head

2183026 810x458 75f08
Perşembe, 21 Kasım 2024

Sağlık

Yeri geldiğinde bir avuç ilaç içtiğimiz günler oluyor. Kullandığımız ilaçların kaçımız prospektüsünü okuyoruz? Peki, bu ilaçlar gerçekten doğru şekilde mi üretiliyor?

Kullandığımız ilaçların içeriğinin yanında üretim şekilleri ve üretim tesisleri de oldukça önemlidir. Kullandığımız besin destekleri de ilaç olmasa bile tablet üretimlerinden dolayı testlere tabi tutulması en az ilaç üretimleri kadar dikkat edilmesi gereken bir konudur.

Konu hakkında Laboratuvar, test cihazları, cihaz ekipmanları ve sarf malzemelerinin tedarik edildiği, sektörün önde gelen kuruluşlarından BMS Kimya Genel Müdürü Metin Özer, şu bilgileri verdi:

’’İlaç üretiminde daha doğrusu tablet üretiminde bir çok test yöntemi kullanılmalıdır. Bir çoğumuz besin desteklerini de ilaç zannetmektedir. Tüketicilerimize ilaç ve besin desteklerinin karıştırılmaması gerektiğinin farkındalığına destek vermemizin yanında hem ilaçların hem de besin desteklerinin tablet üretimlerindeki test sistemlerine dikkat çekmek isteriz. Bu durumdan dolayı BMS Kimya olarak ilaç üretimi ve arge alanında kullanılan dört çeşit yeni nesil medikal cihazı piyasaya sürdük.

TESTLERDE YENİ YAKLAŞIMLAR

Otomatik Disintegrasyon Sistemleri , Friablity Test Sistemleri , Yarı Otomatik Disintegrasyon Sistemleri , Sızdırmazlık & WİP Tablet Test Sistemi , UTS-20 Toz Geçirmez Tablet Test Sistemi CHARLES ISCHİ AG & KRAMER ELEKTRONİK’nin Türkiye’de BMS Kimya vasıtasıyla sektörde uygulanan test yöntemleri olmaktadır.

Test cihazlarımızdan olan CHARLES ISCHİ AG & KRAMER ELEKTRONİK’in Temel tablet sertlik test cihazları ile Sertlik ve çap ölçüm istasyonuna entegre edilmiş yeni patentli tablet konumlandırma sistemleri ile özellikle ilaç üretimlerinde test edilebilmesi, kullandığımız ilaçların test sonuçlarını desteklemektedir. ‘’

 

 

İletişim;

Tolga Kayasu
Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

+90 850 202 0 267 (BMS)
+90 216 504 80 56
BMS Laboratuvar ve Kimya Teknolojileri
Küçükbakkalköy Mah. Dudullu Cad. Brandium Residence No:23-25 R1 Blok Kat:1 Daire: 4
Ataşehir/İstanbul – TURKEY

 

KİFDER Kistik Fibrozis hastalarının sesi oldu

Sabancı Vakfı’nın toplumsal sorunlara çözüm üreten kişilerin öykülerini anlattığı Fark Yaratanlar programında 10. sezonun 14. Fark Yaratan’ı Kistik Fibrozis hastaları ve hasta yakınlarının hayatını kolaylaştırmak için çalışan Kistik Fibrozis Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (KİFDER) oldu. KİFDER, genetik bir değişiklik sonucu vücuttaki bütün salgıların koyu ve yoğun kıvamda salgılanması nedeniyle pek çok organda fonksiyon bozukluklarına yol açan Kistik Fibrozis hastaları ve hasta yakınları tarafından 2012 yılında kuruldu. Kamuoyunun ve sağlık çalışanlarının farkındalığını arttırmak amacıyla çalışmalar yürüten dernek, hastaların yaşam kalitesine ve süresine katkı sağlayan tedavilere ve cihazlara ulaşabilmesi için kamu ve ilgili diğer paydaşlarla işbirlikleri de geliştiriyor.

1556352258 BebekArabaliEtkinlik 6ff36

Çözüm geliştirebilmek için öncelikle ihtiyacın görünür olması gerektiğinin altını çizen Sabancı Vakfı Genel Müdürü Nevgül Bilsel Safkan, “Hastalar ve hasta yakınları tedavi süreçleri, tıbbi malzeme temini gibi pek çok konuda zorluklarla karşılaşıyor. Özellikle nadir hastalıklar kategorisine giren hastalıkların pek çoğu tanı, teşhis ve tedavi süreçlerinde toplum tarafından yeterince bilinmiyor. Bu sebeple de farkındalık arttırıcı ve kolaylaştırıcı adımlar atmak gerekiyor. Kistik Fibrozis hastaları ve hasta yakınları ise bu adımların atılmasını sağlamak için önce seslerini duyurmak istemiş ve çalışmalarıyla pek çok kazanım elde etmişler. Çözümün kendisi olan bu ilham verici ekibi yürekten kutluyoruz ve Sabancı Vakfı olarak onların sesinin duyulmasına katkıda bulunmaktan mutluluk duyuyoruz” dedi.

1556352360 FotografSergisi 1 0b4f4

Teşhis konulmamış binlerce hasta var
Bugün Türkiye’de bilinen ve takip edilen 3 bin 500 Kistik Fibrozis hastası bulunurken, henüz tespit edilemeyenlerle birlikte bu hastalıkla mücadele edenlerin 20 bin kişi olduğu tahmin ediliyor. KİFDER’in hastalığın yenidoğan tarama programına alınması için yaptığı çalışmalar sayesinde 2015 yılından bu yana Kistik Fibrozis testi tüm bebeklere yapılıyor. Yine derneğin yürüttüğü görüşmeler sonrasında birçok ilaç için katkı payı alınmıyor. Düzenli olarak gerçekleştirdiği aile buluşmaları ile hem aileleri bilgilendiren, hem de doktorları daha erişilebilir kılan KİFDER, konuyla ilgili uzmanları bir araya getiren tam donanımlı tanı ve tedavi merkezleri kurulmasını hedefliyor.

1556352417 FotografSergisi 2 c36f5

Yürüttüğü çalışmalarla hastaların yaşam kalitelerinin iyileşmesine yardımcı olan Kistik Fibrozis Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği’nin fark yaratan hikayesini www.farkyaratanlar.org ve www.sabancivakfi.org internet sitelerinin yanı sıra Facebook, Twitter ve Youtube’dan izleyebilirsiniz.

 1556352303 Piknik 7c716

Fark Yaratanlar hikayeleriyle ekranlarda
Sabancı Vakfı, Fark Yaratan kişileri televizyon ekranından da izleyicilerle buluşturmaya devam ediyor. Cinsel şiddetin varlığının, meşruiyetinin ve yarattığı hasarların ortadan kaldırılması için çalışmalar yapan Cinsel Şiddetle Mücadele Derneği’nin ve hastanede uzun süre tedavi gören çocuklara destek vermek için çalışmalar yürüten Theodora Sevgi Doktorları’nın fark yaratan hikayeleri Cüneyt Özdemir’in sunduğu Fark Yaratanlar Programı’na konuk olacak.

Fark Yaratanlar Programı 28 Nisan Pazar günü saat 18.15’te CNN Türk ekranında olacak.

Fark Yaratanlar Hakkında:
Sabancı Vakfı’nın toplumsal gelişme için hayata geçirdiği Fark Yaratanlar programı 2009 yılında başladı. Başladığı günden bu yana programa 2.600’ü aşkın kişi ve kurum aday gösterildi. Danışma Kurulu’nun seçtiği 189 "Fark Yaratan" kişi ve kurumun ilham veren hikâyelerinin videoları çekildi, internette ve sosyal medyada yayınlandı. Fark Yaratan videoları, Türkiye ve yurtdışında 25 milyon izlenme rakamına ulaştı.

Fark Yaratanlar videolarını izlemek ve paylaşmak için:

 

www.sabancivakfi.org
www.farkyaratanlar.org
www.facebook.com/FarkYaratanlar
www.twitter.com/farkyaratanlar
www.youtube.com/user/turkeychangemakers
www.twitter.com/sabancivakfi
www.facebook.com/sabanci.vakfi

 

Bilgi için: Rojda Yıldırım – Grup 7 İletişim – 0532 508 65 24

HAMİLELİKTE BU 10 DETAYA DİKKAT!

Şüphesiz bebeğinizi sağlıklı ve en iyi şekilde dünyaya getirmek için her detaya önem veriyor, aklınıza takılan soruların yanıtlarını bulabilmek için ya uzmana danışıyor ya arkadaş çevrenize soruyor ya da internetin karşısına geçiyorsunuz. Ancak arkadaş çevresi veya internetten alacağınız yanıtlar çoğu zaman güvenilir bilgiler olmayıp hem sizin hem bebeğinizin sağlığını tehlikeye atabilir. Acıbadem Kadıköy Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Filiz Candan Topuz, hamilelikte merak edilen 10 soruyu yanıtladı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.

1556178746 6 b4bde
• Uyku pozisyonu
7. aydan önce nasıl rahat ediyorsanız o şekilde yatabilirsiniz ama 7. aydan sonra sol yana yatarak uyuyun. Zira kalbe kanın dönmesi daha rahat oluyor, ana atardamar yani aort üzerindeki bası azalıyor. Aksi takdirde bebeğin basısına bağlı olarak nefesiniz daralabilir.

1556178744 1 fc8d0
• Eve boya-badana yaptırmak
Özellikle ilk üç ayda su bazlı olmayan boyalar rahatsızlık verebiliyor. Bu nedenle boya yapılan yerden 24-48 saat uzak durmakta fayda var. Hamilelikte kokulara karşı ayrıca duyarlılık oluşacağından, ilk üç ayda özellikle ağır bulantısı olan hamileler bu konuda çok dikkatli olmalı.

1556178745 9 abf84
• Selülitlerde artış
Selülitler kısa dönemde hızlı kilo alımı ve yağ oranının fazlalığı ile çok ilgili. Bu nedenle hamilelikte kontrollü kilo almanız, bol sıvı tüketmeniz, günde yaklaşık 3 litre sıvı alımına dikkat etmeniz, hekiminizin önereceği sporları (yüzme, yürüyüş, hamilelik yogası, uzman eşliğinde pilates vb) yapmanız selülit oluşmasına engel olabilir. Bisiklet ise karın ve pelvik kasları zorlayarak zarar verebileceğinden uzak durmanızda fayda var.

1556178746 4 3fd42
• Suni tatlandırıcı kullanımı
Suni tatlandırıcılardan özellikle hamileliğinizin ilk 3 ayı içerisinde uzak durun. Sonraki aylarda ise günde 3-4 adet kullanımının zararı olduğu şimdiye dek bildirilmiş değil. Ancak bir süre sonra bununla ilgili farklı çalışmalar ortaya çıkabilir. O nedenle temkinli olmanızda fayda var.

1556178746 5 1c774
• Bebeğin tekmelerini hissetmemek
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Filiz Candan Topuz “Bebeğin hareketleri ilk hamilelikte 18-20 haftada, ikinci ve sonrası gebeliklerde 16-18 haftada hissedilir. Bu durum, bebeğin ağırlığının 400-500 grama ulaşması ile ilgilidir. 32. haftada bebeklerin 1/3’ünde bebeğin poposunun aşağıda olduğu görülür, bu sebeple hamileler alt tarafta hareketleri hisseder. 32. haftadan sonra baş aşağı gelir ve hareketler daha yukarıda hissedilir” diyor.

1556178745 2 c9ca5
• Çiğ köfte tüketimi
Çiğ et ile bulaşan ve çiğ ette üreyebilen mikroplar açısından çok dikkatli olun. Çünkü hamilelerin bağışıklık sistemi farklılaştığı için ailede hiç kimseye etkisi olmayan bir gıda hamilelerde sorun yaratabiliyor. Ancak içerisinde et olmayan çiğ köfteyi çok fazla olmamak kaydıyla tüketebilirsiniz.

1556178745 7 54a8c
• Sıcak banyo yapmak
Banyo, sauna ve kaplıca gibi her türlü sıcak, anne adayında damarlarda genişlemeye neden oluyor ve tansiyonun düşmesine yol açabiliyor. Normalde kişiler bu şekilde olan hipotansiyona dayanıklı olabilirken hamilelerde baş dönmesi ve baygınlık hissi olabiliyor. Ayrıca kaplıcalarda bulunan kükürt de rahatsızlık yaratabiliyor. O nedenle fazla sıcaktan kaçının.


• Evde kedi beslemek
Evdeki evcil hayvanların aşıları varsa sorun oluşturmuyor. Hamileliğin ilk üç ayında yapılan testler ile bu şekilde bulaşan hastalıklar taranabiliyor. Ancak aşıları tamam olsa da evdeki evcil hayvanlar bazı mikropları bize taşıyabiliyor. İlk üç ayda yapılan testlerle eğer bu hastalıkları geçirdiğiniz saptanırsa sorun yaşamazsınız, ancak yine de enfeksiyonun tekrarlama riskine karşı dikkatli olun.
• X-Ray cihazından geçmek
Güvenlik kontrolü kapıları metal tarayıcısı olduğu için geçmekte sakınca yok. Ancak hamile olduğunuzu bildirirseniz güvenlik görevlileri bu konuda size yardımcı olacaklardır.
• Geceleri kabus görmek
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Filiz Candan Topuz “Uykuya mideniz dolu olarak yatmanız rahatsızlık verebilir ve rüyalarınızı kabusa dönüştürebilir. Ayrıca akşam yemeğinde ağır yağlı ve hazmı zor yemekler yememek, uykuya iyi havalanmış bir oda ve rahat bir yatakta geçmek de çok önemli. Günlük hayattaki stresiniz ve yoğun iş temponuz sıkıntılı olmaya başladı ise 32. haftadan sonra çalışmamanızda fayda var.” diyor.

1556178745 Dr. Filiz Candan Topuz c98cf

Bebeklerin ek gıdaya geçiş döneminde aileler için artık yeni bir sağlıklı ve besleyici alternatif var: Hero Baby Şeker İlavesiz Organik Sütlaç: Hero Baby organik serisinin bu yeni ürününün içinde ilave şeker, koruyucu ya da renklendirici bulunmuyor*, içeriğiyle Türkiye’de bir ilk niteliği taşıyor.

Ek gıdaya geçişte ailelerin güvenilir yardımcısı
Altıncı aydan itibaren başlayan ek gıdaya geçiş dönemi, besin seçimi açısından ailelerin kafasını en çok karıştıran konulardan biri.. Bebekler, 1 yaşına kadar yüksek oranda karbonhidrata gereksinim duyuyorlar. Fakat bebeklerin sindirim sistemi zamanla geliştiği için yetişkinlerden farklı çalışıyor ve bazı besinleri sindirmekte zorluk yaşıyorlar. Özellikle karbonhidrat açısından zengin bazı tahıllar, gluten içeriği nedeniyle bebeklerde sindirim problemlerine yol açabiliyor.

Ebeveynlerin bebek beslenmesinde ilk tercihlerinden biri olan pirinç, gluten içermediği için bebek sindirimiyle dost olduğu kadar aynı zamanda kaliteli bir karbonhidrat kaynağı… Topraktan kaşığa kadar her aşamada kontrollü üretim süreçlerinden geçirilip özenle seçilen organik ürünlerle hazırlanan Hero Baby organik serisinin yeni üyesi Hero Baby Organik Sütlaç tüm Hero Baby kavanozlarında olduğu gibi vakumlanarak kapaklanıyor ve tazeliğini böylece uzun süre muhafaza ediyor. [1]

İlave şeker içermemesiyle Türkiye’de bir ilk niteliği taşıyan Hero Baby Organik Sütlaç, doktorların dördüncü aydan itibaren ek gıdaya geçişe izin verdiği bebeklere yedirilebiliyor.

Hero Baby Hakkında:
Uluslararası bir gıda firması olan Hero , 1886 yılında İsviçre’de kuruldu. İlk kuruluş amacı, meyve ve sebzelerin sağlıklı ambalajlarda saklanabilmesi olan Hero, daha sonra üretim alanını genişletti. Hero, bugün dünya üzerinde 4 bin 300 çalışanıyla, bebek maması (biberon, kaşık ve kavanoz mamaları), meyve suları, tahılı bar, reçel ve benzeri gıda alanlarında ürünler sunuyor. 132 yıldır tüketicisine kaliteli ürünler sunan Hero, bugün Avrupa’nın en büyük mama üreticilerinden biri konumunda. Avrupa, Amerika, Ortadoğu ve Afrika’da faaliyet gösteren Hero Grup, başarısını inovasyon, teknoloji ve kalite sistemi yatırımlarına borçludur. Kurulduğu günden bugüne, kalite ilkesine sonuna kadar bağlı kalarak üretim yapan Hero, ürün kalitesinde de liderdir.Hero Türkiye, Türkiye’de bebek beslenmesine uygun kalitede yetiştirdiği meyveler, sebzeler ve tahıllar ile üretim yapar. Bebek besinlerini üretirken mutfaklarımızda kullandığımız besinlere çeşitlilik ekler, vitaminler, mineraller ile besin değerlerini artırır. Bebeklerini sağlıklı besinler ile beslemek isteyen annelerin gösterdiği özen Hero Baby’nin de önceliğidir. Hero Baby’nin Türkiye’deki 60’tan fazla çeşitte ürün içeren portföyü arasında; biberon mamaları, kaşık mamaları, kavanoz mamaları yer alır.

*Doğal olarak şeker içerir. Türk Gıda Kodeksi gereğince koruyucu ve renklendirici içermez.
Kaynaklar:
[1] https://sbu.saglik.gov.tr/Ekutuphane/kitaplar/A%208.pdf (sayfa 24)

BAHARDA VARİS ALARMI
Varis hastalığının şikayetleri, en çok bahar döneminde kendini gösteriyor.
Kardiyovasküler sistem hastalıkları arasında mevsim geçişinden en çok etkilenen hastalıklardan biri varistir. Özellikle ailesel riski olanlarda, erken yaşlarda başlama ihtimali yüksek olan varis hastalığı günümüzün sorunlarından olan hareketsiz yaşam ve mesleki deformasyonlar gibi yaygın nedenlerden dolayı toplumun büyük kısmını etkiliyor. Ancak hastalık, sinsi seyri ve rahatlıkla göz ardı edilebilecek şikâyet profili nedeni ile uzun süre gizli kalabiliyor.

1556263401 1 51338
Yaz ayları, varis hastalığının şikâyetlerinin arttığı bir dönem olduğu için tanı konulabilmesinin de kolay olduğu dönemdir. Sağlıklı bireylerde dahi havaların ısınması, nem miktarının artması ve buna ek olarak özellikle yeterli miktarda sıvı alınmaması nedeniyle vücutta meydana gelen sıvı kaybı, sıcak aylarda toplardamarlarla alakalı sorunların oluşumuna veya şikâyetlerin belirmesine neden oluyor. Bu durum havaların ısınmaya başladığı bahar ayları ile birlikte hastaların hekime başvurma oranını da belirgin biçimde artırıyor.

1556263401 3 b58f0
Varislerin, genel olarak bacak toplardamarlarında meydana gelen yapısal bozulmalar ve genişlemeler olarak tarif edildiğini belirten Acıbadem Fulya Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Cem Arıtürk, “Erkeklere oranla kadınlarda daha fazla görülen varisin, havaların ısınması sonrası hem görsel kaygılar hem de kişilerin hissettiği şikâyetler nedeni ile önemi bir kat daha artmakta. Pantolon veya kalın çorap gibi kışlık giysilerin raflara kaldırılıp etek, şort gibi bacağı açıkta bırakan kıyafetlerin giyilmeye başlaması ile görsel ve estetik kaygılar özellikle kadınlar için ön plana çıkmaya başlamaktadır. Varisleşmiş kılcal ve büyük damarların görülmesi, fark edilmesi veya rahatsızlığın hissedilmesi de bu nedenle sıklıkla bahar aylarına denk gelmektedir. Yaz ayları yaklaştığı için tedavi şansını kaçırdığı düşüncesi pek çok hastanın kafasında belirmektedir. Deniz, plaj mevsimi olan, varis çorabı giymenin görece zor olduğu ve direkt güneş ışınına maruz kalınırsa iz oluşması ihtimalinin yüksek olduğu yaz aylarında hastalar varis tedavisinden kaçınmaktadırlar. Halk arasında yerleşmiş olan kanının aksine, varis hastalığında tıbbi sebeplerle tedavi gerektiği durumlarda veya estetik amaçlı işlemler yaz aylarında da yapılabilmekte. Özellikle cilt üzerinden uygulanmakta olan radyofrekans işlemlerinde, estetik sorunlara sebep olan kılcal varisler yaz aylarında da başarılı bir şekilde yok edilebilmektedir.” dedi.

1556263408 Kalp ve Damar Cerrahisi Uzman Do . Dr. Cem Ar t rk 16 8d39d
Sıcakta Varis Çorabı İhmal Ediliyor
Sıcak havaların varis çorabı kullanmayı zorlaştırdığını söyleyen Dr. Cem Arıtürk, “Tüm bu mevsimsel özelliklerin yanında varis hastalığının tedavisinde önemli bir yer tutan varis çoraplarının kullanılması da sıcak yaz aylarında çok zor olmaktadır. Bu nedenle giyilmesi ihmal edilmekte ve gün sonuna doğru oluşan bacak ağrısı, dolgunluk hissi, şişlik gibi şikâyetler yaz aylarında daha bariz bir şekilde ortaya çıkmaktadır.” dedi.

1556265779 Varis orab 1d3ea
Güneşin Etkilerine Dikkat
Varis hastalarının güneşin etkilerine karşı son derece dikkatli olması gerektiğini söyleyen Dr. Cem Arıtürk sözlerini şu şekilde noktaladı: “Tüm bu etkilerin azaltılması ve şikayetlerin kontrol altına alınabilmesi için yaz aylarında varis hastalarının mümkün olduğunca güneşlenmekten kaçınmaları, güneşlenmek isteyenlerin sabah saat 10:00’dan önce ve akşamüstü saat 16:00’dan sonra güneşlenmeyi tercih etmeleri, güneşlenme sonrasında soğuk su ile bacak masajı yapmaları veya denize girmeleri önerilir. Benzer şekilde havanın sıcak olduğu ve güneş ışınlarının dünyaya dik açı ile ulaştığı 10:00-16:00 aralığını mümkün olduğunca serin, gölge ortamlarda bulunmak yalnız varis hastalığından ötürü değil genel sağlık açısından da önemlidir. Bununla birlikte yüzme, yürüme gibi aktivitelerin bacaklardaki kasların çalışmasına sebep olacağı ve varisleşmiş damarlardaki akımı kolaylaştıracağı bilinmektedir. Yaz aylarında yeterince sıvı almak damarlardaki kanın daha akışkan olmasını ve kan akımının daha rahat olmasını sağlamaktadır; bu nedenle günde en az 2 litre sıvı tüketmek gerekmektedir.”
Ayrıntılı Bilgi: www.cemariturk.com / www.pelvikkonjesyonsendromu.com
Esra Duranoğlu
Markaevi Halkla İlişkiler
212 240 85 85

Gazeteler