaya ise yakalama işlemi sırasında görevli personele mukavemette bulunmuş, o esnada polis memurunun elindeki silahın ateş alması sonucu vurularak, olay yerinde hayatını kaybetmiştir" denildi.
POLİS GÖREVDEN UZAKLAŞTIRILMIŞTI...
Açıklamada, Çetin Kaya'nın daha sonra yakalandığı üzerinden ise 15 paket uyuşturucu madde, araçta yapılan aramada ise 2 fişek halinde uyuşturucu madde ve telsiz ele geçirildiği ifade edildi. Konuyla ilgili savcılığın adli, valiliğin idari tahkikat başlatarak polis memuru S.E.'nin görevinden uzaklaştırıldığı vurgulandı.
"OLAY TAKSİRLE OLDU"...
Olaya ilişkin gözaltına alınan polis memuru S.E. emniyetteki işlemlerinin tamamlanmasının ardından Kartal'daki Anadolu Adalet Sarayı'na getirildi. Şüpheli S.E.'nin savcılık ifadesinde durdukları otomobildeki kişinin uyuşturucu kullandığını, yolcu koltuğundaki kişinin olay yerinden kaçtığını ve otomobili kullanan Çetin Kaya'nın ise kelepçeleneceği sırada kendilerine karşı koymaya çalıştığını iddia etti. Şüpheli S.E.'nin "Bir elini kelepçelemiştik, boşta kalan eliyle benim silahıma hamle yapmaya çalıştı. O esnada da silah patladı. Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum, olay taksirle oldu" şeklinde savunma yaptığı öğrenildi.
TUTUKLANDI...
Savcılık, ifadesinin ardından şüpheli S.E.'yi "Kasten öldürme" suçundan tutuklama talebiyle hakimliğe sevk etti. Anadolu 9. Sulh Ceza Hakimliği de şüpheli S.E.'yi, "Kasten öldürme" suçundan tutuklanmasına karar verdi. S.E. cezaevine gönderildi.
KAYNAK: Ajanslar
AFAD verilerine göre, İzmir'in Çeşme ilçesinde saat 13.32'de 4,2 büyüklüğünde deprem meydana geldi.
Depremin derinliği 7.02 kilometre olarak açıklandı.
Kandilli Rasathanesi ise depremin büyüklüğünü 4,1 olarak açıklarken, derinliğini ise, 5.4 kilometre olarak duyurdu.
BU SABAH İZMİR 'DE İKİ DEPREM DAHA YAŞANMIŞTI...
Öte yandan sabah saatlerinde İzmir’in Urla ilçesinde 5,1 ve 4,3 büyüklüğünde iki deprem daha yaşanmıştı.
İstanbul'da öğleden sonra hızını artıran rüzgar hayatı olumsuz etkiledi. Kentte saatteki hızı 129 kilometreye kadar çıkan şiddetli fırtına nedeniyle, Çatalca Trakya Serbest Bölge Gümrük Müdürlüğü’ndeki saat kulesi yıkıldı. Bir arabanın enkaz altında kalmaktan kıl payı kurtulduğu anlar ise cep telefonu kamerasına saniye saniye yansıdı...
Meteoroloji yetkililerinin daha önce uyarıda bulunduğu tam fırtına, İstanbul'da sabah saatlerinden itibaren etkili olmaya başladı. İstanbul sahilinde rüzgarın etkisiyle yüksek dalgalar oluştu.
HIZI 129 KM'YE KADAR ÇIKTI...
Meteoroloji 1. Bölge Müdürlüğü yetkililerinden alınan bilgiye göre, rüzgarın saatteki hızının en yüksek ölçüldüğü bölge Beylikdüzü oldu. Beylikdüzü radar sahasında rüzgarın hızı saatte 129 kilometreye kadar çıktı.
Meteoroloji yetkilileri rüzgarın il genelinde yarın akşam saatlerine kadar etkili olmaya devam etmesinin beklendiğini ifade etti.
ÇAMLICA TEPESİ'NDEKİ TÜRK BAYRAĞI KOPTU...
Öğle saatlerinden sonra hızını daha da artıran rüzgarın etkisiyle Pendik Amatör Balıkçılar Derneği ve Maltepe Park iskelesinde bağlı teknelerden bazıları zarar gördü. Bağcılar'da inşaatta kullanılan vincin rüzgarın etkisiyle sallanmaya başladığı görülürken, bazı sitelerin bahçelerindeki spor aletleri rüzgardan zarar görmemeleri için bağlanarak sabitlendi.
Avcılar, Bağcılar, Gaziosmanpaşa, Arnavutköy, Çatalca ve Sultangazi'de rüzgar bazı ağaçları yerinden söktü, çatılardan kopan parçalar aşağı düştü.
Çamlıca Tepesi'nde bulunan Türk bayrağı da etkili olan fırtına nedeniyle bağlı olduğu direkten koparak uçtu. Polis ekipleri bayrağı muhafaza altına aldı. Üsküdar Bosna Bulvarı'nda da devrilen ağaç itfaiye ekiplerince kaldırıldı.
ÇATALCA'DA SAAT KULESİ YIKILDI...
Şiddetli fırtınanın yoğun olarak etkili olduğu ilçelerden biri olan Çatalca'da da faciadan dönüldü. Şiddetli lodos nedeniyle Çatalca Trakya Serbest Bölge Gümrük Müdürlüğü’ndeki saat kulesi yıkıldı.
İSTANBUL'DA BİR KİŞİ HAYATINI KAYBETTİ...
İstanbul'da Esenyurt'ta Bağlarçeşme Caddesi ile 1105. Sokak'ın kesişiminde bulunan bir binanın çatısı, kentte etkisini artıran tam fırtına nedeniyle koparak uçtu.
Bu sırada yolda yürüyen Elif Şanver ve çocuğu kopan çatının altında kaldı. Şanver, olay yerinde yaşamını yitirirken, çocuğu hastaneye kaldırıldı.
Bu arada görgü tanıkları annenin çatının üzerlerine düşeceğini farkederek son anda korumak için çocuğunun üzerine kapandığını anlattı.
TELEFERİK VE DENİZ OTOBÜSLERİ SEFERLERİ İPTAL...
KAYNAK: Ajanslar
Antalya’da etkisini gösteren şiddetli yağış ve fırtına hava ulaşımını da etkiledi. İstanbul-Antalya seferini yapan bir yolcu uçağı, hava muhalefeti dolayısıyla 6 saatte Antalya’ya gelebildi...
Havada korku dolu anlar yaşayan yolcular ise Antalya’ya iner inmez yakınlarına koştu.
İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanından saat 17.20’de havalanan uçak, Antalya’daki hava muhalefeti nedeniyle Antalya Havalimanına iniş gerçekleştiremedi. Defalarca inmeyi deneyen kaptan, rotayı Denizli’ye çevirdi. Denizli Havalimanına inerek yolcuları ve eşyalarını boşaltan uçak, 1 saatlik bekleyişin ardından yolcularını alıp Antalya’ya yöneldi. Uçak saat 23.09’da Antalya Havalimanına iniş yaptı. Bazı yolcular uçaktan iner inmez saatlerdir Antalya’da kendilerini bekleyen yakınlarına koştu.
Uçaktan inen bir yolcu, önce türbülansa yakalandıklarını, çok korktuklarını, kaptanın defalarca inmeyi denemesine rağmen hava muhalefeti nedeniyle başaramadığını, bir buçuk saat havada kaldıktan sonra ise uçağın Denizli’ye indiğini söyledi.
KAYNAK: Ajanslar
Türk Lirası’nın yabancı para birimleri karşısındaki rekor değer kaybı, akaryakıt fiyatlarına zam yağmuru olarak yansımaya devam ediyor. Son olarak bugün LPG’de bir fiyat artışı daha yaşandı...
Enerji Petrol Gaz İkmal İstasyonları İşveren Sendikası’ın (EPGİS) açıklamasına göre otogaza bu geceden geçerli olmak üzere litre başına 19 kuruş zam yapıldı
Bu zamla birlikte Kasım ayı içerisinde LPG’ye dördüncü kez zam gelmiş oldu. Ekim ayında 93 kuruş zamlanan LPG'ye 2 Kasım'da 49 kuruş, 16 Kasım'da 25 kuruş, 19 Kasım’da ise 45 kuruşluk zam gelmişti. Buna göre son iki ayda LPG'ye yapılan toplam zam 2,31 TL oldu.
Zammın ardından litre fiyatı otogazda İstanbul'da 7,38'den 7,54’e, Ankara'da 7,45 TL'den 7,64 TL’ye, İzmir'de 7,47 TL'den 7,66 TL’ye yükseldi.
Benzin ve motorin gibi otogazda da özel tüketim vergisi (ÖTV) eşel mobil sistemi kapsamında sıfırlandığı için zamlar doğrudan pompa fiyatına yansıyor.
Geçtiğimiz hafta yapılan zamla birlikte motorinde fiyat İstanbul’da 8,23’ten 8,73’e, Ankara ve İzmir’de 8,31’den 8,81’e yükseldi.
Benzinde ise litre fiyatı geçtiğimiz hafta yapılan son zamla İstanbul’da 8,17’den 8,69’a, Ankara ve İzmir’de 8,25’ten 8,77’ye yükselmişti.
Yargının bir diğer kolu da savunmadır ve savunma insan hakları ve adalet çerçevesinde dürüstlüğün peşinde koşan Avukatlarla sağlanır.
Eğer Avukat da sahtekâr çıkarsa o zaman adil yargılamada mağduriyetler oluşur.
İŞTE BİR SAHTEKAR AVUKAT ÖRNEĞİ DE ALANYA DA...
Adalet peşinde koşan erdemli ve dürüst bir avukata yakışmayacak davranış ve eylemler içerisinde bulunarak görevini kötü kullanmaya devam eden avukat şimdilerde ise Belediye’ye sayısız davalar açıp haksız kazanç elde etmenin peşinde.
ADI: Avukat M.Hüsnü Sert,
Kamu ortaklık payı (KOP) ,okul, camii ,çeşme, kültür merkezi, Belediye hizmet alanları, spor tesisleri, dini tesisler ve benzeri yerlerden açtığı davalardan %30 komisyon alarak 2 milyarlık ( 2 Katrilyon) vurgun planlıyordu.
Avukat Sert’in şu ana kadar açılan dosyaların sadece yüzde 10 ‘undan almayı planladığı komisyon tutarı 2 milyar TL. Yani 2 Katrilyon.
Bunun için organize bir ekip kuran avukat, her dava dosyasından büyük miktarlarda rant elde edebilmek için Alanya merkez ve mahallelerinde kamu alanlarıyla ilgili vatandaşlara ulaşıyor. Belediye’ye dava açmaları konusunda ısrar ederek ‘ Zamanımız çok kısıtlı, bir an önce dava açmamız lazım,3-4 gün içinde dava açmazsak hiçbir hak iddia elde edemezsiniz, bana vekalet verin gerisini ben halledeyim’ diyerek vatandaşları kandırıyor.
PEKİ BUNUN ADI; ÜÇ KAĞITÇILIK-DOLANDIRICILIK VE GÖREVİ KÖTÜYE KULLANMA DEĞİL Mİ?
Bu kötü niyetli ve üç kağıtçı avukat, ayrıca kamu alanlarını yakın akrabalarına ‘yüksek rayiç Bedel'le satın almış gibi gösterip ‘ kamulaştırmasız el atma davası’ açıyor.
Bunun üzerine önlem alan Alanya Belediyesi kamu alanlarına açılan davalardan alacaklara tedbir koydu.
Belediye tedbir aldığı için çılgına dönen avukat sosyal medya hesaplarından Belediye, meclis üyeleri ve iş adamlarına tehditler savurmaya devam ediyor.
ALANYA GÜNEŞİ GAZETESİ OLARAK SORUYORUZ!...
--Türkiye sevdalısı değerli ve yardımsever insanların yaşadığı bu güzel şehirde, hayırseverlerin bağışladığı okul, hastane, park, yol ve insani kullanıma açık alanlar olmasaydı bu güzel şehir ve bu kolay yaşam olur muydu?
Sen Avukat Efendi; senin baban yatalak olsa ve evin yolu olmasa, kimden yardım isteyeceksin?
--Belediyeden.
Belediye de ;o hayırsever insanların bağışladığı yerlerden yol yapacak senin babana değil mi?
--Şimdi sen cin gözlük yapıp bu arsa parçalarından para koparmaya ve halkın birliğini bozmaya kalkıyorsun.
--Sen Avukat Efendi; o kadar aç gözlü ve düzenbazsın ki; bu üçkağıt hırsınla birde ekip kurmuşsun. Alanya yetmemiş, Antalya'da da ofis tutmuş bu yolu denemeye başlamışsın diye duydum ama herkesin hakkı için ensendeyim.
--Belediye olmasa ve hayırsever Alanya halkının desteği olmasa, yarının geleceği çocuklarımız hangi parklarda oynayacak?
--Belediye ve hayırsever halkımız olmasa, Yaşlılarımız hangi hastanede veya sağlık ocağında tedavi olacak?
--Belediye ve hayırsever insanlarımız olmasa, Allah'a olan kulluk görevimizi, Bayram kucaklaşmalarını hangi Camii de yapacağız?
--Belediye olmasaydı sen hangi okulda okuyacak,hangi adliye de görev yapacaktın?
--Bu arsaları da ; kaymakamlık ve valilik binalarını da, bu hayırseverlerin bağışladığı arsalarda Belediye yapıyor biliyor musun?
--Cevap ver ,düzenbaz Avukat efendiiiiii?
BAKIN TÜRK DİL KURUMUMUZDA ÜÇ KAĞITÇI NE ANLAMA GELİYOR?
1.
üçkâğıt oyunu oynatan kimse.
2.
MEC.
dolandırıcı, dolapçı, düzenci, hileci.
Bu avukatın yapığı da işte düzen ve hile yolu ile üçkağıtçılık değil mi?
SEN AVUKAT EFENDİ;ALANYA BELEDİYESİNDE KAÇ KİŞİ ÇALIŞIYOR BİLİYOR MUSUN?
--Avukat efendi, Belediye bu kadar hayır işi yapıp halkın sosyal yaşam alanlarını, sağlık tesisleri ve ibadethanelerini yaparken, 2500 çalışanı ve aileleri ile 30 bin kişiye aş-iş verip umut oluyor biliyor musun? ve Belediye sayesinde insanlar yarınlara umutla bakıp, evlatlarını okula gönderiyor...
Buradan Sayın Adalet Bakanına da gazeteci olarak sesleniyorum!
Devlet denen olgu, milletin bireylerinin huzuru ve varlığı için vardır. Millet-halk ve bireyler olmazsa devlet de olmaz. Kanunda ki boşlukları fırsatçılığa çeviren bu "AVUKAT "kılıklı ve art niyetli üç kağıtçıların diplomalarını iptal edip, bunları cezalandırmalısınız...
İŞTE BU AVUKATIN 2 MİLYAR( 2 KATRİLYON)LUK VURGUN BELGELERİNDEN BAZILARI...
HABER ve YORUM: İbrahim AKDAĞ
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), resmi ve özel okullardaki tören, müsabaka, yarışma gibi etkinliklerin tedbir amaçlı iptal edildiğini duyurdu...
Milli Eğitim Bakanlığı'na (MEB) bağlı Ortaöğretim Genel Müdürlüğü, Dünya Sağlık Örgütü'nün paylaştığı bilgileri işaret ederek yeni koronavirüsün hızla yayıldığını belirtti.
Türkiye'deki ilgili makamlar tarafından gerekli koruma ve kontrol tedbirlerinin alındığı, bakanlığa bağlı okulların bilgilendirildiği ifade edildi.
MEB yaptığı açıklamada "Bu kapsamda virüsün etkilerinden korunmak amacıyla resmi ve özel okullarda, toplantı, çalıştay, sempozyum, konferans, ödül töreni, spor müsabakası gibi sosyal etkinlikler tedbiren iptal edilmiştir" dedi.
Valilikler ve il milli eğitim müdürlüklerinden konuyla ilgili gerekli tedbirleri almaları istendi.
Ankara'nın Keçiören ilçesi Kızlarpınarı Caddesi’nde bir binada patlama meydana geldi. Patlamanın doğalgazdan kaynaklı olduğu ve 3 katlı binanın mutfak bölümünde meydana geldiği bildirildi. Gaz patlaması sonucu 3 katlı binanın bir kısmı çöktü.
Patlama akşam saatlerinde meydana geldi.
Habertürk'e konuşan Keçiören Belediye Başkanı Turgut Altınok, 6 yurttaşın yaralandığı ve birinin durumunun ağır olduğu bilgisini verdi.
Patlamada yaralanan 2’si çocuk 6 kişi ilk müdahalesi sağlık ekipleri tarafından yapıldıktan sonra hastaneye sevk edildi. Ekipler binada meydana gelen çökme nedeniyle başka kişiler olup olmadığını araştırılıyor.
Durumun bildirilmesi üzerine olay yerine itfaiye, sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Olay yerindeki 6 yaralı sağlık ekiplerine teslim edilirken ekiplerin enkazda arama çalışmaları devam ediyor.
ANKARA VALİLİĞİ'NDEN AÇIKLAMA...
Ankara Valisi Vasip Şahin'in yaptığı açıklamada 6 yurttaşın yaralandığı ve 2'sinin durumunun ağır olduğu bilgisi verildi.
KAYNAK: Ajanslar
TÜRKŞEKER, şeker fiyatını 5.30 lira olarak belirledi...
Türkiye Şeker Fabrikaları AŞ (TÜRKŞEKER), kristal şekerin kilogram satış fiyatının KDV dahil 5.30 TL olduğunu duyurdu.
Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş. (TÜRKŞEKER), şekere yüzde 25 zam yaptı. Zam sonrasında kristal şekerin kilogram fiyatı KDV hariç 3 lira 93 kuruştan 4 lira 91 kuruşa yükseldi. Şekerin 50 kilogramlık çuval fiyatı KDV dahil 212 TL'den 265,28 TL'ye çıktı.
TÜRKŞEKER, kristal şekerin ve tarımsal kökenli saf etil alkolün yeni fabrika çıkış fiyatını duyurdu. TÜRKŞEKER'in resmi internet sitesinde açıklanan rakamlara göre kristal şekerin kilosunun fabrikadan çıkış fiyatı 5.3055 TL, tarımsal kökenli saf etil alkolün litresi ise 9.44 TL oldu. Böylece şekerin 50 kilogramlık çuval fiyatı da 212 TL'den 265,28 TL'ye çıktı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu 4 gün önce Antalya’da şeker stokçuluğu yapıldığı uyarısında bulunmuştu. Kılıçdaroğlu stokçuluğun başladığını belirtirken "Bakın şeker stokları başladı, piyasaya yeteri kadar şeker verilmiyor. Niçin? ‘Zam gelecek, niye satayım?' diyor. ‘Bir fiyatlar çıksın, bir göreyim, ondan sonra piyasaya vereceğim' diyor" açıklamasını yapmıştı.
Danıştay 10. Dairesi, toplumsal olaylarda halkın cep telefonuyla video çekmesinin engellenmesine dair emniyet genelgesinin yürütmesini oybirliği ile durdurdu.
Kararın gerekçesinde, "Emniyet Genelgesiyle haberleşme hürriyeti kısıtlanmıştır. Temel hak ve hürriyetler ancak kanunla sınırlandırılabilir" ifadeleri yer aldı.
Danıştay’ın kararına konu Emniyet Genel Müdürlüğü genelgesi 27 Nisan 2021’de yayımlanmıştı. İlgili birimlere gönderilen genelgede; polisin olduğu olaylarda vatandaşların görüntü almasına fırsat verilmemesi, ısrar edenler hakkında adli işlem yapılması istenmişti. İzinsiz olarak kişilerin ses ve görüntülerinin kayda alınmasının "özel hayatın gizliliğini ihlal ettiği” ve bu durumun personelin görevini engellediği savunulmuştu.
HABER: İbrahim AKDAĞ
İmar paftalarına QR kod uygulaması...
Antalya Büyükşehir Belediyesi, imar planlarının tüm şehirde şeffaflığını sağlamak ve vatandaşların doğrudan, en hızlı şekilde imar planlarına erişebilmesi için İmar Otomasyon Sistemi (İMOS) kurdu. Böylece Türkiye’de bir ilk olarak imar paftalarında QR kod uygulamasını hayata geçirdi.
Antalya Büyükşehir Belediyesi, Başkan Muhittin Böcek’in planlı, kurallı, kimlikli bir kent vizyonu çerçevesinde önemli bir projeyi hizmete koydu. Büyükşehir Belediyesi İmar ve Şehircilik Dairesi Başkanlığı ve Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığı’nın çalışmasıyla kurulan İmar Otomasyon Sistemi (İMOS) ile onaylı plan paftalarına “karekod” eklenerek, vatandaşların plan raporu, plan hükmü ve plan sınırına online erişim sağlandı.
KAREKOD İLE ŞEFFAF UYGULAMA...
Büyükşehir Belediyesi Nazım Plan Şube Müdürlüğü Şehir Plancısı Salih Sandal, Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin Türkiye’de bir ilke imza atarak imar paftalarında QR Kod uygulamasına geçtiğini kaydederek, “QR kod hayatımızda her türlü veriye ulaşmamızı kolaylaştırdı ve hızlandırdı. Bu kapsamda gelişen teknolojiyi yakından takip ederek proje ve hizmetlerine entegre eden Büyükşehir Belediyesi de kurduğu İMOS sistemi üzerindeki uygulama ile imar paftaları, plan raporu, plan hükmü ve diğer bilgileri dijital ortama taşıyarak bir bütünlük sağlıyor. Pafta üzerindeki QR kodu telefonunda okutan kullanıcı, paftanın coğrafi olarak nerede olduğuna, plan hükmüne, plan raporuna ve ne zaman askıya çıkıp indiği gibi bilgilere ulaşabiliyor. Böylece onaylanan plana ilişkin her türlü bilgiyi şeffaf şekilde doğrudan elde edebilecek. Uygulama hem teknolojik bir yatırım hem de çevreci bir uygulama. Sayfalarca rapor çıktısı alınmasının önüne geçilerek kâğıt israfını da engellenecek” diye konuştu.
COĞRAFİ WEB İMAR PLANI ASKI UYGULAMASI...
Nazım Plan Şube Müdür Vekili Şehir Plancısı Serdar Pallavuş da İMOS kapsamında Antalya Büyükşehir Belediyesi tarihinde bir ilk olarak hayata geçen Online Konumsal Plan Askı Sistemi hakkında şu bilgileri verdi: “İmar Otomasyon Sistemi (İMOS) ile entegre olarak coğrafi konumlu web askı uygulamasını geliştirdik. Yeni geliştirilen web askı uygulamasıyla vatandaşlar parsellerin ada parsel numarası ile sorgulayarak planlamanın içinde olup olmadığını ya da çevresinde plan değişikliği olup olmadığını görebilecek. Vatandaşlar daha şeffaf daha ulaşabilir şekilde belediyeye gelmeden parsellerini sorgulayarak detaylı bilgilere ulaşabilecek. Uygulama www.antalya.bel.tr adresinde ‘Bilgi Edin’ kısmındaki ‘İmar Plan Tadilat Duyuruları’ bölümünde yayınlanmaya başladı. Uygulama ile harita ve uydu fotoğrafları üzerinden de inceleme olanağı sağlanıyor.”
HABER: Emine YILMAZ
Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı’ndan (AFAD) alınan bilgiye göre, akşam saatlerinde merkez üssü Konya’nın Meram ilçesi olan 5.1 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi.10.61 kilometre derinlikte meydana gelen deprem, Konya il merkezi ve ilçelerinde yoğun şekilde hissedildi. Çok sayıda vatandaş panikleyerek sokaklara çıktı.
800.yıl önce Alanya'yı feth edip Türk yurdu yapan Sultan Alaaddin Keykubat'dan ; Alanya halkının gönlünü feth eden Belediye Başkanı Adem Murat Yücel'e uzanan tarih sürecinde; Tarihin günümüz ile pekiştiği muhteşem organizasyona imza atan Alanya Belediyesi; Alanya halkının coşkulu katılımına ve tarih bilincine ışık oldu; Tarih ve vatan sevgisi günümüzde yüreklerde tekrar yaşatıldı-yaşandı Alanya kalesinde...
Selçuklu Sultanı Alaaddin Keykubat’ın Alanya’yı fethedişinin 800. yılı Alanya Belediyesi tarafından organize edilen kapsamlı bir programla kutlandı.
İçkale’de saat 16.00’da başlayan programa Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, MHP Genel Başkan Yardımcısı Sadir Durmaz, Antalya Milletvekilleri, il ve ilçe protokolü katıldı.
ALANYA’NIN TARİHİNİ ANLATTILAR...
Ünlü Oyuncu Selim Bayraktar’ın sunumuyla gerçekleştirilen Alanya’nın fethinin 800. Yılı kutlama programı Alanya Kalesi Kazı Başkanı Prof. Dr. Osman Eravşar’ın Alanya Kalesi’nin tarihi ile ilgili yaptığı bilgilendirme konuşmasıyla başladı. Programda Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi Rektörü Ekram Kalan ve Antalya Vali Yardımcısı Yalçın Sezgin Alanya’nın fethinin önemi ile ilgili konuşma gerçekleştirdi.
"BİZİM İÇİN FETİH KEYKUBAT'IN ESERLERİNE SAHİP ÇIKMAK"...
Açılış konuşmasını yapan Alanya Belediye Başkanı Adem Murat Yücel, fetih kutlamasındaki amacın ecdadın miras bıraktığı eserlere sahip çıkarak, geleceğe aktarmak olduğuna vurgu yaptı. Yücel konuşmasında, “Alanya’nın değerine değer katan bu kültür hazinelerini koruyup gelecek nesillere aktarmak gayesiyle; birçok tarihi yapıyı restore ederek şehrimizin belleğine kazandırdık. Bedesten, Alanya Mutfak Evi, Alanya Kalesi Alan Yönetim Merkezi, Sedre Av Köşkü ve Oba Medresesi’nin onarımını yaptık. Restorasyon çalışmalarımız; geleneksel 2 Alanya evi ile Alanya Kalesi’nde yer alan Arasta ve Akşebe Türbesi çalışmaları ile devam etmektedir.” Dedi
TELEFERİKTE HEDEFİMİZ 2 MİLYON YOLCU...
Alanya’nın 37 yıllık hayali olan Teleferiği hayata geçirerek Alanya Kalesi’nde büyük bir dönüşüm başlattıklarını anlatan Yücel, “Kale’mizin ziyaretçi sayısı Teleferiği hayata geçirdikten sonra 5-6 kat artmıştır. İnşallah pandemi sonrası gelecek yıllardaki hedefimiz 2 Milyon ziyaretçidir. Teleferik ile bağlantılı olarak hayata geçirdiğimiz yürüyüş güzergahları ve yaya yolları projemizle, ziyaretçilerin Kale’nin her noktasını yürüyerek keşfetmeleri sağlanmıştır.” diye konuştu.
“ALANYA KALESİNİ UNESCO DÜNYA KÜLTÜR MİRASI LİSTESİNE SOKMAK İÇİN ÇALIŞIYORUZ”...
Önümüzdeki günlerdeki Alanya Kalesi ile ilgili en önemli projelerinin Alanya Kalesi’ni yayalaştırmak olduğuna vurgu yapan Yücel “Selçuklular’ın kentimizdeki en önemli başyapıtı olan Alanya Kalesi’nin Unesco Dünya Kültür Mirası Listesine girmesi için çalışmalarımız sürmektedir. İnşallah bu senenin sonuna kadar ilgili kurumlarla çalışmalarımızı tamamlayıp, Sayın Dışişleri Bakanı’mızın öncülüğünde Kültür ve Turizm Bakanlığı’na dosyamızın müracaatını yapacağız. Alanya Kalesi ile ilgili en büyük hedefimiz Alanya Kalesi’ni yayalaştırmaktır. Bu eşsiz güzellikteki tarihi dokuyu korumak için taşıt trafiğini kısıtlayacağız. Böylelikle hem Alanya Kalesi’ni korumuş olacağız hem de Unesco Dünya Mirası Listesi’ne girme yolunda önemli bir mesafe kaydedeceğiz.” Şeklinde konuştu.
ALKÜ İLE KENT ARŞİVİNİ ERİŞİME AÇTIK...
Alaaddin Keykubat Üniversitesi (ALKÜ) ile iş birliğinde Alanya Kent Arşivi’ni hayata geçirdiklerini belirten Başkan Yücel, “Üniversitemiz tarafından Cumhurbaşkanlığı Osmanlı Arşivinden Alaiye Sancağı ile ilgili temin edilen 160 bin adet belgeyi Alanya’mızın kültür hazinesine kazandırdık. Aynı zamanda Alanya Belediyesi olarak Cumhurbaşkanlığı arşivinden Osmanlı dönemine ait Alanya ile belge, nüfus kayıtları ve temettuat defterlerini alarak, Türkçe çevirilerini yaptık. Konularına göre ayrı kitap halinde ve dijital olarak, Alanya halkımızın ve araştırmacıların bilgi ve ilgisine sunacağız.” dedi.
“CUMHURİYETİN 100. YILINA İL OLARAK GİRMEK İSTİYORUZ”...
Başkan Yücel, “Alanya, geçmişteki gibi barışın, huzurun ve güvenin başkenti olmaya devam etmektedir. Farklı din ve dilden, 123’ün üzerinde milletten yaklaşık 38 bin yerleşik yabancıyla hoşgörüyle, birlik ve beraberlik içinde yaşamaktayız. 334 bine yakın nüfusuyla 24 ili geride bırakan Alanya, artık il olmayı çoktan hak etmiştir. Antik çağlarda korsanlara, Bizans döneminde derebeylerine ev sahipliği yapmış, Selçuklu’nun kışlık kenti, Osmanlı’nın gözde Liman Şehri Alanya’mızın, Cumhuriyetimizin 100. Yılına vilayet olarak gireceğine inancımız tamdır.” Sözleriyle konuşmasını tamamladı.
"AMACIMIZ ÜRETKEN BELEDİYECİLİK"...
Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı Sadir Durmaz da, konuşmasında Alanya Belediyesi’nin üretken belediyecilik alanında yaptığı çalışmalara işaret etti. Durmaz, "Alanya, Anadolu'nun kendisi. Bu şehirde de görevini tam yapan bir belediye başkanımız var. MHP tam 53 yıldır dik baş, tok karın ve mutlu yarın için çalışıyor. Amacımız tüm belediyelerde üretken belediyecilik anlayışının en güzel şekilde sergilenerek milletimize verdiğimiz sözlerin tutulması, Alanya Belediyemizin bizleri ziyadesiyle mutlu ediyor.” şeklinde konuştu.
"BU MİRASLA DIŞ POLİTİKAMIZI ŞEKİLLENDİRİYORUZ"...
Dışişleri Bakanı Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da, konuşmasında "Alparslan ile başlayan Yassıçimen ile devam eden Selçuklu fethi Anadolu'nun mayasını çaldı. Medeniyetimizi tuğla tuğla örüp, nakış nakış işlediler. Her yıl milyonlarca insanı bu eşsiz şehirde misafir ediyoruz. 6 asırdan beri ayakta olan Bedesten Türk'ün ticaret yoluyla yarattığı refaha işaret ediyor. Tersane ile önem kazanan Alanya asırlardır önemli bir liman şehri olmayı sürdürüyor. Bu şanlı mirastan aldığımız mirasla dış politikamızı şekillendiriyoruz. Akdeniz'e hak ve huzuru sağlamak için çalışıyoruz. Kimsenin hakkını yemiyor, herkesin hakkına saygı duyuyoruz. Bizi Kızılkule'nin ötesine itmek isteyenlere karşı mücadele ediyoruz. Bugün Alanya, Anadolu'nun dışa açılan bir kapısı. Alanya turizmin başkenti. Alanyalı olmanın ayrıcalığını diplomaside her zaman hissediyorum. Alanya için ne yapsak az. Alanya'ya gelen misafirler Türkiye'yi buradaki misafirperverliği ile tanıyor ve anlatıyor. Bu nedenle sorumluluğunuz büyük 800. Yıl adına bu etkinliğin hazırlanması nedeniyle Belediye Başkanımız Adem Murat Yücel’e teşekkür ediyorum" diye konuştu. Konuşmaların ardından çeşitli hediye takdiminde bulunuldu.
PROGRAM KONSER VE SERGİ AÇILIŞI İLE SÜRDÜ...
Devlet Opera ve Balesi solistleri Çiğdem Önol Funda, Saltaş Ateşoğlu ve Esin Talınlı’nın oluşturduğu Anatolian Sopranos (3 Soprano) tarafından verilen konser ve ney dinletisi ile devam eden programda “Arkeoloji Kazı Sergisi”, “Çini Duvarı Projesi Sergisi”, “Alanya Kalesi ve Selçuklu Çini Sergisi” , “Selçuklu’dan günümüze Zanaatkarlar Sergisi” ve “Hatıra Para Köşesi” sergilerinin açılışı yapıldı.
BELEDİYENİN RESTORE ETTİĞİ YAPILAR AÇILDI...
Alanya Kalesi’ndeki kutlama programları Alanya Belediyesi’nin restore ettiği tarihi yapıların açılışı ile devam etti.
Protokolün katılımıyla Alanya Belediyesi Sandık Emini Kayhanlar Evi (Herbaryum), Alanya Belediyesi Mutfak Kültürü Evi ve Bedesten gezilerek açılışları gerçekleştirildi.
Tarihi çarşı Bedesten’in açılışında “Bir Şehrin Hikayesi” Alaiye isimli oratoryo sahnelendi.
GÜNÜN FİNALİ GÜLBEN ERGEN KONSERİ...
Alanya’nın fethinin 800. yılı etkinlikleri Alanya Belediyesi Sarayı arkasında gerçekleştirilen Gülben Ergen konseri ile son buldu.
HABER: İbrahim AKDAĞ
İcra ile çocuk teslimi bitiyor...
TBMM'de 5'inci Yargı Paketi'ni içeren İcra ve İflas Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkındaki Kanun Teklifi kabul edildi. Boşanmış çiftlerin yaşadığı en büyük sorunlardan biri olan icrayla çocuk almak tarihe karışacak. Çocuk teslimi ve çocukla kişisel ilişki kurulmasına dair ilam ya da tedbir kararlarının yerine getirilmesine ilişkin işlemler, Adli Destek ve Mağdur Hizmetleri Müdürlüğünce belirlenen teslim mekanlarında gerçekleştirilecek.
5'inci Yargı Paketi'ni içeren İcra ve İflas Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkındaki Kanun Teklifi, Tbmm Adalet Komisyonunda kabul edildi. Teklifle, Çocuk Koruma Kanunu'nda yapılan değişiklikle teslim mekanlarına ilişkin düzenleme yapılıyor.
ÇOCUK TESLİMİNE İLİŞKİN DÜZENLEMELER...
Buna göre çocuk teslimi ve çocukla kişisel ilişki kurulmasına dair ilam ya da tedbir kararlarının yerine getirilmesine ilişkin işlemler, Adli Destek ve Mağdur Hizmetleri Müdürlüğünce belirlenen teslim mekanlarında gerçekleştirilecek.
Teslim işlemleri için müdürlüğün talebi üzerine, valilikler ve belediyeler tarafından elverişli teslim mekanları belirlenecek, yoksa oluşturulacak, araç tahsis edilecek ve sürücü görevlendirilecek. Teslim mekanlarının belirlenmesinde, oluşturulmasında, tefrişinde, bu mekanların güvenliğinin sağlanmasında ve teslim hizmetlerinin sunumunda, kamu kurum ve kuruluşları ile belediyeler, müdürlüğe her türlü desteği sağlamakla yükümlü olacak.
Çocuk teslimi ve çocukla kişisel ilişki kurulmasına dair müdürlükçe yapılan işlem ve verilen kararlara karşı, öğrenme ya da tebliğ tarihinden itibaren bir hafta içinde, işlemi yapan müdürlüğün bulunduğu yer aile mahkemesine şikayette bulunulabilecek. Mahkeme, yapılan işlemlerin yerine getirilmesini durdurabilecek ya da dosya üzerinden gerektiğinde ilgilileri dinlemek suretiyle ivedilikle karar verecek.
ŞİKAYET SONRASI ALINAN KARARA 1 HAFTA İÇİNDE İTİRAZ HAKKI...
Şikayet üzerine verilen karara karşı, tebliğden itibaren bir hafta içinde itiraz edilebilecek. Mahkeme, itirazı incelemesi için dosyayı o yerde aile mahkemesinin birden fazla dairesinin bulunması halinde, numara olarak kendisini izleyen daireye, son numaralı daire için birinci daireye, o yerde aile mahkemesinin tek dairesi bulunması halinde asliye hukuk mahkemesine, aile mahkemesi hakimi ile asliye hukuk mahkemesi hakiminin aynı hakim olması halinde ise en yakın aile mahkemesine ya da asliye hukuk mahkemesine ivedilikle gönderecek. İtiraz merci, bir hafta içinde kararını verecek. Merci, itirazı yerinde görürse işin esası hakkında karar verecek. İtiraz üzerine verilen karar, kesin karar olacak.
CEZAİ YAPTIRIMLAR...
Çocuk teslimine dair ilam ya da tedbir kararlarının yerine getirilmesine ilişkin teslim emrine aykırı hareket edenler ile emrin gereğinin yerine getirilmesini engelleyenler, bir ay içinde yapılacak şikayet üzerine, fiil suç teşkil etse dahi, üç aya kadar disiplin hapsi ile cezalandırılacak. Çocukla kişisel ilişki kurulmasına dair ilam ya da tedbir kararlarının yerine getirilmesine ilişkin teslim emrine aykırı hareket edenler ile emrin gereğinin yerine getirilmesini engelleyenler, bir ay içinde yapılacak şikayet üzerine, 3 günden 10 güne kadar disiplin hapsiyle cezalandırılacak.
Kişisel ilişki kurulması için kendisine çocuk teslim edilen hak sahibi, ilam ya da tedbir kararında belirtilen sürenin bitiminde çocuğu belirlenen yere getirmezse, fiil suç teşkil etse dahi, 3 aya kadar disiplin hapsi ile cezalandırılacak. Şikayete bakacak görevli ve yetkili mahkeme, işlemi yapan müdürlüğün bulunduğu yer aile mahkemesi olacak.
Disiplin hapsi ile cezalandırmaya ilişkin kararlar, kesinleşmesini müteakip cumhuriyet başsavcılığı tarafından infaz edilecek. Bu kararlar kesinleştiği tarihten itibaren iki yıl geçtikten sonra yerine getirilemeyecek. Şikayetten vazgeçilmesi halinde ya da çocuğun velayet hakkı sahibine teslim edilmesi durumunda dava ve bütün sonuçlarıyla beraber ceza düşecek. Aile mahkemesince verilen kararlara karşı, ilgili maddeler uyarınca itiraz edilebilecek.
Çocuğun uzman veya öğretmen tarafından yükümlüden ya da hak sahibinden teslim alındığı veya diğerine teslim edildiği sırada kayda alınan ses veya görüntülerin internet ortamında yayınlanması nedeniyle kişilik haklarının ihlal edildiğini iddia eden ilgililer, İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun'un ilgili maddesi uyarınca içeriğin çıkarılması veya erişimin engellenmesini isteyebilecek.
GİDERLERİN KARŞILANMASI...
Teklifle, çocuk teslimi ya da çocukla kişisel ilişki kurulmasına dair kararların yerine getirilmesi için hak sahibinin katlanması gereken mali külfet ortadan kaldırılıyor. Çocuk teslimi ve çocukla kişisel ilişki kurulmasına dair ilam ya da tedbir kararlarının yerine getirilmesine ilişkin yapılacak işlemler, Harçlar Kanunu ile diğer kanunlar uyarınca alınması gereken tüm harçlardan istisna olacak. Ayrıca bu iş ve işlemlerin yürütülmesi için yapılacak tüm masraflar, avukatlık ücreti hariç Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanacak.
USUL VE ESASLAR ADALET BAKANLIĞINCA BELİRLENECEK...
Çocuk teslimi ve çocukla kişisel ilişki kurulmasına dair ilam veya tedbir kararlarının yerine getirilmesine ilişkin işlemleri hafta sonu ve resmi tatil günlerinde yerine getirmek üzere görevlendirilen uzman ve öğretmenlere bu kapsamda fiilen görev yaptıkları her teslim işlemi için, görevlendirilen diğer kişilere ise bu kapsamda görev yaptıkları her gün için (500) gösterge rakamının memur aylıklarına uygulanan katsayıyla çarpımı sonucu bulunacak tutarda ödeme yapılacak.
Bu kapsamda uzman ve öğretmenlere bir ayda yapılacak ödeme tutarı (10000) gösterge rakamının, diğer kişilere ise (5000) gösterge rakamının memur aylıklarına uygulanan katsayıyla çarpımı sonucu bulunacak tutarı geçemeyecek. Bu ödemeden damga vergisi hariç herhangi bir vergi ve kesinti yapılmayacak. Bu fıkra uyarınca yapılacak ödemelerden kadrolu veya sözleşmeli olup olmadığına bakılmaksızın görevlendirilen tüm personel yararlanacak. Bu uygulamaya ilişkin usul ve esaslar Adalet Bakanlığınca belirlenecek.
Uluslararası Çocuk Kaçırmanın Hukuki Yön ve Kapsamına Dair Kanun'un, kararların yerine getirilmesi hükmünde de değişikliğe gidiliyor. Bu kapsamda çocuğun iadesine ya da şahsi ilişki kurulmasına dair ilamlar, teslim emri tebliğ edilmeksizin yerine getirilecek.
ABONELİK SÖZLEŞMELERİNDE HACİZ TALEBİ 5 YILA ÇIKIYOR...
Teklif ile abonelik sözleşmelerinde haciz talebi 2 yıldan 5 yıla çıkarılıyor. Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun'da da değişiklik öngörülüyor. Buna göre, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren 5 yıl içinde haciz talep edilmezse takip düşecek. İtirazın hükümden düşürülmesine ilişkin dava açılması halinde davanın açıldığı tarihten hükmün kesinleşmesine kadar geçen süre hesaba katılmayacak.
İCRA DAİRELERİNDE DÜZENLEMELER...
Teklife göre, iş yoğunluğunun veya personel sayısının fazla olduğu İcra dairelerinde; dairenin düzenli, uyumlu ve verimli çalışmasını sağlamak için Adalet Bakanlığınca, icra müdür ve müdür yardımcıları arasından, icra müdürünün yetkilerini haiz bir "icra başmüdürü" görevlendirilebilecek.
İş yoğunluğunun veya icra dairesi sayısının fazla olduğu illerde Adalet Bakanlığınca yetki çevresi de belirlenmek suretiyle bir veya birden fazla icra daireleri başkanlığı kurulabilecek. Başkanlıkta bir başkan ile yeteri kadar başkan yardımcısı bulunacak. Başkan birinci sınıf olmuş, başkan yardımcısı ise birinci sınıfa ayrılmış adli yargı hakim ve cumhuriyet savcıları arasından muvafakatleri alınarak Bakanlıkça atanacak. Ayrıca başkanlıkta, yeteri kadar icra başmüdürü, icra müdürü, icra müdür yardımcısı, icra katibi ve memur görevlendirilecek.
Başkanlık, icra dairelerinin gözetim ve denetimlerini yapacak, idari işlerine bakacak, mevzuatla verilen görevleri yerine getirecek. Bu hüküm İflas daireleri ile iflas dairelerinde çalışan görevliler hakkında da uygulanacak.
İCRANIN GERİ BIRAKILMASI KARARINDA YEREL MAHKEMEYE YETKİ...
Uygulamada yaşanan sorunların giderilmesi ve hak kayıplarının önlenmesi amacıyla yapılan değişiklikle, icranın geri bırakılması kararını verme yetkisi, kanun yolu aşamasına göre bölge adliye mahkemesi veya Yargıtaydan alınarak takibin yapıldığı yer icra mahkemesinde olacak. İcranın geri bırakılması kararının, istinaf ve temyiz aşamaları bakımından ayrı ayrı alınması usulü ise muhafaza edilecek.
Bölge adliye mahkemesince istinaf başvurusunun kesin olarak esastan reddine karar verilmesi halinde, alacaklının istemi üzerine, başkaca işleme gerek kalmaksızın teminata konu olan para alacaklıya ödenecek.
İstinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin karara karşı temyiz yolunun açık olması halinde icranın geri bırakılması kararının etkisi, temyiz yoluna başvurma süresinin dolmasına kadar devam edecek.
Haczi yapan memur, sicile kayıtlı mallar hariç olmak üzere haczettiği malın kıymetini takdir edecek, icabında bilirkişiye müracaat edebilecek. Haczedilmiş ancak muhafaza altına alınmamış mallar satış talebi üzerine muhafaza altına alınacak veya ihale alıcısına teslime hazır hale getirilecek, aksi takdirde satış yapılamayacak.
Sicile kayıtlı motorlu kara araçlarında ise alacaklı, hacizden itibaren altı ay içinde satılmasını isteyebilecek.
ALACAKLI, HACİZDEN İTİBAREN BİR YIL İÇİNDE MALIN SATIŞINI İSTEYEBİLECEK...
Bir taşınır malla ilgili üçüncü şahıs yedieminliği kabul ettiği takdirde bu mal muhafaza altına alınmayacak. Ancak takibin devamına karar verilmesi halinde mal muhafaza altına alınabilecek.
Alacaklı veya borçlu, hacizden itibaren bir yıl içinde haczolunan malın satışını isteyebilecek. Borçlunun üçüncü şahıslardaki alacağı da bu hükme tabi olacak. Bir yıllık süre içinde satışı istenip de artırma sonucu satışı gerçekleştirilemeyen mahcuz hakkındaki satış isteme süresi, satış isteyen alacaklı bakımından bir yıllık sürenin sona ermesinden itibaren bir yıl daha uzayacak. Satış talebiyle birlikte kıymet takdiri ve satış giderlerinin tamamının peşin olarak yatırılması zorunlu olacak.
Sicile kayıtlı motorlu kara araçları bakımından muhafaza, kıymet takdiri ve satış talebinin birlikte yapılması ve bunlara ilişkin giderlerin tamamının birlikte ve peşin olarak yatırılması zorunlu olacak. Kıymet takdiri ve satış giderlerinin, sicile kayıtlı motorlu kara araçları bakımından ilaveten muhafaza giderinin tamamı, satış talebiyle birlikte peşin olarak yatırılmazsa satış talebi vaki olmamış sayılacak.
Satış talebiyle birlikte peşin olarak yatırılan miktarın satış işlemleri sırasında yetersiz kaldığı anlaşılırsa icra müdürü tarafından satış isteyene 15 günlük süre verilecek ve bu sürede eksik miktar tamamlanmazsa satış talebi vaki olmamış sayılacak. Belirtilen giderler Adalet Bakanlığınca her yıl yürürlüğe konulan tarifede belirlenecek.
RIZAEN SATIŞ YETKİSİNİN ŞARTLARI...
Borçlunun borcunu muntazam taksitlerle ödemeyi taahhüdü veya alacaklı ile borçlunun hacizden önce ya da sonra borcun taksitlendirilmesi için yapacakları sözleşme nedeniyle icra dairesinde düzenlenecek tutanak veya kağıt, damga vergisinden istisna olacak.
Teklifle, talebi halinde borçluya, haczedilen malın rızaen satışı amacıyla yetki veriliyor. Borçlu, kıymet takdirinin tebliğinden itibaren 7 gün içinde haczedilen malının rızaen satışı için kendisine yetki verilmesini talep edebilecek. Kıymet takdiri yapılmadığı durumlarda borçlu da kıymet takdiri yapılmasını isteyebilecek. İcra müdürü, kıymet takdirinin kesinleşmesinden sonra cebri satış işlemlerini durdurarak borçluya 15 günlük süre verecek. Borçluya verilen sürenin başlangıcından icra mahkemesinin kararına kadar geçen sürede alacaklı bakımından satış isteme süresi işlemeyecek.
Rızai satışta bedel, malın muhammen kıymetinin yüzde 80'ine karşılık gelen miktarı ile o malla güvence altına alınan ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından hangisi fazla ise bu miktarı ve ayrıca bu miktara ilave olarak bu aşamaya kadar bu mahcuz için yapılan takip masrafları toplamından az olamayacak.
Borçluyla anlaşan alıcının, belirlenen bedeli borçluya verilen 15 günlük süre içinde dosyaya ödemesi halinde icra müdürü, gerekli bilgi ve belgeleri temin ettikten sonra satışın onayı ile malın devir ve teslim işlemlerinin yapılmasına karar verilmesi için dosyayı derhal icra mahkemesine gönderecek. Mahkeme, en geç 10 gün içinde yapacağı inceleme sonucunda dosya üzerinden talebin kabulüne veya reddine kesin olarak karar verecek. Kabul kararıyla malın mülkiyeti alıcıya geçecek ve tüm hacizler kaldırılarak devir ve teslim işlemleri gerçekleştirilecek. Ret kararı verilmesi halinde yatırdığı bedel alıcıya iade edilecek.
ELEKTRONİK ORTAMDA AÇIK ARTIRMAYA İLİŞKİN HÜKÜMLER...
Teklifte, elektronik ortamda açık artırma suretiyle satışa ilişkin hükümler de düzenleniyor. Haczolunan malın satışı, Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi'ne entegre elektronik satış portalında açık artırma suretiyle yapılacak. Açık artırmada teklif verme süresi yedi gün olacak.
Açık artırma, ilanda belirtilen gün ve saat aralığında ve teklif verme yoluyla yapılacak. Teklif verenlerin kişisel bilgileri, artırma süresi içinde bilişim sistemini işleten kamu görevlileri hariç hiç kimse tarafından görülemeyecek ve bilişim sisteminde gösterilemeyecek.
Teklifler arasındaki fark, satışa çıkarılan malın muhammen kıymetinin binde birinden ve her halde 100 liradan az olamayacak. Açık artırmada en yüksek teklifi veren, artırma süresi içinde kendisinden yüksek bir teklif verilmedikçe teklifini çekemeyecek ve teminatını alamayacak. Açık artırma süresinin son 10 dakikası içinde yeni bir teklifin verilmesi halinde açık artırma bir defaya mahsus olmak üzere 10 dakika uzatılacak. Elektronik satış portalında satış işlemlerinin güvenli bir şekilde gerçekleştirilmesini engelleyen veya elektronik satış sistemi ile ihale alıcılarının hak ve menfaatlerine zarar veren internet siteleri hakkında, İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun hükümleri uygulanacak.
Elektronik satış portalının işleyişini ya da güvenliğini tehlikeye sokan veya satış portalına erişimi engelleyen ya da zorlaştıran nitelikte eylemlerde bulunan gerçek ve tüzel kişilerin, satış portalına girişi Adalet Bakanlığınca üç ay süreyle engellenecek. Engelleme işlemi, derhal uygulanmaya başlanacak ve satış portalının ilgili kişilerin görebileceği bir bölümünde duyurulacak. Bu işleme karşı, duyuru tarihinden itibaren 15 gün içinde Kabahatler Kanunu hükümleri uyarınca sulh ceza hâkimliğine başvurulabilecek. Hakim, başvuruyu ivedi olarak karara bağlayacak. Başvurunun yapılmış olması ihalenin tamamlanmasını engellemeyecek.
Teklif verme süresi içinde bilişim sisteminin bakımı veya iyileştirilmesi için gerekli olan işlemler yapılabilecek. Bu işlemler, ihalenin geçerliliğini etkilemeyecek.
HACZEDİLEN MALIN SATIŞINA İLİŞKİN HAZIRLIK İŞLEMLERİ...
Teklifle, haczedilen malın elektronik ortamda satışına ilişkin hazırlık işlemleri de yeniden belirleniyor. Buna göre birinci ve ikinci artırmanın yapılacağı gün ve saat aralığı, başlangıç tarihinden en az 15 gün önce ilan edilecek. Elektronik satış portalında yapılacak ilan, artırmanın bitimine kadar erişime açık tutulacak. İkinci artırmanın başlangıç tarihi, birinci artırmanın bitimi tarihinden itibaren bir ayı geçmeyecek şekilde belirlenecek.
İlanın şekli ve gazete ile yapılıp yapılmayacağı icra dairesince alakadarların menfaatlerine en muvafık geleni nazarı dikkate alınarak tayin olunacak. İlanın yurt düzeyinde yayımlanan bir gazete ile yapılmasına karar verilmesi halinde bu ilan satış talebi tarihinde tirajı 50 bin üzerinde olan ve yurt düzeyinde dağıtımı yapılan gazetelerden biriyle yapılacak.
Gazete ile yapılacak ilanlara satılacak şeyin cinsi, mahiyeti, önemli vasıfları, muhammen kıymeti ve bulunduğu yer, birinci ve ikinci artırmanın yapılacağı gün ve saat aralığı ile artırmaya ilişkin bilgilerin yer aldığı elektronik satış portalı yazılacak. İcra dairesince yapılması zaruri ilanlar dışında, taraflar elektronik satış portalında yer alan ilan metnini, masrafı kendilerine ait olmak üzere, diledikleri vasıtalarla ilan edebilecek. Ancak hususi mahiyetteki bu ilan resmi muameleye tesir etmeyecek.
İlan edilen metinler arasında farklılık bulunması halinde elektronik satış portalında ilan edilen metin esas alınacak.
Gazetede veya elektronik satış portalında ilanı yapılan metindeki hatalar, ihale tarihi değiştirilmeksizin sadece elektronik satış portalında ilanen düzeltilecek. Bu düzeltme ilanı ilgililere ayrıca tebliğ edilmeyecek.
Elektronik satış portalında yapılacak ilanda şu hususlar yer alacak:
- Satılacak şeyin cinsi, mahiyeti, önemli vasıfları, muhammen kıymeti, bulunduğu yer ve varsa görselleri ile artırma şartnamesinde yer alan diğer bilgileri,
- Artırmaya katılabilmek için mahcuzun kıymetinin yüzde onunu karşılayacak tutardaki teminatın satışı yapan icra dairesinin banka hesabına yatırılmasının zorunlu olduğu, teminatın nakit olması durumunda en geç artırma süresinin bitiminden önceki gün saat 23:30'a kadar yatırılması gerektiği,
- Gösterilecek teminatın teminat mektubu olması halinde, artırmaya katılacakların, en geç artırma süresinin bitiminden önceki iş günü mesai bitimine kadar satışa konu mahcuzun kıymetinin yüzde onunu karşılayacak tutarda kesin ve süresiz banka teminat mektubunu, satışı yapan icra dairesine tevdi etmelerinin zorunlu olduğu,
- Temsilci vasıtasıyla artırmaya katılacakların, en geç artırma süresinin bitiminden önceki iş günü mesai bitimine kadar satışı yapan icra dairesine müracaat etmelerinin zorunlu olduğu,
- Hisseli satışın mümkün olduğu hallerde açık artırma konusu malı belirli paylarla satın almak isteyen müşterek alıcıların, en geç artırma süresinin bitiminden önceki iş günü mesai bitimine kadar satışı yapan icra dairesine müracaat etmelerinin zorunlu olduğu,
- Satış talep eden ve artırmaya katılmak isteyen alacaklı ile ortaklığın satış suretiyle giderilmesinde artırmaya katılmak isteyen pay sahibinin, en geç artırma süresinin bitiminden önceki iş günü mesai bitimine kadar satışı yapan icra dairesine müracaat etmeleri halinde alacağın veya ortaklık payının teminatı karşıladığı miktar kadar kendilerinden teminat alınmayacağı,
- Şartlar yerine gelmişse malın en yüksek teklif verene ihale edileceği,
- Elektronik satış portalında verilecek tekliflerin haczedilen malın muhammen kıymetinin yüzde 50'si ile o malla güvence altına alınan ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından hangisi fazla ise bu miktarı ve ayrıca bu miktara ilave olarak paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesi gerektiği,
- İhale alıcısının en yüksek teklifi verip de süresi içinde ihale bedelini yatırmaması halinde, alınan teminatın iade edilmeyip öncelikle satış masraflarından düşülmek üzere alacaklarına mahsuben hak sahiplerine ödeneceği,
- Asgari ihale bedelinin teklif edilmemesi nedeniyle ihalenin yapılamadığı veya en yüksek teklif verenin ihale bedelini yatırmaması sebebiyle ihalenin iptal edildiği hallerde ikinci artırmanın ilk açık artırmadaki şartlar çerçevesinde tekrar yapılacağı,
- İhale alıcısının, satış bedelinin tamamını ihalenin gerçekleştiğine ilişkin tutanağın elektronik satış portalında ilan edildiği tarihten itibaren en geç yedi gün içinde icra dairesi hesabına ödemesi gerektiği,
- Satışa katılanların bütün ekleriyle birlikte şartnameyi görmüş ve içeriğini kabul etmiş sayılacakları,
- İhalenin kesinleşmesi üzerine malın tescil ve teslim işlemlerinin yapılacağı.
İhalenin kesinleşmesi üzerine taşınırın ihale alıcısına teslimi veya sicile kayıtlı malın ihale alıcısı adına tescili, damga vergisi ve katma değer vergisinin yatırılmasından sonra gerçekleştirilecek.
İcra ve İflas Kanunu'nda yapılan değişiklikle, cebri icra satışlarının elektronik ortamda yapılmasına paralel olarak haczedilen malların ihale usulü, bununla uyumlu hale getiriliyor. Buna göre, birinci ve ikinci ihale, icra müdürü tarafından, ilanda belirlenen gün ve saatte, haczedilen malın muhammen kıymetinin yüzde 50'si üzerinden başlatılacak. Şartların yerine gelmesi halinde mal, en yüksek teklif verene ihale edilecek.
Artırmanın sona erdiği gün ve saatte şartların bulunması halinde, mal en yüksek teklif verene ihale edilmiş olacak ve malın mülkiyeti ihale alıcısına geçecek. İcra müdürü artırmanın bitmesinden sonraki ilk iş gününde artırmanın sonucunu gösteren bir sonuç tutanağı düzenleyerek tutanaktaki bilgileri aynı gün satış portalında ilan edecek. İhalenin sonucuna ilişkin bu tutanakta, artırmanın ne zaman tamamlandığı, en yüksek teklifi verene malın ihale edildiği, tutanağın ilanından itibaren 7 gün içinde ihale bedelinin ödenmesi gerektiği veya kanundaki şartların yerine gelmemesi nedeniyle ihalenin yapılamadığı hususları belirtilecek.
Satış talebi, teklif verme başladıktan sonra geri alınamayacak ve teklif verme süresinin bitimine kadar borcun tamamen ödenmesi halinde satış durdurulacak.
İcra müdürü, asgari ihale bedelinin teklif edilmediği, en yüksek teklif verenin ihale bedelini yatırmadığı veya teklif verme süresinin bitiminden önce borcun ödendiği hallerde, ihalenin yapılamadığını veya iptal edildiğini tutanakla tespit edecek. Asgari ihale bedelinin teklif edilmediği veya en yüksek teklif verenin ihale bedelini yatırmadığı hallerde ikinci artırma, birinci artırmadaki şartlar çerçevesinde daha önce ilan edilen tarihte başlayacak.
Artırmada, alıcı çıkmazsa veya bu maddede yazılı şartlar gerçekleşmezse alacaklı, önceki satış talebinden kalan satış isteme süresi içinde satış günü verilmesini talep edebilecek. Satış isteme süresi satış talebiyle birlikte duracak ve duran bu süre, ihalenin yapılamadığına veya iptal edildiğine ilişkin tutanak tarihinden itibaren kaldığı yerden işlemeye başlayacak.
İcra müdürü, artırma bittikten sonraki ilk iş gününde elektronik satış portalından kaynaklanan teknik sebeplerle, artırmanın son on dakikası içinde teklif verilemediğini satış portalı kayıtlarından tespit ederse, artırma süresinin bir gün uzatılmasına karar verecek, kararda artırmanın başlayacağı ve biteceği zamanı gösterecek. Tüm bu hususlar satış portalında duyurulacak. Bu durumda artırmanın başlangıç tarihi, artırma süresinin uzatılmasına karar verildiği tarihten itibaren üç günü geçemeyecek. Bu süre içinde, daha önce en yüksek teklif veren teklifiyle bağlı olacağı gibi yeni istekliler de teminatı yatırmak suretiyle artırmaya katılabilecek.
TAŞINIR İHALESİNE İLİŞKİN DEĞİŞİKLİKLER TAŞINMAZLAR İÇİN DE GEÇERLİ OLACAK...
Hem taşınmazlar hem de taşınırlarda ihale alıcısı, ihalenin feshi talep edilmiş olsa dahi artırma sonuç tutanağının ilanından itibaren 7 gün içinde satış bedelini nakit ödemek zorunda olacak. Satılan mal, ihale kesinleşmeden teslim edilmeyecek ve resmi sicilde alıcı adına tescil edilmeyecek.
Teklifle taşınır malların satışına ilişkin yapılan ihale usul ve esaslarına yönelik bazı değişiklikler, taşınmaz mallar için de geçerli olacak.
Elektronik satış portalında yapılacak satış ilanında, varsa ipotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin, taşınmaz üzerindeki haklarını 15 gün içinde icra dairesine bildirmeleri gerekecek. Aksi halde hakları tapu siciliyle sabit olmadıkça satış bedelinin paylaşmasından hariç kalacaklar ve bu hususlar irtifak hakkı sahipleri için de geçerli olacak.
Kıymet takdirine ilişkin şikayet yetkisiz icra mahkemesine yapılırsa, icra mahkemesi evrak üzerinde inceleme yaparak başvuru tarihinden itibaren en geç 10 gün içinde yetkisizlik kararı verecek ve masrafını gider avansından karşılamak üzere dosyayı, resen yetkili icra mahkemesine gönderecek. Böylece kıymet takdirine ilişkin şikayetin yetkili mahkemece bir an önce ele alınması sağlanacak.
İhale alıcısının talebi üzerine icra dairesi, satışı yapılan taşınmazda kira sözleşmesine bağlı olarak oturan kişiye kira bedelini, diğer hallerde ise taşınmazı kullanan kişiye bilirkişi tarafından tespit edilen aylık kullanım bedelini icra dairesine yatırmasını emredecek. İhtara rağmen belirlenen bedelin icra dairesine yatırılmaması halinde, ilgili hüküm kıyasen uygulanacak ve depo edilen bedel ihalenin sonucuna göre hak sahibine ödenecek. Böylece uygulamada sıklıkla karşılaşılan tereddütlerin giderilmesi amaçlanırken, ihale kesinleşinceye kadar taşınmazın ne şekilde muhafaza ve idare edileceği konusunda icra dairesine yol gösteriliyor.
İhalenin feshi davasını açabilecek kişiler arasında sayılan "tapu sicilindeki ilgililer", "resmi sicillerdeki ilgililer" olarak genişletiliyor. Sınırlı ayni hak sahiplerine de bu davayı açabilme imkanı tanınıyor.
Satış isteyen alacaklı, borçlu veya resmi sicilde kayıtlı ilgililerle sınırlı ayni hak sahiplerinin dışında kalan kişilerce ihalenin feshinin talebi halinde, ihale bedeli üzerinden nispi harç alınacak ve talebin reddi halinde bu harç iade edilmeyecek, ilgili kişilerin muhtemel zararına karşılık olmak üzere ihale bedelinin yüzde 5'i oranında teminat göstermesi şartı aranacak.
İCRA MAHKEMESİ BAZI HALLERDE DURUŞMA YAPMADAN KARAR VEREBİLECEK...
İhalenin feshi talebi üzerine icra mahkemesi, talep tarihinden itibaren 20 gün içinde duruşma yapacak ve taraflar gelmeseler bile icap eden kararı verecek. İhalenin feshi talebinin usulden reddi gereken hallerde duruşma yapılmadan da karar verilebilecek.
İcra mahkemesi, satış isteyen alacaklı, borçlu, mahcuzun resmi sicilinde kayıtlı olan ilgililer ve sınırlı ayni hak sahipleri ile pey sürmek suretiyle ihaleye iştirak edenler dışında kalan kişilerce talep edilmesi nedeniyle; satış isteyen alacaklı, borçlu, mahcuzun resmi sicilinde kayıtlı olan ilgililer ve sınırlı ayni hak sahipleri dışında kalan kişiler bakımından feragat nedeniyle; işin esasına girerek talebin reddine karar verirse ihalenin feshini talep edeni, feshi istenilen ihale bedelinin yüzde 10'una kadar para cezasına mahkum edecek.
Düzenlemede, para cezasına mahkum edilecek haller açık bir şekilde belirtiliyor. Bu kapsamda ihalenin feshi talebinin, satış isteyen alacaklı, borçlu, mahcuzun resmi sicilinde kayıtlı olan ilgililer ve sınırlı ayni hak sahipleri ile pey sürerek ihaleye iştirak edenler dışında kalan kişilerce talep edilmesi nedeniyle veya satış isteyen alacaklı, borçlu, mahcuzun resmi sicilinde kayıtlı olan ilgililer ve sınırlı ayni hak sahipleri dışında kalan kişiler bakımından feragat nedeniyle ya da işin esasına girilmek suretiyle reddine karar verilmesi halinde ihalenin feshini talep eden, feshi istenilen ihale bedelinin yüzde 10'una kadar para cezasına mahkum edilecek.
İhale kesinleşmedikçe ve ihale konusu mal alıcıya teslim edilmedikçe veya teslime hazır hale getirilmedikçe ihale bedeli alacaklılara ödenmeyecek. İhale konusu malın teslim edilemeyeceği veya teslime hazır hale getirilemeyeceği durumlarda ihale iptal edilerek ihale bedeli alıcısına ödenecek.
İhalenin feshi talebinde bulunulabilecek azami sürenin başlangıç tarihi, ihalenin yapıldığına ilişkin kararın elektronik satış portalında ilan edildiği tarih olacak. Taşınmazın ihale alıcısı adına tescil edilmesinden sonra tahliye işlemi yapılmadan taşınmaza malik olanlara da tahliye talep edebilme hakkı tanınıyor.
Teklifle uygulamadaki tereddütlerin giderilmesi amacıyla, sıra cetvelinin tanzimi üzerine tebligatı alan hak sahibinin teminat mukabilinde alacağını tahsil edebileceğine ilişkin düzenleme yapılıyor. Böylece teminat mukabilinde alacağı tahsil edebilmek için sıra cetveline karşı şikayet ve itiraz aşamasına geçilmesine gerek olmadığı net bir şekilde ortaya konuluyor. Öte yandan banka teminat mektubunun "süresiz" olduğu açıklığa kavuşturuluyor.
İHALE TAMAMEN ELEKTRONİK ORTAMA ALINACAK...
Kanun teklifiyle İcra ve İflas Kanunu'nda yer alan "çocuk teslimi", "çocukla şahsi münasebet tesisine dair ilamın icrası", "çocuk teslimine ve çocukla kişisel ilişki kurulmasına dair ilamların icrasında uzman bulundurulması" ve "çocuk teslimi emrine muhalefetin cezası" başlıklı maddeler yürürlükten kaldırılıyor.
Düzenlemeyle ayrıca "İhalenin feshi ve farkının tahsili" maddesi de yürürlükten kaldırılıyor. Teklifle, açık artırmada en yüksek teklif verilip de süresi içinde ihale bedelinin yatırılmaması halinde alınan teminatın, takip borcu ve satış masrafları için dosyaya gelir kaydedileceği düzenleniyor.
Teklifle, İcra ve İflas Kanunu'nda değişiklik yapılarak ihalenin tamamen elektronik ortama alınması sağlanıyor. Buna ilişkin yönetmelik ile çıkarılması gereken tarife, düzenlemenin yürürlüğe gireceği tarihten itibaren 6 ay içinde çıkarılacak.
Haczedilen malların elektronik ortamda satışına ilişkin hükümlerin uygulanmasına, Adalet Bakanlığınca belirlenen il veya ilçelerde, buna ilişkin yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren başlanacak ve en geç bir yılın sonunda ülke genelinde uygulamaya geçilecek. Hükümlerin hangi il veya ilçede ne zaman uygulanacağı Adalet Bakanlığının resmi internet sitesinde duyurulacak. Bu hükümler, uygulamaya geçilen il ve ilçelerde geçiş tarihinden sonra haczedilen malların satışında uygulanacak. Uygulamaya geçilmeyen yerlerdeki hacizli malların satışı ile uygulamaya geçildiği halde geçiş tarihinden önce haczedilen malların satışında ise kanun teklifiyle yapılan değişiklikten önceki hükümler uygulanacak.
Çıkarılacak tarifenin yürürlüğe girdiği tarihten önce satış talep edilmiş olmasına rağmen kıymet takdiri ile muhafaza ve satış giderlerinin tamamının yatırılmadığı hallerde tarifenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde tarifede belirlenen giderlerin yatırılması zorunlu olacak. Bu süre içinde giderler peşin olarak yatırılmazsa satış talep edilmemiş sayılacak.
İhalenin feshine ilişkin değişiklikler, ilgili maddenin yürürlüğe girdiği tarihte ilk derece mahkemeleri ve bölge adliye mahkemeleriyle Yargıtay'da görülmekte olan ihalenin feshi talepleri hakkında uygulanmayacak. Ancak, ihale bedelinin yüzde 10'una kadar para cezasına mahkumiyete ilişkin hüküm görülmekte olan ihalenin feshi talepleri hakkında da uygulanacak. Temyiz kanun yolu incelemesi aşamasında bulunan dosyalar bakımından para cezasının oranına ilişkin değişiklik, tek başına bozma nedeni yapılamayacak. Yargıtay değişikliği uygulayarak hükmü düzeltebilecek.
Teklife göre, icra başmüdürlerine ilave adalet hizmetleri tazminatı ödenecek.
Keşif ve icra işlemine bağlı olmaksızın hakim ya da cumhuriyet savcısının görevlendirmesiyle araştırma, inceleme ve rapor işlemleri için daire dışına çıkan sosyal çalışmacı, psikolog ve pedagoglar da yol tazminatı alacak. Ayrıca değişiklikle bu unvanlarda çalışan görevlilere ödenecek yol tazminatının hesaplanmasında esas alınan 200 gösterge rakamı 275'e çıkarılacak.
İhtiyaç sahibi vatandaşlara yönelik kara kış paketini açıklayan Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, 500 lira nakdi yardımdan, eğitim desteğine, gıda, yemek ve süt yardımından öğrencilerin temel ihtiyaçlarının karşılanmasına kadar zor günlerde vatandaşların yanında olmaya devam edeceklerini söyledi...
Başkan Böcek, “Sosyal belediyecilik anlayışımızla Antalya’da hiç kimse yatağa aç girmeyecek” dedi.
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun kış aylarında vatandaşlara destek olunması çağrısının ardından kara kış paketini açıkladı. Pandemi sürecinde olduğu gibi ağır ekonomik şartlarda bulunan ihtiyaç sahibi ailelere ekonomik desteklere devam ettiklerini belirten Başkan Böcek, kara kış paketi kapsamında sosyal kart sahiplerinin acil ihtiyaçlarını karşılaması için hemen hesaplarına 500 TL yatıracaklarını söyledi.
GIDA VE YEMEK YARDIMI...
İşsiz, gelirsiz kalmış vatandaşlara verilen gıda yardımlarının sayısını da artıracaklarını ifade eden Başkan Muhittin Böcek, “Kara kış paketimiz kapsamında hasta ve yaşlı vatandaşlarımıza günlük yemek yardımlarımızı arttırarak devam ettiriyoruz. İhtiyaç sahibi ilkokul ve orta öğretim öğrencilerimize eğitim desteğimizi kesintisiz sürdüreceğiz. Küçük çocuklarımızın sağlıklı gelişimleri için aylık süt yardımlarımızı bu süreçte artarak devam ettireceğiz” dedi.
ÖĞRENCİYE DESTEK...
Üniversite öğrencilerini açıkta bırakmayarak, yurt sağladıklarını hatırlatan Başkan Muhittin Böcek, “Bununla birlikte öğrencilerimizin yemek gibi temel ihtiyaçlarını günlük olarak karşılıyoruz. Geleceğimizin teminatı gençlerimize desteklerimizi devam ettireceğiz. Üniversite kampüsünde sabahları sıcak çorba ikramlarımız devam edecek. Ayrıca öğrencilerimize her ay 5 ton suyu belediye olarak ücretsiz sağlıyoruz” dedi.
HİÇ KİMSE YATAĞA AÇ GİRMEYECEK...
Vatandaşların mutfağından aşlarını eksik etmeyeceklerini kaydeden Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, “İçinde bulunduğumuz bu zor günleri bölüşerek ve yardımlaşarak atlatacağız. Sosyal belediyecilik anlayışımızla Antalya’da hiç kimse üşümeyecek ve hiç kimse yatağa aç girmeyecek. Hiçbir çocuk eğitim hakkından mahrum kalmayacak. Hastalar, yaşlılar yalnız bırakılmayacak. Her zaman olduğu gibi bu zor günlerde de vatandaşlarımızın yanınızda olacağız. Çünkü biz birlikte güçlüyüz” ifadelerini kullandı.
HABER: Ayten YILMAZ
Öymen, Karayalçın ve Çetin’den Cumhurbaşkanı Erdoğan hakkında suç duyurusu...
CHP ve SHP’nin eski genel başkanları, AKP grup toplantısında CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun, Çubuk’ta uğradığı linç girişiminin görüntülerinin izletilmesi üzerine Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan hakkında Cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulundu. Dilekçede, Erdoğan'ın, ‘siyasi hakların engellenmesi’, ‘suçu ve suçluyu övme’, ‘halkı kin ve düşmanlığa tahrik’ ve ‘Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs’ suçlarını işlediği savunuldu.
Altan Öymen, Hikmet Çetin ve Murat Karayalçın, AKP'nin, 27 Ekim 2021 tarihindeki grup toplantısında, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun Ankara Çubuk'ta linç girişimine uğradığı anda çekilen görüntülerin izletilmesi üzerine Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan hakkında 4 ayrı suçtan suç duyurusunda bulundu.
Çağlayan'da bulunan İstanbul Adalet Sarayı'na, avukat Turgut Kazan ile birlikte gelen eski liderler, Erdoğan’ın, ‘siyasi hakların engellenmesi', ‘suçu ve suçluyu övme', ‘halkı kin ve düşmanlığa tahrik' ve ‘Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs' suçlarını işlediğini belirterek, Cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulundular.
CHP'li eski liderlerin savcılığa sundukları suç duyurusu dilekçesinde şu ifadelere yer verildi:
“PLANLANMIŞ BİR LİNÇ GİRİŞİMİ: YAKALADIKLARINI ÖLDÜRMEYE ÇALIŞTILAR”...
– Partili Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısında konuşurken, ‘videoyu koyalım' diyerek, Çubuk'taki linç girişimi görüntülerini izletmiştir. Bilindiği gibi, şehit er Yener Kırıkçı'nın 24 Nisan 2019 günü cenaze töreninde, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile eşlik eden CHP milletvekillerine karşı, planlanmış bir linç girişimi yaşanmıştı. Daha cenaze namazına geçilmeden, Kılıçdaroğlu ve arkadaşlarının çevresi sarıldı. Kimi tekme-yumrukla, kimi getirilip varile doldurulmuş taşları atarak, kimi sopa, demir çubuk, bıçak kullanarak, başta Kılıçdaroğlu olmak üzere, yakaladıklarını öldürmeye çalıştılar.
“TIPKI MADIMAK'TAKİ GİBİ ‘YAKIN, ÖLDÜRÜN' SLOGANLARIYLA BAĞIRIYORDU”
– Törene katılan bakanlar vardı, üst düzey güvenlik görevlileri vardı. Ama etkin bir engelleme çabası olmadı. Sadece koruma görevlileri, Genel Başkan'ı öldürecekler diyerek, adeta zorla bir evin kapısını açtırıp, Kılıçdaroğlu'nun o eve girmesini sağladılar. Saldırgan grup, tıpkı Sivas Madımak'taki gibi ‘Evi yakın', ‘öldürün' sloganlarıyla bağırıyordu. Onlara yine müdahale edilmiyordu. Böylece demokrasiyi, Anayasal düzeni ortadan kaldırmayı amaçlayan, muhalif kişilere yönelik bu linç girişimi seyredildi. Bu durum yaklaşık 2 saat kadar sürdü.
Suç duyurusu dilekçesinde, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘tehdit’, ‘siyasi hakların engellenmesi’, ‘suçluyu övme’, ‘halkı kin ve düşmanlığa tahrik’ ve ‘Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs’ suçlarının işlendiği ve bu suçlarından dava açılması talep edildi.
“TOPLUMSAL VİCDAN YARALANMIŞTIR”...
Suç duyurusunun savcılığa sunulmasının ardından adliye önünde açıklama yapan Murat Karayalçın, şunları söyledi:
– 27 Ekim günü sayın Erdoğan'ın Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde gerçekleştirdiği grup toplantısında, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı sayın Kemal Kılıçdaroğlu'na Ankara'nın Çubuk ilçesinde yapılan saldırı ile ilgili göstermiş olduğu video ve orada yapılan konuşma, toplumumuzda çok büyük bir tepkiye neden olmuştur, toplumsal vicdan yaralanmıştır.
– CHP Genel Başkanı sayın Kemal Kılıçdaroğlu'na Çubuk'ta yapılan saldırı aslında önceden tasarımlanmış bir linç girişimidir. Ben en azından böyle bir değerlendirme yapıyorum. Eski adıyla ana muhalefet partisi genel başkanına şimdi Türkiye'nin 2. büyük partisinin genel başkanına yapılan olan saldırıyı bir tür onaylanıyormuşçasına izlenim veren bir biçimde sergileniyor olması hem Türkiye'nin siyaset geleneğine ciddi olarak aykırıdır, siyasi teamüllerimize aykırıdır.
“DAHA ÖNCE BÖYLE BİR SALDIRI YAŞANDI MI BİLMİYORUM”...
Açıklamalarına devam eden Karayalçın, “Daha önce böyle bir saldırı yaşandı mı bilmiyorum. 50'li yıllarda İsmet İnönü'ne dönük böyle bir saldırı vardı. Onun dışında Türkiye'de böyle bir olay yaşanmamıştır. Bir o var, bir de bunun gösterilmesi var, sanki onaylanıyormuşçasına bunun sergilenmesi var” dedi.
Kendisine yöneltilen ‘Bir dokunulmazlık düzenlenmesi ya da fezleke durumu olabilir mi?” şeklindeki soruyu yanıtlandıran Karayalçın, “Türkiye'de çok uzun yıllar sonra ilk kez bir kişi hem Cumhurbaşkanı hem de parti genel başkanı kimliğini taşımakta. Bu eylem ya da konuşma hangi kimliği ile yapılmıştır onun ayrılması gerekiyor. Bu AKP Grubu'nda olduğu için AKP Genel Başkanı kimliği ile konuştuğunu varsayarak biz bunun suç niteliğini taşıdığını düşünüyoruz ve bu girişim o nedenle başlatıldı. Halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek bu girişimi başlatmamızın en önemli nedenlerinden bir tanesi” diye konuştu.
“CUMHURBAŞKANI’NIN DOKUNULMAZLIĞINDAN FAYDALANMAKTADIR”...
Altan Öymen ise şu ifadeleri kullandı:
– Bugünkü Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi denilen, örneği hiçbir başka ülkede görülmemiş olan bir sistemin yürümekte olmasıdır. Cumhurbaşkanı aynı zamanda parti başkanı olma sıfatını muhafaza etmektedir ve parti başkanı gibi konuşurken Cumhurbaşkanının dokunulmazlığından faydalanmaktadır. Eğer böyle olmasa yaptığı konuşmaların büyük kısmında bugün Av. Turgut Kazan'ın verdiği dilekçede olduğu gibi suç unsurları bulunabiliyor. Ama o Cumhurbaşkanıdır dokunulmazlığı vardır diye hakkında hukuki işlemler yürütülemiyor bu da tartışılması gereken bir şeydir aslında.
– Çünkü, kimsenin söyleyemeyeceği şeyler Cumhurbaşkanı tarafından söylenilirse hiç üzerinde durulmuyor. O ki üstelik ilk sıfatıyla değil de ikinci sıfatı olan AKP Genel Başkanı sıfatıyla yapmıştı o konuşmayı, AKP grubunun haftalık konuşmasında yapmıştır. O sıfatıyla işlediği bir suçun Cumhurbaşkanlığının dokunulmazlığından faydalanmasının mümkün olmaması gerekir. Bütün bunlar adalet mekanizması tarafından tartışılmalı. Bu tartışmaya bir vesile olması için, bunun yolunu açması için biz böyle bir hukuki girişimde bulunduk. Sonucunun hayırlı olmasını dileriz. Önümüzde bir seçim var, seçime doğru gidiyoruz. Seçim öncesinde şimdiye kadar yapılan, gösterilen tavırların devam etmesinin başka tehlikeleri de vardır tabi seçim açısından da. Onun için konu aciliyet içeriyor.
Hikmet Çetin’in, Azerbaycan’la ilgili bir çalışması nedeniyle adliyeye gelemediği ancak suç duyurusu dilekçesi için vekalet verdiği öğrenildi.
KAYNAK: Ajanslar
Irak'ın kuzeyindeki Hakurk bölgesindeki operasyonda yaralanan bir askerimiz şehit oldu...
Irak'ın kuzeyindeki Hakurk bölgesindeki bölücü terör örgütü mensuplarıyla çıkan çatışmada yaralanan Kahramanmaraşlı Piyade Sözleşmeli Er İslam Çiftçi, şehit oldu. Şehidin acı haberi baba ocağı Andırın ilçesi Boynuyoğunlu Mahallesinde yaşayan ailesine verildi.
Kuzey Irak'ın Dalya üst bölgesinin 2'inci kilometresinin batısında bulunan emniyet bölgesinde tespit edilen 2 bölücü terör örgütü mensubu ile girilen silahlı çatışmada Kahramanmaraşlı Piyade Sözleşmeli Er İsmail Çiftçi ağır yaralandı.
HASTANEDE ŞEHİT DÜŞTÜ...
Hastaneye kaldırılan İslam Çiftçi tüm müdahaleye rağmen kurtarılamayarak şehit oldu.
ACI HABER BABA OCAĞINA ULAŞTI...
Şehidin acılı haberi Kahramanmaraş'ın Andırın ilçesindeki baba ocağına verildi.
MSB ACI HABERİ DUYURDU...
Milli Savunma Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, "Irak Kuzeyi Hakurk bölgesinde 31 Ekim 2021 tarihinde yol emniyeti görevi icra eden unsurlarımız ile bölücü terör örgütü mensuplarıyla çıkan temasta yaralanarak hastaneye sevk edilen P. Söz. Er İslam ÇİFTÇİ yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak şehit olmuştur. denildi.
BAKAN AKAR'DAN BAŞSAĞLIĞI MESAJI...
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar başsağlığı mesajında, "Kahraman silah arkadaşımız, 31 Ekim 2021 tarihinde şehit olmuştur. Kahraman şehidimize şahsım ve Milli Savunma Bakanlığı mensupları adına Allah'tan rahmet; kederli ailesine ve asil milletimize başsağlığı ve sabır dilerim." dedi.
KAYNAK: Ajanslar
Milli Savunma Bakanlığı (MSB), Pençe Yıldırım harekat bölgesinde teröristlerin saldırısı sonucunda bir askerimizin şehit olduğunu, bir askerimizin de yaralandığını duyurdu. Şehit Piyade Uzman Çavuş Yunus Emre Yalman’ın acı haberi baba ocağına ulaştı...
HABER: İbrahim AKDAĞ
Diyanet'in "Baldızla zina nikahı bozar mı?" sorusuna verdiği cevaba herkes "Zırvalamak bu kadar olur"dedirtti...
Din İşleri Yüksek Kurulu tarafından hazırlanan "Fetvalar" kitabında, "Baldızıyla zina eden kişinin hanımı boş olur mu?" sorusuna yanıt olarak, "Eşlerden birinin zina etmesi, nikâhlarına zarar vermez. Baldızla yapılan zinanın nikâhı sona erdirmemesi, baldızla olan evlenme yasağının ebedi değil geçici olmasından kaynaklanmaktadır" ifadeleri yer aldı.
Bu açıklama sosyal medyada gündem olurken, baldız kelimesi de Twitter'da TT listesinin zirvesine yerleşti.
Diyanet İşleri Başkanlığı'nın dini konulardaki en yüksek karar ve danışma organı olarak faaliyet gösteren Din İşleri Yüksek Kurulu'nun fetvaları, "Fetvalar" adıyla bir kitapta toplandı. Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları tarafından basılan ve birden fazla baskı yapan kitabın 2015'te yapılan 3. baskısında ise yer alan bir fetva ise sosyal medyada gündem oldu.
BALDIZLA ZİNA SORUSU CEVAPLANDIRILDI...
"Baldızıyla zina eden kişinin hanımı boş olur mu?" sorusuna kitapta şu ifadelerle yanıt verildi: "Zina büyük günahlardan olmakla beraber eşlerden birinin zina etmesi, bu fiili helal görmedikçe nikâhlarına zarar vermez. Baldızla yapılan zinanın nikâhı sona erdirmemesi, baldızla olan evlenme yasağının ebedi değil geçici olmasından kaynaklanmaktadır."
"BALDIZ" KISA SÜREDE GÜNDEM OLDU...
Söz konusu fetva, Diyanet tarafından internette de yayımlanan kitabın 4. baskısında yer almadı. Öte yandan gündeme oturan fetva, sosyal medyanın da en çok konuştuğu konular arasında yer aldı. Twitter'da konuya ilişkin binlerce tweet atıldı, "baldız" kelimesi TT listesinin zirvesine yerleşti.
O yorumlardan bazıları:
--Diyanetin bu günkü fetvası Baldız la zina yapmak nikahı düşürmez.
--Baldız fetvası...
--Baldızla yapılan zina nikahı sona erdirmezmiş...
--Daha neler göreceğiz bakalım.
--Deniz ürünleri yemek haram baldız helal öyle mi?
--Diyanet sorulan soruya cevap vermiş ama birçoğu içindeki din düşmanlığını kusmuş. Baldızını kendi kız kardeşinden ayrı görüyorsan sapıklık senin ruhuna işlemiş
Yunanistan, para ve kıyafetlerini aldığı göçmenleri dövüp, Türkiye’ye itti...
Edirne'den yasa dışı yollardan geçtikleri Yunanistan'da sınır güvenlik güçlerine yakalanan Fas uyruklu 13 göçmen, paraları ve eşyaları alındıktan sonra sopa ve coplarla dövülerek yarı çıplak halde Türkiye'ye itildi. Edirne'de şantiyeye sığınan ve vücutlarında derin darp izleri bulunan göçmenler hastanede tedaviye alındı.
Edirne’den yasa dışı yollarla Yunanistan’a geçen Fas uyruklu 13 göçmen, Yunan sınır güvenlik güçlerine yakalandı.
Yunan unsurları, aç bıraktıkları göçmenleri üzerlerindeki para, değerli eşya ve kıyafetlerini alıp dövdükten sonra Meriç Nehri üzerinden zorla Türkiye’ye itti.
Aç ve susuz şekilde geri itilen göçmenler, Edirne’de kendi imkanları ile geldikleri bir inşaat şantiyesine sığındı.
Bitkin düşen göçmenlerden bazıları, yarı baygın halde kendilerini şantiyede bulunan kumların üzerine attı.
ŞANTİYE ÇALIŞANLARI YEMEK VE KIYAFETLERİNİ VERDİ...
Faslı göçmenler, Yunan güvenlik güçlerinin üzerlerindeki paraları, değerli eşyalarını alarak, soyduktan sonra sopa ve coplarla dövdüğünü anlattı.
“SIRTLARINDA ÇOK DARP İZİ VAR”...
Şantiye çalışanı Nesim Cengiz, göçmenlerin perişan halde kendilerine sığındığını ifade ederek, şöyle konuştu:
“Ben şantiyede çalışıyordum. Bir baktım geldiler, üstlerinde elbiseler yoktu. Sonra yardım etmek istedik, aç ve susuzdular. Onlara yemek verdik. Üzerlerinde kıyafet olmadığı için kıyafet verdik. Onları perişan etmişler, dövmüşler.
Sırtlarında çok fazla darp izi var. Yanımıza geldiklerinde ben kendi ceketimi verdim, arkadaşım da ceketini verdi. Sonra şantiyede fazla yemek vardı, yemek verdik. Sonrasında polisi çağırdık.”
Yunan güvenlik güçlerinin acımasızca göçmenleri döverek geri göndermesine tepki gösteren Cengiz, “İnsanlık açısından tam bir vahşet. Vahşice saldırmışlar. Böyle insanlık olmaz olsun” diye konuştu.
“ÖĞLE YEMEĞİMİZİ PAYLAŞTIK”...
Şantiye çalışanı Musab Zengin de bu tür olayların daha önce de yaşandığını belirterek, şu ifadeleri kullandı:
Öğlen yemeğimizi paylaştık, beraber yemek yedik. Biz de Müslümanız, onlar da Müslüman, paylaşmamız gerek. Bazı elbiselerimizi de onlara verdik. Sonrasında polis ekipleri geldi.”
KAYNAK: Ajanslar
Bakanlıktan son dakika kararı.
Resmen değişti.
Yürürlüğe girdi.
Lisans belgeleri iptal edilecek...
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, geri dönüşüm tesislerinde, işletmeci tarafından "kasten" yangın çıkarıldığının tespit edilmesi durumunda tesisin çevre izin ve lisans belgelerini iptal edecek.
Bakanlık tarafından hazırlanan, " Çevre İzin ve Lisans Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik" Resmi Gazete'de yayımlanarak, yürürlüğe girdi.
Buna göre, çevresel etkileri olan faaliyet ve işletmeler için bütüncül yaklaşım çerçevesinde kirliliğin önlenmesi, azaltılması ve kontrolü amacıyla çevre izin ve lisans belgesi verilmesine ilişkin usul ve esaslar düzenlendi.
Yönetmelikte yer alan çevre lisans konularıyla ilişkili geçen hafta "Atık Ön İşlem ve Geri Kazanım Tesislerinin Genel Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin" yürürlüğe girmesi ile uygulamada boşluk yaşanmaması için izin lisans yönetmeliğinde değişikliğe gidildi. Değişiklik kapsamında ek listelerdeki faaliyet türleri, terminolojileri, limit ve eşik değerleri güncellendi.
Buna göre, Hafriyat Toprağı, İnşaat ve Yıkıntı Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği kapsamında yer alan inşaat ve yıkıntı atıkları geri kazanım tesislerine, Çevre İzin ve Lisans Yönetmeliği hükümleri çerçevesinde "çevre lisansı" alma şartı getirildi.
Ayrıca Çevre İzin ve Lisans Yönetmeliği'ne tabi tesislerden de il müdürlüklerine yapacakları uygunluk başvuru aşamasında, Sıfır Atık Yönetmeliği'ndeki yükümlülüklerini yerine getirmesi istenecek.
Yönetmeliğe, son dönemde sıkça karşılaşılan geri dönüşüm tesislerinde meydana gelen yangınlara ilişkin hükümler de eklendi.
Bu kapsamda geri dönüşüm tesislerinde çıkan yangınlara ilişkin soruşturma ve raporlarda yangının işletmeci tarafından kasten çıkarıldığının tespiti durumunda izin ve lisans belgeleri iptal edilecek. Bu işletmeler, 3 yıl süreyle tekrar çevre izin ve lisans başvurusunda bulunamayacak.
KAYNAK: Ajanslar
Sedat Peker, belgeyi paylaştı: "Nevzat Tarhan SADAT'ın hissedarı; ben açıklama yapınca Adnan Tanrıverdi'ye satıyor"...
Reis Sedat Peker, SADAT'ın Diriliş Postası isimli yayın organındaki bazı yazıların şifreli olarak örgüt mensuplarınca kullanıldığını öne sürdü.
Sedat Peker, Adnan Tanrıverdi'nin kurucusu olduğu SADAT'la hiçbir ilgisi olmadığını duyurduğu Üsküdar Üniversitesi Rektörü Nevzat Tarhan'la ilgili bir evrak paylaştı. Peker, Tarhan'ın SADAT hissedarı olduğunu iddia ederek, "SADAT’la ilgili ben açıklamalar yapmaya başlayınca Nevzat Tarhan hisselerini SADAT’ın başkanı Adnan Tanrıverdi’ye satıyor. Yani yine hileye başvuruyorlar" ifadelerini kullandı.
SADAT kurucusu Adnan Tanrıverdi, "Nevzat Tarhan devleti ve milleti için çalışan bir insandır. Ancak SADAT çalışmaları ile ilgili aktif bir faaliyeti olmamıştır." demiş, Sedat Peker ise "Tekrar söylüyorum, Nevzat Tarhan psikolojik harp uzmanıdır ve SADAT'ın gayri yasal tüm işlerinin bir parçasıdır. Asla masum değildir." açıklamasını yapmıştı.
Peker, Twitter'dan yaptığı seri halinde yaptığı açıklamalarda, Diriliş Postası'yla ilgili bir iddiada bulundu. Peker, "SADATçıların yasadışı bir şekilde örgütlü olarak hareket ettiklerinin delillerinden bir tanesi de diriliş postası isimli yayın organındaki bazı yazıların şifreli olarak örgüt mensuplarınca kullanılmasıdır. Bizim okuyup “a”diye anladığımız, onlar için aslında çok farklı bir anlam içermekte. Bu sistem, yapılan haberleşmeler; terör örgütü davası açmak için delil olarak kabul edilen bir şeydir" dedi.
İŞTE REİS SEDAT PEKR'İN YENİ TWITLERİ...
Peker'in Twitter'dan ortaya attığı iddialar şöyle:
1- 40 yaş altı kardeşlerim, dün yayınlamış olduğum (sadat) dosyasıyla ilgili biraz daha fazla gayret sarf ederseniz sevinirim. Ne yalan söyleyeyim, bazen ben dahil hepsini çöpe atın dediğim 40 yaş üstü dostlarımız konuları daha dikkatli takip ediyorlar.
2- (sadat) dosyası diğer dosyaların hepsinden çok daha önemli. Çünkü ülke için planlanan en karanlık işlerin uygulayıcısı olmuş ve olacak kişiler bu yapının içinde yer almaktadır. Eğer gerekli gündemi oluşturursanız gözüne far tutulmuş tavşan gibi etkisiz hale…
3-… gelmelerini sağlayabilirsiniz. Kamuoyunun önünde devamlı tartışılan hiçbir yapı faili meçhul cinayet ya da kaos çıkarmak gibi bir şeye cesaret edemez (Kardeşlerim tecrübe konuşuyor bana inanın). Benim açıklamalarımdan sonra örgütlü olarak hareket etmediklerini…
4- …kanıtlamak için hem sadat’ın kurucusu adnan tanrıverdi hem de nevzat tarhan açıklamalar yaptılar, nevzat tarhan’ın sadat’la hiçbir ilgisinin olmadığına dair. Sadece arkadaşlarmış. Yayınladığım bu evrak nevzat tarhan’ın sadat’ın hissedarı olduğunun resmi belgesidir. https://t.co/R6DB0gfDiL
5- Ancak sadat’la ilgili ben açıklamalar yapmaya başlayınca nevzat tarhan hisselerini sadat’ın başkanı adnan tanrıverdi’ye satıyor. Yani yine hileye başvuruyorlar. Öyle ya, bunlar Yüce Dinimizin ayetlerini, hadislerini bile istedikleri gibi yorumlayıp…
6- …insan aklının almayacağı fetvalar verebiliyorlar. Vallahi bunların yüzünden Yüce Dinimize genç neslin arasında inanma oranı ciddi olarak azaldı. Nakşibendi Tarikatı gibi değerli bir tarikatın önemli isimlerinden bir tanesi geçenlerde bir fetva yayınladı.
7- hayrettin karaman isimli bu kişi fetvasında diyor ki İktidarınıza zarar verecek yolsuzlukları, hırsızlıkları, uğursuzlukları gizleyin. Hiçbir yerde dile getirmeyin, bu gücünüzü azaltır (buna benzer şeyler söyledi). Kabirlerini ziyarete gittiğim ya da hayatlarını okuma…
8- …imkanı bulduğum tüm Nakşibendi büyüklerimizin adına vallahi ben utandım. Yazıklar olsun. Vallahi yazıklar olsun. Video paylaşımlarımda da söylediğim gibi Yüce ALLAH bunların üstünden elini çekti. Önceden taşı tutsalar taş pırlanta oluyordu.
9- Şimdi ise pırlantaya dokunsalar, pırlanta taş oluyor. Hep söyledim, Gayretullah’a savaş açanlar asla kazanamazlar! sadatçıların yasadışı bir şekilde örgütlü olarak hareket ettiklerinin delillerinden bir tanesi de diriliş postası isimli yayın organındaki bazı yazıların…
10-… şifreli olarak örgüt mensuplarınca kullanılmasıdır. Bizim okuyup “a”diye anladığımız, onlar için aslında çok farklı bir anlam içermekte. Bu sistem, yapılan haberleşmeler; terör örgütü davası açmak için delil olarak kabul edilen bir şeydir (ileriki yıllarda lazım olacak).
11- Ayrıca sadat ile ilgili önümüzdeki günlerde başka paylaşımlar da yapacağım, İslami terör örgütlerini nasıl eğittikleri ve de nasıl haksız gelirler elde ettikleri, yaptıkları hırsızlıklara dair. Onları öyle bir göz hapsine alacağız ki muktedirlerin işine gelecek kaos çıkarma…
12- …planlarından vazgeçmek zorunda kalacaklar. Hazreti Mehdi’yi bekleyen, onun geleceği güne hazırlık yapan bu yapının esas amacı saf temiz Müslümanları kullanmaktır. Gerekirse onları bir ölüm makinesi haline getirmektir. Bu anlattıklarım masal değil.
13- Unutmayın, 2000’li yıllarda yani milenyum çağında Müslüman olmayan kadınlar savaş ganimeti olarak kabul edilip, kurulan köle pazarlarında satıldı. 25 sene evvel Irak çok modern bir ülkeydi. Çok ciddi paraları vardı. Ortadoğu’nun en güçlü ülkelerinden biriydi.
14- Bu söylediklerim milenyum çağında, deaş’ın kontrol ettiği Irak ve Suriye’deki topraklarda yaşandı. Tamam deyyus-u ekber’i merak ediyorsunuz, p…venklik muhabbetleri daha eğlenceli oluyor. Ancak sadat konusu çok ciddi bir konu. Bu yapının varlığını karışıklık olan,..
15-… terör olan her yerde görebilirsiniz. İdlib’deki radikal İslami terör gruplarıyla bağlarına çok ufak araştırmalarla ulaşabilirsiniz. Dediğim gibi, bu konuyu ciddi olarak ele almanız lazım. Kaytarmak yok. sadat isimli yapının Türkiye’deki bazı dini cemaatler…
16-… ve basın kuruluşlarıyla da örgütsel faaliyetler içerisinde olduğunu göreceğiz. Bu konulara da önümüzdeki günlerde çokça değineceğiz. Yüce ALLAH’ın dinine gerçek olarak hizmet eden herkesin benim başımın üstünde yeri var. Ancak bunlar gerçekten hasta ruhlu insanlar.
17- Size bir örnek vermek isterim. Bazı dini tarikatlarda şeyhler kendilerine saray gibi evler yaptırırken kulaklarımıza hep şu fısıldanırdı“Mehdi Aleyhisselam yakında zuhur edecek (yani gelecek) bu evi onun için yaptırıyorum.” Ve orada çalışan hiçbir cemaat mensubu para almazdı.
18- Zengin tarikat üyeleri de o saray yavrusu evlerin malzemelerini kendi ceplerinden karşılamak için yarışırlardı. Çocuktum, aynı hikayeyi dinledim; 50 yaşına geldim, şimdi sadat’ta aynı hikayeyi dinliyorum. Mehdi’ye hazırlık yapıyoruz diyerek paraları çalıyorlar.
19- İnsanları sömürüyorlar. Ancak sadat’ın durumu farklı çünkü bunların elinde çokça silah var. Bu yüzden sıkılmadan bunları takip edip üzerlerinde durmak lazım. Yurtdışında yaşayan bazı kişilere suikast yapılması fikri yeni değil, 4-5 senelik bir konu.
20- Mahrem odalarda bunlar konuşuldu. Ancak o an aklıselim galip gelmişti. Yaşanan uluslararası sorunlar daha büyük krizlere dönüşür diye vazgeçildi. Ancak şu an devletin içinde aklıselimle hareket edebilen insan sayısı yeterince olsa da, sadat gibi yapıların…
21-… etkisiyle kontrolsüz bir şekilde bu tip eylemlere hem yurtiçinde hem yurtdışında başvurulması mümkün görünüyor. Size gelecekte anlatacağım deyyus-u ekberin en büyük özelliklerinden birisi de bu konularda geçmiş tecrübelerinin olmasıdır.
"1 Ekim'de neden paylaşım yapmadığımı sormuşlar"
22- Bazıları 1 Ekim paylaşımımı neden yapmadığımı sormuşlar. O, bazı hükümet üyelerine yönelik bir paylaşımdı. Ancak sadat hükümetin bir parçası değil, bu yüzden o yasak kapsamında olmadığını düşündüğüm için yazdım. Ayrıca kendimi savunma hakkım doğmuştu.
23- Çünkü bana saygısızca hitaplarda bulundular. Artık onlarla da ahiretlik olduk. Zaten diğer ahiretliğimi tanıyorsunuz. Beni küçültecektiniz he, benim onurumu yerlere düşürecektiniz. Kinim bitmeyecek. Benim kızım tek başına bile geceleri odasında yatabiliyordu.
24- Şimdi odasında bile yalnız başına kalamıyor. Ve ben bu sahneye her şahit olduğumda adeta deliriyorum, ve çıldırıyorum. Ayrıca ben paylaşım yapmasam da ortaya çıkan her skandalda iyi bakarsanız beni görebilirsiniz. Ancak kafatasının içinde beyin yerine delikli gri…
25- … sünger taşıyanlar maalesef aynı soruyu sorup duracaklar. Kardeşlerim, deyyus-u ekber muhabbetlerinde çok eğleneceğiz ancak şimdi iş yapmak zamanı, çalışmak zamanı. Unutmayın en iyi savunma, saldırıdır (sokaklarda değil, sosyal medyada). SADAKALLAHÜL AZİM
Türkiye her şehirde geçerli olacak, toplu ulaşımda tek kart hazırlığında...
Türkiye Kart, farklı şehirlerin kendi içerisinde kullandığı toplu ulaşım kartlarının tek bir ulaşım kartı haline dönüşmesini sağlayacak. Hayatımızı büyük ölçüde kolaylaştıracak bu uygulama, Alanya toplu taşıma araçlarında da kullanılabilecek.
PTT AŞ Genel Müdürü Hakan Gülten, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığınca düzenlenen 12. Ulaştırma ve Haberleşme Şurası'ndaki PTT standında, basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
"TOPLU ULAŞIM KARTLARI TEK BİR ULAŞIM KARTINA DÖNÜŞECEK"...
12. Ulaştırma ve Haberleşme Şurası'nın Türkiye'nin ulaştırma ve haber leşme alanındaki en büyük organizasyonu olduğunu, burada yapılan tüm konuşmaların ulaştırmaya yön vereceğini belirten Gülten, Türkiye Kart uygulamasına ilişkin şu bilgileri verdi:
"Türkiye Kart uygulamamız da bir önceki şuralarda çokça tartışılmış ve kararları alınmış bir uygulamamız. Türkiye Kart, farklı şehirlerin kendi içerisinde kullandığı toplu ulaşım kartlarının tek bir ulaşım kartı haline dönüşmesini sağlayacak.
BAKANLIK ÖZELLİĞİ DUYURDU...
Örneğin, İstanbul'da almış olduğunuz bir kartla Konya'daki toplu ulaşım araçlarına binebileceksiniz eğer Türkiye Kart özellikleri varsa. Türkiye'deki tüm belediyelerimize toplu ulaşım kartlarının Türkiye Kart özelliği kazanmasını teşvik amacıyla Bakanlığımız bu özelliği duyurdu. Tüm belediyelere 'toplu ulaşım sistemlerini Türkiye Kart'ın tarif ettiği şema ve teknoloji ile revize edin, bütün kartlar birbirleriyle geçsin' diye davet yazısını gönderdi.
"KART YIĞININA VE MİLYONLARCA LİRA MASRAFIN ÖNÜNE GEÇECEK"...
Bu anlamda destek bekliyoruz. Birçok belediye ile de anlaşmamızı yaptık ve teknik entegrasyonumuzu tamamlamış durumdayız. Konya'da bu işlemlere başladık. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığımızın yapmış olduğu tüm toplu ulaşım kanallarında Türkiye Kart uygulamasının geçmesini istiyoruz. Türkiye Kart, kart yığınına ve milyonlarca lira masrafın önüne geçecek. Dünyada örnek bir teknoloji."
Ege Denizi’nde yer alan Girit Adası’nda meydana gelen deprem İzmir ve Muğla’da da hissedildi. Depremde yaralı ya da can kaybı olup olmadığına dair henüz açıklama yapılmadı.
AFAD verilerine göre deprem yerin 6.6 kilometre derininde gerçekleşti.
KAYNAK: Ajanslar
Suriye’nin Mera kasabasında PKK/YPG’li teröristlerin saldırısı sonucu bir özel harekat polisi şehit oldu, biri ağır 3 polis de yaralandı...
Bugün akşamüzeri devriye görevini yapan polis özel harekat timinin bulunduğu zırhlı araca Suriye'nin Mera kasabasında PKK/YPG'li teröristler tarafından roketli saldırı düzenlendi. Saldırıda bir polis özel harekat şehit olurken, 3 polis ise yaralandı.
YARALI POLİSLER TEDAVİ ALTINDA...
Şehit ve yaralılar, olay yerinden tahliye edilerek, Kilis'in Öncüpınar Sınır Kapısı’ndan Türkiye'ye getirildi.
Yaralı polisler, Kilis Devlet Hastanesi’ne kaldırılarak tedavi altına alındı. Kilis Valisi Recep Soytürk, hastaneye gelerek yarılıların durumları hakkında bilgi aldı.
İÇİŞLERİ’NDEN AÇIKLAMA...
İçişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, “Fırat Kalkanı Harekat Bölgesi Azezin Mare ilçesinde zırhlı araca PKK/PYD terör örgütü tarafından Tel Rıfat Bölgesinden güdümlü füze ile yapılan saldırı sonucunda; Suriye Görev Gücünde görevli 1 Özel Harekat Polisimiz şehit olmuş, 1’i ağır olmak üzere 3 Özel Harekat Polisimiz yaralanmıştır” ifadelerini kullandı.
KAYNAK: Ajanslar
Manavgat yangının ardından Büyükşehir Belediyesi tarafından ormanlık alandan toplanan atık malzemeler, Rus sanatçı Güzel Amirova’nın elinde Altın Portakal Film Festivali’nin simgesi heykeline dönüştü.
Yeniden Doğuş’ isimli heykel festival süresinde Atatürk Kültür Merkezi (AKM) önünde sergilenecek.
Manavgat İlçesinde 28 Temmuz günü çıkan ve 220 saat sonra kontrol altına alınabilen Türkiye’nin en büyük orman yangını ardından ormanın içinde birçok plastik, cam ve ahşap atık ortaya çıkmıştı. Büyükşehir ekipleri tarafından toplanan bu atık malzemeler, Rus sanatçı Güzel Amirova, tarafından bu yıl ‘Gelecek Umutla Yeşerecek’ sloganıyla düzenlenen 58. Altın Portakal Film Festivali’nin sembolü Venüs Heykeli’ne dönüştürüldü. ‘Yeniden Doğuş’ ismi verilen heykel festival süresinde Atatürk Kültür Merkezi (AKM) önünde sergilenecek. Daha öncede sahillerden toplanan atıkları heykellere dönüştüren Rus sanatçı Güzel Amirova kendisine teslim edilen atıklardan Venüs Heykeli yaptı. Heykelin baş kısmında, plastik şişelerden yapılan ve yeniden doğuşu simgeleyen dallarında yeşermiş yaprak figürleri yer alıyor.
ORMAN YANGINLARINA DİKKAT ÇEKİYORUZ...
Heykelin büyük beğeni kazandığını belirten Antalya Büyükşehir Belediyesi Başkan Danışmanı Lokman Atasoy, “Altın Portakal Film Festivali’nin bu yılki sloganı ‘Gelecek Umutla Yeşerecek’ oldu. Antalya Büyükşehir Belediyesi olarak başta Manavgat ve ülkemizin farklı yerlerinde yaşanan yangınlara dikkat çekmek ve oraların tekrar doğaya kazandırılması adına hassasiyetin gösterilmesi için böyle bir sloganı tercih ettik. Güzel Amirova da bizim Altın Portakal Heykeli’ne bu sloganı esas alarak yeni bir boyut kazandırdı. Bizler Manavgat orman yangınından sonra ormanlık alanlardan topladığımız plastik, tekstil, ağaç atıklarını kendisine teslim ettik. Kendisi de ‘Yeniden Doğuş’ isimli bir Venüs Heykeli’ni ortaya çıkardı” dedi.
BU HEYKEL; GERİ DÖNÜŞÜM DEĞİL İLERİ DÖNÜŞÜMDÜR...
Festival sonrasında heykelin kalıcı olarak sergileneceğini söyleyen Atasoy, “Çalışma, yanan yerlerdeki yeniden uyanışı, umudu, geleceği temsil etmesi öte yandan atık olarak gördüğümüz malzemelerin aslında nasıl sanat eserine dönüştüğünün ortaya çıkarılması anlamında önemlidir. Bu bir geri dönüşüm değil ileri dönüşümdür. 58 Venüs Heykeli kentimizin farklı noktalarına yerleştirildi. Bu 59’uncusu olacak ve film gösterimlerinin yapılacağı alanda sergilenecek” diye konuştu.
ORMANLARI KİRLETMEYELİM...
Ormandan toplanarak heykele dönüştürülen atıkların normal atıklar olmadığını söyleyen Güzel Amirova da şunları söyledi: “Büyükşehir Belediyesi ormandaki temizlikte toplanan plastik atıkları getirdi. Atık ürünlerden bu heykeli yaptım. Bu yaz çıkan yangınlarda biz çok üzüldük. Sanatçı olarak ne yapabilirim diye düşündüm. İyi bir fırsat oldu. Ormanlara hiçbir şey atmamak lazım. Bu atıklar geri dönüşebilen atıklardır. Ormanları bunlarla kirletmeyelim” dedi
HABER: Ayten YILMAZ
Mersin'de AKP Mezitli ilçe binasında rahatsızlanan arkadaşının yerine görev yapan polis memuru Nagihan Ekiz, iddiaya göre AKP İlçe Başkanı, yardımcısı ve sekreterinin hakaretlerine uğradı ve intihar etti. CHP Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır, Ekiz'in babasının iddialarını gündeme taşıdı ve kızımız "Ben ay yıldızlı üniforma taşıyan şerefli bir Türk polisiyim’ diyerek evine gidip intihar etti" dedi...
CHP Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır, AKP İlçe Binası nöbeti sırasında arkadaşının yerine iki saatliğine görev yapan polis memuru Nagihan Ekiz'in, üst amirleri tarafından uygulanan mobing nedeniyle gururuna yediremeyerek intihar ettiğini öne sürdü.
Genç polis memurunun meslektaşı olan babasının sosyal medya hesabından konuya ilişkin paylaşım yaptığını dile getiren Başarır, “Mobing uygulanan polis kızımız ‘Ben ay yıldızlı üniforma taşıyan şerefli bir Türk polisiyim' diyerek evine gidip intihar etti” açıklamasında bulundu.
SEKRETER: BEN BURADA POLİS AZARLAMAKTAN BIKTIM...
Konuya ilişkin açıklama yapan CHP'li Başarır, şunları söyledi:
– AKP Mezitli ilçe binasında rahatsızlanan arkadaşının yerine iki saatliğine görev yapan bir polis kızımız, AKP ilçe başkanının sekreteri tarafından hakarete uğrar ve aynen şunu söyler: “Görevli polis nerede? Ben burada polis azarlamaktan bıktım.”
İLÇE BAŞKANI: BU KIZI HEMEN SÜRGÜNE GÖNDERECEKSİNİZ...
– Bunun üzerine kendisini uyaran polisi AKP Mezitli İlçe Başkanı’na şikayet eder, sicilini ister. AKP Mezitli İlçe Başkanı, İlçe Emniyet Müdürü’nü arar ve “Bu kızı hemen sürgüne göndereceksiniz” der
İLÇE BAŞKAN YARDIMCISI: BUNLARIN BAŞINI EZECEKSİNİZ Kİ…
– Mezitli İlçe Emniyet Müdür Yardımcısı, polis kızımızı zorla AKP ilçe binasına götürerek, sekreterin odasında “Sokak kadını ağzıyla konuşuyorsun, çabuk sekreterden özür dile” der. Polis kızımız “Ben ay yıldızlı üniforma taşıyan şerefli bir Türk polisiyim” şeklinde karşılık verince odada bulunan AKP İlçe Başkan Yardımcısı “Bunların başını ezeceksin ki karşılık veremesin” der ve kendisini odadan kovarlar.
HAKARETLERE DAYANAMAYIP İNTİHAR ETTİ...
– Bu hakaretlere dayanamayan polisimiz intihar eder. Şimdi buradan soruyorum, her gün 3-4 polisimiz intihar ediyor, neden? Milletvekiliniz polise şerefsiz der. İlçe başkanı sekreteriniz polise hakaret eder. Gencecik hayatının baharında bu kız. Yazık değil mi? Onun babasına, annesine nasıl hesap vereceksiniz? Kendisine hakaret eden sekreter, “Seni sürdüreceğim” diyen ilçe başkanı şu an koltuklarında oturuyor ancak bugün polisimiz aramızda değil.
– Mersin Valisi Ali İhsan Su, polisine şerefsiz diyen milletvekilinin yanında oldun. Burada da AKP Mezitli İlçe Başkanı'nın ve sekreterinin yanında olacak mısın?
KAYNAK: Ajanslar
Antalya’da ağabeyinin arkadaşlarına güven vererek kripto paradan aylık yüzde 20 kar vadi ile yaklaşık 1 milyon TL toplayan şahıs sırra kadem bastı. Şahsa adeta servetini kaptıran bir kişinin eşi ise açtığı davayla eşinden boşandı. Yaşananların ardından yuvasının yıkıldığını savunan adam, şahsın 2 ay geçmesine rağmen bulunamadığını ve yerini ihbar edene 10 bin TL ödül vereceklerini söyledi...
Antalya’nın Kepez ilçesinde yaşayan O.G.A., iddiaya göre ilçede ağabeyinin arkadaşlarından kripto para piyasasından aylık yüzde 20 kar vaadi ile yaklaşık 1 milyon TL para topladı.
Şahıs kişilere ilk ay yüzde 20 kar verip, daha sonra bir daha görünmedi. Şahsın kendisine ait iki telefon hattının ise gelen aramalara kapalı olduğu, ancak mesaj uygulamalarında mesajların ulaştığı iddia edildi. Ayrıca şahsın Whatsapp konuşmalarında mağdurlara “Abi ben sana bir şey diyeyim mi? Biz senle grafik konuşuyoruz. Şu an anlatmama dahi gerek yok tam zamanı. Biz kaç gündür sana diyoruz. Aha geldi. Burada yakalanan yakalandı. Arabanı da bekletme derim" sözleri dikkat çekti.
Zanlının 500 bin TL değerinde mağdur ettiği Ali Can, Hacı Osman Kızıkoğlu, Yalçın Marangoz ve Hakan Toktay, Antalya Cumhuriyet Başsavcılığına giderek şikayetçi oldu.
Yapılan inceleme sonucunda zanlı hakkında yakalama kararı çıkarıldı.
“Kredi çektim, arabalarım vardı, onları sattım verdim”...
Şahsa adeta servetini kaptıran Hacı Osman Kızıkoğlu, “Para kazanmak için bitcoin alıp satmak istedik. Emekli bir polis arkadaşım bu işi kardeşinin iyi yaptığını belirterek bizi kardeşi ile tanıştırdı. Kardeşinin alt coinlerde iyi olduğunu belirtti. Kardeşi ile ortak olduğunu belirterek, bu işte profesyonel olduklarını söyledi. Ben parça parça ayda yüzde 20 kar vaadi ile para verdim. Bana ilk verdiğim paralarda yüzde 20 para ödedi. Ondan sonra ben kredi çektim, arabalarım vardı, onları sattım verdim. Çünkü ben emekli arkadaşımızı çok iyi tanıyordum. Kendileri ile ailecek görüşüyoruz. İlk başlarda dolandırıcı gibi görünmedi. Geçtiğimiz Kurban Bayramı Arefe Günü bana bir ödeme yapacaktı. Sonra ödeme yapmayarak sırra kıdem bastı. Telefonlarımıza cevap vermiyor. 13 Ağustos tarihinde emniyete giderek suç duyurusunda bulundum. Birkaç arkadaş da dilekçe verdi. 55 gün olmasına rağmen yakalanamadı. Emniyet güçlerimizden bir an önce bu şahsı yakalamasını ve mağduriyetimizin giderilmesini istiyoruz” dedi.
“Bu işin sonunda yuvam da dağıldı”...
Şahsın Türkiye’de olduğunu bildiklerini belirten Kızıkoğlu, “Bu olaydan sonra eşimin ve çocuklarımın psikolojileri bozuldu. 28 yıllık eşim ayrılma kararı aldı. Mahkemede boşandık. Bu işin sonucunda yuvam da dağıldı. İnşallah sağlımızı kaybetmeyiz. Yakalanırsa bir nefes alacağız. Parça parça 360 bin TL tutarında para verdim. Bankadan kredi çektim. Gözümüze bir perde indi, ne dediyse yaptık. Bizi mağdur eden kişiyi ihbar eden kim olursa olsun paramızı aldığımızda kendisine 10 bin TL ödül vereceğiz” dedi.
“Bizim bildiğimiz 5 kişiden 1 milyon TL topluyor”...
Yaşadığı durumu anlatan Ali Can ise, “Talihsiz olay 2 ay önce başımıza geldi. Tanıdığımız bir emekli polis memuru arkadaşımız vardı. Kardeşinin bitcoin işleri ile uğraştığını söyledi. Biz kardeşini tanımıyorduk, abisinin samimiyetine güvenerek paralarımızı verdik. Emniyete ve savcılığa gerekli başvuruları yaptık. Ama bu şahıs nedense iki tane numarasını kullanmaya devam ediyor, mesaj gönderiyoruz onları görüyor. Telefonları gelen aramalara kapalı ama mesaj uygulamalarından attığımız mesajlar gidiyor. Bizim bildiğimiz 5 kişiden 1 milyon TL topluyor. Büyük bir ihtimalle bu 1 milyon TL’den fazla. Bu adam hep otellerde ve apartta kalarak geçiniyormuş. Bu şahsın bir an önce yakalanması ve mağduriyetimizin giderilmesini istiyoruz. Kimi arkadaşımız eşinden ayrılarak yuvası yıkıldı. Ben 115 bin TL verdim. Mağdur olan başka arkadaşlarım da var. Bu kişinin rahat şekilde gezmesi ve dolaşmasını anlamıyorum. Bir an önce yakalanarak gerekli cezalarını çeksin” ifadelerini kullandı.
Hacı Osman Kızıkoğlu’nun kayını Yalçın Marangoz, “Eniştem paraya ihtiyacı olduğunu belirterek benden yardım istedi. Ben de 55 bin TL birikim yapmıştım. Bunu verdim. İnsanlar emek ederek para kazanıyor. Eniştem ailesi ile huzursuz. Giden paraya mı yanalım evdeki duruma mı? Bu adamın bir an önce bulunmasını istiyorum” dedi.
KAYNAK: Ajanslar
Alzheimer ve Parkinson hastalığının tedavisinde umut vaat eden çalışma ALKÜ’de tamamlandı...
Bu çalışma umut vaat ediyor...
Dünyada en sık görülen nörodejeneratif hastalıklardan Alzheimer ve Parkinson hastalığında yeni ilaç tedavisi çalışmaları ALKÜ’de tamamlandı. Çalışmanın tamamlanmasının ardından uluslararası basında da yer alan ALKÜ’lü akademisyenler önemli bir başarıya imza attı. Yürütücülüğünü Tıp Fakültesi Dekanı, Nöroloji/Sinirbilim Anabilim Dalı Başkanı olan Prof. Dr. Burak Yuluğ’un ve baş sorumlu araştırmacılığını Tıp Fakültesi Dekan Yardımcısı Nöroloji Anabilim Dalı Dr. Öğretim Üyesi Şeyda Çankaya’nın yaptığı faz iki çalışması İsveç basınında yer aldı. Stocholm Press’de yayımlanan haberde (https://scandibio.com/wp-content/uploads/2021/08/210805-PD-Press-Release.pdf) Nobel ödülü veren Karolinska Enstitüsü tarafından kurulan İsveçli biyoteknoloji firması ScandiBio Therapeutics ile yapılan uluslararası çalışmanın özellikle kognitif bozukluğu olan hastalarda büyük başarı sağladığı belirtildi. ALKÜ Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yuluğ, çalışmada kullanılan kombine metabolik aktivatörler içeren yeni ajanın tıp dünyasında bir çığır açacağını söyledi. Bilişsel faaliyetleri klinik düzeyde anlamlı şekilde düzelttiği gösterilen yeni ilaçla ilgili makalelerin çok yakın zamanda ALKÜ afiliasyonuyla dünyanın saygın dergilerinde yayınlanacağını ve bunun üniversitemizi başarı sıralamasında çok üst noktalara taşıyacağını vurguladı. Prof. Dr. Burak Yuluğ, ALKÜ Rektörü Prof. Dr. Ekrem Kalan’a verdiği imkân ve desteklerden dolayı teşekkür etti.
Konuyla ilgili yaptığı açıklamada Rektör Prof. Dr. Ekrem Kalan, ALKÜ Tıp Fakültesi akademisyenlerini çalışmalarından ve elde ettikleri başarıdan dolayı tebrik ederek, “Böylesi önemli başarılara imza atan değerli akademisyenlerimiz bizleri ziyadesiyle gururlandırıyor. Elimizdeki tüm imkânları akademisyenlerimizin bilimsel çalışmalarına destek olmak için sunmaya devam edeceğiz. ALKÜ’nün adını nice başarılarda duyurmak temennisi ile değerli hocalarımıza başarılar dilerim.” dedi.
HABER: Uğur AKDAĞ
Bu yıl 58’incisi düzenlenecek Antalya Altın Portakal Film Festivali’ne özel, kentin belirli noktalarına 58 Venüs heykeli dikildi...
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in ev sahipliğinde 2-9 Ekim tarihleri arasında bu yıl 58’ncisi gerçekleşecek olan Altın Portakal Film Festivali’nin heyecanı şehri sarmaya başladı. Antalyalılar ile yerli ve yabancı birçok misafiri ağırlayacak festival için kentte bir yandan peyzaj çalışmaları başlatan Büyükşehir Belediyesi Park ve Bahçeler Daire Başkanlığına bağlı ekipler, bir yandan da festivalin sembolü olan Venüs heykellerini kentin belirli noktalarına yerleştirdi.
Pandemi önlemlerinin üst seviyede olacağı tüm film gösterimleri açık hava sinemalarında yapılacak festivalin 57’nci yılına özel 57 adet heykel, kentin ana arterleri, havalimanı ve otogar kısımlarına yerleştirildi.
Egemen Yüzbaşı adlı vatandaş, Venüs heykellerinin yerleştirilmesinin kente ayrı bir hava kattığını belirterek, “Bu heykelleri görünce festivalin yaklaştığını anlıyoruz. Filmleri de merak ediyoruz. Heykellerde çok güzel” dedi.
Bilet alan Tuana Taşkıran, “Festivali her yıl merakla takip ediyoruz, Antalyalılar olarak Heykelciklerinde şehrin her tarafına konulması festivalin habercisidir. Yılın en çok bu zamanında heyecanlanıyorum. Çok güzel gösterimler oluyor, uzun metraj, belgeseller gibi. Genelde bilette kalmıyor. Büyük bir talep var. Filmleri merakla bekliyoruz” diye konuştu” ifadelerine yer verdi.
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in başkanlığını üstlendiği, idari direktörlüğünü Cansel Tuncer’in, yönetmenliğini Ahmet Boyacıoğlu’nun, sanat yönetmenliğini Başak Emre’nin üstlendiği festivalde, Antalya Film Forum’un direktörlüğünü Müge Özen ve Pınar Evrenosoğlu yürütüyor.
HABER: Emine YILMAZ
CHP Antalya İl Başkanı Nuri Cengiz, Antalya Milletvekilleri Rafet Zeybek, Aydın Özer ve diğer partili yöneticiler ile birlikte AKP’li Aksu Belediye Başkanı hakkında suç duyurusunda bulundu. AKP’li başkanın; üçüncü kişilere haksız menfaat sağlayarak kamu zararına yol açtığını iddia eden Başkan Nuri Cengiz, “Kamu arazisi resmen gasp edildi” dedi...
Cumhuriyet Halk Partisi Antalya İl Başkanı Nuri Cengiz, Milletvekilleri Rafet Zeybek ve Aydın Özer, İl Yöneticileri ve beraberindeki diğer partili yöneticiler ile birlikte Antalya Adliyesi önünde basına ve kamuoyuna açıklamalarda bulundu. AKP’li Aksu Belediye Başkanı hakkında, görevini kötüye kullanmak suretiyle kamu zararına yol açtığı ve üçüncü kişilere haksız menfaat sağladığı iddiasıyla suç duyurusunda bulunduklarını açıklayan Başkan Nuri Cengiz, “Daha önce de gündeme getirdiğimiz şekilde, Aksu Kemerağzı’nda yer alan imar planında “spor alanı” olarak geçen arazi, usulsüz bir şekilde kiraya verilerek alışveriş merkezi haline getirilmiştir. Kültür ve Turizm Bakanlığının olumsuz görüş bildirmesine rağmen bu alan birilerine peşkeş çekilmiş, kamuya ait olan arazi gasp edilmiştir. Bu usulsüzlük mahkeme kararı ile kesinleşmiş, yüksek mahkeme de kararı onaylamıştır. Yargı kararına müteakip Aksu Belediyesi alanın boşaltılması için tebligat göndermesine rağmen üç yıla yakın bir süredir alan boşaltılmıyor. Mahkemelerin kararlarına aykırı olarak işgal devam ediyor ve yetkili belediye müdahale etmiyor! Bütün bunların yanı sıra Aksu Belediyesi tarafından taşınmazın kiraya verilmesi aşamasında olduğu gibi kiracı tarafından kullanılması sırasında da ciddi usulsüzlükler yapılmış ve bu husus Sayıştay Raporu ile de tespit edilmiştir” şeklinde konuştu.
“Kamu Arazisine 212 Dükkanlı Avm”...
AKP’li Aksu Belediye Başkanı hakkındaki suç duyurusuna konu olan usülsüzlükleri detaylarıyla bir bir sıralayan CHP Antalya İl Başkanı Nuri Cengiz, “Kira şartnamesi ve sözleşmesine aykırı olarak daha fazla alan kiracıya kullandırılmıştır. Kira sözleşmesindeki altı bin metrekare kullanım alanı dışında üç bin metrekare alanı da pazar yönetimi belediyenin gözü önünde ticari amaç için kullanılmaktadır. Kira şartnamesi ve sözleşmesine aykırı olarak arsa üzerinde sabit bina yapılmıştır. Kira şartnamesinin kiralanan tesis üzerine sabit tesis yapılamayacağı hükmü yer almasına rağmen, arsa üzerinde etrafı ve üstü kapalı tek katlı sabit bina yapılmıştır. Ayrıca bu sabit binanın büyüklüğü kiraya verilen alanın büyüklüğünden dahi daha fazladır. Kiracı kira sözleşmesine aykırı olarak üçüncü kişilerle alt kira ilişkisi kurmuştur. Kiralanan arsayı aşacak şekilde yapılan bu sabit yapı 212 dükkânlı bir alışveriş merkezi haline getirilmiş ve imar izni olmayan bir yere yasal olarak işyeri ruhsatının verilemeyeceğinin bilinmesine rağmen Aksu Belediyesi’nde görevli yetkililer ruhsat vermiştir. Bununla ilgili mahkeme kararları da mevcuttur. 212 dükkânlı bir alışveriş merkezi haline getirilen bu yerin kira sözleşmesine aykırı şekilde kullanıldığı herkesçe bilinmekte ve çıplak gözle dahi görülebilmekte ve mahkeme kararı da ortada iken Belediye Başkanının bu konuda hiçbir adım atmayışı, sözleşmeyi fesih yoluna gitmeyişi usulsüz kullanımın devam etmesine sebep olmaktadır. Ayrıca kiracı pek tabii usulsüz olarak elde ettiği 212 adet dükkânı kendisi kullanmamakta, sözleşme şartlarına aykırı olarak ve çok yüksek bedeller ile üçüncü kişilere kiraya vermektedir” diye konuştu.
"Mahkeme Kararını da Tanımadılar"...
Ard arda sıraladığı usülsüzlükleri sert sözlerle eleştiren Başkan Nuri Cengiz, “Bütün bu olup bitenlerden daha vahimi, bahsi geçen kiralama işleminin iptali için açılan davada Antalya 2. İdare Mahkemesi tarafından kiracının araziden tahliye edilme kararı çıkmış, İdare Mahkemesinin kararı Danıştay tarafından da onanmıştır. 12.02.2018 tarihinde kiracıya alanı boşaltması için ihtarname verilmiştir. Ancak ihtarın gönderildiği tarihten bugüne geçen yaklaşık 2,5 yıllık süre boyunca taşınmazı tahliye edilmesi için belediye tarafından hiçbir adım atılmamıştır! Neresinden tutarsanız elinizde kalacak bir olay! Kamuyu zarara uğratan, üçüncü kişilere haksız menfaat sağlayan, bütün bu usulsüzlüklere, hukuksuzluklara göz yuman Aksu Belediye Başkanı Halil Şahin hakkında suç duyurusunda bulunuyoruz” ifadelerini kullandı.
“Tüyü Bitmemiş Yetimin Hakkını Savunmaya Ant İçtik”...
AKP iktidarı dönemini yolsuzluklar dönemi olarak değerlendiren Başkan Nuri Cengiz, “Tüyü bitmemiş yetimin hakkını savunmaya ant içmiş, kamunun menfaatini her şeyin önüne koymuş bir partiyiz. Derdimiz hiçbir çocuğun yatağa aç girmediği, gençlerin gelecek kaygısı taşımadığı, vatandaşın vergilerinden oluşan kamusal kaynakların toplum yararına kullanıldığı, kamusal alanların rant uğruna birilerine peşkeş çekilmediği, haksız menfaatin, usulsüzlüklerin, yolsuzlukların son bulduğu bir Türkiye’dir! 20 yıllık AKP iktidarı maalesef yoksullukla, yoksunlukla, yolsuzluklarla anılan, kendi zenginlerini yaratan, liyakatin, şeffaflığın, denetlenebilirliğin ortadan kaldırıldığı bir dönemdir. Ne yaparlarsa yapsınlar gidiciler! Ne yaparlarsa yapsınlar ilk seçimde iktidara geleceğiz!” şeklinde sözlerini noktaladı.
HABER: Uğur AKDAĞ
Ordu Cumhuriyet Başsavcılığından yapılan yazılı açıklamada, örgütün kentteki yeni yapılanmasına yönelik soruşturma yürütüldüğü belirtildi. Soruşturma kapsamında, yaklaşık 6 ay süreyle yapılan iletişimin dinlenmesi, teknik araçlarla izleme ve fiziki takip faaliyetleri sonucu tespit edilen şüphelilere yönelik operasyon düzenlendiği bildirilen açıklamada, şunlar kaydedildi: Şüphelilerin ev ve iş yerlerinde yapılan aramalarda ele geçirilen ve örgüte ait olduğu değerlendirilen 370 bin lira, 100 bin 665 dolar, 17 bin 150 avro, 1,5 kilogram civarında altın ile bir ruhsatsız silah, 11 mermi ve şüphelilere ait dijital materyaller ve çok sayıda örgütsel dokümana el konulmuştur. Cumhuriyet Başsavcılığımızca soruşturmaya titizlikle devam edilmektedir." Açıklamada, Cumhuriyet Başsavcılığının koordinesinde İl Emniyet Müdürlüğünce yürütülen soruşturmada, şüphelilerden 16'sının KHK'larla ihraç edilmiş kamu görevlisi olduğu belirtildi. Deliller toplanırken örgütün yeni mütevelli, eğitim ve kadın yapılanmasının çökertildiği aktarılan açıklamada, derinleştirilen soruşturmada FETÖ'nün hücrelerinin halen aktif olduğu da vurgulandı. Soruşturmada, en ufak detayların bile gözden kaçırılmadan değerlendirildiği bildirilen açıklamada, şunlar kaydedildi: Soruşturma sırasında yapılan aramada ele geçirilen parayla, cezaevinde bulunan örgüt üyelerinin ailelerine "süt dağıtımı" adı altında yardım yapıldığının belirlendiği aktarılan açıklamada, "Ayrıca ev kiralayıp örgüt üyelerinin çocuklarına eğitim verildiği ve şüphelilerin yurt dışına kaçan örgüt üyeleri ile görüntülü görüşmeler yaptıkları da tespit edildi. Soruşturma kapsamında, daha önce tutuklanıp ihraç edilen, ardından göreve iade edilen ve halen aktif görevde bulunan bir kamu görevlisi ile eşi de gözaltına alındı." ifadesi yer aldı. KAYNAK: Ajanslar
"Şüphelilere yönelik olarak 23 Eylül 2021'de arama, el koyma ve gözaltı tedbirleri uygulanmış ve 43 şüpheli gözaltına alınmıştır. Şüpheliler arasında yer alan ve bu yeni yapılanmada mütevelli üyesi olarak tanımlanan 10 şüpheli, Gülyalı ilçemizde bulunan bir restoranda toplantı halinde bulundukları sırada, himmet olarak aralarında topladıkları paralarla birlikte suçüstü yakalanmışlardır.
"Elde edilen deliller FETÖ'nün çirkin ve karanlık yüzünü bir kez daha gözler önüne serdi. Deliller ışığında derinleştirilen soruşturmada FETÖ yapılanmasının yönetiminde olduğu tespit edilen ve 'Gün' adı altında toplantı yapan 10 erkek şüpheli yakalandı. Ordu İl Emniyet Müdürlüğü operasyonu ile şüpheliler, Gülyalı ilçesinde bir araya geldikleri restoranda himmet olarak aralarında topladıkları paralarla birlikte suçüstü yakalanarak gözaltına alındı. Ayrıca soruşturma kapsamında tespit edilen diğer şüphelilere de eş zamanlı arama, el koyma ve gözaltı işlemleri uygulandı, 43 şüpheli gözaltına alındı."
2021 yılının ilk 8 aylık diliminde 263 bin 779 trafik kazası meydana gelirken, bu kazaların 122 bin 83’ü sürücü kaynaklı sebeplerden dolayı meydana geldi. Kazaya neden olan diğer unsurlar ise yaya, araç, yol ve yolcu olarak belirlendi. Uygulanan denetimlerde 8 ayda 11 milyon 943 bin 794 trafik cezası kesildiği görülürken bu cezaların büyük kısmı araç plakasına uygulandı...
Emniyet Genel Müdürlüğü Trafik Başkanlığı (trafik.gov.tr) verilerinden elde edilen bilgilere göre, 2021 yılının 8 aylık diliminde 263 bin 779 trafik kazası meydana gelirken, bu kazaların 122 bin 83’ü sürücü kaynaklı meydana geldi. Bu kazalarda bin 543 kişi olay yerinde yaşamını yitirirken, 172 bin 591 kişi ise yaralandı. Ayrıca 2021 yılının geneline bakıldığında kazaların en çok yandan çarpma şeklinde olduğu görüldü. Ülke genelinde uygulanan trafik cezalarının adetsel dağılımına bakıldığında ise yaya, yolcu, sürücü ve araç plakası olmak üzere 2021 yılının ilk 8 ayında toplam 11 milyon 943 bin 794 ceza kesildiği saptandı.
KAZA HABERLERİ SON 10 YILDA YÜZDE 26 AZALDI...
Medya takip kurumu Ajans Press, trafik kazaları ile alakalı basına yansıyan haber adetlerini çıkardı. Ajans Press’in dijital basın arşivinden derlediği bilgilere göre 2021 yılı içerisinde trafik kazaları ile alakalı basına 10 bin 883 haber yansıdığı tespit edildi. 2021 yılının başından bugüne kadar yapılan haber incelemesinde trafik kazalarının en çok yerel yayınlarda yer aldığı görülürken, online mecrada çıkan haber sayısının 30 binden fazla olduğu kaydedildi. Medyaya yansıyan kaza haberlerinin ise son 10 yıl içerisinde yüzde 26 oranında azaldığı görüldü.
HABER: İbrahim AKDAĞ
Alanya Belediyesi ve Let’s Do It Türkiye sivil inisiyatifi iş birliği ile “18 Eylül Dünya Temizlik Günü” nedeni ve yeşil çevre olgusunun önemine vurgu yapmak amacıyla farkındalık etkinliği düzenledi...
Alanya Belediyesi ve Let’s Do It Türkiye sivil inisiyatifi iş birliği ile bugün sabah saatlerinde Cikcilli Helikopter Pisti’nde yeşil çevre olgusunun önemine vurgu yapmak amacıyla çevre temizliği etkinliği yapıldı. Çok sayıda gönüllünün katıldığı etkinlikte 7’den 70’e vatandaş çevre temizliği yaptı.
180 ÜLKEDE EŞ ZAMANLI ETKİNLİK...
Alanya Belediyesi ve Let’s Do It Türkiye, sivil inisiyatifi tarafından düzenlenen etkinlik, Dünya genelinde 180 ülkede eş zamanlı olarak yapıldı. Türkiye’nin de her köşesinde düzenlenen Dünya Temizlik Günü kampanyasıyla doğaya katkı sağlamak isteyen vizyoner ruha sahip kişiler, farkındalık yaratmaya teşvik edildi. “Dünya Temizlik Günü” çalışmalarıyla Anadolu’nun her köşesinde farkındalık yaratmak ve yaşanabilir yarınlar için çalışmalar yapan Let’s Do It Türkiye ekibi, Alanya Belediyesi Temizlik İşleri Müdürlüğü ve Çevre Koruma ve Kontrol Müdürlüğü ortak çalışması ile Alanya’da da dikkat çeken bir farkındalık etkinliği düzenledi.
MAVİ BAYRAKLI OTELLER VE EKO OKULLAR ETKİNLİKTE PAYDAŞ...
Sürdürülebilir çevre olgusunu vatandaşlar arasında yaygınlaştırma, çevrenin korunması ve atık yönetimi bilincinin düzenlenen çevre eğitim etkinlikleri ile her kesimden insanla buluşturma gayretinde olan Alanya Belediyesi, iş birliği içerisindeki Let’s Do It Türkiye ekibi ile Cikcilli Helikopter Pisti’nde düzenlediği etkinliğe Alanya Mavi Bayraklı Oteller ve kentimizde faaliyet gösteren Eko Okullar da katıldı.
Cikcilli Helikopter Pisti etrafında gerçekleştirilen etkinliğe, Rotary Derneği ve safari için turistik geziye çıkan yabancı misafirler de katılarak destek verdi.
YENİALP: “BU TÜR ETKİNLİKLERİN MUTLAK DESTEKÇİSİ OLACAĞIZ”...
Düzenlenen farkındalık etkinliği için bir açıklama yapan Alanya Belediye Başkan Yardımcısı Ali Yenialp; “İklim değişikliğine adaptasyon sürecinde atık yönetimi ve çevre bilincinin geliştirilmesine dair yürütülen bu tür çevre etkinliklerinde Alanya Belediyesi olarak sürecin mutlak destekçisi olma gayretimiz devam edecek. 18 Eylül Dünya Temizlik Günü’nde her kesimden vatandaşlarımız ile birlikte güzel bir farkındalık etkinliği gerçekleştirdik. Katılım gösteren herkese teşekkür ediyorum.” dedi.
HABER: İbrahim AKDAĞ
Yargıtay’dan milyonları ilgilendiren miras kararı...
Milyonlarca kişiyi ilgilendiren bir karara imza atan Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, evi terk ederek ailesi ile tüm sosyal ilişkilerini sonlandıran, anne ve babası hastalandığında dahi ziyarete gelmeyen, onların hatırını bile sormayan evladın vasiyetname ile mirasçılıktan çıkartılabileceğine hükmetti.
Zengin bir ailenin tek evladı olan genç kız, eğitimini yurt dışında tamamladıktan sonra döndüğü Türkiye'de bir çok şirketlerde üst düzey yöneticilik yaptı.
İddiaya göre bir çok şirkette mesai arkadaşlarıyla yaşadığı geçimsizlik sebebiyle sık sık iş değiştirdi.
İş hayatı çalkantılı giden genç kadın, yine iddiaya göre anne ve babasını uzun yıllar ziyarete gitmedi, onların hatırını bile sormadı.
Evlatlarının hayırsız olduğunu düşünen milyonlarca lira servet sahibi anne baba ise evlatlarını vasiyatname ile mirastan reddetti.
Mahkemenin kapısını çalan genç kadın, yurt dışında eğitimini tamamladığını, annesi ile şirket kurduklarını ve şirket müdürü olarak çalıştığını; hiçbir zaman anne ve babasını ihmal etmediğini, sürekli olarak ve imkanları dahilinde ilgilendiğini, bir evladın ailesine göstermiş olduğu saygıyı, sevgiyi ve özeni her zaman için gösterdiğini dile getirdi.
Babası tarafından noterlikte düzenlenen vasiyetnamede belirtilen hususların gerçeği yansıtmadığını, annesiyle birlikte kurdukları şirketin, haber verilmeden tadilat açıklamasıyla kullanılmaz hale getirildiğini, şirketin kayıt ve muhasebe evraklarının annesi tarafından habersizce alındığı ve şirketin işleyişini imkansız hale getiren davranışlarda bulunulduğunu öne sürdü.
Hayatını devam ettirmek için arkadaşlarının desteğini aldığını, babasıyla ile görüşmelerinin aralıklarla devam ettiğini, buna rağmen annesinin, babasının ölümünü gizlediğini, babasının hazırladığı vasiyetnamelerin içerik olarak mirasçılıktan çıkarmak üzere yapıldığını kaydederek, vasiyetnamenin iptaline karar verilmesini talep etti.
Davalı anne ise davacının ana ve babasına gösterdiği ilgiye yönelik olarak ileri sürdüğü iddiaların, yurt içindeki yoğun çalışma hayatı dışında 1998 yılına kadar geçerli olduğunu, davacının çalışma hayatı süresince ortaklarıyla anlaşamayan, çalıştığı şirketlerde geçimsizliğinden dolayı işine son verilen birisi olduğunu dile getirdi.
Davacının babası tarafından mirasçılıktan çıkartılmasını haklı kılan tüm hukuki nedenlerin açıkça kanıtlandığını savundu.
Mahkeme, davacının, babasının sosyal ve ekonomik durumu itibariyle yurt dışında okutulduğunu, çok rahat bir hayat sürmesi sağlanmış olmasına rağmen ticari hayattaki beklentilerinin gerçekleşmemesi üzerine ailenin yanından ayrıldığına dikkat çekti.
“BUNUN MEZAR YERİ VAR MI?”
Mahkeme kararında, “Ailesinin onaylamadığı bir evlilikten sonra boşanmış ve daha sonra nikahsız bir beraberlik içinde bulunmuş ve ancak babası tarafından başka şahıslar aracılığıyla bulunarak hastalığı sırasında evine getirtilebilmiştir. Davacı miras bırakana ve öz annesine yönelik olarak ziyaret etmeme, hatırını sormama, onların ve toplumun genel kabulü dışında ailenin onurun ihlali olarak değerlendirilen nikahsız birlikte yaşama gibi eylemler yanında; ziyaret ettiğinde babasına yönelik olarak ‘bunun mezar yeri var mı?' şeklinde olumsuz ifadeler kullanılmak suretiyle Türk Medeni Kanununun 510. maddesinde belirtilen koşulların gerçekleşmesine sebep olmuştur. Muris de bu sebeplerle davacıyı mirasçılıktan çıkarmıştır. Mirasçılıktan çıkarma sebebi olarak vasiyetnamesinde belirtilen koşulların gerçekleştiği davalı tarafça ispatlandığı’ gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir” denildi.
Davacı genç kadın kararı istinafa götürdü. Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi, davanın kabulüne hükmetti.
Bu kez davalı kararı temyiz edince devreye Yargıtay 3. Hukuk Dairesi girdi.
Emsal nitelikteki kararda, anne babanın hatırını sormayan evladın mirastan reddedilebileceği vurgulandı.
Kararda şu ifadelere yer verildi:
* Davalı anne, vasiyetnamede belirtilen ıskat sebeplerini ispat etmek için tanık dinletmiştir. Davalı tanıklarının, murisi uzun zamandır tanıdıklarını özel günlerde yanlarında olduklarını ancak davacıyı hiç yanlarında görmediklerini ilk defa duruşma salonunda gördüklerini; davacının anne babasına haber vermeden kayıplara karıştığını dile getirmişlerdir.
* Davalının daha önce kızının evini bilmediğini; davacının adresinin tespit edilmesinden sonra muris ve davalının bu adrese çiçek yaptırarak gittiklerini ancak davacının babasına ‘ne işiniz var niye geldiniz’ dediğini öne sürmüşlerdir.
* Bir kısım tanıkların ise murisin kızlarının olduğunu dahi bilmediğini; davacının miras bırakana ve davalı annesine karşı ilgisiz kaldığı, hastalığı ile ilgilenmediği dinlenen tanık beyanları ile sabit olmuştur.
* Aksine ciddi ve inandırıcı delil ve olaylar bulunmadıkça asıl olan tanıkların gerçeği söylemiş olmalarıdır.
* Dosyada, tanıkların gerçek olmayan olayları gerçekmiş gibi ifade ettiğini kabule yeterli delil ve olgu da bulunmadığından tanıkların sözlerine değer vermek gerekmektedir.
* Bu durumda bölge adliye mahkemesince, dinlenen tanık beyanlarına göre, dava konusu vasiyetnameler ile mirasbırakanın davacı kızını mirastan çıkarma sebebi olarak ileri sürdüğü vakaların mirasçılıktan çıkarma sebebi sayılabilecek nitelik ve nicelikte bulunduğu, kısaca davacının anne ve babası olan mirasbırakana karşı mükellef olduğu aile hukukundan doğan yükümlülüklerini büyük ve kusurlu davranışlarla yerine getirmediği gözetilerek karar verilmesi gerekirken; yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
* Açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında; mirasbırakanın, vasiyetnameler ile kendisi ile annesinin rızası dışında evi terk ettiği, dönmesi için haber gönderilmesine rağmen gelmediği, tanımadıkları birisi ile kendisine ve annesine haber vermeden evlendiği, ağır hastalığa yakalanmasına ve haber gönderilmesine rağmen bakmayacağını, ilgilenmeyeceğini, eve gelmeyeceğini bildirdiği; bayramlarda ve diğer önemli günlerde yıllar boyu eve uğramadığı, telefonla aramadığı; boşandığı eşi ile birlikte nikahsız olarak yaşadığı, son dönemde yapılan rica ve minnetler ile zoraki eve geldiği ancak ilgilenmediği yabancı biri gibi davrandığı; ‘yatacak mezar yeri var mı bu adamın’ dediği; kiracılara özel hayatları ve geçmiş ile ilgili birtakım şeyler anlattığı, anne babasının kötü insanlar olduğunu söylediği, bu sebeple davacının ailevi görevlerini ağır bir şekilde ihlal ettiği gerekçesiyle, mirasçılıktan çıkardığı görülmektedir.
* Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına oy birliği ile hükmedilmiştir.
KAYNAK: Ajanslar
Son günlerde gelen şehitler, Türk Milleti'nde hem üzüntü hemde öfke yaşatmaya başladı...
Milli Savunma Bakanlığı tarafından yapılan yazılı açıklamada şöyle denildi:
* Irak kuzeyi Avaşin bölgesinde, 17 Eylül 2021 tarihinde, P. Uzm. Çvş. Ümit Solak EYP patlaması sonucu ağır yaralanmış ve kaldırıldığı hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak şehit olmuştur.
* Bizleri derin bir acı ve üzüntüye boğan bu olayda hayatını kaybeden aziz şehidimize Allah'tan rahmet, kederli ailesine, Türk Silahlı Kuvvetleri ile asil milletimize başsağlığı ve sabır dileriz.
Milli Savunma Bakanlığı, İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi'nde, arama-tarama faaliyeti sonrası yapılan saldırı sonucu Piyade Uzman Çavuş Ramazan Demir ve Komando Onbaşı Mücahit Sınırtepe şehit olduğunu, 3 askerin yaralandığını açıkladı...
MSB’den yapılan açıklamada, “İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesinde, 11 Eylül 2021 tarihinde Arama/Tarama faaliyeti sonrası intikal halinde olan bir unsurumuza yapılan saldırı sonucunda iki kahraman silah arkadaşımız şehit olmuş, üç kahraman silah arkadaşımız ise yaralanmış ve derhal hastaneye sevk edilmiştir. Bizleri derin bir acı ve üzüntüye boğan bu olayda hayatını kaybeden aziz şehitlerimize Allah'tan rahmet, kederli ailelerine, Türk Silahlı Kuvvetleri ile asil milletimize başsağlığı ve sabır, yaralılarımıza da acil şifalar dileriz” denildi.
ŞEHİTLER MEMLEKETLERİNE UĞURLANDI
Şehit Uzman Çavuş Ramazan Demir ile Piyade Uzman Çavuş Mücahit Sınırtepe'nin cenazeleri, Hatay'da düzenlenen törenle memleketlerine uğurlandı.
Bugüne kadar İçişler Bakanı Süleyman Soylu başta olmak üzere iktidar çevresinden bazı isimlerle ilgili bilgiler sızdıran Sedat Peker'in, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ı ve iktidar uygulamalarını uzun süredir gündeme getirmemesi dikkat çekiyordu. Peker'in son paylaşımlarının iktidara doğrudan muhalefet niteliğinde olması gözlerden kaçmadı...
Organize suç örgütü lideri Sedat Peker, sosyal medya hesabından yeni paylaşımlarda bulundu. Attığı twitlerle hükümeti direk olarak eleştirdiği görülen Peker, "Bir zamanlar mavi vatan iddiamız vardı şimdi oldu yalan vatan. Doğalgaz arama gemilerimiz vardı, şimdi tersanelerde çürüyorlar. Ermenistanı yendik Azerbaycanla direk kapı açacağız dedik ortada bir kapı yok" ifadelerini kullandı.
Hükümetin yürüttüğü dış politikayı eleştiren Peker, "Siz yine de verin mehteri" diyerek duruma tepki gösterdi.
Peker'in yaptığı paylaşımlar şöyle;
"Bir zamanlar mavi vatan iddiamız vardı şimdi oldu yalan vatan. Doğalgaz arama gemilerimiz vardı, şimdi tersanelerde çürüyorlar. Ermenistanı yendik Azerbaycanla direk kapı açacağız dedik ortada bir kapı yok. Kıbrısın bağımsızlığını açıklayacağız dedik, tüm dünya bunu beklerken...
Başbakanlık binasının yapılacağını müjdeledik. Cuma namazını Emevi Camiinde kılacaktık, o da yalan oldu. 18 adalarda hak iddia ettik, adaları Yunanistan işgal etti. Görünen o ki yeniden kuracağız dediğimiz Osmanlı İmparatorluğu da artık bu saatten sonra başka bir bahara kaldı.
Video yayınlayabildiğim zamanlarda her gün yeni doğalgazlar, altın madenleri bulunuyordu. Benim videolar durduktan sonra doğalgaz ve altın madenleri de yalan oldu. İmanlı nesiller yetiştireceğiz derken çoğunluk pudracı nesil oldu. Ama siz yine de verin mehteri."
Paylaşımların, Sedat Peker'in halen kaldığı Birleşik Arap Emirlikleri ile Türkiye arasında ilişkilerin düzeltilmesi amacıyla başlatılan temasların ardından gelmesi ise dikkat çekti.
Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü, Afgan vatandaşların Türkiye vatandaşlığına geçirilmesi yönündeki iddiaların gerçeği yansıtmadığını belirterek bir açıklama yayımladı. Taksitle ödeme usulü ile herhangi bir şekilde vatandaşlık kazanılmasının mümkün olmadığının belirtildiği açıklamada şu ifadelere yer verildi:
* Bir siyasi parti sözcüsünün yapmış olduğu açıklamaya istinaden aşağıdaki bilgilendirmenin yapılmasına gerek duyulmuştur. 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanununa göre yabancı: genel olarak Türkiye'de 5 yıl kesintisiz geçerli ikamet izni ile bulunması veya bir Türk vatandaşı ile 3 yıl evli olması ya da Cumhurbaşkanınca belirlenen kapsam ve tutarda yatırım gerçekleştirilmesi halinde bizzat kendisi veya resmi vekilin başvurması üzerine milli güvenlik ve kamu düzeni bakımından engel bir hali bulunmaması şartıyla Türk vatandaşlığını kazanabilmektedir.
* ABD'nin, bedeli karşılığında 3 bin Afganlıyı Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı yaptırdığı yönünde iddialar ise kesinlikle doğru değildir. Ayrıca iddia edildiği gibi Türk vatandaşlığı mevzuatına göre taksitle ödeme usulü ile herhangi bir şekilde vatandaşlık kazanılması mümkün değildir.
* Kaynağı belli olmayan, hiçbir somut bilgi ve belgeye dayanmayan iddiaları kamuoyu ile paylaşarak kurumları rencide etmek, itibarını zedelemek ve milletimizi bu asılsız bilgiler ile yanıltmak kabul edilebilir değildir. Daha önce de benzer iddialar defalarca kez ortaya atılmış, tüm bu asılsız iddialar somut belge ve veriler ile çürütülmüştür. Kamuoyuna saygıyla duyurulur. KAYNAK: Ajanslar
Suriye'nin El Bab kentinde üs bölgesine PKK/YPG'li teröristler tarafından düzenlenen roketatarlı saldırıda Uzman Çavuş Muammer Yiğit (31) şehit oldu, 4 asker yaralandı...
Fırat Kalkanı Harekatı ile terör örgütlerinden arındırılan Suriye'nin El Bab kenti yakınlarında Türk Silahlı Kuvvetleri unsurlarının konuşlandığı üs bölgesine, sabah saatlerinde PKK/YPG denetimindeki Münbiç bölgesinden roketatarlı saldırı düzenlendi.
Teröristlerin saldırısında Tokat nüfusuna kayıtlı Piyade Uzman Çavuş Muammer Yiğit şehit oldu, 4 asker yaralandı. Yaralı askerler, bölgeden tahliye edilerek sınır hattına getirildikten sonra ambulanslarla tedavi için Kilis Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı.
Şehit askerin cenazesi de Gaziantep Adli Tıp Kurumu morguna konuldu.
Ali Erbaş, sosyal medya düzenleme yasası için fetva verdi...
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, "Sosyal medyanın kullanımıyla alakalı hukuki çerçeveyi belirleyecek yasal bir mekanizmanın ihdası ve güçlü bir bilincin inşası, ötelenemez bir zorunluluk olarak karşımızda durmaktadır" dedi.
İŞİNE BAK HOCA EFENDİ...
Alanya Güneşi Gazetesi olarak,Laik Cumhuriyet yönetiminde din ve devlet işlerinin Anayasa ile ayrıştırıldığını belirtiyor ve diyoruz ki; Ali Erbaş hoca işine bak.
Erbaş, Cihannüma Dayanışma ve İşbirliği Derneği'nin çevrim içi düzenlediği "Seher Vakti Buluşmaları" programına katıldı.
Erbaş, "Bugün insanlığın maruz kaldığı küresel sorunların, yani kuşanmışlıkların temelinde İslam ahlakı konusundaki durumumuz yatmaktadır. Yani vahim bir ahlak krizi yaşanmaktadır yeryüzünde. Yaşadıklarımız tam bir değerler krizidir, değerler yozlaşmasıdır." diye konuştu.
Erbaş şu ifadeleri kullandı:
"Güzel ahlakın yeniden Müslümanlar arasında, hatta tüm insanlara yaygınlaştırılması noktasında ne kadar önemli bir vazifemizin olduğunu ben yeniden vurgulamak istiyorum. Bu göz ardı edildiği sürece insanlık, çevreden sağlığa, ekonomiden uluslararası ilişkilere kadar hiçbir küresel sorunu çözemeyecektir. Onun için önce ahlakı konuşmak zorunludur."
"Bu hayat tasavvurunun başında, insanın mümin olarak yüce Allah'ın varlığını ve birliğini tanıyıp O'na kulluk etme vecibesi gelmektedir. İslam ahlakının temel kaynağı olan Kur'an-ı Kerim, bir ve tek olan Allah'a teslimiyeti merkeze alan ve tevhide dayalı bir ahlak anlayışı getirmiştir. Kur'an ahlakını diğer ahlak sistemlerinden ayırt eden yönleri ise evrensel ilkeleri ve ahiret inancına dayalı olmasıdır."
"Bu noktada insana cüz'i bir irade verilmiştir. Buna göre imtihan olmaktayız. En güzel ameli hangimiz işleyeceğiz, onun imtihanı için dünyadayız. İyiliğe yönelir ve yeteneklerini o yönde geliştirirse insan, güzel ahlaklı, kötülüğü seçer ve kendini o yönde geliştirirse kötü ahlaklı olacaktır."
"Bu değerlere ahlaki faziletler diyoruz. Adalet, doğruluk, güvenilir olmak, kanaat ve tevekkül sahibi olmak, cömertlik, sabır, tahammül gibi ahlaki faziletler ile iman ve ibadetler arasında son derece yakın bir ilişki vardır. Mesela Kur'an-ı Kerim'de namaz ile ahlaki davranışlar arasında muhteşem bir irtibat göze çarpmaktadır: Ayet-i Kerime'de, 'Namaz insanı bütün kötülüklerden alıkoyar' deniliyor. Kıldığımız namaz, bizi bütün kötülüklerden alıkoymalıdır. Namaz bize ahlaki değerlere uygun davranış bilinci kazandırmalıdır. Oruç da öyledir. Peygamber Efendimiz, 'Oruç kalkandır' buyuruyor, öyle değil mi? Ne için kalkan oruç, kötülüklere karşı insanı koruyan bir kalkandır. Kalkan, zırh nasıl insanı korursa, oruç da bir kalkandır, kötülüklere karşı bir zırh gibidir. Oruç, bütün zamanı iyilik ve güzelliklerle donatarak, kötülüklerden kaçınma, iyiliğe daha fazla yönelme, kendini denetleme ile değer kazanmaktadır. Kirden, yükten arınma olan zekat da öyle değil midir? Zekat bize hakların ihlal edilmediği ve helalinden elde edilmiş bir servetle hayatın devam ettirildiği bir hayat anlayışını ortaya koyuyor. Hac ibadeti de yine hikmetlerle dolu. Hac ibadeti, insanın ilk doğduğu günkü gibi temiz olabilme imkanını insana, Müslüman'a veriyor."
"Kur’an-ı Kerim’de ve sünnette çokça rastladığımız ahlaki ilkelerdir. Kur’an-ı Kerim, bu değerlere bağlı kalarak Peygamber'imizi insanlara gönderilmiş en güzel örnek olarak tanımlamaktadır. Yüce Allah bizlerden, güzel ahlakı tamamlamak üzere gönderilen, en hayırlımız ve ahlaken en üstünümüz olan Peygamber'imize tabi olup kendisini örnek almamızı talep etmektedir."
"O, Allah'ın muradını insanlara ulaştırmakla kalmamış, aynı zamanda onları en iyi şekilde uygulayarak örnek teşkil etmiştir. O, hayatının bütün safhalarında ilim ve hikmetin, güzel ahlakın rehberi olmuştur. O, en üstün ahlak ile donatıldığı için meydana getirdiği bu muazzam değişim yüzyıllardır iyilik ve fazilette insanlığa ışık tutmuş, her devirde milyonlarca insanın kalbine ve vicdanına hakim olmuştur."
"Peygamberimizin örnekliği ile somutlaşan değerler bilgi ve ahlak merkezli bir dindarlığın, hayatın içinde, pratik ve samimiyetle yaşanabilme özelliğini de ortaya koymaktadır. Yapılanların bilerek yapılması ve de dindarlıkla diğer davranışların tutarlı olmasıdır. Bu tutarlılıkla ahlaki değerler içimizde yerleşmeli, kök salmalıdır. Tek başımıza kalsak dahi o değerlere aykırı davranmama kararlılığını göstermemiz gerekmektedir."
"Sanal ve dijital dünyadan taşarak gerçek hayatı etkisi altına alan bu durum, dinin fert ve toplum düzleminde hedeflediği ahlaki ilke, değer ve erdemlerden uzaklaşmaya sebebiyet verebilmektedir. Bu itibarla, sosyal medyanın kullanımıyla alakalı hukuki çerçeveyi belirleyecek yasal bir mekanizmanın ihdası ve güçlü bir bilincin inşası, ötelenemez bir zorunluluk olarak karşımızda durmaktadır." dedi.
"Bu sebeple, bütün insanlık için daha güzel bir gelecek adına atılması gereken en önemli adım; bireysel, toplumsal ve küresel boyutta bir ahlak inşasıdır, hayatın tamamını içeren bir davranış biçimi olarak güzel ahlakı egemen kılmaktır. Müşterek ahlaki ilkeleri ortak bir davranış bilincine dönüştürerek teoriden ziyade, yaşayan değerler manzumesi olarak ideal hayat tarzı haline getirmektir."
"İslam ahlakı, zikredilen bütün bu özellikleri ile insanı hep daha iyiye ve daha güzele yönlendiren canlı bir yapı sergilemektedir. Bu itibarla, İslam'ın ortaya koyduğu ahlaki ilkelerle ilan ettiği hayat tarzına, yeryüzüne sunduğu rahmete, hiç kimseden esirgemediği sevgi ve şefkate, iç ve dış dünyayı sekinetle buluşturan barış çağrısına bütün insanlık kulak vermelidir. Güzel ahlak üzere yaşamaya gayret ettiğimiz bir hayatın, gerçek anlamda iyiliğe ulaşma adına daha huzurlu bir dünyanın inşasına vesile olmasını Cenabıhakk'tan niyaz ediyorum."
Alanya Güneşi Haber Merkezi.
Afganistan'a "imparatorlukların mezarlığı" denir...
Ülkenin tüm tarihinde, tek bir dünya gücü burada egemenliğini kurmayı başaramadı.
Başarının sırrı, yerel sakinlerin çaresiz direnişidir. Geçtiğimiz on yıllar boyunca dünya, Afganların sadece gerilla savaşında değil, aynı zamanda haşhaş üretimi ve işlenmesinde de başarılı olduğunu öğrendi.
Uluslararası uyuşturucu pazarındaki eroinin neredeyse tamamı Afganistan'dan geliyor.
HİNDİKUŞ DAĞLARINDA YOK OLAN İMPARATORLUKLAR...
Afganistan her zaman yönetilmesi zor bir ülke olarak tarihte yer aldı. Sırasıyla gelen imparatorluklar, işgalci milletler bazen ilk girdiği savaşları kazanmış ve bölgede ilerlemiş de olsalar dahi bugün Afganistan olarak bildiğimiz toprakları pasifize etmeyi başaramadılar, böylelikle ülkeye “İmparatorluklar Mezarlığı” lakabı takıldı.
ABD ve müttefikleri de tamamen bölgeden ayrıldıkları zaman, tarihte bunu yapmış güçler listesini uzatmış olacaklar.
İngilizler 1839-1942 arasında yürüttükleri savaşta öğrendiler ki, halk desteğini arkasında bulunduran yerel bir yönetici ile iş yapmak, arkasında yabancı güçlerin olduğu bir lideri desteklemekten çok daha kolaydır; böyle bir lideri desteklemenin maliyeti gün geçtikçe katlanarak artar.
Afganistan’ı kontrol altına alma hedefine yaklaşan tarihi imparatorlukların çoğu, örneğin Moğollar gibi, bölgede hafif bir kontrol mekanizması oluşturarak bunu başardılar. Moğollar bölgede tam olmasa da kontrolü etraftaki kabilelere paralar ödeyerek veya onlara özerklik tanıyarak sağladılar. Merkezi bir kontrol sistemi oluşturulması girişimi olarak adlandırılabilecek her uygulama, ki buna günümüz Afgan hükümeti de dahildir, ciddi şekilde başarısız oldu.
AFGANİSTAN'I KONTROL ALTINDA TUTMANIN ÜÇ ANA ZORLUĞU...
1--Afganistan; İran, Orta Asya ve Hindistan arasındaki kara yolu üzerinde kuruludur, tarihte birçok defa işgale uğramış ve çok sayıda kabile bölgeye yerleşmiştir. Bu kabilelerin çoğu hem birbirine karşı hem de dışardan gelenlere karşı düşmanca bir tutum içerisinde olmuştur.
2--Sürekli olarak işgale uğranılması ve kabileciliğin bölgede yerleşmiş olması, bölgenin güvenli olmaması neredeyse her evin, her köyün bir kale gibi inşa edilmesine yol açmıştır.
3--Afganistan’ın coğrafi özellikleri işgali ve sonrasında kontrolü elde tutmayı güçleştirmiştir.
Afganistan dünyanın en çetin ve yüksek dağlarıyla çevrilidir. Bu dağların arasında, ülkenin ortasından ve güneyinden geçen Hindikuş Dağlarının yanında doğudaki ünlü Pamir dağları da vardır. Hindikuş, Pamir, Tanrı Dağları, Kunlun ve Himalayaların birleştiği yer olan Pamir Kot kuzeydoğu Afganistan’ın Badahşan bölgesinde bulunur.
Yüzyıllar içinde Afganistan da değişi kimparatorluklar kurulmuş olsada, İngiliz ve Rusların da öğrendiği üzere Afganistan’da geçici olarak toprak kazanmak ve Afganları açık savaşta yenmek mümkün olsa da, yabancı işgalcileri gerillalar, kabileler ve kalelerle sürekli yıpratan bu insanların memleketinde uzun süreliğine gücü elinde bulundurmak imkansızdır.
Son örneği ABD ise 20 yıllık zaman diliminde büyük bir bütçe harcayarak burayı işgal etmişse de bugun çekilmek ve bu topraklardan ayrılmak zorunda kalmıştır.
DÜNYA EROİN MERKEZİ AFGANİSTAN...
2015'ten 2020'ye kadar dünyadaki toplam eroin Afganistan'da üretildi.Uyuşturucu üretimi için önemli bir hammadde olan haşhaş tarlaları, Afganistan'ın güney kesiminde, Taliban savaşçılarının en büyük etkiye sahip olduğu illerde bulunuyor.
Ve onların koruması altında.
2017'de, Afgan eroin işinin toplam cirosu BM-Birleşmiş Milletler tarafından 6,6 milyar dolar olarak tahmin edildi . Afyon üretimi ve işlenmesine 400 bin kişi katıldı.
Taliban'ın gelirinin yüzde 60'ı eroin ticaretinden geliyor.Militanların uyuşturucu işinden elde ettikleri net kar yıllık 400 milyon dolar.
Uzun yıllar boyunca makineli tüfekli ve uzun sakallı erkekler haşhaş üretiminden önemli paylarını aldılar. Bu işe ilk giren Taliban değil, onlardan önce Sovyetler Birliği ile savaşan mücahitler bu işle meşguldü. Bir cihatçı lider 1986'da The New York Tımes'a “Afyon yetiştirmeli ve satmalıyız - hepsi kutsal savaşımız için” dedi .
Amerika Birleşik Devletleri'nden silah alan teröristler, haşhaş tarlası sahiplerinden büyük vergiler topladılar. Haşhaş yetiştirmek istemeyenler hadım veya ölüm cezasıyla tehdit edildi.
2009 yılında 1 miyon Afgan uyuşturucu bağımlısı varken, günümüzde bu sayı 2.5 milyon kişiye ulaşmıştır.
DERLEYEN: İbrahim AKDAĞ
Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında herkes eşittir ve ,her vatandaşın can ve mal güvenliği anayasa çerçevesinde devletimizin güvencesindedir. Makamı ve mevkii ne olursa olsun, herkes kamu görevi yapan polis ve askere ve onlarda vatandaşlara ve yetkililere eşit mesafede saygılı olmak zorundadır.
SENİN MİLLETVEKİLİ OLMAN,TÜRK POLİSİNE HAKARET HAKKI VERMİYOR HANIMEFENDİ...
Devletimizin işleyişinin sağlıklı olması için, Atatürk Cumhuriyetinde ve demokrasi rejiminde YASAMA-YÜRÜTME-YARGI erkleri ve onların güçleri; birbirinden bağımsız ve her kurum, Türk milletinin özgürlüğü-huzuru ve mutluluğu; refah yaşamı için vardır ve çalışmaktadır.
Herkes anayasa önünde eşittir ve kimsenin kimseye ,makamı ne olursa olsun hakaret etme hakkı yoktur.
--Sen vekil hanım!
--"Benim kim olduğumu biliyor musun" deyip görevini yapan polise hangi hakla hakaret ediyorsun?
--Başın dara düştüğünde ilk aradığın ve yardım istediğin yine o hakaret ettiğin polis kardeşlerimizdir.
--Polis dediğin kimdir biliyor musun vekil hanım?
--Polis, senin kardeşin, benim evladım, bir başka Türk hanımının eşi, Ahmet'in babası, Ali'nin dayısı. Yani bizim bir parçamız.
--Haddini bil haddini.
--Git o polis kardeşlerimizden ve milletimizden özür dile.
--O işgüzar "polis amirine" sesleniyorum! Sen hangi hakla bu görev arkadaşlarını mağdur ediyorsun? Yol arkadaşlarına sahip çıkacaksın, görevden almak ve AKP ye yalakalık yapmak, yarın senide yerinden eder.
Son söz olarak; Ülkemizde huzur ve barışın, dayanışma ve kardeşliğin, mutluluk ve özgürlüğün her bireyin hakkı olması için; hukuk kuralları çerçevesinde herkes birbirinin görev ve hukukuna saygılı olmalıdır.
AK Parti Mersin Milletvekili Zeynep Gül Yılmaz , Erdemli'de kendi aracıyla ilerlediği sırada ihbar üzerine durduruldu. Polis memurunun durumu anlatması üzerine sinirlenen Yılmaz'ın polise yönelik tavrı ve hakaretleri tepkilere neden oldu. Olayı anı CHP Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır tarafından paylaşıldı.
"DAHA ÖNCE YALANLAMIŞTI"...
18 Temmuz'da AK Parti Mersin Milletvekili Zeynep Gül Yılmaz'ın aracını Çeşmeli otoban çıkışında durduran polis memurlarının açığa alındığını daha önce kamuoyuyla paylaştığını ifade eden CHP'li Başarır, "Geçtiğimiz Kurban Bayramı öncesi, Mersin Erdemli'de bir polis uygulamasında AK Parti Mersin Milletvekili Zeynep Gül Yılmaz, gelen ihbar üzerine kimlik sordukları için iki polisimize hakaret etmişti. O gün bunu gündeme getirmiştim. Ancak bu durumu AK Parti Mersin milletvekili Zeynep Gül Yılmaz yalanlamıştı. Bugün sizlerle paylaşacağım videoda, utanç görüntülerini göreceksiniz" dedi.
"ARABAMDAN UZAK DUR, TÜKÜRÜKLERİN GELİYOR"...
Ortaya çıkan görüntülerin utanılacak boyutta olduğunu ifade eden CHP'li Başarır şu sözleri dile getirdi: "Üzülerek söylüyorum, AK Partili bir milletvekili Türk Polisi'ne 'şerefsiz' kelimesini kullanıyor, 'arabamdan uzak dur, tükürüklerin geliyor' diyerek aşağılıyor. Mersinin Erdemli ilçesi için 'her geldiğimde bu pislikle karşılaşıyorum' diyor.
Polis memurları ile Yılmaz arasında şu diyalog yaşandı:
POLİS MEMURU: Plakanız otoyolda durmadan ihbar ediliyor. Sistemde milletvekili aracı olarak çıkmıyor.
MİLLETVEKİLİ: Yani bu benim sorunum mu?
POLİS MEMURU: Bizim de sorunumuz...
MİLLETVEKİLİ: Uzaklaş. İçeri çemkiriyorsun, tükürük geliyor içeriye, uzaklaş. Kim ihbar ediyor benim arabamı. Senin adın ne?
POLİS MEMURU: Ekipler, telsizden ihbar geliyor. HTS kayıtları.
MİLLETVEKİLİ: Ekibe tükürürüm. Böyle terbiyesizlik mi olur? Ne zaman Erdemli’ye gelsem bu pislikle uğraşıyorum.
MİLLETVEKİLİ: Adın ne senin? Adını verir misin sen?
POLİS MEMURU: Bir saniye bilgi vereceğim.
MİLLETVEKİLİ: Ş..f..ze bak.
POLİS MEMURU: Hanımefendi küfretmeyin, hakaret etmeyin lütfen.
Şoförü memurlara güçlük çıkardı...
Memurlara hakaret ve tehditler ederek isimlerini öğrenmeye çalışan Yılmaz'ın ardından da şoförü memurların işlem yapmasına güçlük çıkarttı.
Görüntüleri Türkiye ve Meclis gündemine getiren CHP Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır, HalkTV ekranlarında AKP Mersin Milletvekili Zeynep Gül Yılmaz'ın aracını şikayetler üzerine kontrol amaçlı durduran iki polis memurunun açığa alındığını açıkladı.
"Milletvekili Yılmaz, valiyi arıyor"
Başarır sözlerine şöyle devam etti;
"Olay vuku bulduktan hemen sonra bu bilgi bana geldi ve ilk işim bu polis memuru arkadaşların telefon numaralarını aldım ve onlarla görüştüm. Olayı onlardan dinledikten sonra, dediler ki olayın videosu da var ama emniyette.
Bu millet vekili olayın ardından hemen emniyet müdürünü valiyi arıyor. Aradıktan hemen sonra olay araştırılmadan iki polis açığa alınıyor ve bayram öncesi, arefe günü. Bu beni çok üzdü.
Ben olayı meclis gündemine getirdim. Videonun peşine düştüm ve buldum. Çünkü ben polisleri dinledim, haklı olduklarına inandım. O yüzden bu video çok önemliydi, onların kurtuluşuydu.
Vekil bunu yalanladı, 'iftira atıyorlar' dedi
Öncelikle şunu söyleyeyim. Millet vekili (Zeynep Gül Yılmaz) bunu yalanladı. 'Ali Mahir Başarır'ın bize attığı iftiralardan bir tanesi' dedi. Ben asla iftira atmadım bugüne kadar AKP'li milletvekili arkadaşıma. Burada üzüldüğüm nokta, video geldikten sonra kim yalan söylüyor kim yalan söylüyor kim doğru söylüyor....
Bir, ş...z kelimesini kullanıyor Türk Polisi için. İki 'bu Erdemli'de hep bu pisliği yaşıyorum' diyor bir ilçemiz için. Üç 'yaklaşma tükürüklerin geliyor' diyor bir polisi aşağılıyor.
Ben buradan Recep Tayip Erdoğan'a ve Süleyman Soylu'ya soruyorum. Bunu bir başka millet vekili yapsa neler yapardınız..."
Twitter'da gündem oldu #polisiminyanındayım
Olayın sosyal medyada yayılmasının ardından AKP Mersin Milletvekili Zeynep Gül Yılmaz'a tepkilerini gösteren vatandaşlar #polisiminyanındayım etiketiyle bir çok twit attı.
HABER ve YORUM: İbrahim AKDAĞ
KAYNAK: Ajanslar
Datça açıklarında 4,2 büyüklüğünde deprem meydana geldi...
Ege Denizi'nde, Muğla'nın Datça ilçesi açıklarında 4,2 büyüklüğünde deprem meydana geldi.
Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının (AFAD) internet sitesinde yer alan bilgiye göre, deprem saat 16.21'de 5,25 kilometre derinlikte gerçekleşti.
Depremin merkez üssünün Datça'ya uzaklığı 35,21 kilometre olarak ölçüldü.
Bilanço ağırlaşıyor...
Batı Karadeniz'de sel bölgesinden kahreden haberler gelmeye devam ediyor. AFAD tarafından yapılan açıklamaya göre Kastamonu, Sinop ve Bartın'da meydana gelen sel felaketi sonrası ölü sayısı 77'ye yükseldi.
Öte yandan Kastamonu'da, selin vurduğu Bozkurt ilçesinde çöken 8 katlı Ölçer Apartmanı'nın müteahhidi Mehmet Ö.'nün mal varlığına tedbir koyuldu.
11 Ağustos 2021 tarihinde Batı Karadeniz bölgesinde başlayan aşırı yağışlar sonucunda Bartın, Kastamonu ve Sinop şehirlerinde sel ve su baskınları meydana geldi.
Bartın ili Ulus ilçesi, Kastamonu ili Azdavay, İnebolu, Bozkurt, Küre ve Pınarbaşı ilçeleri ve Sinop ili Ayancık ilçeleri selden etkilendi. Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), Bartın, Kastamonu ve Sinop’ta meydana gelen sel felaketlerinde son durumu paylaştı.
AFAD'ın paylaştığı bilgiler şu şekilde:
“Yaşanan sel nedeniyle 77 vatandaşımız, (62 Kastamonu, 14 Sinop, 1 Bartın) hayatını kaybetmiştir. 7 vatandaşımızın tedavilerine hastanelerde devam edilmektedir.”
KAYNAK: Ajanslar
Antalya’da, Muratpaşa Belediyesi’nin 5’inci yılını geride bırakan Çevreci Komşu Kart projesiyle evlerden toplanan cam, kağıt, metal ve plastikten oluşan nitelikli atık miktarı 17 milyon kilogramı aştı. Türkiye’nin ilk ödüllü geri dönüşüm projesine katılan Muratpaşa sakinleri ise, kaynağında ayrıştırdıkları atıklar sayesinde 5 milyon 624 bin lira kazandı...
Muratpaşa Belediyesi’nin Nisan 2016’da pilot mahallelerde başlattığı Türkiye’nin ilk ödüllü geri dönüşüm projesi Çevreci Komşu Kart, atmayıp biriktiren ilçe sakinlerine kazandırmaya devam ediyor.
Cam, kağıt, plastik ve metalden oluşan nitelikli evsel atıkları kaynağında ayrıştırıp ve belirlenen gün ve saatte sokağından geçen Çevreci Komşu Kart ekiplerine teslim eden Muratpaşalılar, Nisan 2016’dan bu yılın temmuz ayı sonuna kadar geçen sürede 5 milyon 624 bin lira kazandı. Bu süre içinde ev ev toplanan atık miktarı ise 17 milyon 5 bin 712 kilogram oldu.
EN ÇOK KAZANAN MAHALLELER...
Muratpaşa Belediyesi, projeyle ev ekonomisi için bugüne kadar hiç olmayan bir maddi kaynak yaratırken Çevreci Komşu Kart’la en çok kazanan mahalle Konuksever oldu. Mahalle sakinleri, aynı dönemde 1 milyon 27 bin 973 kilogram niteliği atığı ayrıştırırken bunun karşılığında 357 bin 337 lira kazandı. Konuksever’in ardından Çevreci Komşu Kart’la en çok kazanan ilk beşte Kızıltoprak, Yeşilbahçe, Yenigün ve Güzeloba mahalleleri yer aldı.
DOĞA DA KAZANDI...
Belediyenin ilçe sakinlerine kazandıran projesi, aynı zamanda doğal kaynakları da korudu. Nitelikli atıklarının kaynağında ayrıştırılması ve geri dönüşümle yeniden ekonomiye kazandırılması sayesinde 136 bin 300 ağaç esilmekten kurtuldu, 724 bin 96 metrekare orman alanı korundu. Bununla birlikte elektrik, sudan, demirden, akaryakıttan da tasarrufta sağlandı.
YENİ NESİL KART...
Bununla birlikte, 2021 itibariyle Çevreci Komşu Kart, para kart özelliği de kazandı. Üye iş yeri sınırı olmadan kredi kartı pos cihazı olan her yerde kullanılabilen Çevreci Komşu Kart’la Muratpaşalılar, artık istedikleri marketten alışveriş yapabiliyor, kartlarını online alışverişte kullanabiliyor. Hatta biriken bakiyeler bankamatiklerden nakit para olarak da çekilebiliyor. Temmuz sonu itibariyle 12 bin 945 kartın yeni nesil kartlarla değişimi sağlandı.
HABER: Uğur AKDAĞ
Pençe-Yıldırım Harekatı bölgesinde el yapımı patlayıcının infilak etmesi sonucu 3 asker şehit oldu. 2 asker de yaralandı...
Milli Savunma Bakanlığı (MSB) Pençe-Yıldırım Harekatı bölgesinde dün teröristler tarafından yerleştirilen el yapımı patlayıcının infilak etmesi sonucu 3 askerin şehit olduğunu duyurdu.
Yaralanan 2 askerin de hastanede tedavilerinin sürdüğü belirtildi.
Açıklamada, “Bizleri derin bir acı ve üzüntüye boğan bu olayda hayatını kaybeden aziz şehitlerimize Allah’tan rahmet, kederli ailesine, Türk Silahlı Kuvvetleri ile asil milletimize başsağlığı ve sabır, yaralılarımıza da acil şifalar dileriz” denildi.
Dün Pençe-Şimşek operasyonu bölgesinde teröristlerle çıkan çatışmada da bir asker şehit olmuş bir asker de ağır yaralanmıştı.
KAYNAK: MSB/ Ajanslar
Antalya Büyükşehir Belediyesi İtfaiye ekipleri Kastamonu’ya ulaştı. Antalya Büyükşehir ekibi sel bölgesine ulaşır ulaşmaz su tahliyesi ve arama kurtarma çalışmalarına başladı...
Kastamonu’da yaşanan sel felaketindeki arama kurtarma ve su tahliye çalışmalarına destek olmak için yola çıkan Antalya Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı ekipleri bölgeye ulaştı. Başkan Muhittin Böcek’in talimatıyla Kastamonu’ya giden 6 itfaiye personeli, 20 motopomp, jeneratörler ve ihtiyaç olabilecek ekipmanla bölgede çalışmalara başladı. Antalya Büyükşehir ekibi sel bölgesi Bozkurt’ta su tahliye çalışmalarına devam ediyor.
BAŞKAN BÖCEK : "DUA EDİYORUZ"...
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek de selde hayatını kaybeden vatandaşlara Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı dilerken, “Yaşanan sel felaketinde vatandaşlarımızın yaralarını sarmak için üzerimize düşen ne varsa yapmaya çalışacağız. İtfaiye ekibimiz sel bölgesine ulaşarak canla başla çalışmalara başladı. Bölgede kayıp vatandaşlarımız var. Acılı ailelerimiz bekleyişleri bizi derinden üzüyor. Bir an önce kayıp vatandaşlarımızın bulunması için dua ediyoruz” dedi.
HABER: Ayten YILMAZ
Zihinsel engelli kişiye kahvede cinsel saldırı, İşletmeci tutuklandı...
Aydın'ın Nazilli ilçesinde, 55 yaşındaki zihinsel engelli kişiye kahvede cinsel saldırıda bulunduğu iddiasıyla gözaltına alınan işletmeci Süleyman Şahin, mahkemece tutuklandı.
Nazilli ilçesi ,Kestel Mahallesi'nde 3 Ağustos Salı günü meydana gelen olayda; iddiaya göre kahve işletmecisi Süleyman Şahin (59), yüzde 76 zihinsel engelli Ö.İ.'ye, işletmesinde kullanılmayan odada cinsel saldırıda bulundu.
CİNSEL SALDIRIDA BULUNUP BİR DE TEHDİT ETTİ...
Şahin, daha sonra Ö.İ.'yi yaşananları kimseye anlatmamasını söyleyerek, tehdit etti. Ö.İ. ise akşam eve dönünce yaşananları ailesine anlattı. Aile de durumu Nazilli Engelliler ve Engellilere Destek Verenler Derneği Başkanı Tayfun Yazıcı'ya bildirdi. Yazıcı ve Ö.İ.'nin ailesi, jandarmaya giderek Süleyman Şahin'den şikayetçi oldu.
KAHVECİ TUTUKLANDI...
İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri Ö.İ. ile yakınlarının ifadesi üzerine Şahin'i gözaltına aldı. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Süleyman Şahin, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
KAYNAK: Ajanslar
Kahramanmaraş'ta çıkan orman yangınına havadan müdahale eden yangın söndürme uçağı düştü. Rusya Savunma Bakanlığı, 5'i Rus 3'ü Türk toplam 8 personelin hayatını kaybettiğini duyurdu...
Bertiz bölgesindeki ormanlık alanda yangın çıktı. İhbar üzerine bölgeye çok sayıda ekip sevk edilirken, söndürme çalışmalarına havadan da destek verildi. Orman Genel Müdürlüğü tarafından Rusya'dan kiralanan ve Adana Orman Bölge Müdürlüğü hizmetinde kullanılan yangın söndürme uçağı ile Kahramanmaraş'taki orman yangınına müdahale esnasında irtibat kesildi, ardından uçak düştü.
Rusya Savunma Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, 5'i Rus, 3'ü Türk olmak üzere 8 personel yaşamını yitirdi.
Uçakta 2 kaptan pilot, 1 navigatör, 1 radyo operatörü, 1 teknisyen ve 1 Türk pilotun olduğu öğrenildi. Bakanlık açıklamasında, "Be-200 uçağı Adana yakınlarında iniş yaparken düştü. Kazayı araştırmak üzere bir ekip kaza bölgesine gönderildi" sözlerine yer verdi.
HAYATINI KAYBEDENLERİN İSİMLERİ BELLİ OLDU...
Küle dönen uçaktaki mürettebatın isimleri ise şu şekilde:
--Türk Pilot Serkan Mirzaoğlu,
--Orman Mühendisi Oğuz Avşar Aydın,
--Koordinatör Edip Uzunoğlu,
--Kaptan Pilot Evgenii Kuznetsov,
--2.Pilot Vıladıslav Berkutov,
--Radyo Operatörü Nıkolai Omelchenko,
--Navigatör Vadim Karasev,
--Teknisyen Lurii Chuborov.
UÇAĞIN YANAN ENKAZI HELİKOPTERDEN GÖRÜNTÜLENDİ...
Düşen uçağa ulaşmak için kaza alanına çok sayıda arama ve kurtarma ekibi gönderilirken yangın söndürme uçağının düştüğü yerde yandığı anlar helikopter kamerasından görüntülendi.
UÇAKTAN GERİYE SADECE KUYRUK KALDI...
Düşme sonucu çıkan yangında uçağın büyük tahribat aldığı ve 12 ton su taşıma kapasitesine sahip uçaktan geriye sadece kuyruğun kaldığı görüldü.
ÇAVUŞOĞLU'NDAN, RUS MEVKİDAŞI LAVROV'A TAZİYE MESAJI...
Bakan Çavuşoğlu ayrıca, Rus mevkidaşı Sergey Lavrov'a taziye mesajı iletti. Lavrov'un da cevaben teşekkür eden bir yanıt gönderdiği öğrenildi.
"BİR SÜRE ÖNCE UÇAKLA İRTİBAT KESİLDİ"
Kahramanmaraş Valisi Ömer Faruk Coşkun yaptığı açıklamada, gün içerisinde Onikişubat ilçesi Ilıca Mahallesi Almalı mevkisindeki ormanlık alanda yıldırım isabet etmesi sonucu yangın çıktığını anımsattı. Orman yangına hem karadan hem de havadan müdahale edildiğini belirten Coşkun, "Bölgeye uçak da sevk etmiştik ancak bir süre önce uçakla irtibat kesildi ve düştü. Şu an olay çok yeni. Uçağın düştüğü bölgeye çok sayıda ekip gönderdik." dedi.
ADANA'DA GÖREV YAPMIŞTI...
Düşen uçak Temmuz ayında Adana'nın Aladağ ilçesinde çıkan orman yangınına müdahalede görev almıştı. Beriev Be-200 yangın söndürme uçağı Beriev tarafından üretilen Rus yapımı bir amfibyen jet uçağı olarak geçiyor. Uçak, yangın söndürme, arama kurtarma, deniz devriyesi, kargo ve yolcu taşımacılığı için tasarlanmış olup 12 ton su kapasitesine sahip.
KAYNAK: Ajanslar
Reis Sedat Peker günler sonra sosyal medyadan yeni mesajlar paylaştı. Altındağ olayları ile ilgili görüşlerini paylaşan Peker, 'düşmanın oyununa gelmeyin' dedi...
Reis Sedat Peker sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımlara devam ediyor. Bir süredir mesajlarına ara veren Peker, yazdığı mesajlarda Altındağ'da yaşanan olaylara değindi.
Ankara'da geçtiğimiz günlerde Battalgazi Mahallesi’nde bulunan bir parkta bir kavga meydana gelmiş çıkan kavgada Suriye uyruklu Y.A. yanında bulunan bıçakla, Emirhan Yalçın (18) ve A.Y.G.’yi yaraladıktan sonra olay yerinden kaçmıştı. Kavgada yaralanan Emirhan Yalçın ise yapılan tüm müdahaleye rağmen hayatını kaybetmişti.
Yaşanan olay sonrası Altındağ'da toplanan kalabalık, bölgede yaşayan Suriyelilerin ev ve işyerlerine saldırarak zarar vermişti. Peker mesajında 'Kıymetli dostlarım, Ankara ilimizin Altındağ ilçesinde mültecilerin saldırısına uğrayan genç kardeşimiz Emirhan Yalçın’ın hayatını kaybetmesi (Yüce ALLAH rahmet etsin) ve bir arkadaşının da yaralanması üzerine, çevre sakinlerinin tepki göstermesi üzerine olayların çığrından çıktığını gördük. Bence Emirhan Yalçın kardeşimiz şehittir çünkü devletin malını, mahallenin namusunu korumak için ölmüştür. Hiç şaka yapmıyorum, kendisi sivil şehit kabul edilmelidir. Fakat olaydan sonra toplanan halkın içinden bazılarının yağmaya kalkışması gibi olaylar asla kabul edilecek bir şey değildir. Suriyeli göçmenler ülkemize ilk gelmeye başladıkları zamanlarda bir yazı kaleme almıştım. Kadınlar, çocuklar, yaşlılar, sermayesi olan iş adamları, sanatkarların ülkemizde kalmasına izin verilmeli, geri kalan genç nüfus da ülkesini korumak için savaşmak üzere ülkelerine gönderilmelidir demiştim. Hem sağ kesimden hem de sol kesimden çok fazla eleştiri almıştım. Benim faşist olduğumu, ırkçı olduğumu söylemişlerdi. Netice ortada. Hem sağcılar, hem solcular yanıldılar, akılcı olanlar kazandılar' dedi.
'MET' isimli uyuşturucu hakkında bilgi veren Peker, "Met denen uyuşturucuyu alanlar adeta zombiye dönüşmekteler. Korku denen şey beyinlerinden çıkmakta, merhamet ise tamamen ortadan kalkmaktadır. Devlet görevlilerinin neredeyse satışı serbest olan bu uyuşturucu türünün hızlı bir şekilde üzerine gitmeleri gerekiyor" dedi
İşte Reis Sedat Peker'in o paylaşımları...
1-Kıymetli dostlarım, Ankara ilimizin Altındağ ilçesinde mültecilerin saldırısına uğrayan genç kardeşimiz Emirhan Yalçın’ın hayatını kaybetmesi (Yüce ALLAH rahmet etsin) ve bir arkadaşının da yaralanması üzerine, çevre sakinlerinin tepki göstermesi üzerine olayların çığrından…
2-…çıktığını gördük. Bence Emirhan Yalçın kardeşimiz şehittir çünkü devletin malını, mahallenin namusunu korumak için ölmüştür. Hiç şaka yapmıyorum, kendisi sivil şehit kabul edilmelidir. Fakat olaydan sonra toplanan halkın içinden bazılarının yağmaya kalkışması gibi olaylar…
3-…asla kabul edilecek bir şey değildir. Suriyeli göçmenler ülkemize ilk gelmeye başladıkları zamanlarda bir yazı kaleme almıştım. Kadınlar, çocuklar, yaşlılar, sermayesi olan iş adamları, sanatkarların ülkemizde kalmasına izin verilmeli, geri kalan genç nüfus da ülkesini…
4-…korumak için savaşmak üzere ülkelerine gönderilmelidir demiştim. Hem sağ kesimden hem de sol kesimden çok fazla eleştiri almıştım. Benim faşist olduğumu, ırkçı olduğumu söylemişlerdi. Netice ortada. Hem sağcılar, hem solcular yanıldılar, akılcı olanlar kazandılar.
5- 4 sene evvel yapılan açıklamalarda 40 milyar dolar Suriyeli göçmenler için harcadığımızı söyleyip gurur duyuyorduk ancak son 4 senedir rakam hiç yenilenmedi. En iyi ihtimalle 70 milyar dolar paramız bu uğurda yok oldu. Dünyada met isminde bir uyuşturucu var.
6-Esrardan ve kokainden çok daha tehlikeli. Şu an Türkiye’nin Bursa, Isparta, Antalya, Ankara, Adana, İstanbul, İzmit ve Kayseri illerinde çok yüksek oranda tüketilmekte. Hitler’in askerlerinin dayanıklılığını artırmak için yaptırmış olduğu uyarıcıdan en az 10 kat daha…
7-…güçlü bir uyarıcı. Fiyatı kokainden çok ucuz olduğu ve kafası uzun olduğu için gençler tarafından çok talep ediliyor. Bu uyuşturucunun en kötü yanı, tüm uyuşturuculardan daha zararlı olması. Birkaç seneden sonra insanın vücudunu çürütüyor.
8- Bu uyuşturucunun en büyük özelliği insana enerji vermesi ve merhamet duygusunu tamamen ortadan kaldırmasıdır. Dünyadaki met üretiminin yüzde 40’ı İran’daki imalathanelerde yapılıyor. Yüzde 60’ı da Tayland ve Malezya’daki imalathanelerde yapılıyor.
9-Bizim ülkemizde tüketilen met’in tamamı İran’dan gelmektedir. Son günlerde doğruluğu yüzde yüz olan bilgilere göre fiyatı hem ucuzlamış, hem de neredeyse bir tane alana bir tane de eşantiyon veriliyor hale gelmiştir. Bunun bence hiçbir mantığı yok.
10-Benim kafamda beliren tek düşünce bu uyarıcının kullanılması çoğaltılarak ülkemizde yapılmak istenen sokak hareketlerinde bu maddeleri de kullananların kullanılmak istenebileceğidir. İlk okunduğunda size saçma gelebilir ancak bu çok ciddi bir durumdur.
11-Met denen uyuşturucuyu alanlar adeta zombiye dönüşmekteler. Korku denen şey beyinlerinden çıkmakta, merhamet ise tamamen ortadan kalkmaktadır. Devlet görevlilerinin neredeyse satışı serbest olan bu uyuşturucu türünün hızlı bir şekilde üzerine gitmeleri gerekiyor.
12-Daha önce de söylediğim gibi, halkı tahrik etmek için çok daha büyük provokasyonlar yapacaklar. Bize düşen, mülteciler tarafından haksızlığa uğrayan kızlarımızı, gençlerimizi meşru müdafaa hakkımızı kullanarak korumaktır.
13-Ancak yağma tarzı ya da toplumsal olaylardan da mutlaka kaçınmaktır. Kimsenin ekmeğine yağ sürmemeliyiz kardeşlerim. Akıllı olan, düşmanının planına safça davranarak asla hizmet etmez.
‘330 kayıp başvurusu var, sahillerden ceset toplanıyor’...
Türkiye son yılların en büyük sel felaketlerinden birini yaşıyor. Selin vurduğu Kastamonu Bozkurt'ta bulunan CHP'li Engin Altay, "AFAD’a 330 kayıp başvurusu yapıldığı bilgisi bana verildi. Sahillerden cesetler toplanıyor bunu Türkiye’nin bilmesi lazım" dedi.
Batı Karadeniz bölgesindeki etkili aşırı yağışlar sonucunda Bartın, Kastamonu ve Sinop’ta meydana gelen sel ve su baskınlarında hayatını kaybedenlerin sayısı 31’e yükselirken yerel yöneticiler ulaşılamayan insan sayısının yüksek olması nedeniyle ölü sayısının artacağından endişe duyuyorlar.
CHP heyeti sel bölgesinden açıklama yaptı. CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, Genel Başkan Yardımcısı Ali Öztunç, CHP Kastamonu Milletvekili Hasan Baltacı, CHP İstanbul Milletvekili Sibel Özdemir ve Yüksel Kılıç'la ile birlikte sel bölgesi Kastamonu Bozkurt'ta incelemelerde bulundu.
İncelemelerin ardından basın açıklaması yapan CHP Heyeti, Bozkurt'ta durumun iç açıcı olmadığını söylediler.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Ali Öztunç, şunları söyledi:
“BOZKURT'TA YAPILAN YANLIŞ UYGULAMALARDAN KAYNAKLI BU SEL YAŞANIYOR”
* Burada tablo gerçekten çok ağır. Yağmurun büyüklüğünü, şiddetini engelleme şansımız yok ama yağmurla birlikte selin oluşmasını engelleyebiliriz.
* Bunun için yeter ki doğru politikalar geliştirelim. Dere yataklarına ev yapılmasın, benzer çevre politikaları doğru gerçekleştirilsin. HES'lere bu kadar izin verilmesin. HES'ler bu sellerde büyük sebep oluyorlar. Sayın Bakan, ‘HES'ler sebep değil mağdur' diyor.
* Bakan, HES şirketlerinin avukatlığına soyunmuş. Bir Bakan bunu nasıl söyler? Vicdanı bunu nasıl alıyor? Yazık, ayıp ya. Gelsinler şuradaki insanların içine düştüğü hali görsünler. Burada Bozkurt'ta yukarıda HES var. HES'in kapaklarından birinin açıldığı, birinin patladığı belirtiliyor.
* HES doğal baraj görevi görüyor. Aynı şekilde Ayancık'ta tomruklardan kaynaklı olarak sıkıntı oldu. Tomruk deposu vadinin içerisine, dere yatağına yapıldığı için oradan tomruklar doğal baraj gördü yıktı geçti.
* Şimdi hem Ayancık hem de Bozkurt'ya yapılan yanlış uygulamalardan kaynaklı bu sel yaşanıyor, ölümler yaşanıyor.
* Baktığımız zaman dere yatağının içerisine Bozkurt'ta ev yapılmış, buna kim izin verdi? Bunların sorumluları kim? Belki bugün siyaset günü değil ama en azından bundan sonrası için doğru politikalar üretilsin.
“BOZKURT'TA ÖLÜ SAYISININ ARTACAĞINDAN KORKUYORUZ”
* Sayın Erdoğan sabah bir karar yayınladı yayınladığı karar da milletten para istiyor yine. Bunu da sanki fırsata çevirmenin derdine düşmüşler.
* Uçan saraya para var, yazlık saraya para var, bin odalı Ankara'da saray var. Somali'ye 30 milyon dolar parayı daha geçen hafta gönderdiler ama bakıyorsunuz selzedeye, yangınzedeye, yangından selden etkilenmişe para yok.
* Biz büyük bir devletiz. Sen Somali'ye 30 milyon dolar gönderiyorsun ama burada selden mağdur olmuş yurttaşlarımıza para veremeyecek haldesin para istiyorsun vatandaştan. İBAN veriyorsun ‘para toplansın' diyorsun ayıptır.
* Gerçekten her faciadan sonra İBAN verilmesinin, insanlardan para istenilmesi bu benim ağırıma gidiyor. Devlet bu kadar acziyete düşürülemez. Herkes zaten her yardımı yapıyor ama devlet her faciadan sonra çıkıyor para istiyor.
* Vatandaşa İBAN veriyor, vatandaşın cebindeki paraya göz dikiyor. Bunu ben yanlış görüyorum. Yanlış politika yapıyorlar. Burada sıkıntı büyük, burada Bozkurt'ta özellikle ölü sayısının artacağından korkuyoruz, cana gelmesin mala gelsin diyoruz.
* Mal yeniden yerine konur ev yapılır araba alınır ama can kaybı inşallah daha fazla çıkmaz. Ama maalesef tablo pek iç açıcı değil.
“DERE YATAĞININ KENARINA DEĞİL DERENİN GÖBEĞİNE 8 KATLI BİNA YAPILMIŞ”
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay ise, dün Sinop Ayancık'ta incelemelerde bulunduğunu anımsatarak Bozkurt'taki tablonun daha vahim olduğunu söyledi.
Altay, şunları söyledi:
* Bütün felaket tablosunu yerinde inceledik ama Bozkurt'a geldiğimizde felaket üstü bir tablo ile karşı karşıya olduğumuzu gördük. Yani Bozkurt'u görünce, Ayancık'ta da tabi büyük bir hasar var orada ama Bozkurt'ta felaket üstü olağan üstü bir felaket var abartmıyorum.
* Halk burada gerçekten perişan sel çünkü şehrin göbeğini en işlek caddesini vurmuş. Sel aniden geldiği için fırında, kahvede ölen insanlar var.
* Manzara çok vahim. Burada tabi siyaset yapma günü ve yeri değil diyoruz. Ama Ali Bey’in söylediği gibi üzülerek şunu ifade edeyim; Ayancık'ı dere yatağına yapılan tomruklar, Bozkurt'u da HES'ler vurmuş gibi görünüyor. Bu iyi bir tablo değil. Üzücü bir tablo.
* Allah'ın verdiğini afet, elbette buna karşı insanların yapacakları şeyler sınırlıdır ama afet öncesinde de bu afetin vereceği zararları minimize etmek yerine afetin vereceği zararları maksimize edecek işler yapıyoruz.
* Biraz önce Bozkurt'u gezdik, dere yatağının kenarına değil derenin göbeğine 8 katlı bina yapılmış 4,5 sene önce. Kullanılamayacak halde.
* Dere yatağının biraz kenarını anlarım ama derenin göbeğine yapılan binayı anlamak mümkün değil. Burada devletin yerel yönetimlerin nasıl duyarsız kaldığını bir kere daha görmenin derin üzüntüsünü yaşıyorum” diye konuştu.
“BÖYLE VAHİM BİR DURUMDA PARTİZANLIK YAPILMASINI DOĞRU BULMUYORUM”
Altay, Ayancık ve Bozkurt'ta büyük bir koordinasyonsuzluk olduğunu ifade ederek şunları söyledi:
* Böyle zamanlarda afet hallerinde, kan davalılar sırt sırta verir birlikte göğüs gerer ama Ayancık'ta ve Bozkurt'ta bunu göremiyoruz.
* Tıpkı Muğla'da yangın bölgesinde görmediğim bir 10 gün orada kalmış birisi olarak, vay efendim İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin gönderdiği itfaiye ve su tırları ihtiyacımız yok diyerek şehre sokulmamış.
* Ankara Büyükşehir Belediyesi'nden gelen itfaiye ekibine ‘size ihtiyacımız yok' denmiş. Bozkurt'u gezdik bir kazmaya bir küreğe ihtiyaç var.
* Nasıl ihtiyaç yok? Şehirde dükkanların içinde 2 metre kum birikmiş. Evet ayakta binalar var ama her binanın bodrumu ve birinci katı kullanılamaz halde.
* Böyle vahim bir durumda partizanlık yapılmasını doğru bulmuyorum. Bir belediye geliyor, belediyenin partisine göre burada ona ihtiyaç olup olmadığına karar veriliyor.
* Bizim için Ayancık da Bozkurt da birdir. Ama AK Parti'nin bu konuda olumsuz yanlış bir tutum içinde haset bir tutum içinde olduğunu görmek, İstanbul Büyükşehir'in Ankara Büyükşehir'in yardımlarına kapıyı kapatmak bırakın onu CHP'li çocuklar ‘Ne yapabiliriz?' diye gidiyorlar ‘size ihtiyaç yok geri gidin buraya giremezsiniz' diyorlar. AKP'li çocuklarımız geldiğinde ‘gelin çocuklar şurada su dağıtın burada bunu yapın' diyorlar. Bu kabul edilemez.
“SAHİLLERDEN CESETLER TOPLANIYOR BUNU TÜRKİYE'NİN BİLMESİ LAZIM”
Tablonun çok vahim olduğunun altını çizen Engin Altay vatandaşlara şöyle seslendi:
* Değerli vatandaşlar tablo size yansıtıldığından çok vahim durumdadır. Yerinde görmüş yaşamış biri olarak söylüyorum tablo vahim. Hükümetin kayıplarla ilgili net bilgi vermemesini, ölenlerle ilgili net bilgi vermemesini çok da doğru bulmuyorum.
* Panik havası olmasın şüphesiz ama burada onlarca yakınını arayan insana ben rastladım. AFAD'a 329 kayıp başvurusu yapıldığı bilgisi bana verildi ve bu kayıpların hepsi sel anında kayıp.
* Sahillerden cesetler toplanıyor bunu Türkiye'nin bilmesi lazım. İnebolu'da bir fabrikanın soğuk hava deposunda cesetler tanı konulana kadar oraya toplanıyor. Şuanda Sinop'ta da Ayancık'ta da ben çok net biliyorum 7 ölü var. Burada ölü sayısının çok olacağını maalesef öngörüyoruz”
SİNOP BELEDİYE BAŞKANI: 20’YE YAKIN KİŞİYE ULAŞILAMADI
Sinop Belediye Başkanı Barış Ayhan, Ayancık ilçesi başta olmak üzere şehirde sel felaketinden dolayı 3 kişinin hayatını kaybettiğini, 20’ye yakın kişiye ulaşılamadığını belirtti.
Ayhan Reuters’a yaptığı açıklamada, “Ayancıkta altyapı tamamen çökmüş durumda, kanalizasyon tahrip olmuş durumda. Elektrik ve su yok” dedi ve ekledi:
“Ulaşamadığımız birçok insan var, şehir merkezi yakınlarındaki köylerde çok sıkıntı var. Yaşıyor olup olmadıklarını ulaşamadığımız için tespit edemiyoruz. Sonuçta telefonları da sele kapılmış olabilir ancak ayrımını yapamıyoruz. 20’ye yakın vatandaşa ulaşamıyoruz hayatta olup olmadıklarına ilişkin endişelerimiz var.”
“1.5 aydan önce Ayancık’ta musluktan su akması öngörülmüyor” diyen Ayhan, “Üç gün sonra yardımlar çekildiğinde sorun yaşamak istemiyoruz. Şunun net bilinmesi gerekiyor En az 1.5-2 ay yardımları sürdürmemiz lazım” dedi.
CHP’Lİ VEKİL: ENDİŞELİYİZ
CHP Sinop Milletvekili Barış Karadeniz, sel felaketinin boyutunun görünenin çok üzerinde olduğunu belirterek, ulaşılamayan insanlar nedeniyle ölü sayısının artmasından endişe ettiklerini söyledi ve şöyle devam etti:
“Şu an yanımdaki aileden dört kişi kayıp. İsim isim 17 kişi kayıp. Bunlardan bahsedilmiyor. Bugün Cumhurbaşkanı geldiği için bu konuları sessiz tutuyorlar… İnşallah bu kayıplar can kaybına dönüşmez, belki vatandaş yüksek bölgelere kaçmıştır ancak üçüncü güne giriyoruz. Bulunma ihtimalleri çok zayıf. İki oğlu, kızı ve eşini kaybeden aile diyor ki yanımızdaki ev çöktü 14 kişi vardı evde. Ölü sayısının artmasından ciddi endişe ediyoruz.”
DALGIÇLAR BÖLGEYE SEVK EDİLDİ
Sel felaketi üzerine Kdz. Ereğli Belediyesi harekete geçti. 11 kişilik Ereğli İtfaiyeciler Doğa Sporları Arama Kurtarma Derneği (ERİDAK) ekibi ile 5 kişilik itfaiye ekibi, Kastamonu'ya bağlı Bozkurt ilçesinde arama, kurtarma faaliyetlerine katılmak üzere bir itfaiye aracı ve büyük bir minibüsle yola çıktı.16 kişilik ekip arama kurtarma çalışmalarına destek olacak. Ekipte 2 dalgıç bulunuyor.
SEL FELAKETİ VATANDAŞLARIN KAMERASINDA
Batı Karadeniz'de sel felaketinin bilançosu ağırlaşıyor. Kastamonu'nun Küre ilçesine bağlı Ersizler Köyü’nde ve İnebolu’da felaketin boyutu cep telefonu kameralarına yansıdı. Selin vurduğu anları görüntüleyen vatandaşlar sosyal medyadan yardım çağrısında bulundu.
KAYNAK: Ajanslar
Manavgat yangınının söndürülmesi için canla başla mücadele eden Antalya Büyükşehir Belediyesi şimdi de Kastamonu’da yaşanan sel felaketinin yaralarını saracak...
Su tahliyesi ve arama kurtarma çalışmalarına destek verecek itfaiye ekibi ve yardım kolileri Kastamonu’ya gitmek üzere yola çıktı.
Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin Kastamonu’da gerçekleşen sel felaketinin yaralarını sarmak için hazırladığı yardım ve destek konvoyu yola çıktı. Başkan Muhittin Böcek’in talimatıyla Kastamonu’ya giden 6 itfaiye personeli, motopomp ve jeneratörlerle çalışmalara destek verecek.
ARAMA KURTARMAYA DESTEK...
Kastamonu’ya gidecek destek ekibi için Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin Gülveren’de bulunan İtfaiye Dairesi Başkanlığı’nda tören düzenlendi. Ekibe görevlerinde başarılar dileyen İtfaiye Daire Başkanı Ahmet Kısa, “Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin oradaki vatandaşlarımızın yanında olduğunu hissettirmenizi istiyoruz” dedi. Kastamonu’nun Bozkurt ilçesine su tahliyesi yapmak ve sel felaketinin yaralarını sarmak için hazırlanan 6 personel, 20 motopomp, jeneratör ve ihtiyaç olabilecek el ekipmanlarını içeren konvoy törenin ardından yola çıktı.
YARDIM TIRI YOLA ÇIKTI...
Büyükşehir Belediyesi sel bölgesinin yaşandığı Kastamonu’ya hijyen malzemeleri, battaniye, gıda kolisinden oluşan yardım aracını da yola çıkardı. Antalya Büyükşehir Belediyesi Sosyal Hizmetler Daire Başkanı Güven Ulutekin, felaketin yaşandığı bölgeye sevk edilecek yardım tırının Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek'in talimatlarıyla acil olarak hazırlandığını ve yola çıktığını ifade etti.
YARDIMLARIMIZ DEVAM EDECEK...
Türkiye’nin felaketlerle boğuştuğunu söyleyen Ulutekin, “Ülkemizin güneyinde yangın felaketi kuzeyinde sel felaketi yaşanıyor. Tüm felaketlerde zarar gören vatandaşlara geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. Bugün Kastamonu’da sel felaketine uğrayan Bozkurt ve Şenpazarı ilçelerine yardım tırımızı gönderiyoruz. Dün acil olarak itfaiye ekiplerimiz sahaya ulaştı. Ağırlıklı çöp konteyneri piknik masası, hijyen malzemesi gıda malzemesi, yatak, yorgan, battaniye, çarşaf, tüp, ocak gibi malzemeler yükledik. Sahadan gelecek bilgiler doğrultusunda yardımlarımız devam edecek” diye konuştu.
HABER: Mertcan YILMAZ
Milli Savunma Bakanlığı (MSB), Irak’ın kuzeyindeki Pençe-Şimşek operasyon bölgesinde bulunan bir üs bölgesine PKK’lı teröristlerce yapılan havan saldırısında bir askerin ağır yaralandığını ve kaldırıldığı hastanede şehit olduğunu duyurdu...
Milli Savunma Bakanlığı, Kuzey Irak’ta süren Pençe-Şimşek operasyonunda bir askerimizin şehit olduğunu açıkladı. MSB’nin açıklamasında şu ifadeler kullanıldı:
* Irak'ın kuzeyindeki Pençe-Şimşek operasyon bölgesinde bulunan bir üs bölgemize PKK'lı teröristlerce yapılan havan saldırısında bir kahraman silah arkadaşımız ağır yaralanmış ve kaldırıldığı hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak şehit olmuştur.
* Kahraman silah arkadaşımıza Allah'tan rahmet, ailesine ve Türk Silahlı Kuvvetlerimize başsağlığı ve sabır dileriz.
ŞEHİT ATEŞİ ADIYAMAN’A DÜŞTÜ...
Adıyaman'ın Besni ilçe nüfusuna kayıtlı Piyade Uzman Çavuş Hakan Bali (27), Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından Irak'ın kuzeyinde icra edilen Pençe-Şimşek Operasyonu’nda terör örgütü PKK'nın hain saldırısı sonucu şehit düştü.
Mehmet ve Fatma Bali çiftinin 4 çocuğundan biri olan Piyade Uzman Çavuş Hakan Bali'nin şehadet haberi Besni ilçesi Erdemoğlu Mahallesi’ndeki ailesine Kaymakam Nazlı Demir ve askeri erkan tarafından verildi.
Acı haberi alan Bali ailesi sinir krizi geçirdi. Şehit Piyade Uzman Çavuş Hakan Bali'nin baba ocağına Türk bayrakları asıldı. Şehit Piyade Uzman Çavuş Hakan Bali'nin birkaç gün önce izne geldiği, nişan töreni yaptığı ve tören sonrası ailesiyle vedalaşarak Pençe-Şimşek Operasyonu’na katıldığı öğrenildi.
Şehit Hakan Bali'nin babası olan ve diyaliz tedavisi gören Mehmet Bali'nin ise yaklaşık 1 yıl önce hayatını kaybettiği öğrenildi.
KAYNAK: MSB/ Ajanslar
Kastamonu’nun Bozkurt ilçesinde yaşanan sel felaketinde bilanço gün ağarınca belli oldu. Dere yatağında yer alan birçok binanın çöktüğü görüldü. Çöken binalar havadan görüntülendi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kastamonu, Sinop ve Bartın'da sel felaketinde ölenlerin sayısının 17'ye yükseldiğini duyurdu...
Kastamonu'nun Bozkurt ilçesinde yoğun yağış sonrasında Ezine Çayı'nın taşması ile yaşanan sel felaketinin bilançosu gün ağarınca daha çok belli oldu.
Havanın aydınlanması ve suların çekilmesi ile dere yatağında yer alan birçok binanın çöktüğü görüldü. Öte yandan AFAD ekiplerinin çöken binalardaki arama ve kurtarma çalışmaları da sabahın ilk ışıkları ile yeniden başladı. JAK timleri de sualtı ve üstü arama ve kurtarma çalışmalarını sürdürüyor.
ERDOĞAN CAN KAYBININ YÜKSELDİĞİNİ DUYURDU...
Sosyal medya hesabından açıklama yapan Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan, “Kastamonu, Sinop ve Bartın'da gerçekleşen sel felaketlerinde hayatını kaybeden 17 vatandaşımıza Allah'tan rahmet, yakınlarına ve Milletimize başsağlığı diliyorum. Selin etkili olduğu bölgelerde tüm kurum ve kuruluşlarımızla yoğun bir çalışma yürütmekteyiz” ifadesini kullandı.
Erdoğan açıklamalarının devamında, sel bölgelerinde ayrıca 74 bin 644 personel, 610 araç, 437 iş makinası, 66 ambulans, 19 helikopter, 3 Mobil Koordinasyon TIR’ı, 24 bot, 18 motopomp ve daha birçok farklı ekipman ve imkân ile sele müdahale edildiğini açıkladı. Erdoğan açıklamalarının devamında şu ifadeleri kullandı:
* Sel bölgelerinde mahsur kalan vatandaşlarımızı kurtarmak, kısmen ya da tamamen kapanan ulaşım akslarını tekrar işler hale getirmek ve selin sebep olduğu tahribatla birlikte oluşan mağduriyetlerin tamamını gidermek için gece gündüz çalışmaya devam edeceğiz.
Sinop’ta etkili olan şiddetli yağmurun sele neden olduğu Ayancık ilçesinde, 3 köprünün 2’si yıkılırken, diğeri ise büyük hasar gördü. İlçe halkı, bölgede 1963’te yaşanan afeti anımsatarak, son yaşanan selin, daha büyük olduğunu dile getirdi.
MAHSUR KALAN AİLE KURTARILDI...
Kastamonu’da sular altında kalan kent merkezindeki evlerinde mahsur kalan vatandaşları kurtarma çalışmalarında sabahın ilk ışıklarıyla birlikte sevindirici haberler gelmeye başladı. küçük bir çocuk mahsur kaldığı yerden yaralı olarak kurtarılırken, bir aile de yaklaşık 15 saattir mahsur kaldıkları evlerinden ekipler tarafından kurtarıldı.
Geceyi soğuk havada kurtarılmayı beklemekle geçiren 70 yaşındaki bir kadın da ekipler tarafından kurtarılarak sedyeyle ambulansa taşındı. Öte yandan iki çocuk ve bir kadın kepçeyle sel sularından alınarak ailesine kavuşturuldu.
KAYNAK: Ajanslar
Alanya Belediye Meclisi'nin İYİ Partili Üyesi Hacı Mevlüt Zavlak, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda göçmen sorununa parmak bastı ve hem uyardı hem de isyan etti...
MEVLÜT ZAVLAK HERKESİ UYARDI...
İYİ PARTİ ALANYA BELEDİYE MECLİS ÜYESİ MEVLÜT ZAVLAK, açıklamasında şunları söyledi: "Burası maalesef Alanya. Söylemekten vazgeçmeyeceğim.
Bu göçmen meselesi basit bir "savaşdan kaçan insanların bize sığınması" meselesi değil. ABD'nin Büyük Ortadoğu Projesi adını verdiği ve bölgemizin ABD ve İsrail çıkarlarına uygun olarak yeniden şekillendirilmesi projesinin bir parçasıdır.
Eğerki bu konuya "vah garipler savaşda perişan olmuşlar gelip bize sığınmışlar" saflığı içerisinde bakmaya devam edersek sonumuz bu göçmenlerinkinden beter olur.
Bunlar ülkemize planlı, programlı ve amaçlı olarak gönderilen savaşma kabiliyeti olan genç kullanılabilir gruplardır.
AKP Hükümeti'nin ve genel başkanının bir an önce BOP eş başkanı gibi davranmayı bırakıp bu ABD planını bozmak için bu grupları sınırlarımızın dışına çıkarması ve yeni girişlere asla izin vermemesi gerekir.
Aksi taktirde hiçbir kültürel bağımız ve birlikteliğimiz, hiçbir ortak yaşam alışkanlığımız olmayan bu kendini bilmez hadsizlerle kendi sokaklarımızda çok üzücü olaylar yaşarız.
Kimse bize Anadolu'yu gümüş tepside sunmadı buraları kanımızla canımızla alıp binlerce yıldır da alın terimizle imar edip yaşanılacak yerler haline getiriyoruz. Bu sebepten bu ülkenin vatandaşlığı da öyle sınırdan her elini kolunu sallayarak girene verilebilecek basit bir paye değildir. Ülkemde ve şehrimin sokaklarında kontrolsüz göçmen istemiyorum."
HABER: İbrahim AKDAĞ
Sinop'ta akşam saatlerinde aralıklarla devam eden sağanak, sabah şiddetini artırdı. Sağanak nedeniyle Sinop'un Ayancık ilçesinde bulunan dere taştı, bazı mahallelerde vatandaşlar evlerinde mahsur kaldı. Birçok araç ise sel sularına kapıldı.
BÖLGEYE EKİPLER SEVK EDİLDİ...
Elektrik direğinin sel sularıyla yıkıldığı anlar da cep telefonu kamerasıyla kaydedildi. Bölgeye sevk edilen çok sayıda arama- kurtarma ekibi, bot ve helikopter destekli olarak çalışmalara başladı. Çay üzerindeki köprü hasar görürken, sel sularına kapılan araç ise sürüklendi. Aracın içinde kimsenin bulunmadığı öğrenildi. Park halindeki araçlar ve bazı iş makineleri de sel suları arasında kaldı. İlçede mahallelere ulaşımın sağlandığı bağlantı yolu ise çöktü.
"MAHSUR KALAN VATANDAŞLARIMIZ VAR"...
Şu an için can kaybının olmadığını ifade eden Ayancık Belediye Başkanı Hayrettin Kaya, "Zaviye Çayı, Aşağı köy, sanayi bölgesi ve pazar yerinde mahsur kalan vatandaşlarımız var. Çalışmalarımız sürüyor" dedi. İlçede iş makinesi üzerine çıkan operatörler de sel sularından korunmaya çalıştı. Bu anlar da cep telefonu kamerasına yansıdı.
DEVLET HASTANESİ TAHLİYE EDİLDİ...
Sinop Belediye Başkanı Barış Ayhan, ilçedeki bir fabrikada işçilerin mahsur kaldığını söyledi. Aliköy'de ise yaklaşık 100'e yakın vatandaşımızın kurtarılmayı beklediği öğrenilirken, bir hastanenin ise boşaltıldığı belirtildi.
KAYNAK: Ajanslar
Kastamonu’da felaket: 8 ilçe 10 dakikada sel altında kaldı...
Kastamonu'da sabah saatlerinde başlayan sağanak yağmur nedeniyle 8 ilçede sel meydana geldi. Sel nedeniyle araçlar sürüklendi, köprüler yıkıldı, çok sayıda vatandaş mahsur kaldı. Özellikle Bozkurt ilçesinde durumun kötü olduğu bildiriliyor. Vali Avni Çakır kayıp ihbarı olmadığını açıklarken, Azdavay Belediye Başkanı Nuri Civelek, bütün derelerin taştığını söyledi. Süleyman Soylu ise yaptığı açıklamada, bazı yerlerde su yüksekliğinin 3-4 metreye ulaştığını belirtti.
Şiddetli yağış, Azdavay, Bozkurt, Cide, Şenpazar, Daday, Küre, Ağlı ve İnebolu ilçelerinde sele neden oldu. Özellikle Azdavay ve Bozkurt ilçelerinde dereler taştı, sel suları sokaklarda bulunan araçları sürükledi. Bu ilçelerde köprüler yıkıldı, çok sayıda köy ile bağlantı koptu. Sular altında kalan ilçe merkezlerinde sel suları apartmanların birinci katına kadar çıktı. Çok sayıda vatandaş evlerinde mahsur kaldı. İlçede elektrik ve su olmadığı belirtildi. Milli Savunma Bakanlığı arama kurtarma çalışmalarına destek için bölgeye helikopter göndereceğini açıkladı.
İÇİŞLERİ BAKANI SÜLEYMAN SOYLU: BAZI YERLEDE SU YÜKSEKLİĞİ 3-4 METREYE ULAŞTI...
Afet bölgesine hareket etmeden önce açıklama yapan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu şunları söyledi: Havadan tahliyeler devam ediyor. Kimi yerlerde suyun yüksekliğinin 3-4 metreye ulaştığı ve bazı vatandaşlarımızın evlerinin çatısında olduğu bilgisi valilerimiz, kaymakamlarımız tarafından iletildi. Bazı hastanelerin de tahliyesi söz konusu. Bu açıdan çevre illerden yardımlar ulaştırıldı. Haber alamadığımız yerler var. Meteorolojiden alınan bilgilere göre bazı yerlerde yağış miktarı metrekareye 300 kilogram olarak ölçüldü. Biz 100 kilogramın üzerini afet olarak kabul ediyoruz normalde.
DERE YATAKLARININ HEPSİ TAŞTI...
Azdavay Belediye Başkanı Osman Nuri Civelek, sel sularının sokaklarda dere gibi aktığını belirterek, dere yataklarının hepsinin taştığını söyledi.
Vali Avni Çakır ise yaptığı açıklamada kayıp ihbarı yapılmadığını dile getirerek, bazı insanların çatılarda ve evlerinde mahsur kaldığını, kurtarma çalışmalarının devam ettiğini belirtti. İlçesi Kopuk mevkisinde de kara yolunun çökmesi nedeniyle yolda kalan araçların içindeki sürücüler mahsur kaldı. Sürücüleri AFAD ekipleri suda güçlükle ilerleyerek kurtardı.
BAŞKAN YANIK: YOK OLUŞU SEYREDİYORUZ...
Selden en çok etkilenen alanlar arasında olan Bozkurt ilçesinde sel sularının ikinci katlara kadar yükseldiği binalarda yaşayanlar, kurtulmak için çatılara sığındı.
Sel suları ile yıkılma tehlikesi yaşayan 7 katlı bir binanın çatısına sığınan vatandaşları kurtarmak için ise bölgeye helikopter sevk edildi. İlçedeki son durumu TV canlı yayınına bağlanarak anlatan Bozkurt Belediye Başkanı Muammer Yanık, “Talihsiz bir şekilde ilçemizin yok oluşunu seyrediyoruz” dedi.
Bölgenin daha önce böyle bir felaketle karşılaşmadığını ifade eden Başkan Yanık, “Dünden itibaren yağışlar başlamıştı. Öğlenden itibaren şiddetli bir şekilde vurdu ve öğleden itibaren kesintisiz 5 saattir devam etmekte. İlçemiz tarihte böyle bir felaket görmedi, böyle bir felaket hiç kimse yaşamamıştır ve şiddetli bir şekilde şuan hız kesmeden devam ediyor. Talihsiz bir şekilde ilçemizin yok oluşunu seyrediyoruz” dedi.
“HELİKOPTER HARİÇ O VATANDAŞLARI ÇATILARDAN ALMAMIZ MÜMKÜN DEĞİL”...
Şartların çok zor olduğunu ifade eden Yanık, “Şuan iş makineleriyle her hangi bir şey yapma şansı sıfır. Hız kesmeden yağışlar devam ediyor. Bazı çatılarda vatandaşlarımız var öğleden itibaren helikopterler yola çıktı ama görüş açısı çok kısıtlı. Helikopter hariç o vatandaşları çatılardan almamız mümkün değil. Tarihte görülmemiş bir felaket var şu an burada” diye konuştu.
“4-5 CAN KAYBIMIZIN OLDUĞU KESİN”...
Vatandaşların çok zor durumda olduğunu ifade eden Yanık, “Can kaybımız 4-5 edindiğimiz bilgi ama kesin bir bilgimiz yok. Ama 4-5 can kaybımızın olduğu kesin yani. Şu an yağış şiddetli bir şekilde devam ediyor yani bu felaketi kelimelerle anlatmak mümkün değil yani bir barajın patladığını düşünün ve 5 saattir bu şekilde devam ediyor. İnsanlar çaresiz, olağanüstü bir durum var” şeklinde konuştu.
“İLÇEDE HER YER SU ALTINDA, HER ŞEY 10 DAKİKA İÇİNDE OLDU”...
Bozkurt ilçesinde yaşayan Bahattin Ersöz adlı vatandaş ise SÖZCÜ’ye yaptığı açıklamada, kendisinin de son anda kurtulduğunu belirterek, “Dere üzerinde bulunan HES’in kanalarının çöktüğü söyleniyor. Ama tam olarak bilmiyoruz. İlçede her yer sular altında. 10 dakika içinde her şey oldu. Araçlar denize sürüklendi. Kayıp insanlar var diyorlar. Ben de sel sularını görünce aracımın içinden son anda çıktım. İnsanlar çatılara çıktı. Hastane iş makineleri ile boşaltılıyor. Halen dada yağmur devam ediyor. Ben böyle bir afet görmedim” dedi.
Öte yandan Şenpazar ilçesinde de etkili olan şiddetli yağış nedeniyle mahsur kalan 15 kişi kepçe ve iş makineleriyle kurtarıldı. Şenpazar Belediye Başkanı Cem Çınar, köprülerin yıkıldığını söyleyerek, vatandaşlardan yüksek yerlere çıkmalarını ve evde kalan kişilerin de balkonlara çıkarak kurtarılmayı beklemelerini istedi. Diğer ilçelerde de etkili olan yağış ev, iş yeri ve tarım arazilerine zarar verdi. Bölgede AFAD ile UMKE, Jandarma Arama Kurtarma, Karayolları ve Özel İdare ekipleri çalışmalarını sürdürüyor.
PAKDEMİRLİ’DEN HES AÇIKLAMASI...
Muğla’nın Marmaris ilçesinde Koordinasyon Merkezi’nde Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Karadeniz’deki sel felaketi ile ilgili basın toplantısı düzenledi.
Pakdemirli, “Meteorolojik olarak baktığımızda belki 50-100 yılda yaşanmayan afetle karşı karşıyayız. HES ile ilgili problem yok” derken, Dönmez ise “Kastamonu, Sinop ve Bartın şehirlerimizde aşırı sel felaketi ile etkilenen vatandaşlara geçmiş olsun. Aşırı yağışlar nedeniyle kesintiler var. Bir kısmı hasar bir kısmı tedbir amaçlı kesintiler oluştu” diye konuştu.
KAYNAK: Ajanslar
Büyükşehir’den Bucak yangınında görev alan itfaiye personeline teknik malzeme desteği...
Büyük Manavgat yangınının izleri silinmeye ve yaralar sarılmaya çalışılırken Manavgat’ın en büyük mahallelerinden olan Sarılar ve Hatıplar Mahalleleri arasında orman yangını çıktı. Yangın Antalya Büyükşehir Belediyesi İtfaiye ekipleri, Orman Genel Müdürlüğü ekipleri ve vatandaşların desteği ile kontrol altına alındı. Büyükşehir itfaiyesi Burdur’un Bucak ilçesinde başlayan orman yangınına da araç ve personel desteği verdi.
Manavgat Sarılar ve Hatıplar Mahalleleri arasında saat 13.30 sıralarında çıkan yangın korku yarattı. Antalya Büyükşehir Belediyesi İtfaiyesi, Manavgat Orman İşletme Müdürlüğü ve Manavgat Belediyesi ekipleri yangına anında müdahale etti. Yerleşim yerlerine yakın olması nedeniyle korku ve paniğe neden olan yangın, kısa sürede geniş bir alana yayıldı. İtfaiye ekipleri, yangının yerleşim alanlarına sıçramaması için büyük çaba harcadı. Ormanlık alanda henüz belirlenemeyen bir nedenle çıkan yangın ekiplerin müdahalesi sonucu söndürülerek kontrol altına alındı.
TEKNİK MALZEME DESTEĞİ...
Burdur'un Bucak ilçesine bağlı Çobanpınarı köyünde de orman yangını çıktı. Kısa sürede büyüyen yangını söndürme çalışmalarına Antalya Büyükşehir Belediyesi İtfaiye ekipleri de destek verdi. Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından Burdur Bucak’ta devam eden yangınla mücadele eden itfaiye personeline kişisel bakım ve teknik malzeme seti gönderildi. Kişisel bakım ihtiyaçları ve teknik malzemelerden oluşan sette yanık kremi, göz damlası, yanmaz tulum, yanmaz baret, yanmaz ayakkabı ve yanmaz battaniye gibi malzemeler acil olarak gönderildi.
HABER: Ayten YILMAZ